bugün

"laikliği" dinsizlik olarak algılayan tayyip erdoğan ve onun zihniyetindekilerin, içine düştüğü yanılgı.
başına akp getirilmediği için sol frame'de yer alan başlık ve ilk mesajı arasında tezat oluşturan, gecenin köründe balık avına mı çıkıldı sorusunu sorduran önerme.
yanılgı olmamakla birlikte laizme olan hayranlığı anlamamama neden olan hede. laiklik devletin dini yansızlığıdır, yan-sız-lı-ğı-dır. devletin her dine aynı seviyede uzaklığıdır, u-zak-lığı-dır. sırf siyasetin gönlü hoş olsun diye siyaseti dinsizliğe alet etmek değildir.

peki nerede vardır bu hede?
fransada doğmuştur.

fransızlar laik midir?
eğer okullarının yüzde 80i kilise okuluysa evet.

bu durumda biz laik miyiz?
bizim medresemiz mi var sanki laik olalım.

başka bir avrupa ülkesinde var mıdır?
ben gitmedim bilmiyorum.

peki bu laiklik niye dilimize pelesenk olmuştur böyle?
bizi sosyal, hukuk, demokratik devlet çizgisinden çıkarmak için.

bizdeki ne peki?
laizm.

yani? tüm dinlerden uzak durun, tek tip olun, başörtülüyü okula sokmayın, bize minili hatun lazımcılık
devletin laik olup bireyin olamayacağını belirten yanılgıdır.

mecburi tanımdı yukarıdaki...

başlığı açan arkadaşın yazdıklarını okudum ve hakikaten bir bok anlamadım. sanırım fazlasıyla salağım yedi satırla açıklanmış şeyi anlayamama hususunda. sadece ben miyim orada neden "yanılgı" olduğunu anlatan cümleler görememekte? "tayyip böyle diyor ama tayyip aslında taocu" ana fikrini çıkardım ben, siyasi kusmuk bir nevi.

tayyip laiklere dinsiz demiş? bunu da çıkarmadım o cümleden, duble salağım. bence demiş ki; "devlet laik olur yani her dine eşit yaklaşır, yaklaşmak zorundadır. kiliseye de camiye de havraya da aynı bakış açısıyla bakmalıdır, oysa insanın böyle bir yaklaşım taşıması saçmadır, "düşünmek" yeteneğine hakarettir." ama benim düşündüğüm yanlış sanırım. ya da tayyip'i savunduğum için baştan yanlışım, okunmadan çizilmeli bu cümleler.

yok yok ben hakikaten salağım.
aslinda bu bir yanilgi degildir ama yanlis kisiler tarafindan yanlis yerlerde kullaninca yanilgi gibi gorunur.
(bkz: allahını seven laik olsun) yok yok bi dakka... (bkz: #3157339)
daha mantıksızı için:

(bkz: devlet cumhuriyet olmaz birey cumhuriyet olur gerçeği)
(bkz: onu mahkemede anlatırsın)
(bkz: devlet laik olur birey laik olamaz)
AKP'nin ve diger tum seriatcilarinin retorik malzemesi yapmaya calistigi yanilgidir. Aslinda bu tavri yanilgi olarak adlandirmak bir cesit iyi niyetlilik sayilabilir. Yanilgi belirli akil yurutmelerin sonunda yanlis sonuclara varmakla olur. Seriatcilar bu konuda akil yurutup bir yanlis sonuca varmaktan ziyade konuyu carpitarak cikarlari dogrultusunda propaganda malzemesi yapmayi yeglemislerdir. Ayri sirin seriatcilarimiz, egitim ve bilgiden yoksun -ki bu seriatcilardan once kisilere bu ikanlari belirli bir kalitede saglayamamis tum iktidarlarin ve hatta rejimin kendisinin sucudur- lumpen delikanlilara ya da kahvede pispirik oynayan saf ve inancli amcalara "bak kardesim laiklik devletin dinden etkilenmemesi ve uygulamalarinda dini referans almamasidir, sen de devlet gibi yaparsan yani laik olursan, senin de dinden etkilenmeyen dine gore karar vermeyen birisi olman gerekir, gordun mu, iste bu dinsizlik demektir" turunden laf cambazliklari uygulayarak devletin laik temellere oturmasi gerektigi fikrinden insanlari sogutmaya cabalamaktadirlar. Bilgi sahibi bir birey "ben laiklik savunucusuyum" derken ayni zamanda "bireysel kararlarimi dinin emirleri yonunde almayi tercih etmiyorum" diyebilir ya da demez ama temelde "Devletin karar alirken ve bu kararlari uygularken referansini dinden almasina karsiyim" demis olur. Laiklige karsi olanlar insanlarin kararlarini din ekseninde almamasina da karsidirlar belki ama ayni zamanda devlet erkinin de din temeline dayandirilmamasina da karsidirlar, bu da organize oldugu durumlarda rejime karsi acik bir tehdit unsuru olurturur.

