bugün

yamulmuyorsam lostta herkesin aksanıyla aşık olduğu desmond david humeun sahip olduğu, anlaşılması güç bir o kadar da sempatik, vurgunun son hecede bulunduğu, muhteşem ötesi aksandır.

(bkz: hey you brada)
(bkz: ewan mcgregor)
(bkz: simon pegg)
not:iskoç aksanı haricinde bazı yapımlarda amerikan aksanı ve ne olduğu anlaşılamadığı için 'scotty aksanı' nı da kullanır. *
anladığım kadarıyla "r" harfinin vurgulandığı aksan.
ingiliz halkının büyük çoğunluğu tarafından, duyulduğu anda burun kıvırılıp, konuşana neredeyse köylü muamelesinin yapıldığı, kişisel olarak çok cana yakın bulduğum, konuşan kişinin, sizden bu yaklaşımı gördüğü anda daha da cana yakın bir hale geldiği şiirsel aksandır...
ilk tanistiginda insani hayattan sogutabilecek lanet bi aksandir. hatta siz ingilizce bildiginizi sanirken bi gun karsiniza pat diye cikan bi iskoc size kendinizi aptal hissetttirebilir mesela. meger hic bisi bilmiyomusum ne diyo lan bu diye yaklasik bi saat cebellesirsiniz. sonrasinda kulaginiz az cok alisir idare edersiniz iste...
(bkz: gerard butler)
En güzel örneği için;

(bkz: billy connolly)
dikkat çekmeye çalışan entel takımın vasat aksanı. pisuvar şırıltısına benzemektedir.
ios'daki siri saçmalamacasının algılamadığı aksan. tamam pek anlaşılmıyor, harfler genellikle yutuluyor ama çekici bir tarafı da olduğu kesin.
iskoçun ses kontrollü asansörle imtihanı. aye, we have! allavan!

http://youtu.be/r48KA2X2Rb4
"Türkçe için kürt aksanı neyse ingilizce için de iskoç aksanı odur." Gibi bir benzetme yapamayacağım çünkü iskoç aksanı çok daha anlaşılması zor bir Aksan.
Sürekli taklit etmeye çalışıp, reziller rezili olduğum bende saçma bir şekilde tutku haline gelen aksandır.
Lost'taki Desmond kardeşimizden gelsin.

(bkz: see you in another life brother)
anlaşılması güç aksan.

(bkz: sweet sixteen)
bir iskoç dizisi izlerken acaba yanlışlıkla alman dizisi mi açtım dedirten derecede sapıtmış aksan..
Braveheart'taki William wallace'ın "freedom" diye bağırdığı sahnedeki gibiyse güzel olan aksandır.
ingiliz aksanı ile birlikte hastası olduğum aksan.

Mevzu bahis iskoç/ingiliz aksanı olunca filmin/belgeselin bir önemi kalmıyor. sırf bu harika iki aksan yüzünden bir sürü dizi/film/belgesel izledim. Içeriğine aldırmadan, bazen çok hızlı konuşanlar olsa da büyük zevkle dinledim.
http://www.youtube.com/watch?v=5FFRoYhTJQQ
Şuan stoya yazılması an meselesidir, belki yazılmış da olabilir.
Desmond hume ingiliz lordu gibi kalır abi. Trainspotting aksanıdır tam olarak.
anlaşılması zor aksandır. en azından türk insanına. *