bugün

ülkemizde üniversitelerde saçma sapan bölümler açıp, ahpap çavuş ilişkisiyle kapasitesiz bilimsel vizyondan uzak kişileri akademisyen yaparsak, evreni anlamayan sözde bilimcilerin hawking'i anlamasını nasıl bekleriz. kaç bilim insanı yetiştirdik, kaç astronot uzaya gönderebildik! son açılan üniversiteler bilime ne katkı sundu? ekonominin kara deliği haline gelen akademisyenlerin maaşları ve bilimsel performansları hala neden sorgulanmıyor...!!!
ingiliz fizikci. aslinda bu tanim cok sig oldu onu anlatmak icin. yasayan en buyuk bilim adamlarindan birisi belki de en buyugudur. beynin ne kadar onemli bir sey oldugunun da kanitidir. ibrahim tatlises konusuyor da noluyor. a brief history of time kitabi saheserdir.
Dönem dönem bazı bilim insanlarının yaptığı şeylere takıyorum ve sadece onları araştırıyorum.
Hawking'e de taktığım bi dönem olmuştu. inanılmaz zeki, inanılmaz azimli bir insan.
Öyle zor bir hayat ve hastalıktan sonra yüzde seksenimiz hayata küser, ölmeyi beklerdik. Dünyaya Hiçbir katkısı olmasaydı da sadece çalışma azmi ile hayran kalınası türden.

Şu din ve bilim çelişkisini bırakın bi amk çomarları. Sanki elindeki telefon, yazdığın bilgisayar, kullandığın Google müslüman icadı.
piç kuruları şu adama Nobel vermediler...

artık allah rahmet eylesin mi denir yoksa mekanı satürn mü olsun denir, onu din bilgisi konusunda daima ahkam kesen sizlere (!) bırakıyorum ki zaten tartışmaya başlamışsınız; cennete mi gitti cehenneme mi diye... hepinizi canı gönülden tebrik ederim, hiç bir "ahmaklık" fırsatını kaçırmıyorsunuz, aferin size!

son zamanlarında saçmalayıp felaket teorileri üretip, obeziteye falan dikkat çekmeye çalıştığı bile olmuştu ama insanlık için yapacağını yapmıştı zaten stephen...

bu boktan dünyadan kurtulduğu için şanslı bile sayılabilir.

zaten filmin sonu belli görüpte ne yapacaktı ki?
ingiliz fizik profesorü.

sanılanın aksine, evrenin varlığını açıklamak için bir tanrı kavramına ihtiyaç olmadığı tezini daha önce de,  (bkz: a brief history of time) adlı eserinde dile getirmişliği var.
en ünlü teorisi okan  (bkz: kara delik)’lerin atom altı parçacıklar yaydıkları üzerine “hawking radyasyonu teorisi”
tanınmasını sağlayan kitabı: “a brief history of time” (1988) (zamanın kısa tarihi) bugüne kadar 9 milyon adet satmıştır. best seller listesine giren ilk fizik kitabıdır.

“peki big bang’n öncesi nedir?” sorusunu merak edenlere; big bang’den öncesi yoktur, komik olma.... diye kestirip atan, “başlangıcı olan her şeyin bir sebebi vardır, ilk hareketi tanrı vermiştir” (bkz:  kozmolojik argüman) diyen inançlılarla farkında olmadan aynı hataya düşen bilim kesmine de göz dağı vermiştir aslında.
Stephan Hawking 8 ocak 1942'de (Galileo'nun doğumundan tam 300 yıl sonra) Ingiltere Oxford'da doğdu.Ailesi kuzey Londra'da oturuyordu.Fakat II. dünya savaşı sırasında burası bebek dünyaya getirmek için çok emniyetli bir yer değildi. Bu yüzden Oxford'a taşındılar. Hawking sekiz yaşında iken, kuzey Londra'dan 20 mil uzaktaki St Albans gitti.Onbir yaşında St Albans okuluna kayıt oldu.

Buradan mezun olduktan sonra babasının eski okulu Oxford üniversitesikollejine devam etti.

Stephan babasının tıpla ilgilenmesini istemesine karşın, o matematiği seviyordu. Fakat okulun matemetik bölümü mevcut değildi. Bu yüzden onun yerine fizik okumaya başladı. Üç yıl sonra doğa bilimlerinde birinci sınıf onur madalyasıyla ödüllendirildi.

Stephan daha sonra Cosmology üzerine çalışmak üzere Cambridge' e gitti. O zamanlar Oxford' da Cosmology üzerine çalışma yoktu. Cambridge'de Fred Hoyle'u supervisor olarak istemesine karşın süpervisorü Denis Sciamaidi. Doktorasını aldıktan sonra ilk önce araştırma asistanı, daha sonra Gonville and Caius kolejde profesör asistanı oldu. 1973'de Astronomi Enstütüsünden ayrıldıktan sonra Stephan uygulamalı matematik ve teorik fizik bölümüne geçti. 1979'dan sonra matematik bölümünde Lucasian profesörü oldu. Bu profesörlük 1663 yılında üniversite parlemento üyesi olan Henry Lucastarafından kurulmuştu. Ilk olarak Isaac Barrowsonra 1669'da Isaac Newton'a verilmişti.

