bugün

fenerbahçe'nin galatasaray'ı yenmesinden bu yana:

koyucaz.
sikicez.
kocan geliyo fener.
japon bayrağı.
kalede bobo 3 avans.

vs gibi geyiklerin beşiktaşlı taraftarlar tarafından döndürüldüğü ama sonunda büyük konuşanın, büyük kaybettiği maç olmuştur.

digiturkwebtv'ye parayı bayıldım bir kez daha. aramadan takılmadan rahat rahat izleyim diye. ilk yarısı da hakkaten izlemeye değer bir maç oldu. aslında inönü'deki maçtan çok farkı yoktu. tek fark bu sefer fenerbahçe golü buldu, istediği gibi de top çevirdi. oyun planı ise alex'i bir şekilde durdurup fenerbahçe'yi kitlemek olan mustafa denizli'nin, mutlaka kazanması gereken maçta, 8* savunma oyuncusuyla sahaya çıkmasını anlayan varsa bana da anlatsın.

eğer alex'in içine güiza kaçmasa ve güiza da içindeki canavara söz geçirebilseydi zaten maç ilk yarı 3-0'dı. burada bir noktaya dikkat çekmek gerekiyor. özer hurmacı'nın güiza'nın pozisyonunda topun üzerinden atlaması ve kaçan alex'i görüp xavi misali beşiktaş savunmasını yaran ara pası atması türkiye liginin seviyesinin üstünde hareketlerdir keza bunları lincoln yapıyordu ama son zamanlarda o da yapmamaya başlamıştı. olası bir dalian atkinson sendromu için gereksiz bir ayrıntı ve bir serbest çağrışım:

(bkz: arapası atkinson)

maçın ilk yarısı böyle bitince dedim ki: "oh ulan hakem maçın önüne geçmeyecek" hele bir de mustafa denizli maçın başından beri çemkiren ibrahim kaş'ı oyundan alınca dedim ki tamam, daha da centilmence geçecek.

ama şimdi bir noktaya gelelim:

maç başından beri gergin olan ve inanılmaz bir hırs sebebiyle toptan çok rakibe giren mehmet topuz
maç başından beri mehmet topuz'un formasıyla oynayan ibrahim üzülmez
kendisini yerden kaldırmak için el uzatan, ki bu adamın fabio bilica olması ironiktir, adamın elini itekleyip el kol yapan ve maç boyu her pozisyonda istisnasız itiraz eden ibrahim toraman
her 3 hareketinden biri falso olan fabio bilica
oynadığı 45 dakika içerisinde birden çok kez atılmayı hakeden ibrahim kaş
ayarsız faulleri ve sürekli çalışan çenesiyle emre belözoğlu
ve emre belözoğlu'na dirsek teşebbüsünde bulunan fabian ernst...

aslında maçı tamamlamayı haketmemişlerdir. ama gelin görün ki bu adamların hepsini atamazsınız 90 dakika içerisinde. iyice eleyip seçmek lazım. ama ibrahim toraman* atılıp, fabio bilica maçı tamamladıysa, bu da şanssızlıktır futbol için.

objektif bir fenerbahçeli olarak söyleyebilirim. lugano'nun pozisyonunda hakem çok yakındı, görmediyse ayıp çünkü çok net elle temas var. ama bunu görüp çarpma olarak yorumladıysa herkes tartışsın penaltıydı değildi diye, hiçbir şey değişmez. zaten ülkemizdeki futbol kültüründeki en büyük sorun elle müdahale ile ele çarpma terimlerini ayırt edememekten kaynaklanıyor. lugano'nun eline çarpan top zaten penaltı olamaz ama lugano'nun elle müdahale ettiği top boru gibi olur. dolayısıyla önce ona karar verin, sonra tartışın istediğiniz kadar.

