bugün
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz17
- okan buruk10
- icardi190523
- mert hakan yandaş30
- 21 maçtır yenilmeyen takımı becermek12
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı104
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası30
- galatasaray'ın yaşaması muhtemel facia12
- icardi1905'in silik yemesi9
- fenerbahçe12
- ibrahim reisi9
- fred'in gs orta sahasını kucağa alması11
- dokunmaya kıyamadan sevmek16
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur11
- mauro icardi10
- manitayla yapılacaklar15
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması24
- sık sık aldığınız iltifatlar15
- erkolar kapatılsın13
- nurcuların fetöcü olduğu gerçeği8
- muharrem ince'nin diyanet kapatılsın mı anketi13
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz12
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur29
- anın görüntüsü20
- alex de souza12
- karıya kıza doymuş erkek25
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi17
- 19 mayıs atatürk ü anma gençlik ve spor bayramı10
- bik bik'in cinsiyeti14
- ninja turtles lar nasıl para kazanıyor11
- bir erkekten duyulabilecek en güzel söz12
- karın gözünün önünde biriyle olursa büyü bozulur9
- gulmekicinyaratilmis8
- travestilerin genelde kürt olması14
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz19
- üstteki yazarın yaşını tahmin etmek19
- çok üzgünüm sözlük8
- aşık olmadan sevişmek9
- mühendis erkeklerin genel özellikleri16
- nervio8
- kötü gününde sevdiğine mi gidersin seni sevene mi14
- insan olmaya ceyrek kala13
- etine dolgun kız8
- taktik verin15
- gecenin şarkısı9
- icardi1905 adamdır12
- her türk vatandaşına türkiye gezisi12
- sizi cuma saflarında göremedim sözlük10
- risale i nur21
- en çok yaşamak istenilen şehir10
Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümü Doktora öğrencisi, yaptığı başarılı çalışmalarıyla göz dolduran, geleceğin Mümtazer Türköne'si
eski bir dost... kitabı ile başarı yakalayacağına inanıyorum.
(bkz: populer kültür)
tam manasıyla genç bakış.
kitaplarından anlaşıldığı kadarıyla ilerisi için büyük umut veriyor. bakış açısı ve yorumlarının çoğuna katıldığım nesildaş yazar. *
kitaplarından anlaşıldığı kadarıyla ilerisi için büyük umut veriyor. bakış açısı ve yorumlarının çoğuna katıldığım nesildaş yazar. *
popüler kültür, türk siyasal tarihi ve solda teoriler ve tarihsel tartışmalar adlı kitaplarıyla şöhrete kavuşan uşak üniversitesi kamu yönetimi bölümü hocası. daha çok bir stand-up şovu tadında geçen dersleriyle akademik dünyada marka olma yolundadır. bilkent siyasetten hocamdır. özellikle postmodernizm-modernizm tartışmaları, sosyal demokrasi teorisi ve türkiye cumhuriyeti tarihi konularında bilgi sahibidir. arasıra tv'lerde de boy gösterir. umuyorum yakın bir zamanda türkiye'nin başındaki musibetlerden kurtulması adına daha önemli görevler üstlenecek, daha mühim işler yapacaktır. http://tr.sevenload.com/v...08-Bekleme-Odasi-programi
türkiyenin genç yazar ve akademisyenlerindendir. ittihat ve terakkiden akpye türk siyaset tarihi adlı kitabı ile önemli bir açılım yapmıştır.
son makalesinde sağ, sol kavramları ışığında CHP'yi doğru yere oturtmaya çalışıyor.
yorumladığı ingilizce araştırmada şöyle deniyormuş: "Sol daha keskin değişim yanlısı özgürlükçü bir akım olarak ortaya çıkarken, sağ ideoloji eski yapıyı daha fazla sahiplenen muhafazakâr hatta tutucu bir çizgidedir. Bu anlamda değişim, hiyerarşi karşıtlığı (eşitlik) ve yenilikçilik sol için vazgeçilmez unsurlar olarak ortaya çıkarken, sağ kesim için geçmişe özlem (nostalji), ani değişimlerden duyulan rahatsızlık ve hiyerarşik ilişkilerin meşrulaştırılması daha temel meseleler olarak karşımıza çıkmaktadır."
