ahkam kesmek

kesin hükümlerde bulunmak.
bi nevi bilmeden atıp tutmak.

bazı bünyeler için sözlük açmadan ya da herhangi bir sözlüğe üye olmadan icra edilemeyen sanat dalı

ahkam, icra eder bir konumda olmayıp, olgular ve olaylar hakkında görüş ilan etmekle gerçekleşir.

eleştiri ile kıyaslanamaz. karşıdakine bir nevi "şunu bunu yap listesi" * sunulması genel özelliğidir.

(bkz: ortak akıl toplantıları)

aslında hiçbir bir halt yiyemeyeceğini kendisininde bildiği ama genede konuşmaktan kendini alamayanların söylediği yalanlar dizisi.

ahkam kesmeye güzel bir örnek olarak:

"kendi bahçesinde dal olamayanın biri, girmiş bahçeme ağaçlık taslıyor."
özdemir asaf

bildiğinin hep doğru olduğunu sanıp konuşmak

endüstri mühendisliği öğrencisi ve geleceğin endüstri mühendisi adayı olarak, bu suçlama ile çoğu kez karşı karşıya kalmışızdır:"siz ne bilionuz ki zaten anca ahkam kesersiniz".
böyle diyen insanlar önce uyarılır, anlamazlarsa dilleri ve bilumum yerleri kesilir. tek kestiğimiz şeyin "ahkam" olmadığı anlaşılır.
(bkz: sözlükte reklam yapmak).
(bkz: sözlükte kavga etmek).

(bkz: atıp tutmak)

çekinmeden kesin yargılarda bulunmak.

karsi karsiya kalindigi durumlarda, insanda arkasini donup kaba etini isaret ederek 'bir de buna anlatsana be' deme arzusu olusturan sacmalik.
(bkz: haricden gazel okumak)

sözlük olusumlarının temel unsuru. Bu ve benzeri yerlerde, biz ve benzerimiz insanlar, kendi doğruları etrafında ahkam kesiyorlar. Ama bunu kabul etmemiz imkansız. insan egosu bu tabiri asla kabul edemez.*

sıradan ve rutin düşünceleri dile getirmek.

bilgi sahibi olmadığı konularda yorum yapan, atıp tutan kişilere hiç yakışmayan eylemdir. fakat konuya enine boyuna hakimseniz müthiş bir haz verir insana.

genelde kendi bildiği daha doğrusu bildiğini zannettiği konularda kendisinden farklı cümleler kurabilenleri anlayacak ufka sahip olamayan zatı muhteremin "laf sokma" gayretiyle yeniden hayat vermeye çalıştığı başlıktır.öncelikle bu tip birine yoğun bir şefkat duygusuyla yaklaşıp,canının istediğini yazmasına müsade edilir.zira kompleksli olduğu "bilgi birikim" konusundaki bu eksikliği gidermesi için "hakaret" etmesi ve içindeki boşluğu doldurması gerekir.ancak yapılmaması gereken bir şeyi de hatırlatmak isterim.o da şudur ki;kesinlikle 2 kere cevap vermeyin.bırakın rahatlasın.zira 2. kez cevap vermeye kalkarsanız muhatap alındığını ve dolayısıyla konuşulup tartışılmaya değer biri olduğunu düşünecektir.

son söz!!

hem cahil hem de kompleksli olan kişilerin kesinlikle uzak durması gereken eylemdir. olur ya birisi yakalar cehaletinizi sonra yerin dibine geçersiniz. ha kompleks yoksa sorun değil.

Türk milletinin baskın karakter özelliğidir. sözlüğümüz de bunun özetidir.
futbolu uzmanından, siyaseti siyasetçiden , ekonomiyi ehlinden , hatta dini diyaneti evliyadan daha iyi biliriz. tek iyi bilmediğimiz kendi işimiz. insan da nasıl bir ego olmalı ki yok efendim namaz gereksizdir , yok efendim hz. muhammed şöle böle, yok efendim şu padişah salak beceriksiz, şu takım şöyle oynamalı gibisinden ömründe yapamayacağı işlere hayali olarak talip olsun.

tamam eleştiri olur da bu eleştiri değilki. çamur at , konuşulsun belki izi kalır.

hayatı boyunca hiç eyleme katılmayan kişinin, eylemcileri hedef tahtasına koyup harala gürele eleştirmesidir. faşist, pkklı, ermeni, kürt, alevi, kemalist, komünist falan der durur büyük sosyolog (!) .

ahkam kesenleri eleştirmek için de yapılandır. her türlü şekilde yorucudur.

Bir iş başarmış olanlara yakışır ama başarmamış olanlara ahkam kesmek çok yakışmıyor.

Komik görünen şeydir. Bir konu hakkında ahkam kesen insanlara şöyle bir bakın. Ne kadar eleştiri yaptıkları şeyler var ise, ve bu noktada ahkam kesmeye kalkiyorsa, bakıyorsun ki, katmerlisini kendisi yapıyor.

Ahkam kesmek öyle her adamın işi değildir.