bugün

nükleere karşı çıkanda fındık kadar beyin yoktur. allahın çevreci salakları.
(bkz: kendini japon sanmak)

imkanlar kurallar bilinç denklenene dek hayır.
"yaptım oldu" zihniyetiyle yönetilen bir ülkede yaşıyoruz. siz "hayır" deyince yapmayacaklarmış gibi tartışmak abes.

ayrıca japonlar yapar biz yapamayız demek kendini hakir görmek değil, gerçekleri dile getirmektir.

hayatında hiç araç kullanmamış bir insanı direksiyona oturtmak neyse buradaki eleştirinin ana odağı da odur.

kompleksleriniz gerçeklik algınızın önüne geçmesin.
japonya nın fukuşima santral sızıntısından sonra tüm santralleri kapattığını ve planlanan 14 yeni santrali de iptal ettiğini bilmeyen yazar beyanı...
o kadar sinek yanılıyor olamaz b.k yiyelim o zaman.
akıllara "7 milyon fransız yanılıyor olamaz" yazılı dukan diyeti kitabını getirmiştir.

daha da ilginci ben bu kitabı ve yazısını nereden biliyorum amk?
evet, karşıt görüş bildiren entrylerden görüldüğü gibi nükleer santrale yapılan eleştirilerin temel dayanağı "japonlar kullanmayı becerir, biz türklerse beceremeyiz" noktasına gelmiş. ne kadar üzücü. hadi eleştirilerini teknik olarak yap eyvallah da kardeşim kendi milletini bu kadar hakir görme.
(bkz: fukuşima da meydana gelen nükleer sızıntı)
kamil şu çocuğa söyle türkiye ile japonya arasında deprem olma ihtimalleri açısından bazı farklar var. "öyle bir deprem burada olsaydı" diyenle ikisine oralet ver içsinler.

ayrıca benim pc lpg li . nükleere ihtiyacım yok.
--spoiler--
diyoruz. elbette riskleri var ama kontrol edilebilir şeyler bunlar diyoruz. bu olurken elbetteki alternatif enerji kaynakları için tüm çalışmalar yapılsın ve en kısa zamanda nükleer enerjiye duyulan ihtiyaçtan kurtulunsun.
--spoiler--

sanırım nihayette nükleer enrjinin riskli bir enerji olduğunda hemfikiriz. ayrıştığımız nokta ben , nükleer santral yapılacak paraya (bunun fizibiliteleri mevcuttur) yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılması gerektiği fikrindeyim. bu mümkündür.

devlet'in bu konuda bastırmasının 3 sebebi var

1 - ileride zenginleştirilmiş uranyum stoklarına sahip olmak ( silah , tıbbi gereç vs.)

2 - enerji ticareti konusunda tekel durumunda olan devlet bireyselleşmesi çok ihtimal dahilinde olan yenilenebilir enerji teknolojilerinin yaygınlaşmasını istemiyor. şu ana kadar yapılanlardan ağır vergi aldığı yetmezmiş gibi ayrıca bu tür enerji yatırımını yapmış kişi ve kurumlardan sayaç takarak para topluyor. orta - uzun vadede bireylerin enerji konusunda devlete bağımlılıktan kurtulmaları hem parasal kayıp , hem de devlet erkinde zayıflama demek.

3 - bu ihaleleri alacak yerli ve yabancı kuruluşların lobileri , taşeron müteahhitler ve avanta bekleyen bürokratlar. ellerini ovuşturarak bekliyorlar.

ben sağduyu ve insan sevgisinin galip gelmesini tüm kalbimle diliyorum. nükleer enerjiye , özellikle de "türk kafası" ve "memuru" ile işletilecek santrallere güvenmiyorum. daha pahalı bile olsa (ki değil) yenilenebilir enerji kaynaklarını destekliyorum ...
(bkz: fukuşimanın suçu ne)
sanki nükleer santrali babası kuracak gibi savunma zihniyetini anlamam...

al işte 4. reaktör yanıyor ve ikinci bir çernobil faciası yaşanıyor. Hata affetmeyen bir reaktör. ota boka para yatıracağımıza güneş pillerinin, rüzgar, dalga ve çeşitli yenilenebilir enerjilerin kusursuzlaştırmasına parayı ayırsaydık. "nükleer santral" geçmişte bir dram olarak kalacaktı.

eskimiş enerji nakil hatları bile yenilense, ülke büyük bir enerji kazanır. N. santrale harcanan paradan da çok daha azı harcanır. neredeyse her yeri deprem bölgesi olan ülkeme bu santrali kurmak ahmaklıktır...

