bugün

"sen kimsin bana karisiyorsun? "
vazgeçilen andır. nefret, sevgi, kıskanmak şu bu hepsinden arınıldığı, koyverildiği andır. Her şeyin bitmesinden kaynaklanan bi özgürlük hissi belirir bünyede. Garip bi haz duyulur.

Ha bir de ölme anının tartışıldığı eski bir örnek vardır. kısaca şöyledir:
avcı, koşmakta olan bizona doğru nişan alır ve tek atışta onu kalbinden vurur. ama bizon, bu vuruşa rağmen hemen düşmez. kısa bir süre için bile olsa hareketine devam eder ve birkaç adım daha atarak yere düşer. buradaki soru, bizonun ne zaman öldüğü yönünde olup, cevabı da hayvanın yere düştüğü anda öldüğü meyandadır. ancak bir başka bakış açısından olaya bakıldığında ise, bizonun düşmeden önce, yani ilk vurulduğu anda öldüğü, ama bunun farkında olmadığı için koşma hareketine devam ettiği de ileri sürülebilir. işte bazı ilişkilerde, belli bir andan sonra "ölü bizon koşusu" şekline bürünürler. bu aslında çoğu ilişkinin başına gelen acınası bir haldir. kurtulmak da pek mümkün değildir. Bitmiş bir ilişkiyi inatla sürdürürler bazen. Daha sonra ise kabullenirler. Yani öldükten sonra istemsiz devam eden hareketten sonra nihayet düşerler. Burada bizon bizleriz, avcı ise hayattır. Hayat vurur, biz aynı şeyleri bir süre daha yaşar sonra da düşeriz.
ya ölür bir yerde bi şeyler
ya da yeniden filizlenir ruhumuz

arası yoktur, azı, nede fazlası.
Güzel bir andır. Yenisi için bir adım olsa gerektir.
Sana cevap vermediği andır.
adınla seslenildiği andır.
Kızman gereken şeyleri umursamamaya başladığın andır.
bir şeyi içinden geldiği için değil de alışkanlık haline geldiği için yaptığın andır.
bunu fark ettiğin anda da soğursun her şeyden.
Bir sigara yakma vaktinin geldiği andır.
Az önce yaşadığım andır. Yalan işin içine girdiği an zaten ilişki bitmiştir.
sevişirken heyecanın bitmişse.
Boşaldığın an.
(bkz: bir ilişkinin bittiğinin anlaşıldığı an) genelde bu ikisi karıştırılır. net anlamak için üzerinden biraz zaman geçmesi gerekir. üzerinden zaman geçtiğinde hiç başlamadığını da anlayabilirsiniz. hayat bu sonuçta belki de ölmeden önce sen de bir truman olduğunu öğreneceksin. falan filan ama sözlük çok dertliyim lan. insanın en yakın arkadaşı, dostu, birlikte çocukluğunu geçirdiği insan neden ilişkisini keser?

onun tarafında bu ilişki ne zaman bitti bilmiyorum ama, benim bir mesajla haberim oldu. dostluk da bir ilişki türüdür.

bir fark koyabileceğim bir yürek yok sende
dünya acımasız

bu cümlelerin yer aldığı tam 7 cümle ile bitirdi bütün geçmişimizi. 5 yıl, aynı okul, aynı dersane, aynı sınıf, aynı yurt, aynı odalar. sonra o ankara ben istanbul ve bambaşka hayatlar. yılbaşında gelmişti sözlük sürpriz yapmak için. doğumgününde haber vermeden gece ansızın ziline basmıştım.

düşünsene, öğrencilikte ilk yılın anne baba endişeli, sen kimseye haber vermeden istanbuldan ankaraya ansızın yola çıkıp baskın yapıyorsun. gece gece, otobüsü kaçıracağım diye bla bla dan faydalanmaya bile niyetlenmiştim ne cesaret benimki o da ayrı ama. tam mum üfledikten sonrasına yetişmişim. benim gelmemi dilemiş lan.

