bugün

imdb'de falan bu filme düşük puan verenlere hayret doğrusu. Bence süper sahneler var. Görsellik harika ve konusu da çok ilgi çekici ve gerçekçi. Daha ne olsun. Enfes diyorum başka da birşey demiyorum..
Michelle Rodriguez'e yine yeniden aşık olduğum film.

(bkz: acaba benimle evlenir mi lan)
(bkz: pala)

filme de cuk diye otururdu kanımca. sinema dergisinden adını hatırlayamadığım bir eleştirmenin kanısıdır ayrıca.
michelle rodriguez i görmemek için izlemediğim film. *
michelle rodriguez i görmek için de izlediğim filmdir.
sırf michelle rodriguez i görmek için izlediğim filmdir.
sıkıcı olduğu kadar eğlenceli olan neşeli şakalı komiklikli filmdir. ama filmin sonundaki arabalı bölüm hoştur.
Robert Rodriguez in alışıldık abartılı sahnelerine bolca maruz kalmış filmdir. Filmin çoğu Kahramanımız Pala nın fantazileriyle geçiyor olsa da, Sedye sahnesi ve arkada kullanılan sound özellikle beni bitiren an olmuştur.izlenesidir.
yönetmen Guy Ritchie çakmaları olan sahneler ve bir kaç absürd sahneler eşliğinde bol doğramalı vasat filmdir.
Filmi izledikten sonra 'neydi bu şimdi?' sorusuyla boğuşurken iyi miydi kötü müydü ayırt edemiyorsun fakat zaman sonra kötü olduğunu farkediyorsun.
rodriguez abi herşeye okey ama o göt suratlı arkadaşın jessica'yı yemesine gönül el vermedi be gece gece ağlamaklı oldum.
jessica albanın ikiyüzlükükle suçlanmasına neden olan film.

(#9681723)

ayrıca hobo with a shotgunda çekildiğine göre eli rothdan bir thanksgiving filmi beklememe neden olan film.
kapanış sözü manalı olan filmdir.*
--spoiler--
machete kills and machete kills again...
--spoiler--
Klasik, Rodriguez'in ikinci sınıf film havası vermeye çalıştığı filmlerinden biri. Ve bence güzel bir film.
Bir kez daha aşık oldum. kadınım benim. *

Ayrıca hemen hemen her filminde ortaya koyduğu samuray kılıcı takıntısına devam etmektedir.
yönetmen abimizin keyfine göre olusturmuş olduğu absürd sahneler; filmin belkemiğini olusturuyor. yani film abartılı durumlardan ibaret.
--spoiler--
kahramanımız pala nın yaralı sekilde sedyede yatarken doktor ile hemsireler arasındaki diyalog da insanın kalın bağırsağının 10 metre olduğu söylenir, akabinde kahramanımız düşmanlarının geldiğini hissederek doktorun neşter kolejsiyonunu kullanarak 6 adamdan 4 ünü keser biçer 6. adamdan kaçmak için de 5. adamın bağırsaklarını kullarak camdan kendini dısarı atar ve bağırsakların 10 metre uzunluğunda olduğunu bilgisini o an öğrenmiş ve pratik olarak kullanmıştır.
--spoiler--
izledikten sonra lindsay lohan a bir kez taptığım filmdir. iyidir, hoştur, abartılıdır. ama lindsay a laf ettirtmem. *
absirdlükte dünyayı kurtaran adam'la yarışır. ama ablaların hepsi taş. özellikle jessica abla.*
esasen rodrigez ve tarantino'nun 6 nisan 2007'de çıkardıkları iki filmlik (planet terror ve death proof) seri the grindhouse için film aralarında gösterilmek üzere çekilen 4 tane sahte fragmandan biridir. 3 eylül 2010'da gösterime giren film bu fragmandan esinlenilerek yapılmıştır. rodrigez filmin temellerini 1993 yılında desperado'yu çekerken atmıştır. yönetmen danny trejo'yu desperado'ya dahil ettiğinde bu karakterin kendine ait bir filmi olması gerektiğini düşünüp machete'yi yazsada filmi 2010 yılına kadar çekememiştir.