buna karşı gelmek de lümpenlik değil, duyarlılıktır.
(bkz: arkadaşım önce o elini bi indir)
japonya yanılmayan bir ülke olsaydı şu anda binlerce vatandaşını kaybetmiş olmazdı.
japon teknolojisinden çok daha fazlasına sahip olduğumuzu bilirler: nükleer sızıntı varken eline çay bardağı alıp ekranlara çıkan devlet bakanı mesela.
evet derler; çünkü bilirler insan sağlığı önemli değildir.
onca depremin olduğu topraklara nükleer santral kurmanın mantığını anlayabilirsek neden olmasın denilebilir.
bu durumda zannımca nükleer santrali fay hattı olmayan yere kurmak akıllıcadır. tabi bu olayla insanlığın sonu gelmemiş, radyasyondan milyonlar ölmemiş olursa.
tüm dünya son japonya depreminden sonra nükleer santrallerin güvenliğini sorguluyorken, bizim gerekliliğini savunmamız son derece ironiktir.
sanırım hala nükleeri savunan bu mantalite ile hep terkedilmiş teknolojilerin merkez üssü olmaya devam edeceğiz.
arabaların tepesine güneş paneli koyularak adam gibi çalıştırılabileceğini sanan insanların yorum yaptığı konudur.

Arkadaş senin kafan mı iyi? Kaç watt, kaç beygirdir, Tork nedir biliyor musun? Hadi onu geçtim kaç joule kaç kaloridir, onu bil bari, bunu bilemiyorsan bir Bar kaç pascaldır onu bil ama Bilmiyorsun, sonra oradan buradan kimin yazdığı belli olmayan kopyala yapıştır yazıyı buraya koyuyorsun. Sana göre Şuan şarjlı elektrikli hibrit arabalar çevre dostudur eminim. Sizin gibi saftrikleri bir ara hidrojen pilleri geyiğiyle de kandırmışlardı, arabalarda hidrojen yanacak egzosundan da sadece su çıkacak diye dolaşıyordunuz ortalıkta şimdi de hibrit arabaları çevre dostu diye yaslıyorlar.

Bununla beraber Türkiye'de nükleer enerji santrali işletilirken sorunlar çıkabileceğini iddia etmek temelsiz değildir, Lakin şöyle de bir şey vardır ki sen tutup milyarlarca dolarlık yatırım yaparsan O yatırım sahipleri o yatırımı çocuğuna dikkat ettiğinden daha dikkatli korur yani bu rahatsızlık haklı olmasına karşı bir o kadar da haksızdır da.

Japonyadaki nükleer santrallerde de hasar meydana gelmemiştir, Basit bir hatadan kaynaklı soğutucu dizel motorlar su altında kalmıştır ki emin olun bundan sonra yüksek bir yerlere koyarlar veya ona göre izolasyonunu, hava almasını, egzos çıkışını vssini yaparlar.
8.9 luk bir depremde japonya'da ki nükleer santrallerde hasar ve tehlike meydana geldi. Sizin aklınız alıyor mu bu santrallerden türkiyeye kurulmasını? Ben yapı konusu olunca hiç bir şekilde Türkiyeye güvenmiyorum. ve bu günvensizliğin sorumlusu sanırım ben değilim. Giderler fay hattının üzerine falan kurarlar. Vallahi beklerim. Sonra kurdukları şehir yok olur. Cıks, türkiye için bir beden daha büyük santraller. Daha vaktimiz var diye düşünüyorum.
genel olarak nükleer santrale karşı değilim. tabi amacına uygun ve zararı en aza indirgenmiş şekilde kullanılacaksa.
bunu japonya yapabilir çünkü bunu kaldırabilecek bir millet , kaldırabilecek bir devlet. yararlarını en üst düzeyde kullanabilecek bir devlet. ama bunu türkiye yapabilir mi? hayır.
japonya gibi bilinçli bi ülkede bile böyle sorunlar yaşanıyosa türkiyede felaket olur o. sonrasında kimse de çıkıp bişey demez. vatandaşını her anlamda düşünen bi ülke değil burası. malesef.
--spoiler--
hakikaten foruma dönmesin ama , almanya bizim çadır tiyatrosu bürokratik devletimiz gibi bir ülke değildir.sadece kendi içinde değil avrupa birliği politikaları ile de bağlıdır. brükselden onay gelmeden taksilerinin rengini bile değiştiremez. işte bu devlet nükleer santrallerini kaldırmayı bir program olarak düzenledi ve uyguluyor. önce ikame enerji kaynaklarını kurup , testler bittikçe de kademeli olarak kaldıracaklar santralleri.
--spoiler--

