bugün

necip fazıl'ın dindar olduğu bilindiğinden allah tanrı kavramının yada tanrı diyenlerin belasını versin şeklinde söylemiş olabileceği özlü söz.
(bkz: bir tanrı varsa kesin benden nefret ediyordur)
hüda ve mevla farsça mesela. ama ikisini de kullanıyoruz. öyleyse neden türkçe'sini söylemek insanları rahatsız ediyor? ilk dönem türk islam eserlerinden olan (bkz: kutadgu bilig)'de de allah için tengri, peygamber için yalvaç kullanılır. bazı kesimler tarafından tanrı kelimesinin aşağılama amacıyla kullanılması ayrı bir konu tabii. ama "tanrı değil allah" muhabbeti tamamiyle alışkanlıkla alakalı. asıl mesele niyet en nihayetinde.
üstadın dikkat çektiği çok güzel bir nokta ve günümüz avrupa şaşakçısı,göt yalayıcısı kesimin sürekli telaffuz ettiği kelime. şöyle ki hiç bir mana taşımamaktadır. ve bunu söyleyen ben müslümanım diyorsa yazık. allah'ın 99 ismi varken bu içi boş kelimeyi kullanmak manasızcadır.

diğer din mensuplarıda kendince taptıkları şeyin ismini söylerler " tanrı " gibi geniş yelpazeyi kapsayan bir kelimeyi kullanmazlar.
inanan insan bunun gibi küçük ayrıntılarla ilgilenmez.

(bkz: aklı olana bir laf yetişir) imam-ı rabbani
necip fazıl'ın bu aforizmasının esas amacı Allah yerine tanrı diyenlere cevap vermek ancak bu sözle birlikte aslında allah'tan başka bir tanrının varlığını da kabul etmiş oluyor. bir şeyin belasını istemek için öncelikle öyle bir şeyi kabul etmek gerekir. tövbe haşa allah'tan başka bir ilah var onun adı da tanrıymış gibi bir anlam çıkıyor bu sözden. bu açıdan oldukça yanlış.

bir diğer yanlış ise şurada ki dilin kalıplarını, kelimelerini değiştirmeye çalışmak. daha önce belirten de olmuş, hüda, mevla kelimeleri farsça ve ikisi de kullanılıyor. keza kullandığımız dini terimlerin bazıları da farsça. örneğin oruç ve namaz. ikisi de farsça kelimeler. biz arapçalarını kullanmıyoruz çünkü dile böyle yerleşmiş.

bir kişi kapıyı çalıp yemek istediğinde "tanrı misafiri" der. bir duruma şaşıran insan ise "allah allah" der. bu kelimeleri değiştirmeye çalışsak ne kadar gülünç olur değil mi?

- kim o?
+ allah misafiri.

veya;

tanrı tanrı, ben bu adamı nerden hatırlıyorum ki acaba?

velhasılkelam dile yerleşen kelimelerle uğraşılmaması gerektiği kanaatindeyim. allah, tanrı, hüda, mevla... hepsi bizim kültür yaşantımızın ürünleri. bu tür gereksiz ve basit sözlerle insanları sınırlandırmamak gerek.
insanların işinin, gücünün olmadığını kanıtlayan zırva... allah demişsin, tanrı demişsin, hakk demişsin, mevla demişsin kime ne? inandığın, bahsettiğin, kalbini açıp, dua ettiğin tek yaratan... arapçasını, farsçasını, ingilizcesini söyleyince kimse gocunmuyor ama özbe öz kendi dilindeki adını söyleyince herkese bir haller oluyor. tanrı değilmiş, allah mış... sonra bir de kalkıp allah adının kutsallığından dem vururlar. o kadar kutsalsa*, aciz ağzından çıkan basit bir laf mı onu önemli kılan? kalan hiç birşey değil de sadece bir laf mı onu kutsal yapan?
(bkz: bi bitmediniz)