Kisacasi laikligi degerlendirmek ortalama zeka ve bilgi gerektiriyor, ancak toplumumuz bu her iki ogeden yoksun oldugu - ya da yoksun birakildigi- icin, cokca akla ve kitlelerin davranis bicimleri hakkinda cokca bilgiye sahip din bezirganlarimiz konuyu rahatca manipule edebiliyorlar.
laikliği savunan kişi bunu devlet düzeni içinde olması gereken bir kavram olarak savunabilir, ayrıca kişi kendisi de laik olabilir, biraz abuk durabilir ama evet olabilir. ama klasik din-devlet işlerinin ayrılması kişide nasıl kendini gösterir o muamma. din işlerini anladık ama kişi bazında devlet işi nedir?
- kişi kendisi ateist yahut agnostik olursa ve etrafındaki müslüman veya hristiyan vs. arkadaşlarına aynı bakış açısıyla yaklaşıyorsa laik midir?
+ bahsi geçen kişi nasıl ateist ya da agnostik olmuştur? kafasındaki iman hususlarını yerle yeksan ederek değil mi? yani kendi bakış açısıyla tanrı yoktur demesi, islam ve diğer dinleri reddetmesi anlamına gelmiyor mu? dinleri reddeden ve kendi bakıç açısıyla saçma bulan bir insan o dine inananlara eşit yaklaşabilir mi? insan robot olmaya neden bu kadar meyilli? insan ile devletin farklı gereksinimleri vardır ve bu gereksinimleri farklı şekillerde karşılarlar.

bir de bazıları var, mesela müslümanlar ve "din insanın içinde biten bir şeydir" derler. bunlara verilebilecek en kibar cevap, kendinizi kandırıyorsunuz olur. nasıl insanın içinde bitiyormş? allah insanın hem maddi hem manevi ihtiyaçlarını kendi rızasına göre tamamlasın diye göndermiştir islam dinini. bir kere, sadece zekat vermek bile maddi ortama girme açısından bir mesaj verir bu düşünceye sahip olanlara. öyle cuma namazına git, ramazan ayında da oruç tut ile bitmiyor din işleri, ancak kendinizi kandırıp duruyorsunu böyle.

birey laik olmaz, saçmalamasın. salsın iradesini, öteki türlü dilekçeyle gelmeyenleri de dikkate almaz maazallah.
bazı gerizekalıların anlamak istemediği yada anlamamaya çalıştığı üzere laiklik dinsizliktir.Laiklik devletin dini olmamasını butun dinlere esit mesafede olmasını ifade eder.Peki bireylerde ben laiğim diyebilir mi elbette diyebilir herhangi bir bir dine inanmayan, dinler arasında bir ayrım görmeyen biriside ben laiğim diyebilir.
Sorun şu ki bazı ipneler bu bireylerden bazılarının ben laik değilim bir yaratıcıya inanıyorum ve ona kulluk etmek için gerekli olduğuna inandığım kurallara uymak istiyorum özgürce başımı örtmek namaz kılabilmek ve bunları yaptığım için insan haklarımın çiğnenmemesini istiyorum diyenlere katlanamıyorlar.
Yıllardır süregelen bir geyiktir efendim. Neden laikliğin onlarca tanımı içinden "bütün dinlere eşit mesafede olmak" alınır ve onu da yanlış yorumlayarak bir "birey bütün dinlere eşit mesafede olamaz" savı çıkar anlamış değilim. Ben birey olarak laikim yani nedir, inanan insan veya inanmayan insan veya başka bir dine inanan insan arasında sosyal, hukuki, ekonomik bir fark gözetmiyorum. Devlet yönetiminde de aynı görüşün hakim olmasından yanayım demektir.Bu benim inancımla ilgili bir durum değil bu benim dünya görüşümün bir parçasıdır. Ama yine Birey olarak müslümanım, arkadaşlarımın, çevremin tamamına yakını müslüman ama bu durumda benim ve onların manevi hayatının bir parçası bu da laik olmaya aykırı bir durum değil aynı şekilde. SOnuçta bu bir din değil ki benim dini inancımla ya da inançsızlığımla çelişen ya da çatışan birşey olsun.
laiklikten hoşlanmayan insanların uydurduğu söz. tayyip erdoğan demişse doğrudur çünkü o hep haklıdır ülkemize demokrasiyi getirdiği için ona saygı duymalıyız onun ölümünün ardından kutsal kanından gelen bilal erdoğan başbakan olmalı ve bu güzel demokratik ortam devam etmelidir. sakın ha ona karşı gelmeyin istikrar bozulur mazallah şimdi 20 ytl ye aldığımız taze fasulyeyi 100 ytl ye alırız rahat batıyor size. susun ülkemiz güzel günleri görecek ekonomimiz iyiye gidiyor milyonlarca borçlu insan olsa da her şey düzelecek yeterki susun ve tayyip i dinleyin.
kişiler laik olmadan devlet laik olamaz diyerek cevap verilmesi gereken yanılgıdır.
saçmalık önermesi. devlet veya kurumlar laik olabilirler. bireyler laik olmaz. birey zaten bireydir. birey, dinsizdir, müslümandır, hıristiyandır, satanisttir, budisttir, sokakta gördüğü köpeğe tapar, pilajda gördüğü bikinili kıza tapar, brad pitte tapar vsvs...
bu sadece bireyi ilgilendirir.
kurumlar ise yukarda saydığım birkaç dinde, ya da daha falzasına muhattaptırlar. laiklik, bu kurumların \ devletin, dinlerin kurallarına göre yönetilmemesidir. demokratik toplumlar böyledir zaten.
bir kişi türkiye laikdir, laik kalacak diyorsa haklıdır. yeridir.
bir kişi ben laikliğin tam olarak yaşatılmasını istiyorum bu ülkede diyorsa, haklıdır, eli öpülür.
br kişi ben laiğim diyorsa, o salakdır. kavram kargaşası içindedir. dövülür.
ahmet hulusi de devlet müslüman olmaz birey müslüman olur demişti de, neyse.
başlıktaki önerme doğrudur. devlet laik olur birey olamaz ise dincilerin yanılgısıdır. çünkü onlara göre laiklik zaten bir dindir. eğer birey laik olursa müslüman olamaz onlara göre.