diğer taraftan the grinhouse serisi için çekilen diğer 3 fragman şunlardır;

thanksgiving (yön.: eli roth)
werewolf women of the ss (yön.: rob zombie)
don't (yön.: edgar wright)
"machete don't text" repliğiyle akıllara kazanan r.rodriguez filmi. şimdi en başta pek zeki arkadaşlar var bu film için saçmaydı, abartıydı falan diyen. bunlar robert rodriguez ve b movie olaylarından bi haber oldukları için böyle konuşuyorlar dikkate almayınız. zaten machete'nin güzelliği repliklerinde, absürd sahnelerinde saklı.
beklemediğim kadar eğlenceli çıkan robert rodriguez filmi.

filmin en güzel yanı, düşük bütçeli olduğu için işi iyice geyiğe vurup kendi kendiyle dalga geçmesi. başlangıçtaki pürüzlü görüntüden tutun da, lindsay lohan'ın "bir şeyler daha diyecektim ama unuttum." repliğine kadar birçok yerde bu hissediliyor.

michelle rodriguez'in ise esmer olduğu halde güzel olan sayılı insanlardan biri olduğunu düşünüyordum. bu filmde, bu özelliğinin yıllar geçtikçe azalacağına arttığını farkettim. ayrıca o role, onun yerine kim oynarsa oynasın bu kadar yakışmazdı.

diğer unutulmuş aksiyon oyuncuları, üçer beşer bir araya gelip film çekerken, machete'de başrolde danny trejo'nun namı diğer pala remzi'nin olması, ustaya saygı tadında güzel bir jest olmuş.

robert de niro her zamanki gibi rolünün hakkını veriyor ama açıkçası yaşayan efsane haline gelmiş birini bu filmde görünce yadırgadım.

evet, sinemaya gitmeyi gerektirecek kadar mühim bir yapım değil belki ama kara mizah ve gore'un dozunda kullanıldığında ortaya nasıl bir şey çıkacağını merak ediyorsanız ya da sadece eğlenceli bir iki saat geçirmek istiyorsanız, machete iyi bir seçenek olabilir.
b movie diyorlar, sinema'da izlenmemesi gereken bir film diyorlar. doğru da diyorlar ama eğer ki uygun bir mod'da izlenirse çok eğlenceli bir film. tabi kopan vücut parçaları, her taraftan çıkan güzel vücutlu kadınların organlarının filmi +18 yapması bazılarının filmi izlemesini sakıncalı hale getirebilir.
--spoiler--
filmde yok yok. yani oynayan oyuncular açısından. danny trejo, robert de niro, jessica alba, steven seagal, michelle rodriguez, lindsay lohan ilk aklıma gelen ünlü oyuncular. film bu isimlerin kalitesine yakışmıyor ama sanırım onlar da eğlencesine oynamışlar.

machete karakteri (danny trejo) haricinde rolüne yakışan, ciddi ciddi oynayan ve sırıtmayan biri yoktu açıkçası. zaten machete de filmi tek başına götürdü. sürekli birilerini pataklıyor ve süper kahraman edasıyla amerikalı ve meksikalı godoşların ağzına sıçıyor ve meksika'dan amerika'ya sürü halinde geçişlerin önünü açıyor. hem de nickname'i olan machete ile.

jessica alba ise yine o müthiş güzelliğiyle (ki bana göre en güzel iki üç ünlüden biridir) arzı endam ediyor filmde. ama herşeye rağmen, daha doğrusu güzelliğine rağmen rolü çok iğreti. yani diğer filmlerindeki jessica alba yok. bir ara bizi "aha da bu ünlüyü de çıplak gördüm, ölsem de gam yemem artık" psikolojisine soksa da bunun bilgisayar teknolojisi ile yapıldığı, o sahne'De (duş sahnesi) üstünde iç çamaşırı olduğunu öğrenince hayatımız karardı*
robert de niro yavşak bir senatör'ü oynuyor filmde. kusura bakmasın ama danny trejo'dan sonra rolüne en çok yakışan adam kendisiydi. yavşak adam rolüne uygun tip ve mimikleri var.

