bugün

başrollerinde james francis ginty ve bruce willis'in olduğu jonathan mostow filmi. bu sıralar sıkça görülen kitap uyarlaması filmlerdendir.

http://www.imdb.com/title/tt0986263/
traileri şu adresten izlenebilen hoş bir film.
http://www.ropeofsilicon....movie/trailers_clips/6771
türkçede suretler olarak karşılık bulan, bruce wills'i bir üniversitesi öğrencisinin gizemli cinayetini araştıran fbi ajanı olarak izleyeceğimiz abd yapımı film.
gerilim-bilim kurgu tarzında olan film 25 eylül'de vizyona girecek.
matrix ve minority report karisimi gibi duran yeni bruce willis filmi. fragmanindan gorebildigim kadariyla bizlere heyecanli dakikalar vaad etmektetir.
*
fragmanından izlediğimiz kadarıyla bir terminatör kurgusu beklenmemesi gereken filmdir.

film izlendikten sonra gelen edit(ör): kurgusal anlamda mükemmler bulduğumuz filmdir. öyle bir kurgu yapmışlar ki evet bunların hepsi olabilir diyorsunuz. film bittip dışarı çıktığınızda insanlara sarılıp öpmek istiyorsunuz.

bruce willis den izlemeye alışık olduğumuz tarzda bir film olmaması, onun hep yakın dövüş ya da atraksiyonlu polisiye filmlerde oynaması kesinlikle önyargı oluşturmasın, başarılı bir iş çıkarmış.

edit(ör) 2: görsel bir sunumu olmadığı için illa sinemada izlemeye gerek yok, indirin evde rahatça izleyin.
filmde insanlar kendileri hayatlarını yaşamak yerine daha risksiz olarak suretler adı verilen yattıkları yerden kontrol edilebilen robotları kontrol etmektedirler. bu o kadar yaygındır ki suret kullanmayan çok az kişi kalmıştır. bunlar da kendilerine ayrılmış yaşam alanlarında yaşamaktadırlar. bu sırada esrarengiz bir şekilde suretleri icat eden adamın oğlu sureti hedef alınarak uzaktan öldürülür. ve tabii gerisi malum...
benim anlamadığım nokta bütün gün bu insanlar kıçlarını büyütürken obez olmuyor ya da derin ven trombozu geçirmiyorlar?
vip salonda bi tarafımı yaya yaya seyrettiğim film, kısa bir incelemede bulunursak: filmin konusu enfes, oyunculuklar desek eh fena sayılmaz, hollywood yapımı filmlerde görsel efekti artık zaten eleştiremeyiz, e tamam işte herşeyiniz güzel niye süper film yapmıyorsunuz kardeşim, niye güzel giden filmi shifte bas enter a bas diye batırıyosunuz. böyle bir şeyi bire giden kuzenim bile eleştirirdi yeminle..
insanoğlunun en büyük düşünün film hali. her şeyi bizim yerimize yapan bir alete olan özlemin perdedeki yansıması olarak izleniyor film. bol aksiyonu 'beklendiği gibi' yok. kimin iyi kimin kötü tarafta olduğunu filmin son sahnesine kadar kestirmek biraz zor, ama imkansız değil tabi. bu kısımdan sonraki cümle filmi henüz izlemeyipte izleyecek olanların filmini bozabilir; bruce wills'in suretini kullanma izni elinden alınmasının ardından çıktığı ilk sahnede butch gibi gözükmesi beni şaşırttı desem yeridir. çok büyük bir benzerlik olabilir, ben benzetiyor olabilirim ya da bruce wills butch gibi takılmayı sevmiştir. butch için; (bkz: pulp fiction).

izlerken dikkatimi çeken birkaç şey daha var ki onlar da filmi izlemeyipte izleyecek olanların filmini bozabilir. ilki; o denli aşmış bir teknoloji içinde bruce wills'in elinde olan standart flash bellek nedir? oyuncak bebeğe çip takıp insan kontrolüne sunan teknoloji flash belleği olduğu gibi bırakmayı yeğlemiş olabilir mi? ikinci olarak; erkek hangi medeniyette olursa erkek. türk de olsa abd'li de olsa fantezi dünyası içinde bir siyahi tenli yatıyor. *
insanoğlunun geleceğine bakış fırlatan filmlerden biri.. Teknolojik gelişme öyle bir noktaya gelmiştir ki, insanlar zihinleriyle kendilerine ait bir robo-bedeni yönlendirebiliyorlardır. Ancak bu teknolojik gelişmenin mucidi ve bu şirketin eski ortaklarından biri olan adamın bütün insanlığa hazırladığı bir sürpriz vardır.