bilica'nın pozisyonuna gelelim. kontrolsüz güç güç değildir lafını bu adama birinin öğretmesi lazım zaten. dangoz bir şekilde olmayacak bir pozisyonda penaltı yarattı. hayır adam vuramamış zaten ve diğer defans oyuncuları topu kontrol altına almış, sen daha neyin derdindesin ben anlamam ki? sonra da penaltı noktası deşmeler falan filan. tümden karaktersiz bu adam anlaşılan. benim için tek pozitif yanı lugano'yla olan uyumudur, gerisi hikaye. ne karakterinden hoşlanıyorum ne de oyun stilinden.

bobo'nun kullandığı korkunç penaltı ise bu sezon beşiktaş'ın neden şampiyon olamadığının özetidir kısaca. en kritik anda en doğru işi yapamadığı için beşiktaş bu sene şampiyonluğu kaçırmıştır, eh ne diyelim ben de klişe fener taraftarı olayım biraz: şampiyonluk yarınlara kaldı

şimdi tek beklentim ise önceleri esip gürleyen aziz yıldırım'ın çıkıp, lehine yapılan hatalara rağmen hakemi eleştirmesi ve başladığı şeyden ödün vermemesidir. tabii ki fenerbahçe taraftarları sadece kendi takımının haklarının korunmasını bekliyor ve aziz yıldırım bunu da hayli hayli yapıyor. ama kulüpler birliği başkanı olarak, hakem hatalarından sezon boyunca inanılmaz canı yanmış bir takımın başkanı olarak, çıkıp söylemelidir aziz yıldırım. "hüseyin göçek lehte ve aleyhte verdiği kararlarla maçın önüne geçip, hem bize hem de rakibimize zarar vermiştir." diye.

hükmen mağlubiyet falan filan diye de tantana çıkarmasın kimse. önce sizin takımlarınız oynayacaktı sonra hakeme yönetime bakacaksınız. bütün hafta hakemi baskı altına almaya çalışan beşiktaş yönetiminin de stratejisi ters tepmiştir. sizin başkanınız federasyon başkanına liseli gençler gibi ne olduğu belirsiz mesajlar atıyorsa, federasyonun da eli armut toplamaz.

ben anlayacağı dilden yazayım bunun üzerine: ytr yldrm dmrörn ytr!

sahada sadece futbol oynamak için bulunan oyunculara bir kez daha teşekkür ederken, ismini yukarda yazdığım lüzumsuzları da kınamaktan öteye gidemiyorum, nefesimi harcamam yetersiz.
profesyonelliğin hiç görmediğimiz sınırlarına şahit olduğumuz utanç maçıdır. bizim standartımız da bu.
lig tarihinin en şerefli takımının ligin en dönek ve en çirkef takımıyla yaptığı karşılaşmadır. fenerbahçe şampiyonluk için her yolu deniyor ama şampiyon olamadığı zaman fenerbahçe büyüklüğü ne kupa büyüklüğüdür ne de şampiyonluk hede höde diye bişi saçmalıyorlar. bu kadar döneklik sizcede fazla değil mi? ve son olarak (bkz: sevinmek için sevmedik)
bilica denilen adam yüzünden kazanmayı hakettiğimiz maça sevinemiyoruz. böyle şampiyonluk olmaz olsun. bize voleybol şampiyonluğu bu sene yeter.

* bilicadan dolayı tüm fenerliler için şerefsiz diyenler olmuş. onlar sanırım maçtan önce çok iddialı oldukları ve ezicez sikicez dedikleri için, şimdi tükürdüklerini yalayamayanlar. ha yalattık tabi de sanırım yutamıyolar yalattıklarımızı.

bilia fenerden en kısa zamanda gitmelidir. gerisi çok öenmli değil.
(bkz: skandal)
Fenerbahçe nin hakederek kazandığı karşılaşmadır.
Hakem kötüydü.
Bilica Fenerbahçe ye yakışan bir futbolcu değil.

Beşiktaşlılara göre ise;
Beşiktaşın hakkı yendi
Hakem beşktaşın hakkını yedi
Bilica Beşiktaş ın hakkını yedi.

Ne hakmış arkadaş ye ye bitmiyor.

