bugün
- 2024 eurovision şarkı yarışması12
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar23
- ithalat ile ülke döndürmeyi marifet diye satmak10
- okul müdürü nasıl korunabilirdi16
- sözlüğün en güzel kızı olmanın dezavantajları16
- bir kızı kucakta zıplatmak11
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek18
- burnumuzun dibindeki adaların yunanistan ın olması14
- erkeklerin sadakatsiz olması13
- ismet gurbuz 202410
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim11
- türkiye den soğuma sebepleri19
- tamirciye veren kadın13
- bir erkeği cezbeden şeyler18
- flörtü eleme sebepleri9
- şu an hissedilen duygu18
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- niyetin ciddi mi klişesi13
- uludağ sözlük kapatılacak11
- yorgun mermi8
- anın görüntüsü16
- icardi1905'in sözlüğü bozması31
- beni özlediniz mi doğru söyleyin13
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız16
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması21
- can yaman erkekse sözlük erkekleri ne19
- libido düşmesi18
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- kızların yedek listesi9
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler14
- cami tuvaletinin paralı olması14
- karşı cinse giyim önerileri15
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek9
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
- sözlüğe kız getirmek9
- motosikletle 210 km hız yapmak15
- istanbulda vurularak öldürülen okul müdürü10
- dünya bandırmalılar günü16
- sözlükte artık kızlar teklif edecek8
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak17
- platonik aşkın kalp kıran davranışları17
- eric bana9
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak21
- sözlük yazarlarının tatlıları13
- psikolog fiyatları16
- 2023 2024 sezonu lig şampiyonu9
bu ülkenin vatandaşlarının sırtından zengin olmuş bu holdingin iyice köşeyi döndükten sonra dönüp müteşekkir olup maliyetine bile olsa hizmet getirmeye çalışmak yerine, sahibi olan ailenin ceplerini daha da fazla doldurmak için vatandaşa/ülkeye ''zarar verici'' hareketleridir.
vatandaşlarının sırtından zengin olmuş derken şunu kastediyorum: bu ülkede devletin koruması altında sanayicilik yapmıştır bu kuruluş. tüm erkeklere bir tek koc'un sattığı traş bıçağı (bir tek perma sharp vardı bir zamanlar) ya da bütün evlere bir tek koç'un sattığı beyaz eşya (bir tek arcelik ve onun ortak olduğu hoover vardı bir zamanlar) girdi uzun yıllar... ve satılan bir tek anadol marka araba vardı bir zamanlar.... tabi bu örnekler 3-5 değil tüm yerli özel üretim kalemlerinde böyleydi durum. çok yüksek gümrük duvarları vardı, ithalat yasakları vardı. yıllarca 2 günde bozulan sıfır çamaşır makinelerini amerikan ya da avrupa mallarından 3-4 kat daha pahalıya satın aldı benim işçim benim memurum bunlardan, ve dikkat: garanti diye birşey de yoktu o zamanlar, ne de tuketici haklari.
tamam sanayimizi kurduk emekleme döneminde destek verdik anladık da bukadarı da artık soygunculuğa girdi bence.
üstelik bunun da ötesinde birtakım bilinen güncel dedikodular da vardır ki çok daha vahimdir: örneğin marmaray projesini koç geciktiriyor diyorlar, marmaray projesi yüzünden zarar görebilecek tarihi eserlerin listesini yapıp kitap bastırmış durup dururken diyorlar, anlaşılan tüm bunlar azalacak karayolu ulaşımından ve toplu taşımadan yaptıkları karları, sattıkları bilumum araç ve malzemeyi kaybetmemek için; çünkü marmaray olduğunda koç holding 'in tahmini yıllık kayıpları milyar dolarlarla ölçülüyormuş.
tabi lassabancı da burada aynı şekilde mağdur(!) olacaktır. bu yukarıdaki yazı sadece koç holding'e özgü birşey değil tabi, sabanci holding de aynı şekilde korunmuş, koç ile beraber ülkeyi paylaşmış çok benzer bir kuruluştur, hatta daha da ötesidir; isveç lisansıyla kurulan ama daha sonra %100 türk hale getirilen migros'un aksine* sabancı'nın carrefoursa'sından yaptığınız her alışverişte bir fransızın cebine para girmektedir. unutmayın abd nin komşusu ve pratik sömürge ülkesi meksika'nın vatandaşları perakende alışverişlerinin %80'ini wallmart adlı amerikan şirketinin mağaza zincirlerinden yapmaktadır. bu kadar zengin bir sabancı kendi malımızı bize kendi satamıyor da kolayına kaçıyor gidiyor fransızı türkiye'ye getiriyor; bunu kabul edemiyorum ben.
yazık diyorum, biliyorum; sermayenin vatani olmaz ama bu kadar da olmaz diyorum.
