bugün
- mert hakan yandaş31
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı8
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz20
- karıya kıza doymuş erkek28
- ibrahim reisi13
- siz türkler şerefsizsiniz müslüman değilsiniz13
- erecto'nun trafik kazası geçirmesi13
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl17
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası39
- yozgatlı sevgiliyle yapılacaklar8
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı9
- galatasaray8
- türkiye cumhuriyeti islam devleti olarak kuruldu14
- hakemsiz galatasaray8
- icardi190522
- fulya öztürk8
- fenerbahçe büyüklüğü9
- fenerbahçe'nin attığı golde faul olması11
- anın görüntüsü22
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı111
- panathinaikos'un atatürk düşmanlığı9
- fenerbahçe taraftarı26
- jayden oosterwolde9
- dursun özbek9
- dokunmaya kıyamadan sevmek21
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz22
- bik bikinize ne dikersiniz13
- mühendis erkeklerin genel özellikleri8
- bik bik'in cinsiyeti16
- ruh varsa neden görünmüyor13
- aşık olmadan sevişmek17
- en çok yaşamak istenilen şehir11
- bik bik için diktiğim keten pantolon10
- karın gözünün önünde biriyle olursa büyü bozulur11
- erkolar kapatılsın15
- galatasaray'ın yaşaması muhtemel facia15
- fred'in gs orta sahasını kucağa alması14
- nurcuların fetöcü olduğu gerçeği10
- fenerbahçe13
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur12
- mauro icardi11
- manitayla yapılacaklar16
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması11
- alex de souza13
- 19 mayıs atatürk ü anma gençlik ve spor bayramı11
- ninja turtles lar nasıl para kazanıyor14
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi18
- travestilerin genelde kürt olması16
- bir erkekten duyulabilecek en güzel söz13
- üstteki yazarın yaşını tahmin etmek9
Allah, gayet anlaşılır şekilde yeryüzüne yayılıp rızkımız için çalışmamızı emrederken, bir işi bitirince hemen yeni bir işe koyulun derken miskinlik yapmayı yücelten uyduruk bir kavramdır.
ad hominem yapan ben miyim; yoksa sen misin?.. ister çocuk olsun, ister psikopat, ister küstah, ister günahkar... adam tasavvufun babalarından tek tek kaynak göstererek bir analiz/ifşa/eleştiri yapmış. kitabın içeriği hakkında konuşmak yerine yazarın karakterine, yaşına yüklenerek ad honinem yapıyor; bir de utanmadan beni bu safsatayı işlemekle itham ediyorsun.
Ruh kavramının Kur'an terminolojisinde anlamı tartışmalıyken ve hatta Allah isra suresi 85. ayetinde ruh hakkında bizim bilgimizin sınırlı, yetersiz olduğunu vurgulamışken; Allah'a iftira ederek bizi kendisinden bir parçayla yarattığını söylüyorsun.
isra/85: Ve sana ruhtan sorarlar. De ki: "Ruh, Rabbimin emrindendir. Ve size, ilimden sadece az bir şey verilmiştir."
Allah'ın parçasının azı, çoku olamaz. eğer Allah'ın parçası olduğumuzu iddia ediyorsan, otomatik olarak Allah'ın yaratıcı sıfatını inkar ediyorsun demektir. bizler haşa Allah'ın parçaları değil, Allah'ın yaratıklarıyız; kullarıyız.
Her şeyin Allah olduğunu düşüncesi iyi ve kötü kavramlarını da ortadan kaldırıyor, sonra övdüğün mutasavvıflar Şeytana, firavuna "üstadım" diyorlar. E, ne de olsa onlar da Allah'ın parçası değil mi?.. Bu sapıklara göre öyle...
Hallac mansur "enel hak" derken küstah değil de bu sapıklara sapık demek küstahlık öyle mi?..
Hallac mansur "enel hak" derken Allah'a iftira etmiyor da, bu öğretiyı günümüzde hala sürdürmeye çalışanlara Şeytanın hizmetkarları demek iftira oluyor öyle mi?..
geçiniz...
