bugün

en iyi film afişlerinden birine sahip filmdir.

http://www.hayalevi.com/_fad.asp?resim=217
filmin başındaki bir merminin yaşam öyküsüyle ilgi çekmeye çalışmıştır.
zenci çocuğa acımışızdır.
başrollerinde her filmi ayrı bir güzellikte olan nicholas cage ve requiem for a dream'in başrol oyuncusu jared leto'nun oynadıkları 2005 yapımı film. yönetmenliğini andrew niccol'un yaptığı filmde yuri orlov karakterini canlandıran nicolas cage yine oyunculuğunu konuşturup, kalitesini tekrar gözler önüne seriyor. dünyada varolan tüm savaşların gerçek sorumlularını ve gerçek sebeplerini açıkça işleyen film, anti-amerikan duyguları kabartırken, sovyet rusya'nın dağılışından sonraki dönemleri de mükemmel bir şekilde işliyor. şiddetle tavsiye olunan film, türünün en iyi örneklerinden biri.
çok zekice işlenmiş güzel bir konu ve nicholas cage'in eşsiz oyunculuğuyla adeta şölen niteliğinde film.başlarken bir merminin hikayesini ve akibetini vermesi olaya ayrı bi güzellik katmış.bebek yüzlü jared leto'da gayet başarılıydı.ayrıca ethan hawke'da dedektif olarak rol almış.
aklımda kalan en önemli şey şudur. nicholas cage filmin başında konuşur konuşur ve istatistiki olarak şu bilgiyi verir. dünyada her 12 kişiden biri silah kullanmaktadır. buradaki problem şu; diğer 11 kişiye nasıl silah satarız... ahanda sana amerika.
türkce olarak savaş tanrısı olarak adlandırılan filmdir.amerikanın içinden çıkmış amerikayı eleştiren güzel bir yapımdır.gemideki bayrak değiştirme sahnesi çok hoştur.lakin fransa bayrağının dik olarak çevirerek hollanda bayrağı elde edilmiştir.aynı şekilde belcika bayrağını çevirerek almanya bayrağını elde edebilirsiniz.burdan anlaşıyor ki dunyada birçok bayrak bir birlerinin klonudur.
amerika ve israil in yaptıkları iğrençlikleri en iyi şekilde anlatan film. afrika ve ortadoğu da silah kaçakçılığı yaparak orada iç çatışmaların çıkmasına neden olmaktadır. bu sayede daha çok silah ve mermi satmaktadırlar. film en güzel sahnelerinden birisi de yurinin dedektifle olan diyaloğudur.
filmin kahramanı yuri orlov sattığı silahların binlerce insanın ölümüne yol açtığını bildiği halde görmemezlikten gelir. Filmin en trajik sahnelerinden birisi de şudur:Yuri eve döner ve oğlunu görmek için odaya girer. Çocuk uyumaktadır ve hemen yanıbaşının ucunda ise oyuncak bir silah durmaktadır. Yuri silahı alır ve çöpe atar. Sattığı silahları ortadoğu'da,afrika'da çocuklar kullanmakta; birbirlerini vurmaktadır. Ama yuri ilk defa trajediyle yüzleşir oğlu sayesinde. Alelade bir ticaret yapmadığını o an anlar. O an sadece silah kullananın değil de silahı ona temin edenin de cinayetin bir parçası olduğunu anlar.
filmin başındaki mermi yapım sahnesindeki müzik için (bkz: for what it s worth)
afişi çok güzel olan,nicholas cage'nin tam anlamıyla soğuk kanlı bir p.ç'i oynadığı güzel bir film.jared leto * filmde nicholas cage'nin kardeşini oynamaktadır.
(bkz: tekrar tekrar izlenebilecek filmler)
elektrik süpürgesi-silah satıcısı, ilk cinsel deneyim-ilk silah satışı konuları arasında kurduğu benzerlikleri ve bunlar gibi bir çok güzel repliği içinde barındıran güzel film.
--spoiler--
filmin sonundaki sorgu sahnesinde yuri orlov*:
so... you call me.. evil. but unfortunately for you, i'm a necessary evil.
--spoiler--
--spoiler-- *there are only two tragedies in life. one is not getting what you want. the other is getting it.
--spoiler--
nicholas cage in başrolunde oynadığı ve bir silah tacirini canlandırdığı film.üçüncü dünya ülkelerine silah satan , ve bu amaç doğrultusunda diktatörlerle yakın ilişki kurmaktan çekinmeyen bir silah tacirinin hikayesini anlatıyor.
film yaşanan olayların nedenlerine odaklanan, düşünen insanlar için bir başyapıt'tır. fakat buz dağının görünen kısmına bakıp, bundan ibaret olduğunu sanan küresel tv maymunları için daha çarpıcı sahnelerin işlenmesi gerektiğini düşünmeden edemiyorum. belki o zaman birbirimizi vurarak diğerine üstünlüğümüzü kabul ettirdiğimizde yaşadığımızı sanan bizler için daha fazla düşünmemize neden olabilecek bir şaheser olacaktı.

