bugün

türkiye şartlarında, uygulanması kesinlikle doğru olan uygulamadır
erkek halimle yanımda kim oturucak, kıromudur pis midir, kokar mı horlar mı, boş boş konuşur mu vesayire diye tırsarken, her türlü potansiyel tacizin ve tacizcinin var olma durumu bu kadar aşikar ve bilindikken, bu uygulamadan vazgeçmek bu ortamda saçma kaçardı.
Lakin hep hayalimde vardır bir gün bir otobüs firmasından kendim için bilet isterken " bayan yanı" olsun demek, sırf makarasına.
bir dişinin kendisinin istemesi halinde gayet doğal olan, bir erkeğin istemesi halinde ise o erkeği en yakın psikiyatriste götürmeyi gerektiren talep. eğer dişi yolcu, yanında rahatsız olmamak adına erkek yolcu istemiyorsa elbette ki bu talep yerine getirilmelidir. ancak bunu mutlak bir olgu olarak peşinen kabul etmek mantığa sığan bir yaklaşım değildir. namus bekçiliği yapıp dişinin yanına erkek oturtmsyan muavin her ne hikmetse yol boyunca aynı dişiyi keser durur. kısacası bayan yanı muhabbeti, çoğunlukla muavinlerinin egolarını tatmin etmeye yönelik bir olgudan başka bir şey değildir.
erkekler için guzel ama olmayacak bi hayal...
(bkz: bay yanı)
namuslu bayan hemserilerimizin ve kullanilmayan beyinleri orumcek aglarıyla isgal edilmis vatandaslarimin, erkekleri tecavuzcu olarak goruldugu uygulama.
en iyisi yeni yeni otobüslerde yer alan tek kişilik koltuklardan bilet almaktır. yoksa benim yanıma sırf yer yok diye bir öküzü oturturlarsa benim kabahatim nedir?
atatürk döneminde olan bir anektodu okumamla hatırladığım uygulamadır.
Sakarya Savaşının ölüm kalım günlerindeyiz. Ankarada bir öğretmenler kongresi toplanacak. Top seslerinin duyulduğu günlerde böyle bir kongrenin toplanması acaba uygun mudur? Bu kaygıyı Hamdullah Suphi Bey Mustafa Kemal Paşaya açar. Paşa, Hayır Hamdullah Bey, kongreyi toplayacaksınız, cehaletle mücadele, düşmanla mücadeleden daha önemlidir ve ben kongrede bir konuşma yapacağım. der. Kongre yapılır, Paşa da kongredeki konuşmasını yapar. Konuşmasından sonra Paşa Hamdullah beyi yanına çağırır ve Hamdullah Bey, kongreye hanım öğretmenleri de çağırdığınız için size teşekkür ederim; ama onları neden ayrı sıralara oturttunuz? Sizin kendinize mi güveniniz yok, yoksa Türk kadınının iffetine mi? Bir daha böyle şey görmeyeceğim der.
güzel bir sistemdir.

bu sistem gelmeden önce her istanbul-ayvalık seferinden en az iki çocuk sahibi oluyordum. sistem geldikten sonra bunun önüne geçilmiş oldu. aslında bir defasında da eşcinsel bir hatun tarafından....

(bkz: entry nin sonuna dogru sacmalamak)
Biletinizi 1 ay önceden alırsınız, günü gelir ve otobüsünüze kalkış vaktinden 15 dakia önce gider yerleşirsiniz. Lakin ne akla bu dünyada yer işgal ettiği belli olmayan rezervasyon elemanı sizin yerinizi bir bayana yada sizi bir bayanın yanına vermiştir. Sonra oraan kaldırılmak zorunda kalırsınız. Neymiş bayan yanı olunca söz konusu namus. Otobüsler değişse, sene 2100 olsa dahi beyin değişmedikçe koltuk değişse dahi ne yazık ki asıl olan şeyler değişmeyecek...
+ pardon bakar mısınız ? ben bayan yanı istemiştim ama burda bay var.

- sapık mısın birader ?