Beşikta adına maç içerisinde tek taktik, Boboya top atmaktı. Onun dışında ne organize bir atak ne başka bir şey. Ferrarinin oynadığını maçın 80 lerinde gördüm. Tello yu da bir faul pozisyonunda farkettim. (Serbest atış kullandı) Fenerbahçeli futbolcular biraz daha sakin olsalardı 4-5 olurdu o maç rahatlıkla. Hala daha kural kitapçığı şöyle diyor, böyle diyor diye ağlıyorsunuz. Çıkın sahaya bizim Galatasaray la kupa maçında oynadığımız gibi oynayıp, kaybedin. (Cüneyt Çakır dı sanırım hakem) Gelin o zaman konuşun.
beşiktaş'ın kötü oynadığı maçtır. fakat kimse beşiktaş kötü oynadı zaten kazanamazdı ne olacak canım ? gibilerinden bir tavır takınmasın lütfen. hakem zaten skandal tek kelimeyle. fenerbahçe'nin hükmen mağlubiyetine katılmamakla beraber bilica'yı kınıyorum. beşiktaş galip de gelebilirdi eğer bir penaltısı verilse, diğerini de atsa.. bir takım kötü oynadı diye o takımın galip gelemeyeceğini iddia etmek çok abestir. bazen kötü oynayan da kazanabilir. fenerbahçelilerin de böyle bir galibiyete çok sevindiklerini sanmıyorum hani daha temiz bir maç olsaydı - tello, bilica atılsa, vederson, ernst ve toraman haksız yere kırmızı görmese, beşiktaş'ın penaltısı verilse.. - ve fenerbahçe kazansaydı içine sinerdi o zaman.
fenerli misin allah başka dert vermesin maçı olmuştur. fener anlaşılan bu sene epey bir para saçmış şampiyon olmak uğruna ne de olsa para b.k.
hakem triosunun erken gelen golle beraber maç 2-0 olmasın diye ilk yarı katlettiği ve içine ettiği mücadele. ikinci yarıyı hiç saymıyorum. son dönemde bu kadar hatanın olduğu bir derbi hatırlamıyorum.
bilica denilen kazmanın acilen bu takımdan kovulması gerekir. uzun yıllar sonra ilk defa bir derbi galibiyetine sevinemedim dersem yalan olmaz.
çok traş yapan ve takımlarının 3 paralık oyununu gören beşiktaşlılara da selam olsun!
bakın neler demişiz:
(#7802332)
(#7803636)

ama ağzı olan konuşuyor!
derbiyi ispanyada canlı yayınlayan sportmania televizyonu yorumcusunun “böylesine bariz hatalar yapan, önündeki pozisyonu görmeyen veya görmek istemeyen hakeme isyan etmeyecek başkan yoktur” demesine yol açan maç. ayrıca emreye de fena giydiriyor kendisi.
buyrun burdan ;
http://www.milliyet.com.tr/-baskan-i-anliyoruz-/spor/haberdetay/19.04.2010/1226879/default.htm
birilerinin şunu anlamasını gerektiren maçtır; ağlayarak sonucu değiştiremezsin.

beşiktaş, fenerbahçe'den kötü takımdır, daha kötü yönetilir, ekonomik olarak daha geridedir, sportif başarıları daha aşağıdadır, her branşta ezilmektedir fenerbahçe karşısında.

dün de buna benzer şekilde gelişti maç, fenerbahçe daha iyi oynadı, beşiktaş kaleye şut bile çekemedi, oyun kuramadı, kadrosu ve gücü yetmedi.

dolayısıyla beşiktaş, kendisinden daha üstün niteliklere sahip bir takıma kaybetti. bu yüzden fazla üzülmesinler.

fenerbahçe spor kulübü, beşiktaş jimnastik kulübünden çok daha büyüktür.

hakemmiş, çukurmuş...
geçiniz.

kendinden büyüğe yenildin. zaten yeneceğini sanman asıl şaşırtıcı olan. kendini dev aynasında görnek bu olsa gerek. sizin ne haddinize kendinizi fenerbahçe'nin dengi olarak görmek.

