bugün

Orjinal adı L'auberge Espagnole.Yönetmen ve Senaryo:Cedric Klapisch. Oyuncular:
Romain Duris,Judith Godrèche,Audrey Tautou,Cécile De France,Kelly Reilly.
Paris'te ekonomi okuyan Xavier, babasının bir tanıdığından mezun olduktan sonra kendisine iş vereceği konusunda söz almıştır. Maliye Bakanlığı'ndaki bu işin ön koşulu ispanyolca öğrenmesidir. Erasmus programının yardımıyla annesi ve sevgilisiyle vedalaşarak ispanya'ya uçan genç adam, önceleri kalacak yer bulmakta güçlük çeker, ama sonunda her biri Avrupa'nın bir başka köşesinden gelen yedi öğrencinin paylaştığı bir daireye yerleşir. Yeni arkadaşlar, yeni deneyimler, farklı uluslara mensup bu genç insanların karmaşık ama yine de uyumlu birlikteliği, bambaşka gelenek, görenekler ve yönelimler Xavier'ye erkekliğe geçişte çok şey öğretecektir. Aşk da dahil olmak üzere, şimdiye kadar yaşamında değişmez gördüğü tüm değerler sarsıntıya uğrar. O, artık kendisini bile tanıyamamaktadır. Yurt dışına öğrenci olarak çıkacaklara şiddetle tavsiyemdir... Eğer Almanya'ya gelecekseniz boş verin izlemeseniz daha iyi...
avrupa sinemasinin en cerez filmlerinden bi tanesi, su gibi akip gidiyor ancak ispanya'daki kosullar goz onunde bulunduruldugunda filmdeki her sey cok siradan, tabi bi turk icin oldukca eglenceli olabilir. biz eglenmistik, cok sey beklemezseniz siz de keyif alabilirsiniz, tavsiye ederim..
Erasmus temasıyla farklı kültürlerden oluşan gencler arasındaki çatışmaları ve benzerlikleri anlatan tematik bir film.
çook eğlenceli, insanı 'ya başvursak mı şu erasmus'a? millet nası eğlenio ya!' dedirten filmdir. tesadüf eseri izlemişimdir fakat bu tesadüften dolayı türkçe dublaja mahkum olmuşumdur.
afs ile gittigim fransadayken izledigim,izlerken ''ben bunlarin hicbirini yapmiyorum,ne iş?!'' diye dusunmeme sebep olan filmdir.
l'auberge espagnole (bkz: cedric klapisch)

filmin ikincisi de çekilmiştir.

"les poupées russes" ("rus bebekleri") filmi, ispanyol pansiyonundaki karakterlerin, daha sonraki hayatlarını anlatır. (iş hayatları, duygusal hayatları)

birincisi kadar iyi bir filmdir, "pipo" sahneleri insanı koparır.
heyecan verici, komik, aralarda kucuk enstantenelerle dolu, fransiz filmlerinden beklenmeyecek kadar guzel bir film.
romain duris' in başrolunde oynadığı, çeşitli ülkelerden öğrencilerin aralarında kurdukları dostluğa ve birbirlerinin hayatlarına ve karekterlerine yaptığı etki temalı hoş, ispanya görüntüleriyle süslü film.
avrupa birliği desteğiyle çekilmiş bir filmdir. erasmus programına katılmış öğrencilerin kendilerinden pek çok şey bulacaklarını sanıyorum. eğlenceli bir filmdir.
dilimize "ispanyol pansiyonu" olarak çevrilen, fransız, ispanyol ortak yapımı çok başarılı bir filmdir. başrollerde romain duris ve amelie'den tanıdığımız audrey tautou var. kesinlikle gençlik filmine indirgenecek bir film değil. bence oldukça başarılı. audrey tautou çok fazla görünmüyor.

