bugün

hatun uyuşturucuların en kötüsü ''metamfetamin'' olayına girmiş.

metamfetamin ciddi bir fiziksel bağımlılık yapar. nokta. beyne o kadar yüksek miktarlarda dopamin salgılatır ki beyindeki dopamin salgılayan sinir uçları kısa bir süre içerisinde tamamen körelir. dopamin üretimi durduğu için ilk kullanımdan itibaren fiziksel anhedoni'ye sebep olur ve bu da kişiyi bırakmaya karşı fiziksel olarak isteksizleştirir, irade söz konusu olmaz. tedavisi diğer tüm uyuşturucu ve uyarıcılardan (kokain, eroin vb.) çok çok çok daha zordur ve tedavisinde başarı oranı neredeyse yok denecek kadar azdır, yüksek miktarlarda (birkaç defa) kullananlarda ise tam tedavi imkansızdır.

metamfetaminin verdiği zevk dopamin salgılayan sinir uçları tamamen köreldikten sonra geri dönmemek üzere sona erer ve kişi hiçbir şeyden asla zevk almayan, asla mutlu olamayan çok hücreli bir canlıya dönüşür ve yalnızca yarattığı bağımlılık yüzünden, hiçbir şey hissetmeden metamfetamin kullanmaya devam eder; kişi artık hissedemediğini fark ettiğinde kullandığı dozu umutsuzca arttırmaya başlar ve bu da ölümüne sebep olur.

bu maddeye bulaşanların %96 sı tedavi edilemiyormuş, Amy Winehouse gibi duyguları ile üreten bir sanatçının böyle bir maddeden kurtulabilmesi imkansıza yakındı. zaten bırakmayı başarabilse de beynindeki hasar düzelmeyecekti, dopamin mekanizman bir defa köreldiğinde, kendini onarmayacaktır hiçbir zaman, tıpta çaresizdir bu konuda ne yazık ki. ve acı bir gerçek: sağlıklı bir dopamin mekanizması olmayan bir insanın yaşaması, kelimenin tam anlamıyla ve büyük harflerle imkansızdır. tekrar eski Amy olamayacaktı. bu yüzden tedavi olmak yerine ölümü tercih etmek en mantıklı seçimdi.

ülkemizdeki sanatçılar arasında en pahalısını getirin Amy' nin 1 konserde aldığı parayı 10 konserde toplayamaz. Yonca Evcimlik 20 li yaşlarında o kadar özgür bir ülkede, milyon dolarlar kazanan, dünyaca ünlü bir star olsaydı nasıl dağıtırdı hayal bile edemiyorum veya klavye arkasına geçip ahkam kesmeyi çok sevenler derneği üyeleri ? ünlü olmak kolay mı? hepimiz her türlü haltı yapıyoruz 3-5 kişiye madara oluyoruz yüzümüz kızarıyor, bu insanlar milyonların önünde bir hayat yaşıyor. birçok şeyden mahrum kalıyorlar, en önemlisi özgürlükleri kısıtlanıyor, yanlış anlaşılıyorlar, fotoğrafları çekiliyor, etraflarında yalakalar, çıkarcı yapımcılar, menajerler, sözde dostlar. sevgilileri bile yalan, şöhret için, para için etraflarında dönen erkekler veya kadınlar... vs bu gibi nedenlerle ünlü kişilerin mutluluğu, eğlenceyi uyuşturucularda aramaları sıradan insanların uyuşturucu kullanmalarından çok daha normal geliyor bana.

ayrıca burada sadece genç yaşta uyuşturucu batağına düşmüş sıradan bir kızdan bahsetmiyoruz gramy ödüllü bir efsaneden bahsediyoruz. Britney Spears ölseydi de aynı etkiyi yaratmazdı ama Amy Winehouse kısacık ömründe büyük başarılara imza atmış, oldukça yetenekli, karizmatik bir ablamızdı. bu bakımdan ölümünden sonra badem gözlü olması da normaldir. insanlar onun marjinal yaşantısına, sahnedeki bitik hallerine sövdüler belki ama herkes içten içe düzeleceğine inanıyordu, bir taraftan antipatik, diğer taraftan sempatik, bir yandan çirkin, diğer yandan güzeldi bu kadın bir çoğumuz için, doğaldı be, harbi hatun olmasa şimdi para havuzunda yüzerdi ama toprak altına gitti naaber !