'Bütün insanlığın tehdit altında kalması' ve 'amerikalı kahramanın insanlığı kurtarması' temalarının tekrarlandığı bir film olsa da fütüroloji bilimi açısından çok ufuk açıcı, vizyonu olan bir film olarak görüyorum. insanların kendi bedenlerinden utandığı bir dünyada yaşamak çok tuhaf olmalı; herkes evde koltuk benzeri bir şeye uzanıyor ve düşünceleriyle kendinin yerine ortada dolaşan robo-bedeni yönlendiriyor. tahmin edebileceğiniz gibi bütün bu erkek ve kadın robo-bedenler model gibi, hepsinin normal insana göre çok daha fazla atletik / fiziksel üstünlükleri var vs.

teknolojiye karşı olumsuz bakan film, bu konudaki diğer Hollywood filmlerinin çizgisini takip ediyor. Teknolojiye ve o teknolojiyi üreten insanoğluna duyulan güvensizlik, film boyunca sürüp gidiyor. Aslında bu güvensizlik geleceğin insanlarında da var olan bir durum; hiç bir insan kendi suretiyle sokağa çıkamıyor, buna korkuyor. bu konuda kanuni bir yasak olmamasına rağmen insanlar evlerine gömülüp kalmış durumda.

hem aksiyon hem bilim kurgu meraklılarının beklentilerini karşılayacak bir kurdela.. benim gibi her iki türe uzak duran bir insanı bile akışkan senaryosuyla tatmin etti.
Güzel, izlenesi ve ders çıkarılası bir film.
beklentilerim çok yüksek olduğu için pek haz etmediğim bir film olmuştur.
gerçi beklentilerimi yükseltmemiş olsam da genel olarak gözlemlediğim kadarıyla insanlar tarafından beğenilmemiş.
konu çok daha güzel işlenebilirmiş diye düşünüyorum ancak sanırım bu film de diğer gelecekten bahseden teknolojinin abartıldığı filmler gibi iş yapamamıştır.
---spoiler--
konu olarak gerçekten orjinal olan ama içerisinde hep birşeylerin bana eksik geldiği yapım. yani filmin kısalığındanmıdır bilmem. beki de herşeyin üstünkörü anlatılmasından kaynaklanıyordur. sonuçta hiçbir konuda işte bu çok iyi olmuş diyemiyorsunuz. film birçok amerikan klişesi içermekte mesela. dünyayı amerikalılar kurtarıyor, bir tane zıppır programcı maaşallah herşeyi bilgisayarından idare edebiliyor, tek tuşla dünya kurtarılabiliyor vb. bunların dışında senaryo altyapısı (yani suretlerin olduğu bir dünya, bunun işlenişi değil ki zaten çok kötü işlenmiş) ve görsel olarak gerçekten iyiydi. bu ikisi hariç kötü diyebilirim.
bruce willsin oyunculuğuna diyecek bir şey yok ama oynadığı karakterin daş gibi bir kadın (eşinin sureti) yerine yaşlı olan ve robot olmayan eş versiyonunu tercih etmesi hatta bu uğurda bütün robotların fişini çekmesi pek mantıklı değildi! daha doğrusu diğerleri için adaletsizceydi!
filmin aksiyonu iyiydi. ama daha iyi olabilirdi. bir die hard aksiyonu da beklemiyorum zaten. ama bruce abimiz bir robotun yüzünü insan etinden oluşan eliyle dağıtmayı da ihmal etmedi filmde. filmin sonunda insanların hayatını kurtarıp suretlerinkini iptal etmesi sonucunda bütün suretlerin yere yığılması ve bir ölü şehir havası oluşması garip ve güzel geldi bana.
sonuç olarak izleyin de merak duygunuzu yenin. yoksa bu film sadece ün yapmış ama içi boş bir film.

not : ileride böyle bir dünyada yaşayabilrmiyiz bilmiyorum ama olursa gerçekten iyi olur! yani istediğiniz şekilde olan bir beden ile yaşamak çok güzel bir şey olmalı. mesela monica belluci ya da tom corius gibi olmak elinizde. hani bir adriana lima sureti fena olmaz!