Ruh kavramının Kur'an terminolojisinde anlamı tartışmalıyken ve hatta Allah isra suresi 85. ayetinde ruh hakkında bizim bilgimizin sınırlı, yetersiz olduğunu vurgulamışken; Allah'a iftira ederek bizi kendisinden bir parçayla yarattığını söylüyorsun.
isra/85: Ve sana ruhtan sorarlar. De ki: "Ruh, Rabbimin emrindendir. Ve size, ilimden sadece az bir şey verilmiştir."
Allah'ın parçasının azı, çoku olamaz. eğer Allah'ın parçası olduğumuzu iddia ediyorsan, otomatik olarak Allah'ın yaratıcı sıfatını inkar ediyorsun demektir. bizler haşa Allah'ın parçaları değil, Allah'ın yaratıklarıyız; kullarıyız.
Her şeyin Allah olduğunu düşüncesi iyi ve kötü kavramlarını da ortadan kaldırıyor, sonra övdüğün mutasavvıflar Şeytana, firavuna "üstadım" diyorlar. E, ne de olsa onlar da Allah'ın parçası değil mi?.. Bu sapıklara göre öyle...
Hallac mansur "enel hak" derken küstah değil de bu sapıklara sapık demek küstahlık öyle mi?..
Hallac mansur "enel hak" derken Allah'a iftira etmiyor da, bu öğretiyı günümüzde hala sürdürmeye çalışanlara Şeytanın hizmetkarları demek iftira oluyor öyle mi?..
geçiniz...
islam ile taban tabana zıt olan tasavvuf öğretisinin sapkın kavramlarından sadece bir tanesi... panteist bir öğreti olan tasavvuf, vahdeti vücut görüşüyle maddeye tanrısallık yükler. bu kişilere göre, haşa, her şey Allah'tır. böylece Allah'ın yaratıcı sıfatını da inkar ederler. bu fenafillah denilen mevzu da kişinin kendisini tanrı sanmasının adıdır.
tüm bu saçmalıkların elbette ki Allah'ın dini olan islam ile uzaktan yakından hiçbir alakası yoktur. zaten sapkın tasavvuf öğretisi islam'a 12. yüzyılda sızmıştır. tasavvufun islam'a sızma süreci ve celaleddin rumi, hallac mansur, arabi, geylani gibi bazı mutasavvıfların islam'a aykırı iddialarının ifşası için (bkz: bir başka din tasavvuf) adlı kitabı okuyabilirsiniz. aynı kitabın blog halini de ilgili başlıkta bulup okuyabilirsiniz.
şeytana hizmet ederek yazdığı kitabın burada reklamını yapan kişinin de bu kitabı özellikle okumasını öneriyorum. vahdeti vucut sapıklığına karşı yazılan bu eleştiri yazısını da buraya ek olarak bırakıyorum: https://m.facebook.com/Te.../posts/1639453339625175:0
tüm bu saçmalıkların elbette ki Allah'ın dini olan islam ile uzaktan yakından hiçbir alakası yoktur. zaten sapkın tasavvuf öğretisi islam'a 12. yüzyılda sızmıştır. tasavvufun islam'a sızma süreci ve celaleddin rumi, hallac mansur, arabi, geylani gibi bazı mutasavvıfların islam'a aykırı iddialarının ifşası için (bkz: bir başka din tasavvuf) adlı kitabı okuyabilirsiniz. aynı kitabın blog halini de ilgili başlıkta bulup okuyabilirsiniz.
şeytana hizmet ederek yazdığı kitabın burada reklamını yapan kişinin de bu kitabı özellikle okumasını öneriyorum. vahdeti vucut sapıklığına karşı yazılan bu eleştiri yazısını da buraya ek olarak bırakıyorum: https://m.facebook.com/Te.../posts/1639453339625175:0
maymunun torunları bunu anlayamaz. daha kaç kez demeliyiz ?
mevlevilik başlığı altında bulunur.
Hinduizm ve budizm 'den gelen nirvana anlayışının islami versiyonu.
nirvananın islami versiyonu.
maddeden uzaklaşıp yaratıcının varlığında yok olmak.
kullanılmıyor olsaydı nickim bu olacaktı ama olamadı. maalesef.
kullanılmıyor olsaydı nickim bu olacaktı ama olamadı. maalesef.
günümüzde ulaşabilen bi alim var mı diye düşündüğüm mertebe.