ben kendisinin yerinde olsaydım, bir konserden 1 milyon dolar kazanan dünyanın her yerinde konser verebilecek kapasitede, grammy ödülleri almış, şöhreti genç yaşta yakalayabilmiş bir hatun olsaydım ayda en az 10 konser verebilecek kadar iyi bakardım kendime. özel diyetisyenim her daim yanıbaşımda olurdu, sporumu düzenli yapardım, boş günlerimde de spa, masaj, cilt bakımlarının her türlüsüne abone olur, güne taze meyva suları ile başlar, biraz daha güzel görünmek için canımı dişime takar, tırnağım kırılsa ortalığı ayağa kaldırırdım, tıpkı bizim güzide sanatçılarımız gibi ama olunmuyor işte benim gibi amy winehouse, bu kafada olunca lerzan mutlu veya demet akalın, olmadı bi model üstü hande yener olabilirim. amy dediğin böyle oluyor işte, hızlı oluyor, genç ölüyor.
bugün bunu da gördüm evet. gülemedim çünkü şükür namazı kılmaya gittim.

görsel
BADEM GiBi GÖZLERi VARDI.

5 SENELiK SÖZLÜK YAZARIYIM BEN BiLDiM BiLELi KADINLA DALGA GEÇEN SÖZLÜKÇÜLER AMYCi OLDU YA ÖTESi YOK.
amy cehenneme gitmiş..

uyuşturucu ve alkol kötüymüş..

size bunlardan daha kötü olan bişi söliyim ,ahkam kesmek..

b. shaw'ın çok ilginç bi tespiti var.. idama giden adamı incelerken farketmiş ki , adam ayağındaki ağır postallara rağmen çamura basmamaya çalışıyor yolda yürürken.. o yolun sonunda ölüceksin lan ?! her yanın çamur olsa kaç yazar.. bi kaç adım sonra ölüceksin..

ben de mesela , intihar konusunu ne zaman düşünsem lan diyorum şimdi kendimi kesicem asıcam , annemler o görüntümü görüp üzülücekler pis mis durucam..

ölücem amk ama hala düşündüğüm şeye bak..

bi insan hayatı kolay vazgeçilen bişi değil.. acil serviste bulunanlar hak verecektir bana.. en vazgeçmiş adam bile , hayata devam etme gayretinde içgüdüsel olarak..

intihar , kendini öldürdü kadar basit değil.. sevgiliden ondan bundan vazgeçmek gibi değil..

bi hasta vardı , ağzından kanlar geliyo şok odasında her tarafı dik deşik , yaşı 80 kusur yaşadığı her an hemodiyalize bağlı kalacak.. acı somutlaşmış öyle bi durum..

kalp ritmi bozulunca , çırpınırcasına bakıp korkuyla nefes alarak doktorun bişiler yapmasını bekledi.. böyle anları yaşamayan bilmez.. hayat memat meseleri işte..

fakat bu kadın vazgeçti.. olay uyuşturucu alkol salak sevgilisi o bu değil.. dandik predispozan faktörler hepsi.. olay vazgeçmek.. ne düşündü neler gördü bilmiyorum.. fakat vazgeçti..