oysa mantık çok basittir. laik birey istediği inancı başkalarına zarar vermedikçe özgürce ibadet ederek yaşamak ister ve kendisinin bu isteklerinden dolayı toplumdaki diğer bireylerin inancına ve ibadetine saygı gösterir.

şimdi adam bunları düşününce laik olduğu için müslüman olamıyor mu?
insanın kendi içinde "ya bak bu benim işim dur ben şer'i hareket edeyim" diyemiyeceği için yanılgı değildir...
laiklik bir kurumdur ve amacı bireylerin vicdanının ozgurlugunu garanti altına almaktır.
bir insanın vicdanının ozgur olması icin once birey olması birey kulturune sahip olması gerekir. ama islam dininde birey yoktur, dolayısıyla ozgur vicdanlı bir bireyden bahsedemeyiz. yani sen diyemezsin ki "benim canım bugun namaz kılmak istemiyor".
ya da "bana gunde bes vakit fazla geliyor,isten gucten vakit kalmıyor.en iyisi
sunu bir vakte indireyim" diyemezsin. kesin kurallar var,bir musluman seriata
tabidir ve hic bir zaman vicdanı ozgur degildir. din senin vicdanını-ruhunu
kurallarla sınırlamıs ve denetim altına almıs. laiklik en basta vicdan ozgurlugudur.

bir baska din insanın vicdanını bu kadar tahakkum altına almaz.mesela hristiyan kisi
haftada bir kiliseye gider,hepsi bu. ama islam dini oyle degildir,senin bir gununu
24 saatini duzenler, katı kurallar koyar. bu durumda ne ozgur bireyden ne de ozgur vicdandan bahsedemeyiz.bir hristiyanın ve bir muslumanın tapındıgı yaratıcı kavramı da
farklıdır,aynı sey degildir.islam hristiyanlıgın devamı degildir.
kendine ozel kuralları olan,mustakil bir dindir. seriata gore bir musluman asla laiklik
ilkesini benimseyemez. kurallara-racona ters. bir gayrimuslume "senin dinin sana benim dinim bana" diyebilir bir musluman ama bir diger muslumana bunu diyemez.
bugun neden namaz kılmadın diyebilir,gucu yetiyorsa yaptırım uygulayabilir.
iste bu durum vicdana mudahaledir ve laiklik kurumuna terstir.
(#3424031 )
yüzde yüz doğru söylemdir.

laisizm, din üzerindeki devlet baskısı olarak uygulandığı vakit kendi kendisiyle çelişmektedir, günümüz türkiye'sinde olduğu gibi. laik devletin görevi benim dini haklarımı, yaşayışımı korumak iken , birey olan beni kimi konularda kısıtlıyor ise bunun adı zaten laiklik değil zorbalıktır.
devlet laik olur birey değil !