ayrıca filmin finalinde nicolas cage ile ethan hawke arasında gerçekleşen diyalog sonrası yaşananlar ve bu finale yakışan müziğin yanında oldukça başarılı bir seslendirmeyle anlatılanlar insanı adalet için başkaldırıya teşvik ettirmesinden çok, umutsuzluğa itmiştir..

--spoiler--
bu filmin konusu gerçek olaylara dayanmaktadır. silah kaçakçıları zenginleşmeye devam etseler de, dünya'nın en büyük silah satıcıları hala abd, ingiltere, rusya, fransa ve çin'dir. bu ülkeler ayrıca birleşmiş milletler güvenlik konseyinin 5 daimi üyesi konumundadır.
--spoiler--
çok sağlam film mutlaka izlenilmeli.Yuri Orlov'un sırtlanla karşılaştığı sahne hala aklımda...
cocugunun yurumesinden daha cok sovyetler birliginin dagilmasina sevinen, bu yolla daha cok zengin olacagini dusunen, isinde oldukca iyi, zeki, pesindeki interpol ajanini atlatma yetenegine sahip, becerikli yuri orlov'un yasadisi yollardan silah satisini konu alan oldukca guzel bir film.
nicholas cage'in harikalar yarattığı bağımsız film.
evet bağımsız diyorum çünkü, hollywood stüdyolarında yer verilmeyen, Amerika'da sinemalarda gösterim ambargolarıyla karşılaşan, nicholas cage'in ortalamasının çok altında bir rakama oynadığı iddia edilen film bağımsız bir filmdir.

özellikle diyaloglara dikkat çekmek istiyorum, onlar ne güzel cümleler öyle. eleştirilecek yerleri yok mudur, vardır elbette. ama filmi ince ince işleyen ve önemli bir konuya müthiş bir yaklaşım getiren yönetmen-ki aynı zamanda senaristidir de kendisi- Andrew Niccol- kocaman bir alkışı haketmektedir.
nicolas cage 'in insan olmadiginin resmiyet kazandigi filmdir.
2005 yılının bomba filmlerinden. Konusu yuri orlov (bkz: nicolas cage) adındaki şahsın çorbacıyken kademe kademe yükselip silah satıcısı olmasını işliyor. Harika repliklere ve muhteşem görüntülere sahip oscarlık filmdir kanımca. Tabi Oscar alamadı çünkü film sonunda Amerika, Rusya, Fransa, Çin ve ingiltere'ye çok pis koydu ondan.
liberya nın fantastik dünyasını görebildiğimiz aşmış film.

insanı silah kaçakçısı olmaya itiyor.

doğu bloğu ülkelerinin ve amerikanyanın afrika üzerinde ki oyunlarda ne şekillerde kullanıldığını ortaya seren bir film ayrıca. ana karakter bir çok silah tüccarının ortak hikayelerinden esinlenerek yazılmış.

(bkz: ak 47)
liberya başkanı rolünde oynıyan arkadaşın oyunculuğunun göz ardı edildiği film. en az nicholas cage kadar iyi oynamıştır.
belirli bir kitleye hitap eden filmdir. Fantastik sahneler ve bol aksiyon bekleyenler uzak dursun büyük hayal kırıklığı yaratır. Filmi tekrar tekrar izleyeceğime emin olsam da BM Daimi üyelerinin silah satışıyla ilgili rollerini sona saklaması filmin en kötü yanıdır. Buraları biraz daha irdelemeleri çok daha iyi olurdu. Filmde geçen en güzel sözlerden biri de barış en pahalı şeydir sözüdür.
filmde gördüğünüz tüm silahların*** gerçek olduğunu ve bunların değerlerinin çok çok altına gerçek silah tüccarlarından alındığını okuduğum bir sinema yapıtı, belgesel. başrol'de canlandırılan karakter için silah kaçakçılarının hayat hikayelerinden alıntılar yapılmıştır. bu bağlamda bu bir senaryo değil, gerçeğin ta kendisidir. izlemeyenler mutlaka izlesindir.