bugün

amy winehouse

amy cehenneme gitmiş..

uyuşturucu ve alkol kötüymüş..

size bunlardan daha kötü olan bişi söliyim ,ahkam kesmek..

b. shaw'ın çok ilginç bi tespiti var.. idama giden adamı incelerken farketmiş ki , adam ayağındaki ağır postallara rağmen çamura basmamaya çalışıyor yolda yürürken.. o yolun sonunda ölüceksin lan ?! her yanın çamur olsa kaç yazar.. bi kaç adım sonra ölüceksin..

ben de mesela , intihar konusunu ne zaman düşünsem lan diyorum şimdi kendimi kesicem asıcam , annemler o görüntümü görüp üzülücekler pis mis durucam..

ölücem amk ama hala düşündüğüm şeye bak..

bi insan hayatı kolay vazgeçilen bişi değil.. acil serviste bulunanlar hak verecektir bana.. en vazgeçmiş adam bile , hayata devam etme gayretinde içgüdüsel olarak..

intihar , kendini öldürdü kadar basit değil.. sevgiliden ondan bundan vazgeçmek gibi değil..

bi hasta vardı , ağzından kanlar geliyo şok odasında her tarafı dik deşik , yaşı 80 kusur yaşadığı her an hemodiyalize bağlı kalacak.. acı somutlaşmış öyle bi durum..

kalp ritmi bozulunca , çırpınırcasına bakıp korkuyla nefes alarak doktorun bişiler yapmasını bekledi.. böyle anları yaşamayan bilmez.. hayat memat meseleri işte..

fakat bu kadın vazgeçti.. olay uyuşturucu alkol salak sevgilisi o bu değil.. dandik predispozan faktörler hepsi.. olay vazgeçmek.. ne düşündü neler gördü bilmiyorum.. fakat vazgeçti..

öldü gitti.. kadın demeye dilim varmıyo kızcağız.. hala arkasından örnek teşkil ettiğini , efendim ibreti alem yaşadığını konuşuyorsunuz.. eee eveet ?! sorun da bu kadının boktan bi hayatının olması.. ondan intihar etti zaten.. kadını ne için suçluyoruz yani ? boktan bi hayatı olduğu için mi ? bizim aklımızdan yüz kere geçeni yaptığı için mi ?

neyse..

hayat ile ölüm arasındaki çizgi ince filan değil.. ve ölümün en iyisi ani geleni..

umarım janis joplinle buluşup take another peace of my heart baby'yi söylerler.. coverını cehennemde lavlı kokteylimi yudumlarken içerim..

o değil de datçada bu hatunun şarkılarıyla hamakta şarap içip sızıcaktım.. bütün aile yanımda sıcacık bi ortam.. sonra noldu ? hamak , şarap , aile burda.. teypten gelen sesi sahibi ölmüş..

seni niyeyse çok kendim gibi görmüştüm amy.. taksimde verada bi kaç kadeh bişi içip , tophanede arkadaşların yanına uğrayıp böyle kafa hafiften iyiyken , dilim ağzımda büyümüş ama gene de millet anlamasın diye söyleyeceklerimi tek tek seçerken bazen etrafa bakarken hissettiğim bi duygu ; millet en iyi arkadaşın bile olsa yabancı.. kussan rezillik çıkıcak.. eve de tek başına gitmen lazım.. hem zaten millet sarhoş olduğumu anlarsa ne düşünür.. bu duygunun kim bilir kaç katını yaşadın amy.. kim bilir kaç kişi yabancı geldi kim bilir kaç parmak hızla burnunda onaylanmamazlıkla sallandı.. keşke gelip bende kalsaydın bari.. tedavini de yapardık ne güzel.. erkeklerden konuşurduk sen eve erkek atardın.. bazen ağlardık , beraber yemek yapardık..

keşke de gelseydin..