bu açık bir gerçektir... laiklik kkavramı sadece devlet için geçerlidir.

insanlar kişisel meselelerine isterlerse dini alet edebilir ki edenleri görüyoruz !

ancak işin içine devlet girince hele ki bu devlet türkiye cumhuriyeti ise devlet sınırları içerisinde bireyler devlet olur yani laik olur.

yani saygıdeğer politikacılarımız dışarıda ne isterse yapabilirler. ancak iş devlet yönetimiyse laiklik ilkesine uymak zorundalar ! ! ! din ile devlet işi ayrılmalı. siz devletin sınırları içerisinde kaldığınız sürece laik yani din ve devlet işlerini birbirinden ayıran olacaksınız !
mesela musluman bir hakimin karsisina cikan davalilardan biri musluman, biri laik ise hakim taraf tutmadan karar vermek zorunda, her ikisinin sozu de ayni degerde olmalidir. eger bu musluman dogru soyler digeri dinsiz deyip inanmaz ise laiklige aykiri davranmis olur. diyelim ki hakim laik ve karsisina bir laik ile bir musluman cikti. eger ikisine de esit soz hakki verip ikisinin de sozlerine ayni degeri veriyorsa laiklik ilkesiyle davranmis olur. ama bu musluman diye ona antipatik bakiyorsa laik oldugu halde laiklige aykiri hareket etmis olur.
simdi bunu gunumuze uyarlayalim. laiklik ilkesi ile yonetilen bir ulkede yasiyoruz. cogunluk insanlar musluman ve laiklik ilkesiyle davranip ben laikim diyenlere de oy verebiliyor ve cumhurbaskani olarak secilmesini hic yadirgamiyor. sonra ben laiklige gore davranacagim diyen bir musluman cumhurbaskani olunca diger laik insanlar kiyameti kopariyorlar. laiklik ilkesi insanlari dinlerine gore ayirmadan herkese esit hak vermek ve herkesi esit saymak icin cikan bir kural degil miydi? musluman diye laiklik ilkesiyle davranacagim dedigi halde bir insana karsi cikmak nedendir? eger bir uygulamasinda laiklige aykiri bir sey yaparsa o zaman zaten kanunlar isler gerekli tepkiyi almayi hak eder.
bir baska ornek;
sadece kendi inancindan olanlara burs veren cemaaatler laiklik ilkesine aykiri davraniyorlar.
sadece laik insanlara burs veren cydd gibi kurumlar da laiklik ilkesine aykiri davraniyorlar.
yani laik olmak laiklik ilkesiyle davranmayi garantilemiyor.
laiklik ilkesinin anlamini kavrayabilmek, neden demokrasinin temel ihtiyaclarindan biri oldugunu anlamak ve daha derin arastirma yapmak icin "fransiz ihtilalini" okuyunuz. sosyalist rejimlerde laikligi okusaniz da olur.
maalesef ataturk laikligin dinsizlik olmadigi konusunda uyarmis oldugu halde insanlar dinsizlik sanmakta. bu tehlikeyi gorup insanlari egitmeyi denemiş, uzun sure laikligi getirmek icin beklemişti.
edit: laiklik dinsizmis gibi davranmak ve insanlara dini on yargisini kenara koyup bakmak manasinda,
laik dinsiz manasindadir ve yukardaki makalede anlayamadiginiz noktalarda bu kelimeleri koyarak okuyabilirsiniz. bir daha belirteyim laiklik dinsizlik demek degil ama laik dinsiz demektir.
laiklik ilkesine karsi olan davranislar;
insanlar laiktir sadece laik insanlari korur,
insanlar muslumandir sadece musluman insanlari korur,
laiklik ilkesine uygun davranislar;
insanlar laiktir her insanin inancina bakmadan haklarini korur,
insanlar muslumandir her insanin inancina bakmadan haklarini korur. * *
harun yeahyea' nın yeni kitabıdır...
aha ! durun lan, karıştırdım galiba...
onun kitabının ismi neydi ya ?
'' darwinistlerin yanılgısı ''
hah, buydu işte...
kemalettin kamu' nun kulakları çınlasın...
o niye yazmadı böyle kitaplar acaba ?
'' bireyin laik olamayacağını düşünenlerin yanılgısı ''
bakın atatürk, kutsal kitabı nutuk' ta ne buyurmuş ?

'' şüphesiz ki, antalya dünya' nın en güzel şehridir ''

bakın sonra ne demiş;

'' şüphesiz ki yalova benim şehrimdir ''

ahahaha...
şey lan bu kitap...
çelişki dolu...
atatürk' e inanmıyorum ama bir ismet var !
hell yeah !