her zorluğumda yanımdaydı, çoğu zaman tek konuştuğumdu tek anlattığımdı. yurdumuz altı katlıydı lisede. kız yurdu olduğundan çok katı kurallıydı ne rahatlayacak bir fırsatımız vardı ne özgür olduğumuz bir alan vardı. her yerde kameralar. çatıya çıkmak yasaktı. biz bir şekilde anahtarı bulmuştuk. gece belletmenler odaları dolaşıp kontrol yaptıktan sonra gizlice kapalı odalardan geçer sessizce dama çıkardık. saatlerce yıldızları seyreder hayal kurardık. bazen sabaha kadar konuşur bazen sadece susardık.

kötü bir şey yapmadan onu da düşünürdüm. anne babama rest çekip evi terk ettiğimde, ergenlik filan ama hayattan her vazgeçişimde, öfkelendiğimde, okulda sıraları yıkıp, koridorda kağıt yakıp müdürün odasını bastığımda, disipline her gidişimde, yazılıları terk edişimde hepsinde beni sakinleştiren tek kişiydi. bazen düşünmesi bile yeterdi.

üffff. öyle işte. bazen o biten anı hiç anlayamazsın. düşünürsün neden niye nasıl. o kadar zaman geçti be bu mesaj üzerinden. ama yıllar geçse de bazı anların gizemini hiç çözemezsin. ulan sevgiilmden mı ayrıldım en yakın arkadaşımla mı aram bozuldu belli değil. ara bozulması denmez buna bu basit kalır neyse de. annem bile sorup duruyor, hiç aramadı ne oldu iyi mi diye. çocukluk arkadaşım değil beşik kertmem sanki. töbe töbe. hazır ezan okunuyorken ekleyeyim: allah ım nolur bir rüyada ak sakallı dedeyle benim ona anlatamadıklarımı anlattır ve ay ben nasıl aylarca mznyi yanlış anlarım desin anlasın nolur amin. ezan bitti lan. ezan ne zaman bu kadar kısaldı olm hacker havasıyla klavye kullanırım oysa ki. darısı yatsı namazıyla bir sonraki yıldız kaymasına. hayırlı sözlükler.
Artık bırak konuşmayı, kavga etmek bile iÇinden gelmiyorsa bitmiştir.
Aradaki güvenin bittiği yerde başlar.
Zihinde bittiyse kalp, kalpte bittiyse zihin paşa paşa kabullenir. Bir iki gün iştah kaçar, uyku tutmaz, acaba napıyordur der. Sonra lan bana it gibi davrandı resmen aşağıladı. Olmaz bundan deyim yoluma devam edersin.
Göğüs kafesinde bıçak yarası hissettiğin o ilk andır.
Öyle ona buna bitmez kolay kolay. Bir ilişkide kalpte beyinde bitirmeden bitti denilmez.
+tarık, anlıyor musun bitti diyorum, bitti!
-ben shaggy nin öldüğüne inanmamış adamım, bana bunlarla gelme ayça...
Güveninin sarsıldığı, kendini kimsesiz bir çocuk gibi hissettiğin, sanki içinde cam kırıkları var da batıyormuş gibi olan andır.
Biri diğerinden vazgeçtigi an. Kırılması uzulmesi acı çekmesi uykusuzluğu gözyaşı ne zaman ki umursanmaz, işte o an bitmistir.
boşluğa düştüğün andır. aslında onsuz hiçbirşey olduğunu farkettiğin andır.
Yalan söylendiği andır.
Onu unutmaya bir omur daha kalan andir. Gercekten seven bir insan asla unutmaz, unutamaz.

Insanlar basit sebeplerden ayrilmamali. Basit olmayan iliskiler basit sebeple sonlanan aski hak etmiyor.
limon yalamış gibi bi tat kalır ağzında bilirim.