öldü gitti.. kadın demeye dilim varmıyo kızcağız.. hala arkasından örnek teşkil ettiğini , efendim ibreti alem yaşadığını konuşuyorsunuz.. eee eveet ?! sorun da bu kadının boktan bi hayatının olması.. ondan intihar etti zaten.. kadını ne için suçluyoruz yani ? boktan bi hayatı olduğu için mi ? bizim aklımızdan yüz kere geçeni yaptığı için mi ?

neyse..

hayat ile ölüm arasındaki çizgi ince filan değil.. ve ölümün en iyisi ani geleni..

umarım janis joplinle buluşup take another peace of my heart baby'yi söylerler.. coverını cehennemde lavlı kokteylimi yudumlarken içerim..

o değil de datçada bu hatunun şarkılarıyla hamakta şarap içip sızıcaktım.. bütün aile yanımda sıcacık bi ortam.. sonra noldu ? hamak , şarap , aile burda.. teypten gelen sesi sahibi ölmüş..

seni niyeyse çok kendim gibi görmüştüm amy.. taksimde verada bi kaç kadeh bişi içip , tophanede arkadaşların yanına uğrayıp böyle kafa hafiften iyiyken , dilim ağzımda büyümüş ama gene de millet anlamasın diye söyleyeceklerimi tek tek seçerken bazen etrafa bakarken hissettiğim bi duygu ; millet en iyi arkadaşın bile olsa yabancı.. kussan rezillik çıkıcak.. eve de tek başına gitmen lazım.. hem zaten millet sarhoş olduğumu anlarsa ne düşünür.. bu duygunun kim bilir kaç katını yaşadın amy.. kim bilir kaç kişi yabancı geldi kim bilir kaç parmak hızla burnunda onaylanmamazlıkla sallandı.. keşke gelip bende kalsaydın bari.. tedavini de yapardık ne güzel.. erkeklerden konuşurduk sen eve erkek atardın.. bazen ağlardık , beraber yemek yapardık..

keşke de gelseydin..
hande yener'i bile sabaha kadar kucaklayan bir romiyo varken bu kadın kendisini köpekler kadar seven bir hayvan tarafından dövülmüş.

ulan it o dövdüğün kadın sen hiçbir şey söylemeden eski sevgiline siktir olup gittiğin zaman back to black gibi bir şarkı yazdı. ondan sonra geri geldiğinde hiçbir şey sormadan seninle evlendi. karşılığında ise dövüldü.

kocası olacak iti kızılcık sopasıyla dövesim var. o kadar dellendim.
Ingiliz sarkici/söz yazari. Soul/jazz tarzinda müzik yapiyor. "Frank" ve "Back To Black" isimli iki albümü var. Bu sene Brit Award'larda En Iyi Ingiliz Kadin Sarkici ödülünü aldi.
ölümüne üzülenler veya umursamayanları anlayabiliyorum ama ölümüne üzülenlere laf sokma gayretindeki çok bilmiş, takıntılı insanlara dayanamıyorum. yorumların bir kısmı ah amy, vah amy, bir kısmı dalga geçenler ama büyük bölümü amy de kim? yani bu çok bilmişler olmasa 10 sayfa daha az entry girilmiş olurdu. ben amy fanı değildim normalde ama bu tarz yorumları gördükçe bazı insanlara inat yazasım geliyor.

hem ''amy de kimmiş'' gibisine onlarca yorum yazıyor, hem de hala ''amy de kim?'' ''bu kadar entry girilecek adammı? '' şeklinde yorumlarla devam ediyorlar sayfa sayısını arttırmaya. bravo çok değişik insanlarsınız siz, amy ye üzülmeyerek kalitenizi ortaya koyuyorsunuz, hepinizle tanışıp fotoğraf çektirmek istiyorum, amy de kim? ben asıl sizin gibi zeki insanlara hayranım.
kadın 2 albümde milyonlara ulaşmış, grammy ödülleri almış falan, sesi muhteşemmiş, tarzı, imajı, stili çok babaymış '' bize ne a.k liseliler üzülsün, sadece liseliler dinliyordu sonuçta biz hiç sevmiyorduk ki, spacegirls le feat atıyordu zaten bebe işiydi amy. ilkokul ve liseli gençleri ilgilendirir, biz aştık artık'' işte bu tavırlar bana çok kasıntı geliyor, amy den daha kasıntılı insanlar bunlar, kendileri şöhret sahibi olsa kaprislerinden geçilmez, amy gibi ölmezler de yaşarlar 90 a kadar.

