bugün
- bir kızı kucakta zıplatmak8
- istanbulda vurularak öldürülen okul müdürü23
- psikolog fiyatları11
- sözlüğün en güzel kızı olmanın dezavantajları13
- can yaman erkekse sözlük erkekleri ne9
- şu an hissedilen duygu14
- motosikletle 210 km hız yapmak8
- burnumuzun dibindeki adaların yunanistan ın olması11
- ithalat ile ülke döndürmeyi marifet diye satmak8
- anın görüntüsü17
- 2023 2024 sezonu lig şampiyonu9
- fenerbahçe10
- macar bakanının türklük açıklaması13
- toggun yanması8
- bir erkeği cezbeden şeyler18
- flörtü eleme sebepleri20
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler18
- öğretmen maaşları22
- ölümlü dünya 29
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek12
- suratı sabunlamak11
- 1 85 boyunda zeki esprili yakışıklı kültürlü erkek36
- uludağ sözlük discord grubu8
- 007 slip don giysin kampanyası10
- eksi ruyaları kaldıracak kantar13
- ali koç'un jose mourinho ile anlaşması24
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- yanındakiyle yaşar aklındakiyle ölürsün15
- sözlük yönetimi beni silsin mi16
- ameliyat ettikleri hastann karnında mala unuttular10
- 25 yaşında üniversite okumaya niyetlenmek8
- sözlüğün terzisi8
- 007 silik yesin kampanyası9
- bik bik silik yesin kampanyası9
- nervio'nun güzel ellerinden yiyeceğim dayak10
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri11
- rusyaya gidince kızlar etrafımda pervane olacak17
- hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay11
- görüldü bile atmayan insan tipi22
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks14
- yazarların evlenmek istedikleri dizi karakterleri11
- eloande'ye zengin koca bulmak8
- aşık olmak12
- mimarlığı bırakmak13
- erkeklerin iğrenç özellikleri21
- keki kabarmayan sözlük kızı30
- sözlükteki kızlar mı dışardaki kızlar mı10
- deniz gezmiş25
- fenerbahçe neden şampiyon olamıyor17
- fener olmasa galatasaraylılar kimle dalga geçecek9
son makalesinde sağ, sol kavramları ışığında CHP'yi doğru yere oturtmaya çalışıyor.
yorumladığı ingilizce araştırmada şöyle deniyormuş: "Sol daha keskin değişim yanlısı özgürlükçü bir akım olarak ortaya çıkarken, sağ ideoloji eski yapıyı daha fazla sahiplenen muhafazakâr hatta tutucu bir çizgidedir. Bu anlamda değişim, hiyerarşi karşıtlığı (eşitlik) ve yenilikçilik sol için vazgeçilmez unsurlar olarak ortaya çıkarken, sağ kesim için geçmişe özlem (nostalji), ani değişimlerden duyulan rahatsızlık ve hiyerarşik ilişkilerin meşrulaştırılması daha temel meseleler olarak karşımıza çıkmaktadır."
Bu sözleri önyargısız biçimde yorumlayarak kimi sorular sormalıyız:
1. Bugün ülkedeki "keskin değişim" yanlıları kimlerdir? Buna -tüm sorunlu yaklaşımlarına rağmen- AKP mi CHP mi daha yakındır?
2. Ülkemizde konjonktürel olarak da olsa "özgürlükçü bir akım" olarak görünenler kimlerdir? Alevilerin, başörtülülerin, Romanların, gayri-Müslimlerin, Kürtlerin haklarını daha özgürlükçü bir anlayışla ele almaya hangi parti daha yakındır?
3. "...eski yapıyı daha fazla sahiplenen muhafazakâr hatta tutucu bir çizgi..." sözlerini okıyunca lütfen elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin, kim aklınıza geliyor? Bu eski yapıyı savunmayı "Ergenekoncu görünmekten ürkmemek"le sınırlayabilir miyiz? Ya da eskiyen, çöken yapıyı inatla savunanlara "solcu" diyebilir miyiz?
4. "...Hiyerarşi karşıtlığı (eşitlik) ve yenilikçilik" sol ile ilgiliyse, başörtülü - başörtüsüz, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, Hıristiyan-Müslüman eşitliğini hangi parti nispeten önemsiyor, hangi parti ise her eşitlik girişiminin bir biçimde karşısına dikiliyor?
5. "Geçmişe özlem (nostalji), ani değişimlerden duyulan rahatsızlık ve hiyerarşik ilişkilerin meşrulaştırılması..." sözlerine bakalım...