+ evet.
*
esasında uzun yolculuklar için gerekli bir uygulamadır. empati yapıp kendimi bayanların yanına koymayacağım, hayır.
şimdi efendim böyle bir uygulama olmasaydı yanımıza şişman bir teyze düşme olasılığı, güzel bir bayan düşme olasılığından kat kat daha fazla olacaktı. yolculuklarınızda bu gözlemi yapın, bana hak vereceksiniz.
neyse işte... malum, hem şişman, hem teyze, bir yandan yanlış anlama olmasın diye teması mümkün mertebe kısmaya çalışıyorsun, bir yandan da teyzenin çocuklarını, çocuklarının okulunu, çocuklarının arkadaşlarını, komşularını, eltilerini vs. dinleyip hı-hı diye kafa sallıyorsun. biliyorum, çünkü 7-8 saatlik bir yolculukta şans eseri böyle bir şey geldi başıma, teyze de "ne olacak, çocuğum yaşında ayol" diyerek gerginlik yaratmadı.
ha, güzel bir bayan düştü diyelim yanınıza, rahat mı edeceksiniz? elbette hayır. yine "aman yanlış anlama olmasın, tacizci demesinler" diye diken üstünde geçecek o yolculuk. o yüzden ben memnunum arkadaşım uzun yollarda yanımda bayan olmamasından. genelde benim ayarımda biri düşer yanıma, "selamın aleyküm, aleykümselam, hayırlı yolculuklar"... bitti gitti, ondan sonra takıl istediğin gibi.
Kesinlikle olmazsa olmaz bir uygulamadır. Yanımda bir bayanın bile oturmasına katlanamazken bir erkeğe asla katlanamazdım. Keşke tüm koltuklar tek kişilik ve geniş olsa idi.
sembolik ahlak göstergesidir. kadınları, biz sapık, her dişiyi skcekmiş gibi dolaşan namussuz, ırz düşmanı erkeklerden korumak içindir!! dervişin fikridir bir nevi lan işte! utanç...

(bkz: hayvan yanı)
şehirlerarası otobüste, sadece bayansanız oturmaya hakkınızın olacağı yer. nedenini anlayamadığım şekilde her erkeği potansiyel tacizci olarak gören zihniyetin ürünü olduğundan şüpheleniyorum.
yolculuklarda bayanlar tarafından tercih edilir.
tercih eden kişinin lezbiyen olduğu düşünülmemelidir.
mecburidir, toplum kuralı da denilebilir.
böyle gelmiş , böyle gidecektir.
stres sıkıntı yuvasıdır.

çok kötü bir zamanda (bayram cıkısı) adana'dan istanbul'a giderken, düşmüştü bana böyle bir şans, hatta ilgili bayanla aynı anda aynı burodan aldık bileti, bayan dediğim de genç kız ben gibi... Buro elemanı olur mu? dedi, olur dedik... n'apalım artık, kaderimizse çekicez bayan yanını der gibi olur dedim ama ben. *
sonrası vahim, hiç bir ilginiz olmamasına rağmen paranoyalara düşüyorsunuz, ulan acaba bu kız "bak bana asılacak şimdi" diye krizlere giriyor mu? yoksa "keşke bana asılsa" mı diyor? vs. diye diye ömrümü kuruttum, ha sonra uyumak da çile oldu, bunun osurması var tıksırması var uyurken... dolayısıyla 14 saatlik yolun, 2 saati kızla muhabbette o da hanzo muhabbeti ben şurada okuyorum, hee hıı diye geçip gitmiştir... Geri kalan 12 saatte göz kırpılmadan yanından geçilen elektrik direkleri sayılmıştır...
olur da yurtdışından arkadaş gelirse, onları türkiye sınırları içindeki şehirlerarası otobüslere kesinlikle ve kesinlikle bindirmeme sebebimdir.
nedense hala belirtilen konumdur.

+ abi bi bilet alabilir miyim izmire?
- son yerim ama bayan yanı
+ ee napıyım?
- bayan yanı işte..
+ yahu ver ne olmuş yemiycem ya kadını alla alla !!
-...

ya da farklı şekillerde de gelişebilir.