ayrıca her akşam gelen şehit haberleri varken başka bir şeye üzülmek vatan hainliğidir, biz sadece şehitlerimize üzülmeliyiz, daha fazla merhamete gerek yok, hele elin gavuru için ne dertleneceğim. amy de yahudi zaten yahudiye üzülmek te neyin nesi? olay sadece müzik mi? kaliteli müzik yapıyor olması, sesinin iyi olması yeterli mi? kadın müslüman değil, alkol , uyuşturucu kullanmış bana ne ben ne üzüleceğim. kalbimde bir düğme var zaten ona basınca merhametim otomatik olarak devre dışı kalıyor, vicdan falan kalmıyor. şehit haberlerini izlerken açıyorum, amy haberlerini izlerken kapatıyorum kalbimi, böylece sorun yaşamıyorum.

bu nedir ya! amy winehouse başlığı altına gelip şehitlerimizden veya norveç ten bahis açıyorsan sen ne derce samimisin ? şehit haberleri altına '' burada gencecik adamlar vatan uğruna canlarını feda ediyor, bizim insanlarımız amy ye üzülüyor '' yazmış olsan neyse ama sen de gelmiş '' amy '' başlığına yazıyorsun bu yorumu. sen de bırakmışsın şehitleri amy derdine düşmüşsün hatta onu da bırakmışsın amy derdine düşenleri dert etmişsin. bravo sen çok üstün, çok zeki adamsın.
bu şekilde yaşarsa bir otel odasında naaşı bulunacak sanatçı.
Sırf marjinal görünmek uğruna içinizdeki mahmut Tuncer'i bastırıp, sanki yıllardır caz müziği dinliyormuş gibi amy aşığı olmanız beni güldürüyor.

2011 yılında hayata gözlerini yuman ingiliz şarkıcı.
kaç göz yaşını minnoş kalbinde tek başına kuruttuğunu bilemediğim kadın.
bu şarkıyla tanımıştım kendisini yine en sevdiğim bu şarkısıyla anmış olayım.

You Know I'm No Good

https://youtu.be/b-I2s5zRbHg
ses ve karizma olarak, insanlarin manyaklik derecede diyet hastasi olmadiği insanlarin tek tip ayni tornadan cikmadiği ve herkesin orjinal oldugu bol sigara viski icilen saglikli yasam sacmaliklarinin yasanmadigi mazideki güzel günlerin anisi olan kişidir.
bilmiyorum kendisinin sanki sesini okudugu parcanin bitmemesini istersiniz. ama biter hos bir tad birakir. dinlemeye doyamazsiniz. gerci simdi sebebeklik cagindayiz ama hiç olmazsa böyle nadirde olsa hos tadlari yakalamak hele bu cag sahane oluyor. o zaman hep beraber söylüyoruz back to black....
dudağının üstündeki leke bir benden ziyade bir piercing tir. piercing ini çıkarttığında ben gibi görünen bir deliği vardır. yakın zamanda kokain komasına girmiştir. ailesi kendi adına çok üzülmektedir ama amy'nin dinlediği tek kişi kocasıdır* bu yüzden yakın arkadaşları amy kocasından ayrılmadığı sürece malesef kötü alışkanlıklarından kurtulamayacaktır. rehab şarkısını alkol bağımlılığına ithafen yazmıştır. kendisi genç yaşta öleceğini hissettiğini söylediğinden, forumlarda 1 sene içerisinde ölebileceğine dair bahisler açılmıştır.

(bkz: uludağ sözlük magazin servisi)
kocası ile uyuşturucunun dibine vuran, 'bu sesin sahibi bu minik kız mı?' dedirten, kocaman siyah saçlara sahip, güzel sesli çirkin insan.
friends dizisindeki chandler a asılan garip sesli kadına benzeyen ve özellikle rehab ını ziyadesiyle beğendiğim kadın şarkıcı.