Stephan Hawking, evrenin temel prensipleri üzerine çalıştı. Roger Penroseile birlikte Einstein'in Uzay ve Zamanı kapsayan Genel görecelik teoreminin Big Bang'le başlayıp karadeliklerle sonlandığını gösterdi. Bu sonuç kuantum Teorisiile Genel Görecelik Teorisinin birleştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyordu. Bu yirminci yüzyılın ikici yarısının en büyük buluşlarından biriydi. Bu birleşmenin bir sonucuda karadeliklerin aslında tamamen kara olmadığını, fakat radyasyon yayıp buharlaştıklarını ve görünmez olduklarını ortaya koyuyordu. Diğer bir sonucda evrenin bir sonu ve sınırı olmadığıydı. Buda evrenin başlangıcının tamamen bilimsel kurallar çercevesinde meydana geldiği anlamına geliyordu.

Onun birçok kitabından bazıları, The Large Scale Structure of Spacetime, General Relativity: An Einstein Centenary Survey, ve 300 Years of Gravity. Stephen Hawking'in en popüler ve ençok satan iki kitabı; A Brief History of Timeve daha sonraki kitabı, Black Holes and Baby Universes and Other Essays.

Profesör Hawking 12 onur derecesi almıştır. 1982'de CBE ile ödüllendirilmiş,bundan başka birçok madalya ve ödül almıştır. Royal Society'nin ve National Academy of Sciences (Amerikan ulusal bilimler akademisi(N.A.S.) ) üyesidir.

O teorik fizik çalışmaları ve yüklü programına rağmen ailesine (üç çocuk ve bir torun) her zaman zaman ayırmayı bilmiştir.

Kaynak: http://www.hawking.org.uk/text/about/about.html
orucunu tutarken amacı teorik olarak nefsini terbiye etmek olan ama bunda bile bir başka insanın sakatlığı ile dalga geçebilecek derecede samimiyetsiz ve insanlıktan çıkmış olanların bulunduğunu görmemize sebep olmuş insan.

aslında bunların hepsinin sebebi, artık bilimadamları da dahil olmak üzere çoğu insanın +1 e kadar inmiş olan tanrı adedini sıfıra denklemek istemleridir. bu bugün olmazsa da en fazla 100 yıla kadar olacaktır. müslümanın sıkıntısı da buradan geliyor. insanlığın gelişinden korkuyor. zeusa kibeleye osirise tapan mı kaldı? oysa ne kadar da güçlüyfüler zamanlarında. şimdi allahlarının başına da aynı şey geleceğini bildikleri için korkuyorlar, benim allahım da diğerleri gibi yoksa korkusu bu. ondan bu derece insanlık dışı davranıp sakat insanlarla dalga geçiyorlar.
insanlığın geleceğini en iyi görebilen bilim insanlarından biri daha yıldız tozu oldu.
güle güle güzel insan.
adın ve eserlerin binlerce yıl yaşayacak.

görsel
insanları dini, görünüşü ile değerlendirmememiz gerektiğinin canlı örneğidir. fikirleri bilim kurgu filmlerine konu alacak kadar uçuktur, ancak gerçek olmadığını kimse ispatlayamaz.
bilim adamı değil felaket tellalıdır mübarek.

dedi ki; ''atomu parçaladık ama nükleer savaşlar insanlığın sonunu getirecek''

olabilir dedik tamam. ama bu arkadaş durmadı sonra dedi; '' laboratuvar ortamında üretilecek virüsler türümüzün amına koyabilir. '' töbe töbe.

yetmedi. " cern de hadron çarpıştırıyoruz, ama bi kara delik olursa hepimizi yutar şerefsizim'' lan bi sus lan. şimdi de demiş ki. ''yapay zeka insanlığın sonunu getirebilir. ''

olm ne meraklıymışsın insanlığı yok etmeye tamam siki tutcaz. birbirimizi sikcez mutlu ol lan.
the theory of everything filmiyle bilim adamlığı yeniden hatırlanmış bilim kişisi.

karadeliklerin yaydığı radyasyona onun adı verilmiş. hawking ışınımı
buna göre karadelikler parçacık yayarak kütle kaybediyormuş.

adam als olmasaydı o radyasyonun içine dalardı bilim için.

şol black hole' un radyasyonları, akar bilim deyu deyu.
parçacıklar, radyasyonlar, çıkar big bang deyu deyu.

bu da benden hawking' e gelsin.
als'ye nanik çeken dahi. dünyaya katkıları unutulmayacak. (daha dün derste ondan bahsetmiştik, proteinlerin yanlış katlanması sonucu ortaya çıkan hastalıklara bakarken...)
ne diyelim, allah rahmet eylesin.
hakkında girelen bütün girdileri okuduğum yaşayan en zeki insan.
yazık bazıları her şeyi gtünden anlamış.
aslında hepinizin araştırmaları var yaptığınız araştırmalar doğrultusunda dini de sorguluyorsunuz değil mi?
hhahahasttir afedersin.
bi millet bu kadar sığ olamaz.
körü körüne inamamak bana göre de bir iman/inanç değildir.
adam oradan yapabileceğinin en doğrusunu yapıyor bu bir gerçek.
kendisine dabbetül arz yakıştırması yapan bazı höbelekler de yaşıyor bu yeryüzü denen yerde.
neden dabbetül arz?
çünkü dabbetül arz yuvarlanıp giden bir şeymiş, bu amca da sakat ya yuvarlanıyormuş, ondan.
hey allahım akıl ver azcık nolur...
yeri doldurulamayacaklardan birisi olacaktır kesinlikle, mekanı cennet olsun!