bugün

entry'ler (263)

benimle aylı benli konuşma dilini keserim

disstortion ep'de sagopa'nın aybene armağanı.
sitem depresif'inki için;
(bkz: ayben mi rapçi oldu bilmem pardon abi)

malcolm in the middle

tnt'de yayınlanmaya başlamasıyla evlere şenlik getiren dizidir.
lakin yayın saatleri boktandır. * ya uykudan eder ya da uykudan.

tala

halk dilinde talha.

kolibre

maksim mrvica'nın klibiyle birlikte alınması gereken yüksek dozajlı parçası.

polyvore com

özellikle hatun kısmını bilgisayar ekranına kilitleyebilecek kapasiteye sahip kolaj sitesi.
neyi mi kolaj ediyorlar efendim?
aklınıza gelebilecek her türden kıyafet ve aksesuar gibi zımbırtıları.
eğlenceli site vesselam.

http://www.polyvore.com/

ergenlik sivilceleri

bir okul müdürü küfürü.
(bkz: ölü ozanlar derneği)

etegi kaldir hediye melodini indir

(bkz: flycell)

diyafon

ezber bozduran alet.
zira 132 yıllık telefona alo- kapıya kimo geleneğini bozdurarak insanları, telefonu kimo diye açmaya itmiştir.
*

jinef

en tezinden sahalara, ekranlara, tribünlere veya her neyse sözlüğümüze dönmesini beklediğim viyana fatihim.
bitte aşkım komm zurück ehuehehe.

go kart

sağ bacakta ceviz büyüklüğünde morluk ve sırtta altlı üstlü ikişer tane simetrik *yaraya ve eklemlerde uzun süre kalıcı ağrılara sebep olan ama alabildiğine gaz ve zevk veren aktivite. *
ankara'da 10 dakikasi 10 milyondan dayak yemiş hissine kapılmak isterseniz doğru adres.

ilkokulun vazgeçilmezleri

(bkz: sümüklünün teki)

26 temmuz 2008 genc siviller ankara mitingi

cumhuriyet mitinglerindeki "ordu göreve" pankartlarını gören insanların akp'nin çıkarlarını korumak için değil ülkeyi darbelerden korumak için katılacağı miting.
darbe lafı geçince bi rahatsız, bi alıngan oluyosunuz ya ben onu anlamadım be annem.

(bkz: her darbe karşıtını akpli sanma paranoyası)

flycell

kontör vurguncusu.

sozlukten yemek tarifi almak

sözlüğü hem ruhun hem midenin gıdası haline getiren kutsal eylemdir.
sözlüğü çok amaçlı kullanabilenlere selam olsun.

yobaz

artık bütün boşlukları doldurabilen, bazı sözlükçülerin sıfat bulamadıkları her an imdatlara yetişen kelime.
yobaz deyince bir gülme alıyor beni, tutamıyorum kendimi.

dusunuyorum o halde ergenekoncuyum

düşünüyorum o halde ergenekoncuyum.
bu sağlam bilgidir.
diğer tüm bilgileri bundan çıkarabilirim, şimdi bir bakalım,
evet: (bkz: bir düşün insanı olarak veli küçük)
aforizma yapalım derken sıçtık galiba olum!

nihat genc gorunur ama o bir zombidir

katılmadığım tespit.
kızılay'da gördüm geçen kanlı canlı insandı yahu. *

her boku akp ye baglayan dusunce

metroda başörtülü birine yer veren adamı sindiremeyen fosil bir karı ve yanındaki genç ve heyecanlı üniversiteli kızın yaptığı sessiz ama bol el işaretli konuşma sonrası var olduğuna emin olduğum düşünce.
kızın yüksek sesle söylediği tek cümle olayı kavramaya yeterliydi:
- başımızdakiler böyleyken..

o vermediğim oy başınıza düşsün ulan.

on my shoulders

dinlenesi dinlenesi dinlenesi the do parçası.

why would i carry such a weight on my shoulders?
why do i always help you carry your boulders?
you wonder why i carry such a weight on my shoulders
and why would i tttts such a load

cos someday you'll see
next time i'll try it another way

why would you try to make me friends with them soldiers
when you know that i've never been familiar with orders
when you know that my heart is in a pretty disorder
and you should know that in my heart you fill every corner

and someday you'll that all i want is to please
next time i'll try it another way

how long will i sit and wait like a soldier?
how many summers will it take?
how many summers will i wait?
how many shoulders will i break?

why would i carry such a weight on my shoulders?
why am i always by your side when you're down?
why did i help you build a beautiful house?
and why did i break my back for you in the cold?

cos someday you'll see
next time i'll try it another way

why would i have to quit if time makes me older
why do they wonder why i never get bored?
how could i tell them that i'll never let go
but hey, you're my man but they just won't understand

cos someday you'll see
next time i'll try it another way

how long will i sit and wait like a soldier?
how many summers will it take?
how many summers will i wait?
how many shoulders will i break?

why would i carry such a weight on my shoulders?
why do i always help you carry your boulders?
you wonder why i carry such a weight on my shoulders
and why would i tttts such a load

cos someday you'll see
next time i'll try it another way

how long will i sit and wait on that boulder?
how many summers will i wait?

a series of unfortunate events

harry potter efsanesinin tırnağının kirinin mikrobu olamayacak kitap serisi. *
(bkz: talihsiz serüvenler dizisi)
seriyi okurken gayet iyiydi, adamın tarzı farklıydı canım,
10. kitapta açıklanmadı hadi, 11. kitapta tüm sırlar çözülürdü kesin,
belki de son kitapta patlıyordu bombayı diye diye okuduk, lakin son kitabı büyük hayal kırıklığı ile kapatıp rafa koyduk.
ben büyüdüm hadi, çocuklara bu işkenceyi çektirmek reva mı huleyn! *
keşke yazarın tavsiyesine uyup hiç okumasaydık dedik yani, amacına ulaştı.
serinin yazarının hayatında da binlerce sırrın olması ve hiçbirinin çözülememesi, her gün bir umutla uyanıp günü tamamlaması,
ama hayatının son gününün bile fos çıkıp boş boş hikayesini tamamlaması dileğiyle.
oh rahatladım.