AKP'lilerde, geçmişin Osmanlı dönemiyle bir flört istemi hep vardı, etkisi azalmakla birlikte hala var ama büyük ölçüde nostaljik! -Yine de Muhteşem Yıllar dizisine kızmalarının gerekçelerini anımsayalım * - Ancak küreselleşme, onlara her adımda nostaljinin sınırlarının nerede olduğunu, olabileceğini de anımsatıyor zaten...
CHP'de ise, Sayın Örmeci'nin yazısında değinildiği gibi 1920, 1930 yıllarına bir dönüş özlemi ayan beyan var. CHP'nin asr-ı saadeti de bu dönemler çünkü..
Örneğin Onur Öymen'in "Dersim özlemi"ni ağzından kaçırmasını bir dil sürçmesi bile saysak, dil sürçmelerinin bilimsel çözümlemesinin de ne olduğunu biliyoruz...
Ancak CHP, bu tür özlemleri nostaljik boyutlarda bırakmamak için de elinden geleni yapıyor.
Onlara kalsa eğitim diye bildikleri tek model olan "Köy Enstitüleri"ni yine yaşama sokacaklar ve Kürtler tarafından "sömürgeci" diye suçlanmayı yeniden hak edecekler...
Ekonomide özelleştirmeleri durdurup devletçiliğe dönecekler...
Herkesin büyük bir "istekle" "Ne Mutlu Türküm Diyene" dediği, herkesin "Türk milliyetçisi" oldurulduğu günlere ciddi ciddi övgü dizenleri ve bayrak - silah üstüne yemin eden yeni kuvvacıları (ki şimdi Ergenekon davasından içerde bir kısmı) aralarına almak için yarışanların kimler olduğunu da unutmayalım...
"...Son yıllarda özellikle de sosyal demokrat ve kemalist çevrelerde altı ok’un devrimcilik (inkılâpçılık) okunu hiçe sayacak ölçüde bir statükoculuk ve değişim karşıtlığı göze çarpmakta ve bu durum da ülkedeki tüm ciddi sorunlara rağmen iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’ni birçok alanda rakipsiz kılmaktadır." diyor Ozan Örmeci, Amerika'daki bu araştırmayı anlatan makaleyi tanıtırken.
Bunu ele alarak iyi yapıyor, cesur davranıyor ama sanki makaleyi Türkiye'ye uygulamakta zorlanıyor gibi... Oradaki sağ ve sol kavramlarına CHP ve AKP cuk oturuyor ama Örmeci onları yerliyerine oturturken bir türlü CHP'ye kıyamıyor. Oysa bu konuda cesur olsa CHP'ye daha büyük yararı dokunacak.
Tam burada "Türkiye'de sağ soldur, sol da sağ" diyen idris Küçükömer hocamızın kulaklarını çınlatıyoruz. Sayın Örmeci'ye de teşekkür ediyoruz ve idris Küçükömer'i yeni kuşaklara yeni yorumlarla aktarmakta da desteğini bekliyoruz.
Örmeci'nin bu cesur arayışı, CHP'nin en azından bir kısmını tutarlı demokrat ve özgürlükçü yapmaya katkıda bulunabilir. Böylece AKP'nin rakipsizliği de hiç olmazsa biraz olsun darbe yiyebilir.
yorumladığı ingilizce araştırmada şöyle deniyormuş: "Sol daha keskin değişim yanlısı özgürlükçü bir akım olarak ortaya çıkarken, sağ ideoloji eski yapıyı daha fazla sahiplenen muhafazakâr hatta tutucu bir çizgidedir. Bu anlamda değişim, hiyerarşi karşıtlığı (eşitlik) ve yenilikçilik sol için vazgeçilmez unsurlar olarak ortaya çıkarken, sağ kesim için geçmişe özlem (nostalji), ani değişimlerden duyulan rahatsızlık ve hiyerarşik ilişkilerin meşrulaştırılması daha temel meseleler olarak karşımıza çıkmaktadır."
Bu sözleri önyargısız biçimde yorumlayarak kimi sorular sormalıyız:
1. Bugün ülkedeki "keskin değişim" yanlıları kimlerdir? Buna -tüm sorunlu yaklaşımlarına rağmen- AKP mi CHP mi daha yakındır?