küçüksünüz. nokta.
bir fenerbahçeli olarak sevinemediğimiz bir galibiyetle sonuçlanan vahim maçtır. hakemin yanlışları elbette göz ardı edilemez. ancak verilmeyen penaltılar üzerinden haksızlık iddia edilmesin. ilk maçta da gökhan gönül'ün penaltısı verilmedi ve maç sonrası hiçbir fenerli 'penaltımız verilmedi' diye ağlamadı. bilica öküzünün yaptığı hareket yanlıştır. bunu düzeltmek de hakemin işi değildir. ancak bu durum, hakemin satılık olduğu ya da adam kayırdığını göstermez. iki takım da hakemden payını almıştır. beşiktaş önce pozisyon bile yaratamayan kötü futbolunu ve mustafa denizli'nin sahaya çıkardığı kadroyu tartışsın. volkan gibi bir kaleciye bile penaltı kurtarttınız. ama tabii, bilica çukur açtığı için top falso yaptı değil mi?
sonucu veya hakemi defalarca tartışılmışken, şampiyonlar ligi hedefi olan türkiye'nin en büyük takımlarından 2 tanesinin oynadığı rezil futbolun gözardı edildiği maçtır.
ondan sonra 0 puan da çekeriz, 8 tane de yeriz.
maalesef.
http://tinyurl.com/y3ax7zo
avrupalıları bile çıldırtmış maçtır.
http://www.milliyet.com.t....2010/1226879/default.htm
eğer avrupalıları da çıldırtmışsa, 3-0 hükmen beşiktaş lehine tescil edilmesi gereken maçtır. o derece...
beşiktaşlı bazı tinerci ve serseri tayfasının beklenen çirkefliği yaptığı maç. tinercileri stadyumlara almayın işin boku çıkıyor.
http://www.antu.com/AntuGorsel.aspx
(bkz: 18 nisan 2010 fenerbahçe beşiktaş hentbol maçı)
gerine gerine fenerbahçe kazandı diyemeceğim maç olmuştur. yalnız şunu diyebilirim ki kötü bir sezon geçirmiş olan beşiktaş'ın bu karşılaşmada da iyi bir futbol sergilediği söylenemez. hakem tarafından verilen kararlar her ne kadar yanlışsa da galibiyet beşiktaş'ın hakkı değildi. bunu da bertaraf edemeyiz. verilmeyen penaltı beraberliği getirebilirdi sadece. beşiktaş'ın bu sene şampiyon olamayacağı gerçeğini değiştirmezdi.
şükrü saraçoğlu stadına çıkıp kişiliğini kaybeden hakemlere bir yenisinin eklendiği maçtır. (bkz: hüseyin göçek)
şu hakemlerin mesleklerinide merak etmeye başladım. bu kadar silik karakter hangi mesleklerden çıkıyor onu merak ediyorum da. tribündeki taraftar biraz ses yükseltince hemen etkilenen, kararlarını ince ince değiştiren ve özellikle saraçoğlunda olmak üzere deplasman takımını ince ince kıyan hakemlerden bırakın hakemliği insanlığa ne faydası olmasını beklersiniz ki?
bu saatten sonra şampiyonluktan söz etmek akılcı bır hareket olmaz.bugünkü beklentimiz galip ayrılıp önümüzdeki maçlarda düşüncelerimizi yapmaktı. fenerbahçe'den gol yemek önemli değil.fenerbahçe 2.yarıda mağlup edilecek bir takım.hakemlik yürek işidir. yüreği olmayan insanlar hakemlik yapamaz.alsınlar maçın 90 dakikasına baksınlar doğru karar vermişler mi baksınlar.hakemler benim gördüklerimi görmüyorlarsa yeterince yürek yok derim.mhk'nın hakemlerine yürek vermesi lazım. teknik direktörlük hayatımın en acı gününü yaşıyorum erken bir gol yedik. gol yiyince kırılan takım değiliz.bizim hatalarımızda vardı. hakemler doğru kartları doğru zamanda çıkarmadılar. koluyla top taşıyan adamı nasıl süzemiyor.kartını niçin kullanmıyor.hakemler sizden maçın kasedini istesinler izlesinler.tüm hafta boyunca bu atmosfere hazırladık kendimizi.fenerbahçe 60. dakikadan sonra,gol yedikten sonra tamamen kendini kaybeden bir takım. *
'baldiz baldan tatlidir' tezinin bir kez daha kanitlandigi mac. ablasinin kucuk kardesi de kadikoy'den eli bos ayrilmistir. *
hakemin, hatalı kararları yüzünden maç olmaktan çıkarttığı maç. hatalı kararların aslında nasıl olması gerektiğine bir bakalım.

