bugün

görsel
*

bir nevi marlboro bunlar..
amerikan harmanı.

üzerinde zararlı yazıyor.
öyle gizli saklı değil.

alenen.

nal gibi..

'öldürür' yazıyor.
'damarları tıkar' yazıyor.
'kalp krizine, felçlere neden olur' yazıyor.
'kanser eder' yazıyor.. 'size ve çevrenizdekilere kalıcı hasarlar verir' yazıyor..

'hamileyken içersen, bebeğine zarar verir' yazıyor.

daha ne desin..

'kendini düşünmüyorsan, çocuğunun geleceğini düşün' demek istiyor..

tahlil et..
içinde jet yakıtından fare zehirine,
karbonmonoksitten zifire kadar ne ararsan var..
ama dumanını şöyle bir çektiğin zaman, 'keyif verici hayaller' yaratıyor..

zaten tek mahareti bu.
rahatladığını sanıyorsun..
aslında 'intihar ediyorsun'.

o nedenle '18 yaşından küçüklere' yasak..henüz reşit olmamış insanların kanına girmesi, onları bağımlı hale getirmesi daha kolay oluyor.

e hal böyle olunca..
ben görevimi yaptım, uyardım.

'aman' dedim,
'bırak şu mereti' dedim.

sen bilirsin kardeş..

kıçına solunum cihazı taktıkları zaman, beni hatırlarsın..
çünkü bu saatten sonra anca orandan nefes alabilirsin.
tek ricam var..

emekli maaşın yetmiyormuş, tarladaki ürünün para etmiyormuş, haciz yemişsin, kart faizinden batmışsın, suç patlamış, çocuğun işsizmiş, vergi çokmuş, benzin pahalıymış, işler kesatmış, şehit tabutları resmi geçit yapıyormuş, memleket bölünmüş, suyun akmıyormuş, kene ısırmış, hastanede rehin kalmışsın, zengin daha zengin, fakir daha fakir olmuş, elalem gemi almış, sen iskele babası almışsın..

sakın ola, ağlama.

kendi düşen ağlamaz.. *
yakalandığında korkudan tir tir titreyen apo,
şimdi türk devletine yol haritası çiziyor..

gerçektende hayaldi gerçek oldu..

teşekkürler a.. k.. partisi!
abdullah gül: ag
bülent arınç: ba
recep tayyip erdoğan: rte

ag + ba + rte = agbarte ~ ak parti
kurulan partiye "ak" demenin verdiği kasma neticesinde bu iki harfe bir karşılık aranmış ve karşılığında "adalet" ve "kalkınma" kelimeleri bulunmuştur. fakat sonradan anlaşılmıştırki "ak parti"'nin ak'ı partinin değil, unakıtan pastörize yumurtalarının ak'ıdır!!!
dini üzerine perde etmiş hırsızların partisidir. bunların allah inancı falan hikayedir. bunlarda allah ve din gibi kavramlar sadece sömürü aracıdır.
recep tayyip erdoğan'IN GENEL BAŞKANI OLDUĞU, 2002 SEÇiMLERiNDE TEK BAŞINA iKTiDAR olan türkiye cumhuriyeti'nin partisi.

tam 6 yıl sonra gelen edit: (edit2) .
hakkında bir iki saptama ve yorum yapmayı birkaç gündür düşünüyor ama nereden başlayacağımı bilemiyordum, aha da yardırıyorum;

adalet ve kalkınma partisi bir şemsiyedir. içindeki farklı hizipler voltron'ı oluşturmuşlardır. büyük ortaklar recep tayyip erdoğan ve fethullah terör örgütü'dür. küçük ortaklar ise eski tüfek solcular, ülkücüler, liboşlar ve kürtçülerdir. bu ortaklar bir dönem turgut özal'ı şişirerek başa getirmişlerdi, şimdi de recep tayyip erdoğan'ı. tek tek hiçbiri %5'i aşamayacak büyük ortaklar ve %1'i aşamayacak küçük ortaklar birleşince güncel durum ortaya çıkmıştır.

ilk seçimdeki büyük başarının altında yatan neden ortakların etki alanlarında canla başla çalışmalarıdır. öyle ki ülkü ocakları başta istanbul olmak üzere mhp'ye değil akp'ye çalışmışlardır. zaten günümüzde ülkü ocakları'nın adının okunmayacak kadar güdük kalmasının nedeni de budur. neyse...

ilk seçimlerde gelen büyük başarı sonunda büyük ortaklar ülkücüler'i, görevlerini bitirdiklerini düşünerek, bir köşeye attılar. böylece kürşad tüzmen ve birkaç kişi daha aday bile gösterilmediler.

bir sonraki seçimce sıra liboşlara gelmişti. cüneyt ülsever gibi liberallerle iktidar şakşakçılığı yapan, kısa yoldan köşe dönem isteyen gerçek liboşları ayırdılar. liberaller atıldı, liboşlar ise "eğlensin çocuklar" kıvamında taraf v.b. birkaç muzır neşriyata tıkıldılar. liboşlar durumdan memnun. hem ciddi iş yaptıkları kanısı uyandırıyorlar hem de ipe sapa gelmez yöntemlerle ortak düşmana**** salladıkça sallıyorlar. arada tarafsız(!) görünmek için de rte'yi falan eleştirir gibi görünüyorlar. büyük ortakların da çok işine yarıyorlar çünkü gündem saptırma konusunda çok başarılılar. ancak son mehmet baransu olayında görünmüştür ki efendilerinin kuyruklarına bastıkları anda şamarı yer ve otururlar.