Bu sözleri önyargısız biçimde yorumlayarak kimi sorular sormalıyız:
1. Bugün ülkedeki "keskin değişim" yanlıları kimlerdir? Buna -tüm sorunlu yaklaşımlarına rağmen- AKP mi CHP mi daha yakındır?
2. Ülkemizde konjonktürel olarak da olsa "özgürlükçü bir akım" olarak görünenler kimlerdir? Alevilerin, başörtülülerin, Romanların, gayri-Müslimlerin, Kürtlerin haklarını daha özgürlükçü bir anlayışla ele almaya hangi parti daha yakındır?
3. "...eski yapıyı daha fazla sahiplenen muhafazakâr hatta tutucu bir çizgi..." sözlerini okıyunca lütfen elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin, kim aklınıza geliyor? Bu eski yapıyı savunmayı "Ergenekoncu görünmekten ürkmemek"le sınırlayabilir miyiz? Ya da eskiyen, çöken yapıyı inatla savunanlara "solcu" diyebilir miyiz?
4. "...Hiyerarşi karşıtlığı (eşitlik) ve yenilikçilik" sol ile ilgiliyse, başörtülü - başörtüsüz, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, Hıristiyan-Müslüman eşitliğini hangi parti nispeten önemsiyor, hangi parti ise her eşitlik girişiminin bir biçimde karşısına dikiliyor?
5. "Geçmişe özlem (nostalji), ani değişimlerden duyulan rahatsızlık ve hiyerarşik ilişkilerin meşrulaştırılması..." sözlerine bakalım...
AKP'lilerde, geçmişin Osmanlı dönemiyle bir flört istemi hep vardı, etkisi azalmakla birlikte hala var ama büyük ölçüde nostaljik! -Yine de Muhteşem Yıllar dizisine kızmalarının gerekçelerini anımsayalım * - Ancak küreselleşme, onlara her adımda nostaljinin sınırlarının nerede olduğunu, olabileceğini de anımsatıyor zaten...
CHP'de ise, Sayın Örmeci'nin yazısında değinildiği gibi 1920, 1930 yıllarına bir dönüş özlemi ayan beyan var. CHP'nin asr-ı saadeti de bu dönemler çünkü..
Örneğin Onur Öymen'in "Dersim özlemi"ni ağzından kaçırmasını bir dil sürçmesi bile saysak, dil sürçmelerinin bilimsel çözümlemesinin de ne olduğunu biliyoruz...
Ancak CHP, bu tür özlemleri nostaljik boyutlarda bırakmamak için de elinden geleni yapıyor.
Onlara kalsa eğitim diye bildikleri tek model olan "Köy Enstitüleri"ni yine yaşama sokacaklar ve Kürtler tarafından "sömürgeci" diye suçlanmayı yeniden hak edecekler...
Ekonomide özelleştirmeleri durdurup devletçiliğe dönecekler...
Herkesin büyük bir "istekle" "Ne Mutlu Türküm Diyene" dediği, herkesin "Türk milliyetçisi" oldurulduğu günlere ciddi ciddi övgü dizenleri ve bayrak - silah üstüne yemin eden yeni kuvvacıları (ki şimdi Ergenekon davasından içerde bir kısmı) aralarına almak için yarışanların kimler olduğunu da unutmayalım...
"...Son yıllarda özellikle de sosyal demokrat ve kemalist çevrelerde altı ok’un devrimcilik (inkılâpçılık) okunu hiçe sayacak ölçüde bir statükoculuk ve değişim karşıtlığı göze çarpmakta ve bu durum da ülkedeki tüm ciddi sorunlara rağmen iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’ni birçok alanda rakipsiz kılmaktadır." diyor Ozan Örmeci, Amerika'daki bu araştırmayı anlatan makaleyi tanıtırken.
Bunu ele alarak iyi yapıyor, cesur davranıyor ama sanki makaleyi Türkiye'ye uygulamakta zorlanıyor gibi... Oradaki sağ ve sol kavramlarına CHP ve AKP cuk oturuyor ama Örmeci onları yerliyerine oturturken bir türlü CHP'ye kıyamıyor. Oysa bu konuda cesur olsa CHP'ye daha büyük yararı dokunacak.
