bugün

muhteşem yazar murat menteş'in hala üzerinde çalıştığı yeni romanı.
'ohh bee sonunda..' dedirtmiştir.
kitaptan tadımlık bir bölüm olan 'iki yarayı birleştiren yara' ise yedinci iklim dergisinin 200. sayısında yer almakta..
- korkma ben varim sen bu isi haledersin.
- ya frankestain abi ben isten degil baska bir seyden korkuyorum.
- neyden canim.
- aynaya bir baksana abi.
- gaoejald (cildirma efekti)
- anladin mi simdi? ne vuruyorsun simdi yahu.
dublörün dilemması'nı beğenenler, bildikleri her şeyi, not defterlerindeki tüm hislerini, envai çeşit kurgularını bir kenara bıraksınlar.

korkma ben varım, dublörün dilemması'nın bir öncül sarsıntı öykünmesi atfı olduğuna işaret eden bir [müstakbel] roman.

çok acayip bir depreme hazır olun.
(bkz: ben varim)*
murat menteş'in bu müstakbel romanının adının, ayten alpman'ın düpedüz efsane şarkısı ben varım'dan mülhem olduğunu düşünmek kesinlikle ve kesinlikle bir vesveseden ibaret değildir.
kişinin kendisine olan özgüvenini ortaya cıkartıp yavastan kendisini geri cekmesi olayı. *
merakla beklediğimiz murat menteş romanı, bu kadar da bekleyip, tek oturumda bitirilince kitap hüzün kaplıyor insanın içini.
(bkz: bende ondan korkuyorum)
(bkz: sen git yerin doldurulur)
korkum senin varlığın.
korkma kimse görmüyo nasıl olsa ben varım. *
kocası iş seyahatinda olan hatunun evindeyken kapının açılma sesi ile korkan kadına söylenmeyecek söz dilimi. 'Kaçıncı kattaydık' daha iyi bir tercihtir.
1 kasımda çıkacak imiş.
-korkma ben varım
-o yüzden korkuyorum zaten
-?
"yavrum"u eksik bir nuri alço repliğidir.
murat menteş'in son kitabı.

dublörün dilemmasının bir üst versiyonu. şaşırtıcı, güldürücü, düşündürücü.

kelimelerle oyuncak gibi oynayışı ve kurgusu muhteşem. bir solukta okunan ama bitmesini hiç istemeyeceğiniz türden bir kitap.

şiddetle verilen tavsiye: "okuyunuz."
tek kelimeyle olağanüstü bir eser. başkaca bir kelamda abesle iştigal.

--spoiler--
servet soygundur. tahrip etmek,kreatif bir işlemdir. paylaşmak propagandadır. delilik özgünlüktür. dünya fanidir. sistem,ölümcül riyakarlığını zorbalığıyla örtbas eder. yumurtadan çıkan, yumurta çıkarır. geceleyin, lunaparklar da yarasalarındır
--spoiler--

fu, gıcırbey,turgut rulet, şebnem şibumi,enver paşa,hayati tehlike,atom bombacıyan, papağan huduni, abidin dandini ...*
"Aşırılıklar, dengesizliğimizi kamufle ediyor. Mezarlığa geri dönmek için 'can atan' fakat yolunu kaybetmiş zombileriz. Kaosun dalkavuklarıyız."

"O gün anladım ki , avarelik büyük bir konsantrasyon gerektiriyor."

"ikimiz de, yolda karşılaştığı hastasının yüzünü hatırlamaya çalışan jinekolog gibi bakıyorduk."

"Susuzluktan ölmüyorsanız, bardağın dolu tarafını da, boş tarafını da umrusamazsınız."

"Fakat maalesef 'mutlu evliliğin sırrı...henüz bir sırdır."

"Bu kız, kendim olmam için bende eksik olan şeydi."

"Kumaşı,rengi,stili birbirinden farklı iki pantolon alın. Dikey olarak ortadan kesin. Sonra birinin sağ yarısını,diğerinin sol yarısına dikin. işte benim hayatım bu pantolona benziyor. Striptiz kulübünde eğleniyorum. Sonra oğlumla birlikte çocuk tiyatrosu seyrediyorum. Silahlı çatışma ve lego inşaatı, kokain ve çikoloatalı süt, kan gölü ve boyama kitabı, kara para ve oyun hamuru, polis baskını ve teletubbies..."

(gangster abidin dandini için) Sürekli birşeyler anlatıyordu. Çenesi kontrolden çıkmıştı: "bayat bok, işe yaramaz boktur.sakın unutma!" diyordu. Onu, neden bahsettiğini çoğu zaman anlamaksızın dinliyordum. "Ceninler bile yalan söyler." ne demekti ki şimdi bu!

-aslında isterseniz zayıflayabilirsiniz
-nasıl? spor falan mı?
-aslında evet?
-şişmanlar yapabiliyorsa, o iş spor değildir...biz şişmanların işi zordur.herkes bizim pastadan çıkan dansözü de mideye indirdiğimizi düşünür. payımıza düşen çikolata miktarını yıllar önce tükettiğimiz iddia edilir. beni görenlerin aklından neler geçdiğini iyi biliyorum: 'işte!bütün sürüyü yutmuş çoban!'. itiraf edeyim: ne görsem, önce 'acaba yeniyor mu?' diye düşünürüm. fazla kilolarımın tümünden kurtulmam, normal bir insanın intihar etmesine denk gelir. ben tam 40 yıldır şişkoyum küçük hanım. artık zayıflayıp tığ gibi olsam bile,aynaya baktığımda tombalak halimi görürüm.buna kısaca VYL denir: vücut yağlarının laneti...
hepsi ve daha fazlası... * * *
"Acaba ne zaman, belki de şimdi, inşallah yakında, galiba hiçbir zaman, sanki her an, muhtemelen asla, herhalde hep, sanırım daha zaman var, hayırlısıyla birgün???..."
bir solukta okunan kitaplardan. zeka işi.
kelimeler, sözcükler inci gibi dizilmiş fildişi kulesi oluşturulmuş, tam zirvede bir adam, kalın mercekli gözlüklerini hafifçe kaldırıp, aşağıdaki kalabalığa bakıp, ellerini usul usul burnuna götürerek nanik yaptı, çok güzel bir kitap.
ve nihat genç i çok iyi okumuş murat menteş tasvirler, benzetmeler birebir olmasa da nihat gençvari bir şekilde anlatılmış, okumayan varsa varsın gitsin okusun.
"benimle allahuekber dağlarına çıkar mısın?"
soundtracki için:

http://rs233.rapidshare.c...en_Varae_m_Soundtrack.rar

başımın etini yiyen edit: ikinci nesil yazarlardan bilgehan'a haberdar ettiği için teşekkürler.
bu cümle, sarf eden kişinin sizi bir gün yarı yolda bırakacağına dair en büyük ip ucudur. bu yüzden ne zaman korkmamam gerektiği söylense içim ürperir. birisine bu denli inanmak ve güvenmek tehlikelidir, zira verilen güvenceler ve sözler genellikle unutulur.
herhangi bir arkadaşıma "muhteşem bir kitap okudum, kesinlikle okumalısın" dediğimde, "hmm konusu ne ki" sorusuyla karşılaşıyorum ve ne diyeceğimi bilemeyip ıkınma seanslarına başlıyorum. öyle harikulade bir romandır. bak, yine olmadı.
yazarı, steril bir odada, bütün uygun koşullar sağlanıp birkaç yüzyıl yaşatılmalı ve mümkün olduğunca fazla eser bırakması sağlanmalıdır.