Allahın bilgi denizine dalan hayret topluluğu. su içinde ateşe girdiler.
su, tasavvufta; Allah bilgisi ateş ise; vahdet olarak kullanılır. Yani suda/Allahın ilminde boğulup yok olan hayret sahipleri ateşe/vahdete girdiler. kısaca Allah bilgisini kullanarak vahdet denizine girdiler. denizler tutuştuğu zaman (tekvir 81/6) bu hal; Allahta fani ve Allah ile baki olmaktır. Kısaca fena fillah dedikleri durumdur. yani kulun nisbet fiil, nisbet sıfat ve nisbet vücudunu hakkta yok ederek fena fillah/Allahta yok olmak ile ölmesi ve hakkın özellik ve niteliklerine sahip olarak beka billah/Allah ile baki/diri, canlı olma ile yeniden doğmasından sonra elde edilen zevk ve anlayıştır.
Hakkı Hakktan, Hakkın gözü ile görmek nasıl olur ?
bir denizin içinde olduğunuzu düşünün. zaten yüzde altmıştan fazlası su olan vücudunuz yavaş yavaş çözülüp denize karışıyor bu olay asit kazanına atılan et parçasına benzer, ve et çözülerek asit haline gelir. tıpkı bu et parçası gibi denizde eriyip gidersiniz, yok olursunuz. sizden geriye en küçük bir eser bile kalmaz. böylece denizin ta kendisi olursunuz. işte bu hal fena-i tam yani fenafillah tam yokluktur.
denizi mi görmek istiyorsunuz? kendinize bakın yeter. çünkü siz zaten denizsiniz. işte o zaman denizi denizde, denizin gözüyle rahatlıkla görebilirsiniz. bu görüş denizin gözüyle bakmaktır. ve eğer siz bu durumda iseniz, artık alemlerde Hakkı Hakktan Hakkın gözüyle görürsünüz. çünkü Hakkın gözünden başka hiçbir göz Hakkı göremez. bu dünyada kör olan kimse ahirette de kördür. (isra 17/72) *
su, tasavvufta; Allah bilgisi ateş ise; vahdet olarak kullanılır. Yani suda/Allahın ilminde boğulup yok olan hayret sahipleri ateşe/vahdete girdiler. kısaca Allah bilgisini kullanarak vahdet denizine girdiler. denizler tutuştuğu zaman (tekvir 81/6) bu hal; Allahta fani ve Allah ile baki olmaktır. Kısaca fena fillah dedikleri durumdur. yani kulun nisbet fiil, nisbet sıfat ve nisbet vücudunu hakkta yok ederek fena fillah/Allahta yok olmak ile ölmesi ve hakkın özellik ve niteliklerine sahip olarak beka billah/Allah ile baki/diri, canlı olma ile yeniden doğmasından sonra elde edilen zevk ve anlayıştır.
Hakkı Hakktan, Hakkın gözü ile görmek nasıl olur ?
bir denizin içinde olduğunuzu düşünün. zaten yüzde altmıştan fazlası su olan vücudunuz yavaş yavaş çözülüp denize karışıyor bu olay asit kazanına atılan et parçasına benzer, ve et çözülerek asit haline gelir. tıpkı bu et parçası gibi denizde eriyip gidersiniz, yok olursunuz. sizden geriye en küçük bir eser bile kalmaz. böylece denizin ta kendisi olursunuz. işte bu hal fena-i tam yani fenafillah tam yokluktur.
denizi mi görmek istiyorsunuz? kendinize bakın yeter. çünkü siz zaten denizsiniz. işte o zaman denizi denizde, denizin gözüyle rahatlıkla görebilirsiniz. bu görüş denizin gözüyle bakmaktır. ve eğer siz bu durumda iseniz, artık alemlerde Hakkı Hakktan Hakkın gözüyle görürsünüz. çünkü Hakkın gözünden başka hiçbir göz Hakkı göremez. bu dünyada kör olan kimse ahirette de kördür. (isra 17/72) *
ifna: kaybolmak, yok olmak demektir.
