bugün

1-2 tane yakışıklı, güzel ama yeteneksiz oyuncu seç. traştan aşk üzerine bir senaryo yaz olsun bitsin. bıktırdılar.
her türlü zinayı yapan orospuların, fahişelerin ve piçlerin oyuncu diye lanse edildiği ülkemizde asgari ücretlinin en az 100 katı para kazanan pislik dizilerdir ne izlerim nede merak ederim.

asgari ücretlinin kazancı: 1300 tl (aylık)
dizi oyuncusunun kazancı: 30-80.000 tl (haftalık)

varın siz düşünün aradaki farkı.
ivedi bir sekilde sikilip ortada bırakılırlar.
her ne kadar gündeme ihtiyacı olan insanlar olmasak da nedendir bilinmez senaristler bir yazma sıkıntısı içindedir, bu dizilerde buna en güzel örnektir. adamlar ejderhalı, devli diziler yapıyor bizim dizilerin en büyük heyecanı patronun odasına saklanmış stajyer..
patronun basketbol oynama hobisi vardır ve kız lise mezunu da olsa hemen o holdinge işe girmişti. ingilizcesi de yoktur ve sorgulanmaz da zaten.
Genelde belgesel izleyen halkın tercih etmedi dizilerdir. Bu yüzden 20 bölüm sonra biterler.
7 yıldır çalıştığım firmada patronu bir kere gördüm. Başka da bir şey demiyorum.
Ahlak değerlerini bozacak olaylarını sempatize etmeye çalışıyorlar. Gördüğüm bir dizide patronu evlilik arifesindeyken sekreteri patronunu ayartıyor ve bu normal bir olaymış gibi gösteriliyor.
kabak tadı vermeye başlamışlardır. evet.
kimse izlemiyor da neden izleniyor diye merak edilen dizilerdir.
(bkz: hayatımın aşkı)
(bkz: inadına aşk)
(bkz: kiraz mevsimi)
(bkz: binbir Gece)
(bkz: Aşk laftan anlamaz)
(bkz: güneşi beklerken)
var olan toplumsal cinsiyet kalıpları ve değiştirilmesi sanki imkânsızmış gibi sunulan kadın ve erkek algıları sonuç mu tabii ki alternatif üretmeden;
Ama toplum bunu istiyor.
cennet mahallesinin beş bastığı dizilerdir.
Beceriksiz yönetmen hali.
Plazma da çalışan kız tipleri. Haspam.
konusu güzel olsa da hangisini izlesek bilemesek keşke dediğimiz dizilerdir. ama her zaman olduğu gibi saçma sapan boş vakit de bile izlenmeyecek dizilerdir.
allah yapımda ve yayında emeği geçen herkesin belasını versin dedirten dizilerdir.
(bkz: aşk laftan anlamaz)
(bkz: kiralık aşk)
(bkz: inadına aşk)
(bkz: seviyor sevmiyor)
Seviyor sevmiyor istisna olabilir çünkü güzel. Diğerleri, kurgu aynı, oyunculuk sıfır, diyaloglar tuhaf tuhaf.
yıl olmuş 2016 hala böyle diziler neden yapılır diye sorgulatan dizilerdir.
bir de öğlenleri tekrarları verilen saçma dizilerdir. doktorlara razıyım.
Hiçbiri de çaycıya aşık olmaz zaten.
her yapımın bir amacı olması doğrultusun da acaba bunların amacı nedir diye sordurtan dizilerdir.

bütün kızlar patronlarına aşık, bütün patronlar da işe yeni bir kız alsak da azıcık pompalasam derdindedir. gerçek bu mudur? ya da amaç nedir ?
bu ülkede patronların iyi kız silktiğinin medyaya yansıması.
biri de çaycıya aşık olsun be dedirten dizilerdir.

not: kayınpederim çaycıdır.
en fazla 5 yıl sonra patron olabileceğim hesabını yaptım ama küçük çaplı işletme patronlarına bakmıyorlarmış diyorlar.
patronuna veren asistan dizileri.
Eski bir konsept. Öncesinde fabrikada çalışan kıza aşık olan patronun oğlu vardı 60-70-80 lerde.

Bunlar hep kulkedisi teması.