bugün

gelin için dikilmiş bir tür kıyafet.
genelde; beyaz olanları tercih edilir.
genç kız rüyası. evimin kadını çocuklarımın annesi olma yolunda ilerlemek adına atılan ilk adımın yan nesnesi.
evde kalan bir kız için, "cennet hurisi kıyafeti" ulaşılmazlığında olan kostüm.
Beyazlığı ile saflığı, el değmemişliği simgelerken fahişe elbiseleri gibi şatafatlı olanlarının uyumsuz olduğu düşünülesi giysi.
annenizin topuklu ayakkabılarını giyip dolaşma, makyaj malzemerini aşırma, köfte ellerinizle kendinizi palyaçoya dönüştürme dönemlerinizde dergiler karıştırılır gelinlik modelleri seçilir. o zamanlar favori renkleriniz pembe, kırmızı ya da turuncudur. yaşınız ilerledikçe vitrinlerin önünden geçersiniz ve en yakın kız arkadaşınızla gelinlikler ve gelecek hakkında yorumlar yaparsınız
_ seni istemeye gelince kahveyi ben yapacağım, içine tuz da koyalım, evlenince de görüşecek miyiz acaba bu kadar
_ deli misin görüşeceğiz tabii ki senin kızın benim oğlumla evlenicek daha
yaşınız ilerledikçe evliliğe bakışınız da, favori renginiz değişse beyaza dönse de her genç kızın hayallerinin bir köşesinde varolan giysidir.
evlenmeye karar verene kadar hiç ilgimi çekmeyen,beyaz bi elbise dediğim ama iş kendime almaya gelince bütün istanbul'u gezip orjinal bişey bulamadığım içim ağzımda yaralar çıkmasına sebep olan , istediğim gibi bir tane bulunca çölde su bulmuş gibi olduğum , sadece bir gece giymenin yetmediği elbisedir kendisi...
hiç önemsemeyen kadın bile kendi giyeceği zaman önemser diye düşünüyorum. *
Gelinlikler Neden Beyazdır:Çocuk annesine sormuş: 'Anne gelinlerin giysisi niçin beyaz renkte?' Annesi cevaplamış: 'Beyaz renk masumiyetin ve mutluluğun sembolüdür.' Çocuk tekrar sormuş: Teki o zaman damatlar niçin siyah giyiyorlar?'

Eski Roma'da gelinliklerin rengi sarıydı. Gelinler yine sarı renkte peçe takıyorlardı. Peçe evli ve bekar kadınları ayırt ediyordu. Ortaçağlarda ise gelinliğin rengi üzerinde pek durulmadı. Kumaşın kaliteli ve gösterişli olması daha önemliydi. Herkes en iyi elbiselerini giyiyordu, renk de herkesin kendi tercihine göreydi.

Beyaz gelinlik adetinin yaygınlaşması 16. yüzyılda olmuştur. Bu yıllarda kraliyet ailesi gelinlerinin gümüşi renkte gelinlik giymeleri gelenekti. Kraliçe Viktorya bunu reddetti ve beyaz gelinlik giymekte ısrar etti.

Bundan sonra ingiliz ve Fransız yazarlar, beyaz rengin masumiyetin simgesi olduğu konusunu işlemeye başladılar. O dönem ahlakına göre bekaret evliliğin vazgeçilmez koşulu olduğu için beyaz gelinlik adeti tuttu. Evlenirken beyaz giysi giymek genç kızların bekaretlerini topluma ilan etmelerinin vasıtası oldu.

Gelinlikle ilgili bazı batıl inançlar da var. Bunlara göre gelinin gelinliğini bizzat kendisi dikmesi, damadın düğünden önce gelini gelinlikle görmesi, gelinin gelinliği düğünden önce giymesi uğursuzluk getiriyor.

Söz evlenmeden açılınca evlilik yüzüğünden de bahsetmek gerekiyor. insanların evlenince yüzük takmaları eski Mısırlıların inançlarına dayanıyor. Milattan 2800 yıl önce Mısır'da yaşayanlar dairenin veya halka şeklindeki cisimlerin, başlangıç ve bitiş noktalarının olmaması nedeni ile sonsuzluğu temsil ettiklerine inanıyorlardı. Yüzük evliliğin sonsuza dek süreceğini simgeliyordu. Sonra bu inanç ve adet Romalılar vasıtası ile iyice yaygınlaştı. Kazılarda o devirlere ait çok ilginç evlilik yüzüklerine rastlanılmıştır.

Evlilik yüzüğünün sol ele ve sondan bir önceki parmağa takılmasının sebebi ise modern tıbbın gelişmesinden önceki devirlere ait yanlış bir insan anatomisi bilgisidir. O zamanlarda dolaşım sistemimizdeki ana damarın sol elimizde bu parmaktan başlayıp kalbimize gittiği sanılıyordu. Böylece buraya takılan yüzükler evli çiftin kalben bağlılığını simgeliyordu. Gerçi şimdi damarların nereden gelip nereye gittiği biliniyor ama bu da bir adet olarak kaldı.
Kaynak:http://www.genelkultur.biz
genelde giyenler pişman olduğundan hiç giyilesi gelmeyen ama nedense gereksiz bir şekilde bütün hatunların rüyalarını süsleyen beyazımtrak çoğunlukla kabarık kıyafet.
Tahminen 500YTL den başlayıp,kumaşına,dikişine,diktirdiğiniz yere göre 3 milyarlara bile çıkabilecek gelin elbisesidir.
çok basitinden çok ihtişamlısına kadar her haliyle diğer giysilerden farklı olan maddi değerinden çok manevi değerinin önemli olduğu düğün kıyafeti. giyen kızımızı bambaşka biri yapar, güzelleştirir, özelleştirir. *
denemesi ve insanın kendisini aynadan izlemesinin oldukça keyifli olduğu elbise.*
bazı kadınlar için, giyildiğine pişman olunan giysi. üç saat giymek, koca bir ömre patlar.
her genç kızın rüyası derlerdi eskiden buna..peeh..zaman değişti azizim..şimdi evliliklerin bir önemi yok..millet birlikte yaşıyor..bir de one night stand^ler aldı başını gitti..haliyle bu da yalan oldu..