not: bu yazım koç ve sabancı'ya karşı herhangi bir holding'i desteklemek için yazılmamıştır, holdinglerin hepsi aynı şeyin soyudur. bu yazı devletin bunlara sunduğu doğurma, koruma ve yüceltme politikasına bu holdingler tarafından verilmiş ''anti-vefakar''* ''fiili karşılık''la ilgilidir.
vatandaşlarının sırtından zengin olmuş derken şunu kastediyorum: bu ülkede devletin koruması altında sanayicilik yapmıştır bu kuruluş. tüm erkeklere bir tek koc'un sattığı traş bıçağı (bir tek perma sharp vardı bir zamanlar) ya da bütün evlere bir tek koç'un sattığı beyaz eşya (bir tek arcelik ve onun ortak olduğu hoover vardı bir zamanlar) girdi uzun yıllar... ve satılan bir tek anadol marka araba vardı bir zamanlar.... tabi bu örnekler 3-5 değil tüm yerli özel üretim kalemlerinde böyleydi durum. çok yüksek gümrük duvarları vardı, ithalat yasakları vardı. yıllarca 2 günde bozulan sıfır çamaşır makinelerini amerikan ya da avrupa mallarından 3-4 kat daha pahalıya satın aldı benim işçim benim memurum bunlardan, ve dikkat: garanti diye birşey de yoktu o zamanlar, ne de tuketici haklari.
tamam sanayimizi kurduk emekleme döneminde destek verdik anladık da bukadarı da artık soygunculuğa girdi bence.
üstelik bunun da ötesinde birtakım bilinen güncel dedikodular da vardır ki çok daha vahimdir: örneğin marmaray projesini koç geciktiriyor diyorlar, marmaray projesi yüzünden zarar görebilecek tarihi eserlerin listesini yapıp kitap bastırmış durup dururken diyorlar, anlaşılan tüm bunlar azalacak karayolu ulaşımından ve toplu taşımadan yaptıkları karları, sattıkları bilumum araç ve malzemeyi kaybetmemek için; çünkü marmaray olduğunda koç holding 'in tahmini yıllık kayıpları milyar dolarlarla ölçülüyormuş.
tabi lassabancı da burada aynı şekilde mağdur(!) olacaktır. bu yukarıdaki yazı sadece koç holding'e özgü birşey değil tabi, sabanci holding de aynı şekilde korunmuş, koç ile beraber ülkeyi paylaşmış çok benzer bir kuruluştur, hatta daha da ötesidir; isveç lisansıyla kurulan ama daha sonra %100 türk hale getirilen migros'un aksine* sabancı'nın carrefoursa'sından yaptığınız her alışverişte bir fransızın cebine para girmektedir. unutmayın abd nin komşusu ve pratik sömürge ülkesi meksika'nın vatandaşları perakende alışverişlerinin %80'ini wallmart adlı amerikan şirketinin mağaza zincirlerinden yapmaktadır. bu kadar zengin bir sabancı kendi malımızı bize kendi satamıyor da kolayına kaçıyor gidiyor fransızı türkiye'ye getiriyor; bunu kabul edemiyorum ben.
yazık diyorum, biliyorum; sermayenin vatani olmaz ama bu kadar da olmaz diyorum.
not: bu yazım koç ve sabancı'ya karşı herhangi bir holding'i desteklemek için yazılmamıştır, holdinglerin hepsi aynı şeyin soyudur. bu yazı devletin bunlara sunduğu doğurma, koruma ve yüceltme politikasına bu holdingler tarafından verilmiş ''anti-vefakar''* ''fiili karşılık''la ilgilidir.
biletix'i kurdu, ülkemizde nerede konser veya maç ya da ne etkinliği var ise, alınan her bilet'ten koç holding yüzde bilmemkaç almaya başladı, buraya kadar iyi, hizmet alınsın ve karşılığı ödensin...ama gitti tıkır tıkır işleyen biletix'i bir amerikan şirketi olan ticketmaster 'a sattı. paraya mı ihtiyacı vardı yoksa aç gözlülüğü sınırsız mıydı?
edit : yukarıdaki 'marmaray' aslında yeni mevzu değil; türkie'de 1950'lerden beri demiryollarının engellenmesi hikayesinin ardında da , demiryolu komunist işidir söylentisinin ardında da muhtemelen bu holdingler de vardır ve demiryolsuz kalmış bir türkiyenin müsebbibleri belki de en vahim vatan'a ihanet örneklerinden birini vermişlerdir.
edit : yukarıdaki 'marmaray' aslında yeni mevzu değil; türkie'de 1950'lerden beri demiryollarının engellenmesi hikayesinin ardında da , demiryolu komunist işidir söylentisinin ardında da muhtemelen bu holdingler de vardır ve demiryolsuz kalmış bir türkiyenin müsebbibleri belki de en vahim vatan'a ihanet örneklerinden birini vermişlerdir.
rahmi koç'un daimi üyesi olduğu dernek için; (bkz: bilderberg).
güncel Önemli Başlıklar