edit: eksileyen embesillere selam eder, tanrımdan onlara akıl, fikir ihsan eylemesini dilerim.
(bkz: necip fazıl kısakürek)
gediğine oturan laftır.
hatta (bkz: el ilah)hatta ilah hatta ilah-i hatta ilah-i adaletin adaletin temsili dedikleridir.
din felsefesini işlerken malum felsefecimiz agüst comt'un sürekli tanrı demesinden bazı şakirt arkadaşlarımız haz etmemekteydi. hatta hocaya bu konuda uyarıda bile bulunmuşlardı. neyin kafasını yaşıyorlarsa. en sonunda içlerindem biri dayanamayıp ayağa kaltı sehadet parmağını biraz korkarakta olsa sonradan kendisine gelen özgüvenle doğrulttu:
-allah tanrı'ın belasını versin. deyip tüm sınıfı sessizliğe boğdu.
hocamız tanrı allah'ın bilimsel açıklaması deyip konuyu kapatsa da konu kapanmayacaktı. ta ki şimdi bu başlığı görünceye kadar. dünya harbiden çok garip hevaller.
allah dinden ayirmasin yeter.
son derece hakli ve dayankli olup amin denilesi soz. zira tanri kelimesi ancak ilah kelimesine denk olabilir o da zorlarsaniz.
tanrı ve allah kavramlarını kullanmak bir din değil, bir dil
meselesidir!..
bilinen ve inanılan odur ki, yaradan'ın "tek" olduğununu
peygamberler aracılığı ile dillendiren sami ırkın ilk dini
yahudilik'tir. kullandıkları dil olan ibranice de ise "elohim"
"elow"dan gelir ve 'yüksekte olan' demektir. elohim'in tekili
"eloh=ilah"tır. aramca'ya ise aloh olarak geçmiştir ve aloh "el-
ilah/al-ilah"tır.
buradaki el/al, "eliflam takısı" denilen bir ön takıdır. tıpkı
ingilizce'deki "the" ön takısı gibi. yani bu ön takı genel ismi
özelleştirir. ilah olarak genel olan bir kelime, arap dili yapısı
içerisinde kendi kurallarına uygun biçimde "el/al" takısı alır
ve belirli-özel hale gelir.
yani; "elohim>elow>a/eloh>ilah>el/al-ilah= allah"...
tanrı ise tamamen öz türkçe bir kelimedir. inanılan kutsal,
üstün yüce güce verilen isimdir. dilbilimciler "gökyüzü" ve
"şafak" anlamına gelen "tan"dan türediğini belirtirler. orhun
abidelerinde "tengri" olarak geçen kelime değişik türk şive ve
lehçelerinde tangora, tanara, teneri, tingir, çalap(ki yunus
emre bunu kullanmıştır), teri, tengriken şeklinde
kullanılmıştır.
bugün çoğunluğu ingilizce konuşan hıristiyan dünyasında ise,
siz herhangi birine "tanrı" derseniz, yüzünüze mel mel
bakacaktır, çünkü onlar "tanrı" değil "god(gad okunur)"
kelimesini kullanır.
onlarca yıldır süregelen bu "tanrı mı allah mı?" tartışması ve
insanların haksız yere ithamlara maruz kalma meselesi ise
aslında basit bir çeviri sorunudur: cumhuriyet dönemi kur'an
mütercimi basri çantay "la ilahe illallah" lafzını "allah'tan
başka tanrı yoktur" diye tercüme etmiştir. eğer "allah'tan
başka inanılacak üstün güç/ilah yoktur" demiş olsaydı bu
tanrı-allah tartışması da olmazdı.
Alıntıdır.
Allah hz. adem'e bütün kelimeleri öğretmiştir. kelam sahibidir. kendi ismini de kendisi tespit etmiştir. bunun üzerinde linguitik jimnastik yapmanın manası yoktur.

bir beddua türüdür.
kesinlikle inanılmaması gereken uydurma sözdür.
necip fazıl'a ait olduğu söylenen ve gerçek olmayan çoğu söz gibi bu da uydurmadır.
ilah çatışmasına yol açabilir.umarım zeus olaylara pek karışmaz dedirten olaydır.
tanrı, arapça ilah kelimesinin türkçe karşılığıdır.

necip fazılın buna karşı çıkması, allah'ı güzel isimleriyle anılması gerektiği içindir.
türklükten uzak, şeriat batağına saplanmış bir zavallı söylemi.
bir necip fazıl söylemi.

'allah rapin cezasını verdi mamamımımamımımı maykrofon show mikrofon show'. bu da ceza'nın söylemi.
içten içten yeni neslin arapça konuşmasını ve türk kültüründen kopmasını isteyen ve aynı zamanda geçmişinde mhpli olan kişinin sözüdür.
Allahın tek tanrı olduğu düşünülürse, bela verecek bir tanrı bulamaması ile sonuçlanıcak bela okumadır.
Dini iyi bilmeyenlerin anlayamayacağı nfk sözüdür.

Edit: eksileyeceğine mesaj atsana a benim garip yazar arkadaşım.
saçma salak bir sözdür.

ingilizce god olarak okunur ne yapalım şimdi. Sonuç olarak bahsedilen şey aynıdır. Arapçaya değil tanrıya tapıyoruz.
Teolojik degil siyasi bir soz. Araplar tarafindan sikilmis ve boklu, kucuk arap pipisine doyamamis orospu sozu. Boklu arap tasagi da emer bu zihniyet.