yalansan yalanı severim,çuucuum olmadan asla diyorsanız ; mevzuyu derinleştirelim..

eski vakitlerde bunun üzerine kırmızı bir kuşak bağlanırdı..kan kırmızısı..o kuşak ^masum^iyeti temsil ederdi..başımıza ördüğümüz zarların belimize kuşak olması da diyebiliriz..

günümüzde de hala önemini koruyor ama hayaller değişti..bakın azıcık izleyin paris milano bilmem ne moda haftalarını olmadı cemil ipekçi cengiz abazoğlu defilelerini her modacı finali gelinlikle yapar..

ama onların bile şekli şemali değişti..kırmızı,mavi hatta siyah gelinlik bile var artık..kızlarımızın gelinliğe bakışı da değişti..sade ya da cafcaflı,kapalı ya da bol dekolteli..kocaman topuklu sivri burun pabuçlar ya da rengarenk converse^ler..

masumiyet,özen,önem gibi değerlerimiz değiştiği için ve hızla da değişmeye devam ettiği için nesneler de bundan payını çok hızlı ama çok hızlı alıyor..

yazar notu : bir gece için o kadar masrafa değer mi ? ne bileyim ben..hele bir o vakitler gelsin de..zaten ben evlenmiycem..diyenden korkmak lazım derler hep..susmak bazen en iyi cevaptır diğ mi sevgili okuyucu ? peki .. hadi sustum..görüştük..
bazilari için yüksek değer ta$iyan, çeyize kaldirilip göz gibi saklanilan. bazilari içnse kiralanip yerine gönderilicek kadar ucuz bir kavram
giyildiğinde genç kıza "dünyanın en güzel gelini" hissini veren kıyafet.
eskiden rengarenk giyilen bir şeymiş. bir prenses sırf inat olsun diye desensiz, renksiz, bembeyaz bir gelinlikle evlendikten sonra durumu farklı gözlemleyen bir çok kız beyaz gelinlik olayına kafayı takmış ve tüm dünyaya da yayılmış, bir gelenek olarak.
en ucuzuna 1000 ytl verip en fazla 5 saat giyilen prenses elbisesi benzeri dallı güllü elbise. kendi düğünümde altına spor ayakkabı giyip bütün sinirimi böcek dansı yaparak atmayı düşündüğüm gelin giysisi.
bunun dükkanları da bir değişik olur. bilen bilir, kadıköy'de hasanpaşa'ya doğru bir sürü gelinlik dükkanı vardır. bu dükkanlar ekseri içerden kilitlenmiştir ve içeri girmek için zili çalarsınız. tipiniz beğenilmezse, içeri almazlar bile. nasa gibi anasını satıyım.
izlemesi zevkli fakat gereksiz kıyafet. bir kere insanın hayatında tek kez o da bir kaç saat için giyeceği kıyafete milyarlar saçması hem israf hem de ben o parayla dolabımı doldururum, alacağım kıyafetleri de 3 sene giyerim. yine de artık yerleşmiş bir gelenek olması sebebiyle aldıkları gelinliği bir hayır kurumuna bağışlasın taze gelinlerimiz, bir kaç garibanı mutlu etsinler diye diye düşünüyorum.
kadınları bekaret kemeri** ile birlikte koca bir hediye paketine çeviren, kimilerinde güzel hatıralar bırakan, kimilerini giydiğine bin pişman ettiren kıyafet.
içine giyilen, ve üstteki kıyafeti* dik tutmayı amaçlayan yeni moda icatlar sonucunda gelini düğün öncesi imha etmeye ve işlevsiz hale getirmeye yarayan kıyafet.
ayrıca güzeldir, dikkat çekicidir, kuyruğunun uzun olması zenginlik alametidir.
görsel *
görsel
üzerine bağlanan kırmızı kuşağın manası bekarettir.
satan mağazaların süslü püslü vitrinlerinde görülünce göz alan, büyüleyen, kalp atışlarını hızlandıran, hemen evlenme isteği uyandıran, dantelli, tüllü, tafta kumaşlı, payetli, incili, boncuklu, çok pahalı olan ve genelde kiralanan kıyafet. ama sadece bir kıyafet değil.

ayrıca, duvağı da en az kendisi kadar mühimdir.
giyemeyenlerin içinde ukte kalacak kadar kabul görmüş düğün kıyafeti. beyaz oluşundan mıdır nedir? güya saflığı ve temizliği simgeliyormuş.

belli bir kesimin ciddi para sektörü. adına defilelerin yapıldığı, en iyisi, en pahalısı, özeli aranan beyaz her tür kumaştan yapılma gösteri kıyafeti.

giyildiğinde mutlak özel fotoğraflarla hatıralara bırakılan, çekim yapılmadığında yıllarca kavgası süren kostüm. sandıkların en özel yerlerinde saklanan, naftalin kokulu tülden parça.

bazende giymeden ölenlerin cenazelerinde tabut üstünü örten ve zorunlu ağlatılmaya çalışılan örtü. iyi kötü evlilik simgesi.
azeri yazar hüseynbala mirelemov'un yozlaşmayı, bununla birlikte ülkesinde, ilişkilerde meydana gelen değişmeyi anlattığı yorucu bir kitap.