fenafillah: allah(c.c)'ta kaybolmak veya yok olmak manasına gelir ve bir vahdet-i vücud kavramıdır.
manası güzel gibi görünsede birazcık işin içine girince her şey anlaşılır. bu anlayış, kişinin kendisinin bizzat allah(c.c) olduğunu söylemek için uydurduğu, arzularını tatmin etmek için dini kulladığı ve bilgisiz insanları yoldan çıkardığı bir sapıklıktır. güya bu insanlar hiçbir ibadet yapmak zorunda değillerdir, canları ne isterse onu yaparlar ve sorumlu da olmazlar; çünkü aslında o eylemi yapan allah(c.c)'tır. böyle bir şeyi ne rasulullah(s.a.v) idda etmiş ne de allah(c.c) böyle bir şeyi kitabında belirtmiştir. müslümanların bu güne kadar gördüğü en sapık anlayışlardan biridir.
fenafillah: allah(c.c)'ta kaybolmak veya yok olmak manasına gelir ve bir vahdet-i vücud kavramıdır.
manası güzel gibi görünsede birazcık işin içine girince her şey anlaşılır. bu anlayış, kişinin kendisinin bizzat allah(c.c) olduğunu söylemek için uydurduğu, arzularını tatmin etmek için dini kulladığı ve bilgisiz insanları yoldan çıkardığı bir sapıklıktır. güya bu insanlar hiçbir ibadet yapmak zorunda değillerdir, canları ne isterse onu yaparlar ve sorumlu da olmazlar; çünkü aslında o eylemi yapan allah(c.c)'tır. böyle bir şeyi ne rasulullah(s.a.v) idda etmiş ne de allah(c.c) böyle bir şeyi kitabında belirtmiştir. müslümanların bu güne kadar gördüğü en sapık anlayışlardan biridir.
bazı insanların bu noktaya ulaşabilmek için uzun yıllara ihtiyaç yoktur, allah ın takdiri ile bazı insanların 5-10 senede geldiği seviyeye 1 senede gelmekte mümkündür. bu yolun en önemli şartları samimiyet, teslimiyet, en önemlisi aşk tır, leyla ile mecnun arasındaki aşkın hali gerçek aşkın yani allah aşkının yanında, güneşin ile sönük lamba arasındaki fark gibi kalır, bu aşk her yanını kaplar, kalbinde allah harici hiçbir şey kalmaz kendini de silersen mertebeleri kolayca aşarsın, kendi başına bu noktalara gelebilmek çok zordur sadece 1,2 zat dışında kimse başkalarının yardımı olmadan başaramamıştır. yol gösterici, eğitici birilerini bulup onların yöntemleriyle çalışmak çok önemlidir.
fena fil kumar
fena fil aşk
fena fil pes... gibi. erimek, onda yok olmak!
fena fil aşk
fena fil pes... gibi. erimek, onda yok olmak!
kendini hakka adayan dünya malına tamah etmeyen nefsine uymayan kulların ulaşabileceği en yüksek mertebe.
sıfıra yaklaştıkça sonsuza ulaşmaktır.
9 yıl sonra gelen edit: kulağa hoş gelen içi boş saçmalık.
9 yıl sonra gelen edit: kulağa hoş gelen içi boş saçmalık.
daha çok tasavvuf ile ilgilenen kişilerin yaptığı,
allah aşkıyla kaybolmak, allahta yok olmak ve yaratılmışlardan vazgeçip tamamen allah a dönme eylemi.
allah aşkıyla kaybolmak, allahta yok olmak ve yaratılmışlardan vazgeçip tamamen allah a dönme eylemi.
enel-hak denilen nokta.
allah ın emirleri karşısında nefsinin isteklerinden severek ve isteyerek vazgeçmektir. ermişliktir.
tasavvufta bir insanın ulaşabileceği en yüksek mertebedir.