- merhaba bir bilet alabilir miyim?
+ sadece 1 yerim kaldı ama bay yanı hanımefendi.
- ııı tamam o zaman kalsın.

lan ne kalsın ? niye kalsın? ulan memleketteki bütün erkeklere potansiyel sapık gözüyle bakarsanız olacağı bu. adam seni yolculuk esnasında taciz mi edecek tecavüz mü edecek? yuh be abi !! yuh amk... bay yanına otursan ne olacak? seni yiyecekler mi orda? yok bay yanı olmazmış. hadi bi gidin ya !!

görüşme şu şekilde de gerçekleşebiliyor.

- (bayan) ııı pardon ben ben biraz önce aldım biletimi bana 4 numarayı vermişler ama 3 te siz oturuyorsunuz?
+ (erkek) veba yok bende öldürmem seni korkma!!
en temız olan yer
+ bayandan satılık araba
bay yanı'nın biricik eşidir.

bayan ne lan?
uyuz olduğum bir durumdur. öbür versiyonu da bay yanıdır. bir yandan da düşününce, annenizin, kız kardeşinizin ya da kız arkadaşınızın 5 saat, 7 saat ( yol her ne kadar sürecekse işte) başka bir adamın yanında oturmasını istemediğinizi bilirsiniz. belki de o an o adamın yerinde siz olmalıydınız diye düşünürsünüz ve kıl olursunuz. yine de saçmadır ve aşılması gerekmektedir.
insanların, bir şey yasaklandığı zaman o şeyi daha çok istediğini gösteren bir sosyal simgedir bayan yanı. cinsiyet ayrımcılığı, haremlik selamlık, erkeklerin full time ereksiyon gezmesiyle ilgili değil bu.
Erkekler ise her ne kadar bayan yanı düşkünü gibi görünseler de algıladıkları bayan yanının tek başına seyahat eden taş hatun falan olduğunu düşünmekteyim. şişman kadınlar, yalnız ve çocuklu kadınlar, tek başına seyahat eden bebekli anneler, "sen necisin kimlerdensin" den başlayıp gözü tutarsa torununa yamamaya kalkan yaşlı teyzeler.... bunu mu istiyorsunuz? erkeklerin bayan yanı kavramını "sen yapamazsın, oraya oturamazsın" dendiği için bu kadar büyüttüklerini sanıyorum. zaten kimse darılmasın ama ben küçükken bayan yanı diye bir şey yoktu. ne zaman ki "meraba bağyan" diyen hanzo tipler türedi bu sorun o zaman ortaya çıktı.
8 mart'ta yayın hayatına başlayacak olan dergi. erkek eli değmeyen ilk mizah dergisi sloganıyla 20 leman kadın yazar-çizeri tarafından hazırlanıyor.
erkek eli değmeden hazırlanmış ilk mizah dergisi olacakmış 8 mart itibariyle.

http://www.medyatava.com/haber.asp?id=77322

muhteşem insanların adeta bir zeka ürünü olarak ortaya çıkarttığı mizah dergilerine bakacak olursak, benim bu dergilerde okumadan geçtiğim tek yer, bu ne lan deyip dergiden her dakika biraz daha soğudum tek köşe neresi biliyor musun?

kadın karikatüristlerin çizdiği(daha doğrusu çizmeye çalıştığı) monoton köşeler. şimdi bu dergi de sadece kadınlardan oluşacakmış ki, zor. mesela bakmak gerekirse bağyanlara şöyle bi;

semra can faktörü var en basitinden şu sırılar. şöyle ki bırak dergiyi beni karikatürden soğuttu.

andaç gürsoy'u bildim bileli tuğçe isminden iğrenir oldum.

feyhan güveri de unutmamak lazım. çizimine, çizgisine, esprisine, gözlemlerine başarılı diyen varsa, ya lan neyse ben bir şey demiyorum.

ipek özsüslü de eminim ki dergi okuyucularının büyük bir oranının atladığı bölümlerden birinin çizeri.

nurgül kaan penguen'de sonra da ekstra olarak leman'da ''abi bu ne yaa'' tepkisi verdirtenlerden.

yani sözün özü:

ben bu derginin okunabilme ihtimalini sevdim.

bırakalım feministlik yapmayı da mizah kavramından insanları iyice soğutmayalım. di mi ama?
http://galeri.uludagsozluk.com/r/bayan-yan%C4%B1-118006/