bugün

ilk görüşte vurulursun. oradaki enerjiyi hissediyor insan. zamanla aşka dönüşür. bağımlılık yapar. onu görmediğinde kendini eksik hissedersin. Eğer aranızda doğru düzgün bir iletişim yoksa da zamanla da unutursun.
stefan zweig ilkin seçim vardır der. yani insan ilk görüşte aşık olmaz fakat aşık olacağı kişiyi ilk gördüğü anda belirler diyor. fakat bu seçimin farkında olmaz diye de ekliyor. çünkü bu bizim farkında olmadığımız bilinç altı/ötesi düzeyde gerçekleşiyor. bir nevi hissikablelvuku durumu yani.

şöyle ki; biz farklı bir ortama girdiğimizde veya farklı insanlarla tanıştığımızda, tüm yaşantılarımız, anılarımız ve deneyimlerimiz sonucu zihnimizde idealize ettiğimiz kadın veya erkeğe en çok benzeyen kişiyi, farkında olmadan zihinsel bir süzgeçten geçiriyoruz aslında. yüzünü, saçlarını, gözlerini, gülüşünü, ses tonunu...bir insanı tanımlayabilme konusunda aklımıza gelebilecek tüm özelliklerini tahayyül ederek idealize ettiğimiz, karaktere en çok benzeyen kişiyi seçiyor ve onu tanıma sürecinde farklı bir değerlendirmeden geçiriyoruz. ve bu süreçte bilinçaltımızdaki erkeğe/kadına ne kadar çok benziyorsa o denli aşık oluyoruz. evet aslında biz, bu değerlendirme sürecindeki benze(t)me, örtüşme gücüne aşk diyoruz. üstelik bu benze(t)me süreci karşılıklı ve etkileşimlidir. yani hem benzetir, hem benzersiniz. böylelikle örtüşür ve tamamlanırsınız.

ve bu sürecin farkındalık düzeyi yüksek bazı insanlarda veya sanatçılarda, veyahut biyografisini yazdığı bazı yazarlarda nadir de olsa bilinç düzeyinde gerçekleşebildiğini iddia ediyor.

velhasıl, benim anladığım zweig; ilk görüş, aslında hiçbir zaman ilk görüş değildir demek istemiş.
Bu tamamen ait olduğun yaş grubuna göre değişen göreceli bir olgudur. .
ilk görüşte karşı tarafın görüntüsünden ve duruşundan etkilenilir genelde, biraz da gözlem yaptıkça hareketleri, gülüşü, sesi akla kazınır. Ama aşık olmak bana pek mümkün gelmiyor, sonuçta karakteri hakkında fikir sahibi değilsiniz.

Zaman geçtikçe karakteri hakkında da bilgi sahibi olabiliyorsunuz,o zaman aşık olmanız mümkün olabiliyor.
Bence ilk görüşte aşık olunur ileride tanıdıkça sevgi başlar ve öyle gider. Önemli olan sevginin bitmemesi. Yoksa aşk çiftler arasında ileriye yönelik bir temeli uzun süreli şekillendiremez.
ilk görüşte aşkta dış görünüşe tav olunur. geçerliliği kısa sürer. tanışma fırsatını elde ettiyseniz bir müddet sonra umduğunuzu bulamama, dış görünüş gibi başta çekici bulduğunuz etkenlerin içi boş bir balon olduğunu anlamış olursunuz.

oysa zamanla hiç bilmediğiniz yönleri açığa çıkar; bakış açınız değişir, ruhuna inmeye çalışır, daha iyi tanımaya başlayıp ve o vakit de duygularınızın çoktan biçimlenmiş olduğunu farkedersiniz.