2. Ülkemizde konjonktürel olarak da olsa "özgürlükçü bir akım" olarak görünenler kimlerdir? Alevilerin, başörtülülerin, Romanların, gayri-Müslimlerin, Kürtlerin haklarını daha özgürlükçü bir anlayışla ele almaya hangi parti daha yakındır?
3. "...eski yapıyı daha fazla sahiplenen muhafazakâr hatta tutucu bir çizgi..." sözlerini okıyunca lütfen elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin, kim aklınıza geliyor? Bu eski yapıyı savunmayı "Ergenekoncu görünmekten ürkmemek"le sınırlayabilir miyiz? Ya da eskiyen, çöken yapıyı inatla savunanlara "solcu" diyebilir miyiz?
4. "...Hiyerarşi karşıtlığı (eşitlik) ve yenilikçilik" sol ile ilgiliyse, başörtülü - başörtüsüz, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, Hıristiyan-Müslüman eşitliğini hangi parti nispeten önemsiyor, hangi parti ise her eşitlik girişiminin bir biçimde karşısına dikiliyor?
5. "Geçmişe özlem (nostalji), ani değişimlerden duyulan rahatsızlık ve hiyerarşik ilişkilerin meşrulaştırılması..." sözlerine bakalım...
AKP'lilerde, geçmişin Osmanlı dönemiyle bir flört istemi hep vardı, etkisi azalmakla birlikte hala var ama büyük ölçüde nostaljik! -Yine de Muhteşem Yıllar dizisine kızmalarının gerekçelerini anımsayalım * - Ancak küreselleşme, onlara her adımda nostaljinin sınırlarının nerede olduğunu, olabileceğini de anımsatıyor zaten...
CHP'de ise, Sayın Örmeci'nin yazısında değinildiği gibi 1920, 1930 yıllarına bir dönüş özlemi ayan beyan var. CHP'nin asr-ı saadeti de bu dönemler çünkü..
Örneğin Onur Öymen'in "Dersim özlemi"ni ağzından kaçırmasını bir dil sürçmesi bile saysak, dil sürçmelerinin bilimsel çözümlemesinin de ne olduğunu biliyoruz...
Ancak CHP, bu tür özlemleri nostaljik boyutlarda bırakmamak için de elinden geleni yapıyor.
Onlara kalsa eğitim diye bildikleri tek model olan "Köy Enstitüleri"ni yine yaşama sokacaklar ve Kürtler tarafından "sömürgeci" diye suçlanmayı yeniden hak edecekler...
Ekonomide özelleştirmeleri durdurup devletçiliğe dönecekler...
Herkesin büyük bir "istekle" "Ne Mutlu Türküm Diyene" dediği, herkesin "Türk milliyetçisi" oldurulduğu günlere ciddi ciddi övgü dizenleri ve bayrak - silah üstüne yemin eden yeni kuvvacıları (ki şimdi Ergenekon davasından içerde bir kısmı) aralarına almak için yarışanların kimler olduğunu da unutmayalım...
"...Son yıllarda özellikle de sosyal demokrat ve kemalist çevrelerde altı ok’un devrimcilik (inkılâpçılık) okunu hiçe sayacak ölçüde bir statükoculuk ve değişim karşıtlığı göze çarpmakta ve bu durum da ülkedeki tüm ciddi sorunlara rağmen iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’ni birçok alanda rakipsiz kılmaktadır." diyor Ozan Örmeci, Amerika'daki bu araştırmayı anlatan makaleyi tanıtırken.
Bunu ele alarak iyi yapıyor, cesur davranıyor ama sanki makaleyi Türkiye'ye uygulamakta zorlanıyor gibi... Oradaki sağ ve sol kavramlarına CHP ve AKP cuk oturuyor ama Örmeci onları yerliyerine oturturken bir türlü CHP'ye kıyamıyor. Oysa bu konuda cesur olsa CHP'ye daha büyük yararı dokunacak.
Tam burada "Türkiye'de sağ soldur, sol da sağ" diyen idris Küçükömer hocamızın kulaklarını çınlatıyoruz. Sayın Örmeci'ye de teşekkür ediyoruz ve idris Küçükömer'i yeni kuşaklara yeni yorumlarla aktarmakta da desteğini bekliyoruz.
Örmeci'nin bu cesur arayışı, CHP'nin en azından bir kısmını tutarlı demokrat ve özgürlükçü yapmaya katkıda bulunabilir. Böylece AKP'nin rakipsizliği de hiç olmazsa biraz olsun darbe yiyebilir.
güncel Önemli Başlıklar