Daire bekabillah ile tamamlanır, insan özüne döner, ve varolan tek şeyin aslen Ondan ibaret olduğunu farkederek kendisinin aslında tamamıyla kendi zannından doğduğunu özümser; 'kaldır benliğini aradan; görünsün sana yaradan' sözünün fiiliyata çıkmasıdır hasıl olan. Nirvana veyahut diğer hiçbir doğu diniyle uzak ve yakın alakası yoktur; bir tarafta varolan herşeyin ve fazlasının sadece Haktan ibaret olduğu belirtilirken yekinde tanrı inancı dahi olmayıp aslolan kendini keşiften ibarettir; kendini keşif tasavvufta olsa olsa mülhime nefse denktir diyebiliriz ki(sadece keramet/istidraç bakımından) o da aslen yanıltıcı olup, kayda alınası bir denkleştirme değildir. Bekabillahı tamamlayan birey 'şerde pasiviteyi' gerçekleştirmiştir artık iblisin dahil olduğu mülhime mertebesini geçmiş ve en kötü ihtimalle mutmaiyn nefs onda zuhur etmiştir, işbu sebeple hiçbir cinin tasavvuru altına girmesi düşünülemez yani ondan hiçbir şekilde şer çıkmaz. Fakat tasavvufta aslolan tüm doğu dinlerinde olduğu gibi şerde pasivite ile sınırlı olmayıp (bkz: nirvana), 'hayırda aktivite'dir. Ve bunun yolu ise tüm bildiklerini paylaşmak için tekrardan halkın içine karışmaktadır. işte bu makama erişmiş bünyeler, sadece zamanın gavsları, kutubları veya insan-ı kamilleridir. Halk arasında kullanılan adıyla 40lar veya 7ler işte hep bu aileye mensub velilerdir.
Daire bekabillah ile tamamlanır, insan özüne döner, ve varolan tek şeyin aslen Ondan ibaret olduğunu farkederek kendisinin aslında tamamıyla kendi zannından doğduğunu özümser; 'kaldır benliğini aradan; görünsün sana yaradan' sözünün fiiliyata çıkmasıdır hasıl olan. Nirvana veyahut diğer hiçbir doğu diniyle uzak ve yakın alakası yoktur; bir tarafta varolan herşeyin ve fazlasının sadece Haktan ibaret olduğu belirtilirken yekinde tanrı inancı dahi olmayıp aslolan kendini keşiften ibarettir; kendini keşif tasavvufta olsa olsa mülhime nefse denktir diyebiliriz ki(sadece keramet/istidraç bakımından) o da aslen yanıltıcı olup, kayda alınası bir denkleştirme değildir. Bekabillahı tamamlayan birey 'şerde pasiviteyi' gerçekleştirmiştir artık iblisin dahil olduğu mülhime mertebesini geçmiş ve en kötü ihtimalle mutmaiyn nefs onda zuhur etmiştir, işbu sebeple hiçbir cinin tasavvuru altına girmesi düşünülemez yani ondan hiçbir şekilde şer çıkmaz. Fakat tasavvufta aslolan tüm doğu dinlerinde olduğu gibi şerde pasivite ile sınırlı olmayıp (bkz: nirvana), 'hayırda aktivite'dir. Ve bunun yolu ise tüm bildiklerini paylaşmak için tekrardan halkın içine karışmaktadır. işte bu makama erişmiş bünyeler, sadece zamanın gavsları, kutubları veya insan-ı kamilleridir. Halk arasında kullanılan adıyla 40lar veya 7ler işte hep bu aileye mensub velilerdir.
sevgilinin dudakları ab-i hayattır, kıl kadar incedir. sevgilinin dudaklarına kavuşan aşık alem-i mecazdan alem-i hakikate erişir. sevgilinin dudaklarına erişen aşık, sevgilinin dudaklarında eriyip yok olur. bu maddi alemin sonu, idealar evreni(gerçekler alemi)nin başlangıcıdır.
yüksek bir mertebedir. ulaşılması için türlü acılar sıkıntılar çekilmesi gerekir
bir alt mertebesi fenafirrasul ve fenafişşeyh tir...
tasavvufta tanrıya en yakın olan mertebe
bir alt mertebe bekabillah
bir alt mertebe bekabillah
güncel Önemli Başlıklar