"how do you save humanity when the only thing that's real is you?"
--spoiler---
herzamanki gibi bruce abimizin bütün insanlığı kurtarmasıyla son bulmuş film.
fragmanını izleyip bayıldığım, ama izleyince beklediğimi alamadığım bir bruce willis tarzı fütüristik macera.

düşünce çok güzel, konu falan harika ama nedense filmde bir eksiklik vardı. eldeki senaryo iyi işlenmemişti belki, ya da ben kendimi çok güzel bir film olacağına şartlamıştım, belki de film çok kısaydı. zaten yarı olduğunda şaşırmıştım filmin kısalığına. 'klasik heyecan filmlerinde temponun dorukta olduğu anda filmin ara vermesinin ufak burukluğunu, yarı beklediğimden çabuk gelince daha yoğun yaşadım' da diyebiliriz buna.

sonuçta dediğim gibi beklediğimi alamadım, nedeni de bu saatten sonra pek önemli değil.
gayet ilginç ve bence belli bir orijinalliği olan bir film. gelişen teknolojinin getirdiği yabancılaşmaya ve samimiyetsizliğe başka bir açıdan bakmış. bir yönüyle "ben robot" filmine benzetmek mümkün ama çok önemli farkları da var; misal burdaki robotlar insanların hizmetçilerinden ya da koruyucularından çok daha öte bir konumdalar: bunlar bizzat insanı temsil ediyorlar.
çok derin işlenebilecek bir konuyu 80 dakikaya sığdırmaya çalışmış özensiz film. 6 sezon dizi çıkardı bundan. hatta bizim yaprak dökümünün senaristlerine versen 22 sezonluk malzeme çıkartırlar.
konusunun gerçek olma olasılığının yüksek olduğunu düşündüğüm filmdir.
(bkz: 5 yıl içinde robotlarla seks yapılabilecek olması) bu film bu başlığı anlatıyor yahu.

beklentiniz yüksek olmasın filmi izlerken hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.
bilgisayar ekranına bakıp klavye kullanan robotlarıyla şaşırtan film. gelecekten bahsediyoruz, teknoloji o kadar gelişmiş, yattığın yerden robot yönetiyorsun, ama robotun bilgisayarla fisiksel etkileşime giriyor. şu anda kullanmakta olduğumuz wireless teknolojilerin, gelecekte de olacağını düşünememişler sanırım. genel anlamda film fena değil. özellikle konusu çok güzel. daha iyi işlenebilirdi diye düşünmekteyim.
Çizgi roman 2054'te,film ise 2017'de geçiyor.
insan beyninin neleri zorladığını gördüğümüz bir filmdir. rahatlıkta ve konforlu bir dünya özleminde sınır tanımayan insanların hayalgücünün gücünü görebilmemize imkan sağlamıştır. insanların kendilerini yormayıp tüm sosyal işlerinde hatta özelinde suretlerinden yararlanması, öyle ki suretlerin artık haddini aşıp kendisinin yerine tercih edilmeye başlanması bir çığır açıldı derken yeni bir sorun yaratmıştır. Çünkü artık dünya tamamen sahte suretlerden ibaret olmuş, insanların kendi yaşlı, biçimsiz ve çirkin bedenleri yerine olmak istediği bir suretle başta kendisini daha sonra herkesi yanıltma çabasına girmiştir.
film izlerken gerçekten heyecanlandırmaktır. Ayrıca görüntüler şuanki yaşadığımız dünyada sürekli gördüğümüz maskeli insanlara da gönderme yapmış gibidir. iş yerinde, sokakta, evde farklı suretlerde gördüğümüz maskeli tipler, kendisini insan diye tanıtıp bizi kandıran hayvanlara, sevimli gözüken ruhsuzlara, insancıl gözüken cellatlara, kardeş gibi davranan kalleşlere bir bakıma benzerdir.

keyifle izlenebilecek her yaşa hitap edebilecek güzel bir bilim kurgu filmi izlemek isteyenlere tavsiye ediyorum.
bugün 23.00 veya 23.30 da star da yayınlanacak olan film.

edit: 23.30 da olacagi kesinlesmistir. (ya da baktigim gaste gecen haftanin ki idi) olmaz diye bi si yok tabii.

edit 2: güzel değilmiş lan.
ilginç bir konusu olmasına rağmen, izlerken çoğu yerinde sıkıldığımız ve sonunda bu mudur yani dediğimiz vasat film.
Izleyeli cok oldu ama guzel filmdir. Bos vakitte gider.
2009 yapımı, başrollerinde Bruce Willis, Radha Mitchell ve Rosamund Pike'ın olduğu bilim kurgu filmi.
Sıkı bir bilim kurgu olmuş; robotlar üzerine benzer nitelikte bir iki film ve anime hatırlıyorum ama Surrogates klişe olmaktan öteye gidip farklı konusuyla sonuna kadar sıkmadan kendisini izletiyor.