bugün

başrollerinde salih güney, sevda demirel ve engin koç un olduğu 90 lı yıllar türk sinemasının berbat örneklerinden. erotik, polisiye, macera tandanslı olduğu söylenen fakat hiçbir sınıfa sokulamayan amatör ötesi çalışma.
denizlide 3 gencin bir buçuk saat içinde 25 yaptığı eylem.
http://www.youtube.com/watch?v=rgC5Ejhmj-o
özgürlüktür. yaşam tarzı bile olabilir. önemli olan gidilecek yer değil yolculuğun ta kendisidir düşüncesini benimsemiş insanlar için vazgeçilmez bir heyecandır.
hem bedava hemde dolmuş otobüs gibi sıkıcı olmayan, muhabbet edilen eylemdir. ebeveynlerin dediği gibi pek de tehlikeli değildir.
plaja yürümemek için tatil yerlerinde bolca yapılan eylemdir.
üniversite öğrencisiyken sık yaptığım eylem. rekorum şile-samandıra arası 55 km'lik yolu gitmemdir. onu kandıra-ağva arasındaki 38 km'lik yol izliyor. ama dikkatli olmak gerekir. çünkü sizi alacak kişi seks düşkünü veya abazan olursa al-al, mor-mor olabilirsiniz.
'lan hşştt oto stop please' gibi bir mana taşımakta sanırsam.
*
zorda kalınırsa kurtarıcıdır.bu yolla yaz tatilinde hindistan'a gidip gelen var*.ama fazla güvenmemek gerekir.birkaç ülke dolaşmış olsanız bile önce tecavüze uğrayıp sonra da öldürülme tehlikeniz vardır.
(bkz: otostop anıları)
(bkz: odtü de otostop çekmek)
(bkz: otostop çekerken almayan her arabanın arkasından küfretme isteği)
(bkz: otostopta kızların elini bile kaldırmadan arabaya alınabilmesi)
ayrıca bakınız:
aşağı bakan başparmağın her araç geçişinde işaret parmağı ile orta parmak arasına gitmek istemesi
toplamda 1000den fazla çektiğim,4.sınıf olunca babamın çılgın renault 9 broadway'imizi vermesiyle kurtulduğumu sandığım ama benzin parasından batınca tekrar dönmek zorunda kaldığım hede *
tanrım daha kaçkez "abi ne iş yapıyosunuz,abi manisa'ya mı devam etcek misiniz,burcunuz ne,tipik terazi gibisiniz?" gibi muhabbetleri nekadar kaldırır bünyem görücez
ilk deneyimde, anlatılanın aksine tehlikeli bir iş olmadığı anlaşılan hadise. hem ucuz hem de eğlenceli bir yol geçirmek isteyenlerin başvurduğu yöntem.
mecbur kalıdığında da zevkine de yapılabilecek eğlenceli aktivite.
(bkz: seri katil)
2 hafta önce kişisel yol rekorumu kırdığım hede.
istanbul'daki tıp ögrenci kongresi icin cıktıgımız yola ;izmir'den bursa mudanya'ya 4 otostopla vardım.istanbul'a kalkan son feribotu 5 dk ile kacırmamla yolculugumun son böülümünü(bursa-istanbul) otobüsle yapmak zorunda kaldım.
kıbrıs'ta sürekli mala vurdugunu iddia eden ugur üstegmen'e;ejderha gömlekli ismini bilmedigim 2 dazlak abiye,bizle ekmek-zeytin ve yaz helvasını paylasan,"gencler paranız var mı yoksa yol parsı vereyim" bile diyen ilyas dayıya;bizi bursadan mudanyaya götüren 5dk.yla vapuru kacırınca bizden cok üzülen,teknesinde bira ısmarlayan dönüste yolluk cevizli ekmek alan ismail abi ve kızı burcuya ve bursa otogarında "o cevizli ekmegin hikayesi ne" diyerek bizle tanısan muhabbetiyle otobüs beklerken zamanın hızla gecmesini saglayan begüm'e burdan cook tesekkürler *
tüm bilinmezliklere bir parmak hareketi ile korkusuzca "buradayım" demek. seni kimin alacağını asla bilemezsin, gittiğin yerin neresi olduğunu bilmiyorsan daha da güzel olur. buradayız.
yazlık kasabalar da araban yoksa ideal bir yöntemdir.
ilkini arkadaslarla birlikte yazlik bir yerde denedigim hadise. basta bir tirsma olsa da yolun kalani muhabbetle birlikte senlik havasinda gecince cok zevkli olduguna kanaat getirmistim. yillar sonra bu aktiviteyi ozlemis olucam ki istanbul'un gobeginde zincirlikuyu'da ikinci kez tek basima denemistim. hem cebinizden para cikmiyor, hem gideceginiz yere ozel arabayla gitmis oluyorsunuz, ustune bir de yeni tanistiginiz kisiyle hos sohbet ediyorsunuz.
1 hafta önce yaşadığımız atraksiyonun baş aktörü.