mehmet rauf'un eylül kitabında şöyle tanımlanır: ''sevmek bir hastalık gibi geldikten ve sizi kavrayıp zorladıktan ve acı çektirdikten sonra anlaşılan, o zaman görülüp incelenebilen bir hal olmalıydı.''
ilk görüşte aşk, ilerleyen zamanlarda sevgi olur. Aşk birden oluşabilen bir şey ama sevgi tanıdıkça, saygıyla birleşip büyüyen bir şey.
önce sevilir, aşık olunur.
bu durum acı verir,
tanımadığın, huyunu suyunu bilmediğin, kalbinden geçeni tahmin edemediğin, bakışından anlayamadığın, tepkilerini kestiremediğin, iyi kötü hırlı hırsız düzgün eğri diyemeceğin birine-birden aşık oluyorsun.

sonra mı? sonra tanımaya başlıyorsun, tatlı tatlı kaşıyorsun.
ağzından laf almaya çalışıyorsun, olaylar anlatıyorsun tepkilerine bakıyorsun, bazen ileri gidiyorsun bezen kendini geri çekiyorsun, deli gibi sosyal medyadan ne bulursan sinsi sinsi araştırıp takip ediyorsun. ne tatlı sinsilik o :D

tanıdıkça daha çok seviyorsun, çünkü sevdikten sonra yapılan öğrenilen her şeyde bir güzellik buluyorsun. olmasa da buluyorsun. sonrası mı?
Allahtan başka kim bilebilir ki?
hem dememişler mi zaman sana hiç ummadığını ve hiç biriktirmediğini getirir diye.
belki başınızdan aşağı buğday atarlar, bir kapının 2 eşiği öpersiniz.
gelinin evinden getirdiği kaşığını alır mutfağa koyarsınız.
şairin dediği gibi de ayakkabılarını kapının önüne koyarsınız.
kim bilir?

hem biriyle can cana gelince hatırlamaz mı insan
bütün ruhların yaratılıp cesetlerin henüz biçilmediği o mecliste, onun ruhunun varlığının yanı başında olup olmadığını.

o şimşek parıltısı anın hatırası gözlerinden canlandıktan sonra aşık olmak için zaman mı arar, tanışlık mı?
yusuf ile züleyha gibi aşklara.
ilk görüşte olanın ömrünün uzun olma olasılığı zamanla olana göre çok daha düşüktür. ilk görüşte adı üstünde görünüşüne aşık olursun. sonradan huyunu suyunu öğrenince geçip gidebilir. zamanla olan ise zaten her şeyini öğrendikten sonra meydana geldiği için bir ömürlük olur.
yaşanılan ve yaşanılacak durumlara bağlıdır biraz da. ilk görüşte aşık olunur denilse bile, ilk görüşten sonra zamanla daha da aşık olabilir veya tamamen soğuyabilirsinde. zamanla gelişen olumsuz veya olumlu aşk durumu daha belirleyici oluyor sanki. ama şu da var, evlenen insanlardan duyulur hani mesela, işte ilk gördüm, ben bununla evlenirim dedim ve evlendim olayı. tabii bu ilk görüşte aşk mı, yoksa evliliğe atılan ilk adımın boyutları mı tartışılır.
ilk görüşte olana "aşk" demek biraz tuhaf. Aslında ilk görüşte olan çekim aşk değil. Geçmişimizin bilinçaltımıza kazıdığı güvenli alanı karşımızdaki kişide ilk gördüğümüz anda harekete geçen duygular. Yani o güvenli alana geçme isteği. Dikkat edilirse ilk görüşte aşık olduğumuzu sandığımız insanlar mutlaka geçmişimizden izler taşır. Biz o izleri tanıdığımız için korkmaz hatta yakınlık hissederiz. Çünkü insan tanıdığı bildiği şeyden korkmaz, güvenli alan olarak görür.
ilk hissedişte.
Hissedersiniz tutulursunuz. Zamanla alışılır, ilk görüşte etkilenilir.
ilk görüşte beğenirsin, tanıdıkça seversin.
15 -20 yaş arası ilk görüşte.
Sonra zamanla. .
ilk goruste dış görünüşten hoşlanır, tanidikca aşık olursun.