bugün

takata takata takata diye başımızın içinde sürekli iki demir çarpıyormuş hissi veren alettir.sonra otomatikleri çıktı tabii ve vuuuuıııızzz diye ses çıkarmaya başladılar.
ilk dikiş makinesini, fransız terzi barthelemy thimonnier yapmıştır. ilk makinede ayak pedalıyla döndürülen bir tekerlek, iğneyi kaldırıp indiriyordu. bir terzi dakikada ortalama 30 dikiş atabilirken, dikiş makinesi 200 dikiş atabiliyordu.
sanırım singer ve zetina olanları makbuldü eskilerde. zira "her genç kızın hayali, zetina dikiş makinesi"
görsel
çok gelişmiş olanları var ve futbol maçlarında bunu çok net görebiliyoruz. dirk kuyt' ın sakatlandığı an ile oyuna tekrar döndüğü an arasında 2 dakika bile olmayışı, bu tarz dikiş makinelerinin hızını gösteriyor.

(bkz: adamlar yapmış)
Bir zamanlar her kızın hayali idi şimdi tekstil fabrikalarının bant sistemi.
en çok korktuğum makinelerden biri özellikle elektrikli otomatik çalışanlari bir anlık dalgınlıkla elini kaptırdığını iğnenin saplandığını düşünmek korkutucu.
Teyzemin evinde tahtası bulunan makina.
Eski annelerin evlerinde hep bulunurmuş, günümüz annelerince unutulup gitmiştir.