---spoiler---
film erasmus programıyla, fransa'dan barcelona'ya isteksizce giden bir ekonomi öğrencisinin, orada yaşadıklarını, öğrencilik hayatının sona ermesiyle, ciddi iş hayatına girişte yaşadığı sorunları ve döndükten sonraki bunalımını anlatır. aslında eğlenceli bir film. sorunlar eğlenceli ve sıkıcı olmayan bir şekilde anlatılıyor. filmin sonunu kendimiz tamamlıyoruz.
xavier fransa'ya döndükten sonra sokakta oturan bir zamanların kendisi gibi olan yabancı öğrencilere döner ve : "erasmus mu?" diye sorar. "evet n'oldu?" cevabı gelir ve uzaklaşır oradan. artık öğrenci değildir. artık barcelona'da arkadaşlarının yanında değildir...
---spoiler---
ispanyolca öğrenmeye başladığım dönemde izlediğim fransız-ispanyol ortak yapımı bir film. ispanyolca derslerine daha istekli gitmemi sağlamıştır.
daft punk 'ın aerodynamic adlı şarkısı eşliğinde gencin bar çıkışındaki hal ve tavırları ile hafızalara kazınan olağanüstü filmdir.
ispanyolca'ya ilgii olan ve/veya ilikişli olan gençleri gaza getirici bir filmdir.
duygusal sahnelerde radiohead - no surprises ile izleyenin içini acıtan filmdir.
erasmus programıyla ispanyaya giden gencin maceraları gibi özetlenen bir film olsada... bu filmin dip notları : Duyguların evrenselliği ,aşkın karmaşık ve acı birşey olduğu , okuldan iş hayatına geçiş döneminin zorluğu , dayatılan hedeflerle içindeki asıl hayallerinin uyuşmazlıkları ....
(bkz: tek kelime ile harika bir film)*
dün tekrar izlediğim sıcak film. zaten ispanya adı yeterince içimi kaynatırken bir de böyle sıcak sahneler ekstra eğlenceli oluyor.
film aslında kimlik temalı. ama bunu alt metine yerleştirmiş. asıl konu arkadaşlık-eğlence-paylaşmak ekseninde. ayrılıklar, sevişmeler, kavga kıyametler de cabası. fak'a gidiyorum esprisi sıradan ama çok eğlenceli. hatta bence film sıradan ama çok eğlenceli. erasmus hazretleri'nin gönderilmesi hoş. 15. yüzyılda yaşamış bilgisi verilmesi iyi. iyi işte ya. derin sosyolojik analiz yapamayacağım. seviyorum ben bu filmi. özlüyorum belki de benzer şeyleri.
erasmus yaptırır bu film insana, hepimiz ne kadar farklı olsak da biriz aslında temalı eğlenceli bir erasmus filmi.
radiohead'in no surprises adlı şarkısının da bi sahnesinde kullanılmasıyla beni ayrıca etkileyen filmdir.
kadrosunda çoğunlukta fransızların yer aldığı sıcak ve başarılı film.

devam filmi niteliği olan Les poupées russes ; yine romain duris ve aynı oyuncuların yer aldığı ve ilkinden çok daha başarılıdır. imdb puanı 7.0 .
erasmusa gitmeliyim hadi calisayim hadi hadi dil ögreneyim ortalamam yüksek olsun dememi saglayan erasmus askimi tetikleyen harika ötesi filmdir.

Dublaj filmden nefret eden ben altyazili izledim ve siz de öyle izleyin. orijinal dil candir canandir.
hiç bitmesin diyeceğiniz tarzda bir film. başlarda ısınamayabilirsiniz ama sonra kendine bağlıyor film, onlardan biriymiş gibi oluyorsunuz. hatta onlar ayrılırken sizi de gereksiz bir hüzün kaplıyor. 2005'te devamı çekilmiş onu da izleyin.
http://www.imdb.com/title/tt0409184/?ref_=nm_knf_t4

--spoiler--
edit: sonu eğer erasmus bittikten sonra esas oğlanımızın sokaklarda ağlayarak yalnız yalnız gezerken eğlenen gençlere "erasmusdan mısınız?" diye sorması üzerine gülümseyip yalnız yürümeye devam ettiği şekilde bitse ağlardım net. neyse ki kitap yazmaya falan karar verdi sanırım.
--spoiler--
Acaip sıcak ve gerçekçi bulduğum film. Zaten en başında erasmusa gitmek için gerekli belgeleri sayan kadından itibaren size gerçekçiliğini gösteriyor.
üniversite yıllarının içip sıçmalı karmaşık ilişkili hayatını da çok güzel anlatmış. (bkz: dont listen your mom) Hem de barcelona da yapmış bunu ki tadından yenmiyor. Özellikle bar çıkışı gitarla no woman no cry çalıp söyleyen grubun az ilerisinde öğürerek kusma sahnesinde gülmekten yarıldım o kadar gerçekçi bir sahne ki bir anda sizde kendi anılarınızı canlandırıp içine çekiyor. Film gibi değil de, kendi çektiğiniz vlogmuşçasına izliyorsunuz.
Wendy nin erkek arkadaşının geldiği sahne ve tüm ev halkının kurtarma operasyonu da ayrı yardı *

Tek eksik bulduğum nokta müziklerdi. Evet radiohead in sadece 1 şarkısıyla tüm filmi götürdüler. Okey, ama barcelona barcelonayı bir gece önce izlemiş bir insan olarak baya gözüme battı.