Kırmızı full + full megane aldı bizi.adam fırın sahibinin oğluymuş.neyse gidiyoruz birden hızlandık 130 la gitmeye başladık. tabi

ben yusuflamaya başladım.2-3 arabaya makas attık ama içimden abi inelim biz falan diyorum ama dışarı atamıyorum o sesi.adam birden

sağa kırdı ve bilmediğimiz yollara girdi gidiyoruz öyle.içimden acaba kaçırıyomu lan bu bizi diye düşünmekten alamıyorum

kendimi.ulan 2 kişiyiz adam tek ağzını burnunu kırarız diye birtakım düşünceler içindeyim.bi baktım adam dikiz aynasından arkayı

dikizliyo paso.meğer polisten kaçıyomuşuz.arkamızda polis 110 la falan gidiyoruz en sonunda abi yavaşladı.polis iner inmez silahını

çıkardı.terörist zannetti bizi yavşak.bağırdı çağırdı.abi de "görmedikki abi biz sizi " diyerek beni kopardı oracıkta.ben de okuyoz biz ya diye bağırcaktım da polisten dayak yemek hoşuma gitmezdi.zaten adam sinirli.neyse cezayı yedikten sonra arabaya yöneldik tam bindik abi arabanın anahtarının poliste

kaldığını söyler söylemez gözden kaybolan polis arabasına sövmeye başladım.1,5 saatte arabanın anahtarını bekledik.

(bkz: böyle atraksiyon düşman başına)
muğla merkezden fethiyeye gidişte tanışmama neden olan olaydır. kişi sayısı arttıkça arabaya alınma olasılığınız azalıyor fakat ne kadar çok arkadaşla giderseniz zarar görme riskinizi de o derece azaltıyorsunuz. en fazla 4 kişi ( ki bunu denedik arabada sadece şöfor varsa ) gidilebilir.

otostopu akşam yapıyorsanız sarhoş şöförlerden kaçının. birde kamyon sürücülerinden...
geçen sene polise denk geldiğim yolculuk türü. her dakika başı sorgu yağmuruna tutulduğum için şöyle diyaloglar gelişti;

- kaçıncı sınıf?
+ 10. sınıf abi.
- 10. sınıf nedir lan? (sitemsel havası yok ama sorgulayıcı)
+ lise iki oluyo.
- nasıl iyi gidiyo mu dersler öğretmenler ile aran nası uyum sorunu falan sıkıntıları halledebiliyo musunuz ? (yaşam koçu mübarek oldu olacak okula gel bari de panel yönet)

- gerektiği kadar yürütmeye çalışıyoz, nabza göre şerbet eheh.
+ benim çocukta bu sene gugıllara cugıllara çok daldığından sportoto notlar serdi önümüze kerneci, alışık değiliz yapmazdı böyle sinirlendim haliyle flütle giriştim ben buna. (kapıyı açıp atlamak geldi içimden, o an ki endişeyle iniverdim)

- tamam abi şu halıcının yanı iyidir markete giricem zaten.
+ tamam hadi selametle.
- eyvallah sağol.

işte böyle, kimi zaman şans yaver gider kimi zaman ise kafanız ütülenebilir. bazen şaşıyorum sırf maceraperest duygularını coşturmak için bu aktiviteye iştirak edenlere. riskin bedelini ödemek onların gözünde sıfır zannımca.
yarın öğleden önce antalya dan izmire giderken gerçekleştireceğim eylem.
bugün karatekir ile yaptığımız eylemdir. doğulu bi adam durdu...
''gardaş şimdi sen bana tüm paranı ver desen* ben veririm'' bu ne dedi la şimdi. bana dokunmayın mı dedi yoksa cebinizi mi boşaltın dedi. biz o an cepte yok diye çektik bu haltı be birader. sende mi brütüs.*
celal bayar üniversitesi öğrencilerinin profesyonel olarak icra ettikleri, sanat dalı.
üniversiteden en yakın kankamla 2 gün önce biten 8 günlük akdeniz turumuzda 30 defa kullandığımız süpersonik seyahat aracı. *
belediye otobüsüyle gittiğimiz güzelbahçeden başladı herşey. sonra yol bizi nereye götürürse. otostopta herzaman çok ilginç insanlarla tanışmıştım ama bu seferkiler harbi baya süperdi. seferihisar çıkışından bizi alan türkiye'yi kiraladıkları arabayla gezen italyan çifti mi söylemeliyim yoksa ölüdeniz'den bizi fethiye merkeze götüren japon ana kızı mı?
bu yolculuk sırasında sırasıyla selçuk / meryemana (italyanları hacı yapmak için götürdüğümüz *) , gene italyan çiftle beraber gittiğimiz bodrum , sonra farklı otostoplarla marmaris, fethiye, ölüdeniz, kalkan, kaş, kemer, olimpos, antalya ve son olarak manavgat.
bu yolculuk boyunca bi ton süpersonik insanla tanıştık,biton süpersonik yer gördük.daha önce yaşadığım interrail tecrübesinden çok daha fazla eğlendiğim bi gezi oldu.