Tam burada "Türkiye'de sağ soldur, sol da sağ" diyen idris Küçükömer hocamızın kulaklarını çınlatıyoruz. Sayın Örmeci'ye de teşekkür ediyoruz ve idris Küçükömer'i yeni kuşaklara yeni yorumlarla aktarmakta da desteğini bekliyoruz.
Örmeci'nin bu cesur arayışı, CHP'nin en azından bir kısmını tutarlı demokrat ve özgürlükçü yapmaya katkıda bulunabilir. Böylece AKP'nin rakipsizliği de hiç olmazsa biraz olsun darbe yiyebilir.
yorumladığı ingilizce araştırmada şöyle deniyormuş: "Sol daha keskin değişim yanlısı özgürlükçü bir akım olarak ortaya çıkarken, sağ ideoloji eski yapıyı daha fazla sahiplenen muhafazakâr hatta tutucu bir çizgidedir. Bu anlamda değişim, hiyerarşi karşıtlığı (eşitlik) ve yenilikçilik sol için vazgeçilmez unsurlar olarak ortaya çıkarken, sağ kesim için geçmişe özlem (nostalji), ani değişimlerden duyulan rahatsızlık ve hiyerarşik ilişkilerin meşrulaştırılması daha temel meseleler olarak karşımıza çıkmaktadır."
Bu sözleri önyargısız biçimde yorumlayarak kimi sorular sormalıyız:
1. Bugün ülkedeki "keskin değişim" yanlıları kimlerdir? Buna -tüm sorunlu yaklaşımlarına rağmen- AKP mi CHP mi daha yakındır?
2. Ülkemizde konjonktürel olarak da olsa "özgürlükçü bir akım" olarak görünenler kimlerdir? Alevilerin, başörtülülerin, Romanların, gayri-Müslimlerin, Kürtlerin haklarını daha özgürlükçü bir anlayışla ele almaya hangi parti daha yakındır?
3. "...eski yapıyı daha fazla sahiplenen muhafazakâr hatta tutucu bir çizgi..." sözlerini okıyunca lütfen elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin, kim aklınıza geliyor? Bu eski yapıyı savunmayı "Ergenekoncu görünmekten ürkmemek"le sınırlayabilir miyiz? Ya da eskiyen, çöken yapıyı inatla savunanlara "solcu" diyebilir miyiz?
4. "...Hiyerarşi karşıtlığı (eşitlik) ve yenilikçilik" sol ile ilgiliyse, başörtülü - başörtüsüz, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, Hıristiyan-Müslüman eşitliğini hangi parti nispeten önemsiyor, hangi parti ise her eşitlik girişiminin bir biçimde karşısına dikiliyor?
5. "Geçmişe özlem (nostalji), ani değişimlerden duyulan rahatsızlık ve hiyerarşik ilişkilerin meşrulaştırılması..." sözlerine bakalım...
AKP'lilerde, geçmişin Osmanlı dönemiyle bir flört istemi hep vardı, etkisi azalmakla birlikte hala var ama büyük ölçüde nostaljik! -Yine de Muhteşem Yıllar dizisine kızmalarının gerekçelerini anımsayalım * - Ancak küreselleşme, onlara her adımda nostaljinin sınırlarının nerede olduğunu, olabileceğini de anımsatıyor zaten...
CHP'de ise, Sayın Örmeci'nin yazısında değinildiği gibi 1920, 1930 yıllarına bir dönüş özlemi ayan beyan var. CHP'nin asr-ı saadeti de bu dönemler çünkü..
Örneğin Onur Öymen'in "Dersim özlemi"ni ağzından kaçırmasını bir dil sürçmesi bile saysak, dil sürçmelerinin bilimsel çözümlemesinin de ne olduğunu biliyoruz...
Ancak CHP, bu tür özlemleri nostaljik boyutlarda bırakmamak için de elinden geleni yapıyor.
Onlara kalsa eğitim diye bildikleri tek model olan "Köy Enstitüleri"ni yine yaşama sokacaklar ve Kürtler tarafından "sömürgeci" diye suçlanmayı yeniden hak edecekler...
Ekonomide özelleştirmeleri durdurup devletçiliğe dönecekler...
Herkesin büyük bir "istekle" "Ne Mutlu Türküm Diyene" dediği, herkesin "Türk milliyetçisi" oldurulduğu günlere ciddi ciddi övgü dizenleri ve bayrak - silah üstüne yemin eden yeni kuvvacıları (ki şimdi Ergenekon davasından içerde bir kısmı) aralarına almak için yarışanların kimler olduğunu da unutmayalım...