modların affına sığınarak sözlük için yararlı ve seviyeli bir tartışma olduğundan mazur görülsün bu enrtyler;

kısmen aynı şeyi söylüyoruz. almanya bile (bile diyorum çünkü bize oranla çok gelişmiş bir ülke teknolojide ekonomide) uzun vadede ancak kaldırabiliyor bu yapıyı. gelişen teknoloji ile birlikte kademeli olarak nükleer enerjiden vazgeçip temiz ve risksiz enerjiye yöneliyor. ama kademeli olarak çok uzun vadede(2025-2035' ten bahsediliyor) yapıyor bunu çünkü günümüzde o nükleer santralin sağladığı enerjiye ihtiyacı var. bizim gibi gelişmekte olan, her yıl elektriği duyduğu ihtiyaç artan bir ülkenin verimli enerjiyi kolay yoldan kısa vadede üretmeye ihtiyacı var. biz demiyoruz ki rüzgar, güneş vs. kullanılmasın nükleer bize yeter. şu an dünyadaki en geçerli en verimli enerji kaynağı buyken, komşuların kullanırken biz de yapmalıyız diyoruz. elbette riskleri var ama kontrol edilebilir şeyler bunlar diyoruz. bu olurken elbetteki alternatif enerji kaynakları için tüm çalışmalar yapılsın ve en kısa zamanda nükleer enerjiye duyulan ihtiyaçtan kurtulunsun.
--spoiler--
almanya' nın nükleer enerjiden vazgeçme olayı toplu bir görüş değil iktidar partisinin bir projesiydi. nitekim akabinde olumlu tepkiler kadar olumsuz tepkiler de gelmiştir arkasından. ve şu depreme kadar da en az 10 yıllık süreçte hiçbir santralin kapatılması öngörülmüyordu.
--spoiler--

hakikaten foruma dönmesin ama , almanya bizim çadır tiyatrosu bürokratik devletimiz gibi bir ülke değildir.sadece kendi içinde değil avrupa birliği politikaları ile de bağlıdır. brükselden onay gelmeden taksilerinin rengini bile değiştiremez. işte bu devlet nükleer santrallerini kaldırmayı bir program olarak düzenledi ve uyguluyor. önce ikame enerji kaynaklarını kurup , testler bittikçe de kademeli olarak kaldıracaklar santralleri.

sabahtan beri burada "enerji politikalarımızı" almanyadan daha yetkin planladığımızı ve japonya'dan daha ileri güvenlik teknolojilerine sahip olduğumuzu iddia ediyorsunuz. hakikaten buna inanıyor musunuz ?
uçak düşüyor binmeyelim demek gibi bir şeydir. nükleer santral son derece güvenlidir. eğer bariz hatalar yaparsanız * tabi ki tehlikelidir. şu anda dünya çapındaki nükleer kaza sayısı çok azdır. bunların çoğunda sadece personel zarar görmüştür. bir tek çernobil örneği tehlikeli boyutlara ulaşmıştır.
almanya' nın nükleer enerjiden vazgeçme olayı toplu bir görüş değil iktidar partisinin bir projesiydi. nitekim akabinde olumlu tepkiler kadar olumsuz tepkiler de gelmiştir arkasından. ve şu depreme kadar da en az 10 yıllık süreçte hiçbir santralin kapatılması öngörülmüyordu.
dünyada hiçbir ülke, hiçbir insan kendisine zarar verecek bir şeyi desteklemez. ihtiyaç vardı yapıldı, ihtiyaç var kullanılıyor. ama tekrar diyorum madem ki aynı enerjiyi güneş ve rüzgarla sağlamak mümkün koyarsın verileri ortaya bakın aynı şeyi bu da yapıyor ama işinize gelmiyor dersin. o zaman ben de benim gibi düşünenler de hayır demeye başlar nükleer enerjiye.

not: foruma döndü iyice ama sinirlenmeden yazın yahu savunduğunuz şeyleri. yok cahilsiniz, yok kas kafanız anlamaz, yok insanları kandırmak için işinize geldiği gibi yorumluyorsunuz... öyle bir şey yapmadım en azından kendi adıma. söylediğim şey çok basit. bu zamana kadar hayır diyenler sadece insanlık, radyasyon vb. kelimelerle kurulan kalıp cümleleri kullanırken; evet diyenler verilerle, gerektiğinde kağıt kalemle anlattılar. üstelik bunu yaparken zararlarından da risklerinden de bahsettiler. belki ben hayır diyen doğru insanla konuşamamışımdır kabul. ama eleştirdiğim buz aten. bilmeden hayır diyen çok fazla insan var.