bilica'nın penaltı noktasını kazması (varan 1): bu olayda bilica'nın ikinci sarı karttan atılması gerekirdi. ancak 4 hakem bunu göremedi.

bilica'nın ibrahim toraman'ın saçını tutması (varan 2): direk kırmızı kart olması gereken bu olay da 4 hakem tarafından görülmedi.

lugano'nun ceza sahası içinde topa elle müdahale etmesi (varan 3): sarı kart ve penaltıyla çözümlenebilecek olaydı. ancak bunu da görmediler. *

mehmet topuz'un ibrahim üzülmez tarafından çekilmesi (varan 4): kararın penaltı olması gerekirdi.

ibrahim toraman - vederson kavgası (varan 5): ikisine de sarı kart çıkması gerekirdi. ancak burda hakem olaylara vakıf olamadığı için kırmızı kartla cezalandırdı.

dipnotlar: volkan'ın sarı kartı lugano'nun verilmeyen penaltısıymış. *
ibrahim toraman kırmızı kartı görmeden önce kırmızı kart görmeliydi.
bilica bir maçta 2 kere atılabilecek pozisyondaydı. ancak atamadılar.

yeni bir derbide daha sizlerle olana dek...
bazı güruhlarca ilk yarısında hakemin fb aleyhinde kararları olduğu savunulan müsabaka. olayın penaltının verilmemesinden, bilicanın atılmamasından daha öte olduğunu anlamayan bu güruh için şöyle anlatsak birşey değişir mi diye soruyor insan kendine:
ilk yarı ile ikinci yarıyı kıyaslayan ve bununla kalmayıp bütün maçın yönetiminin en basit ve net özeti olan iki pozisyon var aslında:

ilk yarı bobo kaptırdığı toptan sonra emreyi çekiyor. sarı kart. (bence doğru karar)
ikinci yarı guiza ibrahim toramana aynı hareketi yapıyor. sadece faul. (...)

bu iki pozisyonda da hakemin görememesi vb gibi yorum gerektiren bir durum yok. hareketler neredeyse birbirinin kopyası. sadece faul yapılan oyuncuların düşüş şekli farklı. ha pardon bi de formaları!!!

bi de basit bir soru:
ernst ün emreye yaptığı faulu alex telloya yapsaydı mesela, -!!!dikkatinizi çekerim!!! rengini sormuyorum- kart çıkar mıydı?

durum hakemin hata yapması değil hakemin kasıtlı olarak yanlı davranması. standartlarını her iki takıma eşit uygulamaması.

beşiktaş kazanmayı hakedecek futbol oynamadı ki, hakemden önce kendi oyunlarına baksınlar diyen güruh var bi de. futbolun kötü oynayarak da kazanılabilen bir oyun olduğunu unuttular galiba. fenerbahçenin tüm maçlarda harkulade futbol oynayarak kazandığını sanıyor da olabilirler. ama fena halde yanılıyorlar. beşiktaşın kötü futbolu kendi iç sorunudur. camia oynanan futboldan ne kadar mutsuz olsa da kendi iç meselesidir. dışarıdan gelen bu haksızlıklara tepki gösterirken iç sorunlarımızdan bahsetmememiz gayet normaldir.
ne yani!! hakem iyiki vermedi o penaltıyı, bilicayı da atsa allah korusun oyun olarak haketmediğimiz bi maçı kazanırdık, hoş olmazdı mı diyelim.
bütün maçın tek bir resim ile özeti.

http://img4.mynet.com.tr/...b-bjk-kavga-22404_501.jpg