bugün

malum olaya karışan bir kişi bile karabüklü değil yalnız. bir taraf öğrenciler, bir taraf siyahiler.
Atatürk ve cumhuriyet sevgisi olmayan insanlar şehri.
Zencilerin çok olmasından mütevellit, isminin Karabüllük olarak değiştirilmesi gereken ilimiz.
safranbolu' ya 25 dakikalık mesafede bulunan il merkezi.
Şanzelize kafeye dönmüş bir ilimiz.
Part must go on. Tüm bunların yanı sıra kömür çelik fabrikaları ile de ünlü şehrimiz.
Karabük yazılır, karaçük diye okunur.

Mal sahipleri evlerini satmasa, kiraya vermese bu kadar yerleşebilirler miydi? Hiç sanmıyorum.
(bkz: sex and the city)
pompanın başkenti.
aids hastlığına bulaşmış şehir.
african dream.
Şehrin potansiyeli değerlendirilerek red light district tarzı turistik bir fuhşiyat merkezi kurulabilir. Neticede bacasız sanayi…
(bkz: bahtı karabük)

*ilçeleri merkezinden çok daha güzel olan şehircik.
Geçen sene Karabük'te hayatını kaybeden Gabonlu Dina'nın fuhuş şebekesi içerisinde dahil edildiği ve müşterilerin de komşu şehirlerden geldiği iddia edildi.
Maalesef tarihi boyunca hiç bu kadar gündem olmamışlardı.
Ve tahmin ediyorum ki Karabük yerlilerinin çoğu da bu durumdan rahatsızdır.

Aslında üniversite bence cesur ve vizyoner.
Ama plansız bir yurtdışına açılma olduğunu düşünüyorum.
130 bin nüfuslu şehirde 15 bine yakın yabancı öğrenci olmaz.

Ve getirdiğin öğrencileri şehre salmayacak, bir şekilde kampüste tutacaksın.
rengarenk olayların yaşandığı ilimiz.
sanıyorum iddia, sahte diploma dağıtılması değil.
ben bu okulun eski rektörlerinden birini tanırdım, düzgün bir adamdı..
sonrasında, bir önceki rektör atandı..
bu hoca, afrika ile ilişkileri kuvvetli biriydi..
oradan öğrenci getirip, bölümüne göre 1000-20.000 dolar arası bir ücret alıp (rüşvet yemiyor), üniversiteye gelir kaydediyor.. hoca diyor ki, ben maliye bakanından para istiyorum, yok diyor.. ben yaz okulundan, okulun kira gelirlerinden, yabancı öğrenci ve ikinci öğretimlerden para kazanmayı öğrendim".. fakat bunu, biraz anormal, plansız bir biçimde yapmış..

130.000 nüfuslu karabük'te bir anda 13.000 afrikalı öğrenci okumaya başlamış.. tabii, işin içine fuhuş girmiş.. millet, çok afedersiniz, bakire kız bulmak için istanbul'lardan buraya taşınır olmuş..

değerlendirmelerime gelince:
- aslında hoca, fikri bazda çok vizyoner.. amerika'da 3000'in üzerinde üniversite var, bunların 20 tanesini biliyorsunuzdur, bilim üretiyor.. yüzlercesi de, "otoparkı iyi, sosyal olanaklara yakın, plaja ulaşımı kolay" diye pazarlanıyor.. bizim kekolarla, açıkçası dünyanın her tarafındaki kekolar buralara gidip, memleketlerine abd diploması ile dönüyorlar, sizin hayal edemeyeceğiniz yerlerde abd diploması ile işe başlıyorlar.
- ben mesela, çoğu üniversitemizin bu tip, dışarı odaklı olmasına taraftarım.. ama bunu böyle fuhuş merkezi yaratacak şekilde yapmak çok hatalı.. oturursun, adam gibi kendi hukukunu, kendi mühendislik standartlarını, kendi öğretmenlik mevzuatını öğretirsin; afrika olur, orta asya olur, balkanlar olur; sistemini emperyalize edersin.. üniversiteler gelir de kaydeder.. bölge de kalkınır.. bir de bizim, bir b.ka yaramaz üniversiteler bir işe yararken, türkiye'de de meslek liselerini güçlendirip, lüzumsuz bir üniveriste mezunu-kasiyer israfı yapmazsın..
- sorun, bu üniversite öğrencilerinin sokağa salınmış olması ve düzgün bir eğitim almaması.. yani, bunlara getto oluşturtmayacaksın, kampüste yaşayacaklar.. belki yazın da eğitim verip 3 senede falan mezun edeceksin, kendi ülkelerinde türk diploması geçer akçe haline gelecek, ülkelerinin eğitim seviyesi yükselecek.. veya mesela ne yaparsın, hemşirelik-sağlık bilimleri şu bu okutursun.. memleketlerine döndüklerinde gerçekten hemşirelik yapacak hale gelirler, sen de orada kendi hastane sistemini kurarsın.. t.c. mogadişu devlet hastanesi... idare, cihazlar, falan buradan, çeşitli personel yerel... gider oraya yerleşmiş olursun.. bir de bu insanlar türkiye'ye, "gittim, kendimi sattım.. türkler'in ahlakı çok düşüktür.. orada kaç tane kız öldürüldü... kondomsuz türkiye'ye gitme" algısıyla yaklaşmayacaklar.. ismin saygı uyandırmalı.. dolayısıyla, bu öğrencileri çok fazla yerel halkımızla da muhatap etmeden, ülkelerinde ara eleman ihtiyacını karşılayacak biçimde eğitecek, üst yapıyı kendi götürdüğün yetişmiş doktor-mühendis şu bu ile oturtacaksın.. bir de, işin şu boyutu var, sen böyle düzgün ve akıcı bir eğitim verip, üstüne de kendi üst sistemini giydirirsen, yavaş yavaş türkçe de ikinci dil olarak kabul görür.. bunu fransa ve ispanya çok güzel yapıyor.. fas'a gidin, fransızca ikinci resmi dil, halkın gönül bağı ise ispanya.. bunlara serbest gidiş geliş hakkı vermişler.. ispanya'nın bizimle arası iyi olduğunda fas bize yaklaşıyor, yoksa uzaklaşıyor..
üniversite diplomalarının ücreti mukabili satıldığı iddiası ile gündem olan şehir.üniversitesi ile gündem olan şehir.
il olmadan önce zonguldak'a bağlıydı.
2 saat gezmek için güzel.. mesela mantar falan çok, mevsiminde mutlaka gidip alın..

ama orada yaşamak, insanı delirten bir şey olmalı...
Karabük üni kapatılsın, Nelson Mandela piçi asılsın
atatürkçü cumhuriyetçi insanların az olduğu karadeniz kenti.
6 Haziran 1995 Tarihinde Zonguldak'tan ayrılarak Türkiye'nin 78. ili olmuştur. Demir Çelik fabrikasıyla ünlüdür.
görsel
görsel
görsel
Zehir şehir de denilebilir.

Fabrikayla içiçe bir şehir düşünün. Evinizin karşısında kocaman bacalardan zehirli dumanlar çıkıyor.
kelime olarak kara çalı anlamına gelir.
kendisi yerine safranbolu il yapılıp karabük de buraya bağlanabilirdi.