işte bu ahval ve şeraitte son genel seçimlere geldik. büyük ortaklar mhp'yi meclis dışında bırakmak için daha önce kurtuldukları ülkücülerin oylarını istediler. bunu da ahmet kutalmış türkeş gibi bir çocukla yapmayı uygun gördüler. üstüne bir de mhp'deki kaset skandalı patlatıldı ama bu kez kendi kalelerine gol attılar. mhp meclis'e girdi.

burada chp'ye bir bölüm ayırmak zorundayım: deniz baykal ve kurmaylarının başına örülen çorap çok başarılı oldu. kemal kılıçdaroğlu'nu kukla başkan yapan ve örgütü parmağında oynatan gürsel tekin chp'nin anasını ağlattı. güneydoğu anadolu bölgesi'ndeki kürt oylarına göz dikti ama bunun boş olduğunu seçim gecesi gördü. çünkü dinci kürtçüler akp'den şaşmazken laisist kürtçülerin oyları zaten bdp'nindi. dep'in kuruluşundan beri kürt oyları hep böyleydi zaten. dinciler en güçlü gördükleri dinci partiye, laisistler ise dep ve ardıllarına oy verirlerdi. işte gürsel tekin'in bu hamlesini gözümüze soktu yandaş basın. akp'yle birebir aynı söylemlerde bulunan chp akp maşası basın tarafından itin götüne sokuldu. güneydoğu'ya pirince giderken batı anadolu'daki bulgurdan oldu. iktidar diye yola çıkıp ege kıyılarındaki sarsılmaz gözüyle bakılan tahtı da sallandı, hatta bazı bölgelerde devrildi.

dönelim konumuza;
akp şemsiyesi altında şu anda etkin konumların tümünde ya tayyipçiler ya da fethullahçılar var. sesi çok çıkan kürtçüler olsa da bunlar iki büyük ortaktan birinin eteği altından kıvranmak dışında bir şeyler yapmıyorlar. bu anlamda akp'yi kuran rte-ftö koalisyonu parti içindeki amacını başarmış, küçük ortakları aralarında paylaşmış bulunuyor. ülke yönetimi ve devlet düzeni konularında da mutabık oldukları işleri teker teker başardılar. devletin üniter yapısı, ulus devlet ilkesi, sosyal devlet ilkesi, tsk, yargı falan hep bertaraf edilmiş durumdalar. akp ve türkiye için en önemli viraja ise yeni yeni geliyoruz;

recep tayyip erdoğan ile fethullah gülen arasındaki güç savaşı ufak ufak açığa çıkıyor. bunlardan biri diğerini yutmak için fırsat kolluyor. iki tarafın da ellerinde önemli kozlar var ve ülke içi soğuk savaş kilitlenmiş gibi görünüyor ama bel altı vuruşlar da gelmiyor değil. nadire içkale, denizfeneri derneği, kanser haberleri sızdırılması, savaş uçaklarıyla bombalanan kaçakçılar... bunların tümü soğuk savaşın piyon hamleleridir. şu an recep tayyip erdoğan güçlü görünüyor ama polis ve istihbarat ftö'nün elinde. üstelik bu rte'nin son genel seçimiydi ve sonraki seçime girmeyecek. bu durumda ne olur kestirmek güç.

son olarak ilker başbuğ'un tutuklanmasıyla ilgili rte'nin açıklamalarının da içten olduğunu düşünüyorum. bunun nedeni ilker başbuğ'a bayılması değil sıranın kendisine geldiğini düşünmesi çünkü savcılar kendisinin değil ftö'nün adamları. evet, görünen o ki ftö uygulamaya geçmek ve recep tayyip erdoğan'ı bitirmek için fırsat kolluyor.

ekleme: sonuçta fethullah gülen iran modeli, recep tayyip erdoğan ise daha çok suudi arabistan/mısır modeli bir yönetim arayışındalar. bunlardan biri diğerini elemek ama onun yandaşlarını küstürmeden bunu yapmak istiyor. olan türkiye cumhuriyeti'ne oluyor.
istikrarlı şekilde kalkınmaya devam etmekte olan partidir. adalet kısmına girmiyorum anayasa yürürlüğe girsin partili cumhurbaşkanı 7 meclis ( partili cumhurbaşkanının vekillerinin büyük çoğunluğunu ve yanlarına mhp li vekilleri aldıkları meclis ) 5 tane atayacaktı sanırım ondan sonra adalet kısmı da tamamlanmış olacak.
ister katılın ister katılmayın ama dini siyasete alet ediyorlar sanki. öyle gibime geldi bilmiyorum. bakalım zaman neyi gösterecek.
Hayvan çiftliği romanında domuzlar vardı hani biz akıllıyız, biz yönetmeliyiz, diyen. güzel meyveleri kendileri yiyip, çürükleri öteki hayvanlara veren, yakalanınca da normal bişeymiş gibi yapan. işte o domuzlar bunlar.
kendi cebini kalkındırma partisidir.
görsel
a...p şeklinde özetleyebileceğimiz parti...

fill in the blanks

q is banned *
Ayaklarına giderler...

- Kimsiniz?
- PKK'lıyım.
- Örgütten ayrılıp geldiniz demek ki...
- Hayır, ayrılmadım.
- Pişmansınız yani...
- Yo-oo, değilim.
- Yaz kızım, tahliyesine...

*

Ayaklarına getirirler...

- Kimsiniz?
- Kuvvet komutanıyım.
- Örgüt kurmuşsunuz...
- Saçmalamayın.
- Yaz kızım, tutuklanmasına...