"...Son yıllarda özellikle de sosyal demokrat ve kemalist çevrelerde altı ok’un devrimcilik (inkılâpçılık) okunu hiçe sayacak ölçüde bir statükoculuk ve değişim karşıtlığı göze çarpmakta ve bu durum da ülkedeki tüm ciddi sorunlara rağmen iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’ni birçok alanda rakipsiz kılmaktadır." diyor Ozan Örmeci, Amerika'daki bu araştırmayı anlatan makaleyi tanıtırken.
Bunu ele alarak iyi yapıyor, cesur davranıyor ama sanki makaleyi Türkiye'ye uygulamakta zorlanıyor gibi... Oradaki sağ ve sol kavramlarına CHP ve AKP cuk oturuyor ama Örmeci onları yerliyerine oturturken bir türlü CHP'ye kıyamıyor. Oysa bu konuda cesur olsa CHP'ye daha büyük yararı dokunacak.
Tam burada "Türkiye'de sağ soldur, sol da sağ" diyen idris Küçükömer hocamızın kulaklarını çınlatıyoruz. Sayın Örmeci'ye de teşekkür ediyoruz ve idris Küçükömer'i yeni kuşaklara yeni yorumlarla aktarmakta da desteğini bekliyoruz.
Örmeci'nin bu cesur arayışı, CHP'nin en azından bir kısmını tutarlı demokrat ve özgürlükçü yapmaya katkıda bulunabilir. Böylece AKP'nin rakipsizliği de hiç olmazsa biraz olsun darbe yiyebilir.
sol görüşlü, atatürkçü, cumhuriyetçi ve laik takılan uşak üniversitesi akademisyeni.
iyi bir akademisyen değildir, bir akademisyen her konuda yazamaz, uzmanlık alanı olması gerekir. eğer her konuda yazacağım diyorsa da öncelikle her şeyi iyice okuması ve anlaması gerekir.
beyefendi daha emile durkheim okumadan durkheim'ın ilkel toplumlar için gösterdiği dayanışma modelini organic solidarity zannetmektedir. kafası güzelmiş gerçekten, mechanical solidarity nedir? öğrenip gelmesini tavsiye ediyoruz.
beyefendi daha emile durkheim okumadan durkheim'ın ilkel toplumlar için gösterdiği dayanışma modelini organic solidarity zannetmektedir. kafası güzelmiş gerçekten, mechanical solidarity nedir? öğrenip gelmesini tavsiye ediyoruz.
kürt sorunu ile ilgili hazırlamış olduğu sunum ile, klasik refleks sahibi biri olduğunu ortaya koymuştur.
olsa olsa ulusalcıdır...
yani neo milliyetçi...
yani milliyetçinin seküler olanından...
konu hakkındaki görüşleri, her ulusalcının olduğu gibi, kayda değer değildir.
olsa olsa ulusalcıdır...
yani neo milliyetçi...
yani milliyetçinin seküler olanından...
konu hakkındaki görüşleri, her ulusalcının olduğu gibi, kayda değer değildir.
hakkında çok daha sert ve kendisini istifaya davet eden bir yazı yazılmış olandır. ben böyle bir yazı görmedim gerçekten.
http://damatozan.blogspot...zisyon-yazari-olarak.html
http://damatozan.blogspot...zisyon-yazari-olarak.html
hakkında çıkan ikinci yazı ilkinden çok daha sert olan ve bu sefer bir cevap vermesi gereken akademisyen.
hakkında çıkan yazılara cevap veremeyip, görmezden gelmiş kişidir. devekuşu moduna girmiş durumda. yakında belgelerle daha sert bir şey gelecekmiş hakkında. yazık.
hakkında son bir yazı yayınlanmış olan kişi. bu yazıda ayrıca bir belge yer alıyor, bunun dışında kendisi hakkında yazılanların son bulduğunu görüyoruz, yine de açık kapı bırakılmış.
http://damatozan.blogspot...imizi-ensende-hisset.html
http://damatozan.blogspot...imizi-ensende-hisset.html
Ekşi sözlükte sanver nickiyle yazan link botu.
güncel Önemli Başlıklar