michella lost'daki gibi yeniden köfte dudaklaryla azdırdı bizleri. kendisine bir diğer lost karakteri lapidus yani bu filmdeki jeff fahey eşlik etti. ama burada kötü rolde. sonunda mortu çekti zaten. gerçi o kız (ki bu lindsay lohan olüyor) ve karı sayesinde bu adamın kafayı yemesi gerekirdi. ya incest olacak ya kafayı yiyecekti. machete'ye bulaşıp intihar etme yolunu seçti. anne kız çıplak yüzüp sevişiyorlardı lan* zaten machete cezayı kesti sonunda**
--spoiler--
anlayacağınız sadece eğlenmek için izlerseniz ve ben bu filmi eleştirmeliyim modunda izlemezseniz sizi baymacak türden bir film. hiçbir şey yoksa da en azından jessica alba, michelle rodriguez ve lindsay lohan'ı izlersiniz.
--"machete don't text hacı"
--"ama machete duruma uyum sağlar hacı"
insan bağırsağıyla bungee jumping den enstantaneler sunan güzide film.
Vahset sahnelerinden dolayı midesine guvenenin izleyebilecegi film. oteki turlu adamları igrenc sekilde her oldurduklerinde gozunuzu kapamanız gerekir ki bu da filmin yarısına denk gelir.
özellikle açılış sekansı hobaaa hobaaa şeklinde insanı kendinden geçirebilecek kadar kanlı, absürd ve eğlenceli. rodriguez işi olduğu renklerden anlaşılıyor zaten. piskopat karakterler, herşeyin en ucunda yaşandığı bir film. güzel kadınlar, jessica alba nın kıçı, lindsey lohan ın memeleri, göt baldır bacak, patlayan kafalar.. herşey çok güzel. mizah da tam kararında olunca eğlenceli bir b movie ortaya çıkmış. özellikle çim biçme makinası ile korumanın münasebeti yarıp geçmiştir. kısaca izleyin izlettirin.

edit : şimdi aklıma geldi de, alba ile trejo nun aynı yatakta uyudukları sahne, camdan içeri giren adamlar ve akabinde gelişenler desperado yu çok pis anımsatmıştır. iki filmin yönetmeni de aynı olduğu için gönderme olarak kabul etmekte beyis yoktur.
rodriguez tarzı coşkun, ölçüsüz ve zaman zaman komik duruma düşen bir şiddetin hakim olduğu bir gösteri. çok derine kaçmayan politik kaşımalara da şahit oluyoruz: göçmen olarak birleşik devletler'e gelen meksikalı(diğer latin ülkeleri de dikkate alırsak, hispanik) insanların göç ettikleri ülkede adam yerine konmaması, hatta bir hayvan gibi sınır bölgesinde takip edilip vurulması..

adeta bir devrim lideri özelliğine sahip olan machetenin liderliğinde bölgedeki wasp
(white, anglo-saxon, protestan) özelliklere sahip beyazlara karşı örgütlenen 'diğer' etnik kökenler bu savaşımı yalnızca etnisite üzerinden değil, aynı zamanda kapitalizme karşı da veriyorlar.

akıllarda kalmaya yetmeyen bir film kalitesine sahip bu film. bir çok popüler kişiyi kadrosunda barındırmasından güç almaya çalışan ama bunun da filmi bir gömlek öteye taşımadığı bir filmden bahsediyoruz burada. jeff fahey, robert de niro ve steven seagalın oynadığı karakterlerin şer cephesini oluşturduğu, çirkin yüzlü machete'nin etrafında michelle rodriguez, jessica alba ve lindsay lohan gibi kadınların oynadığı karakterlerin pervane olduğu(gerçek hayatta da oluyor böyle şeyler, garipsemeyin) bir gösteri. en sonunda bir kaleyi fethedercesine hispanik kökenlilerin aşırı sağcı beyazların silah eğitimi gördüğü kampına hücum etmesi, amerika'yı gelecekte bekleyebilecek ırksal bir çatışmayı hafiften çıtlatıyor burada.
çoğu yer abartının doruklarında olsa da konu pek mantıklı gelmese de rabırt rodrigez yaptığı için izledik, keyif aldık, lindsay lohan'ın memelerini gördük, mişelle rodrigez ve cessika alba ablalarımıza saygı duyduk, iç geçirdik.

hasılo çok şey beklemeyin, izleyin keyif alın geçin.