bugün

(bkz: referanduma bir kaç gün kala patlatılacak bomba)
en doğru yaklaşım fatih altaylı dan
http://www.haberturk.com/...er-seyi-yok-etmek-icin-mi .
meşruti demokrasi için evettir. mezhepçi kliklere son vermek için de evettir. sabah evet ilk oy kullanacak kişi olacağımdır. her seçimde ilk oyu kullanırım.
izleyebildiğim kadarıyla "hayır" diyenlerin içeriklerden ziyade hükümeti ve recep bey i konuştuğu, "evet" yanlılarının ise "içerik konuşalım" diyerek topa girdiği mücadele. bir de geri seyircisi var bu maçın. "ne işime yarıcak ki bunlar" diyen "boykot" yanlıları. tüm bu kargaşada gerçekten içerik konuşulduğuna denk gelmedim. bir tek recep beyin kemal beye nazaran daha içeriksel konuştuğu söylenebilir. lakin polemik ortamında bunlarda kaçıyor gözden sanırım.

bu gün "hayır" eğlencesi vardı bizim meydanda. chp liler halay falan çektiler. dayının biri almış ailesini hayır halayından geliyor. evet yanlısı hemşehrisi de karşı kaldırımdan. ben de yanlarından geçerken konuşmlarını duydum. şöyleydi:

(bu arada kalabalık caddeden farklı istikamette giden aileleri yanında adamlar bunlar)

e: evet çıkacak göreceksin *
h: hayır çıkacak işte *
e: inadına evet
h: inadına hayır
e: eheh görüşürük sonra emmi. eveet.
h: hayde görüşürüz. haayıır.
mehter marşıyla sandığa gidip, izmir marşıyla dönmek...
görsel
http://docdownload.mynet.com/Anayasa.pdf

paketi okuduğuna inanmadığım % 80 in oy kullanacağı referandumdur.

ama yinede söylemeden geçmeyim okuyup da az da olsa anlayabilenlerin hayır demesi hainliktir. bana sana ona herkese hainliktir.

yani özü şu hayır diyen ya cahildir, ya haindir arkadaş. ( evet diyenlerin cahil olma olasılığıda nerde yaşıyorum dedirtmektedir.)

(bkz: dost acı söyler)
demokrasinin son demine kadar yaşandığı ülkemizde(!) herkesin oyunu açıklamasıyla birlikte artık sonucu da tahmin edebiliyoruz.
daha yapılmadan memleket için çok faydalı bir sonuç doğurmuştur. mhp'yi bölmüştür. daha ne olsun efendim?
her zamanki gibi türk halkının kendisiyle aynı görüşte oy vermeyecek olanları sürekli " vatan haina, cahil, okumamış, şerefsiz" vs gibi sıfatlarla nitelendirdiği ve insanlarımızın bakış açısını bir kez daha anlamamıza yarayacak seçimlerden biri.
tayip cumhuriyeti icin, herseyin tek elden, tek kisiye mahsus olmaması için, yargı bagımsızlıgı için, farklı seslerin anasını alıp gitmemesi için, evet tutumunun bile ''tarumar'' edici baskısına karşı gelmek için, din'in siyaset de bir arac... olmaması icin, farklı düsünenlere dinsiz denmemesi icin, ünü yedi düvelde duyulmus zamanında ingilizi,yunanı,fransızı,amerikanı canakkalenin denizine gömmüs bir milletin pkk denilen o.ç'larından kokan, onlarla anlasmaya calısan bunun icinde acıldıkca acılan bir insan olmamak icin, yrdım gemileri yagmalanan pesine bu olayı sadece kınayan bir adam olmamak icin, basına cuval gecirilen Türk askerlerini unutmamak icin, hak'kımı, hakkımı vermeyenlerden istememek icin, bir işi halletmek için brilerini tanımak zorunda olmamak için, evlendirilme prog.larıyla kandırılmamak için, askerde olan arkadaslarımın dağdaki üç beş şerefsizden korkmaması için ve daha birçokşeyler için HAYIRRRRRRRRRRR...
görsel
akp bu süreçte evet de yoksa sikerim politikası uyguluyor. yani ne olursa olsun sizi sikeceğiz demeye getiriyor.
akp'li olmayıp da paketi okuyup evet demek için okuduğunu anlamıyor olmak gereken referandum. en başta memura kes sesini otur, haksızlığa uğrayana aihm'ye başvurmak için en az 3-4 sene daha uğraş diyen pakettir bu. kuvvetler ayrılığının parça parça edilmesini saymıyorum bile.
gazetelerin arka sayfalarını boylama kaplayan evet yazısının tutarı her bir baskı için 40 bin türk lirası imiş değerli dostlarım. hürriyet gazetesinin bugünkü baskısında yazmakta idi yanlış hatırlamıyorsam.
kağıt üzerinde birşeyler değişebilir, bu önümüzdeki referandumda da olabilir ilerde başka bir tarihte de olabilir.

ama kafalardaki mantık değişmediği sürece, anayasa isterse babayasa olsun hiçbirşey değişmez.

kendimizden başlayarak beyinleri değiştirmek lazım.
hepi topu 26 madde için yapılan referandum.

şimdi bu anayasanın kısmi değişikliği hangi gerekçe ileri sürülerek yapılıyor; demokratikleşme - ki bu maddeleri oluşturan parti bunu söylüyor- yani bu 26 madde değişecek ve daha demokratik olacağız öyle mi, bence değil, neden mi;
ilk önce baştan sakat bu iş demokratik bir anayasa yapacaksan bunu demokrasinin tüm nimetlerini kullanacaksın, hukukla ilgili yasa hazırlarken barolardan, hukukçulardan, yargıtaydan, danıştaydan konunun tarafı ve uzmanı herkesin bununla ilgili bilgi ve görüşünü almak zorundasın. diğer maddeler içinde aynı şey geçerli ve lakin akp nin fitnatında bu yok, her şeyi kendi istedikleri gibi yapma sevdasındalar, bunun adı da demokrasi oluyor 'millet bizi seçti, bizim yaptığımız herşey demokratikdir' düşüncesi bu gurühun sakat demokrasi anlayışını özetliyor.
aslında demokrat falanda değiller bunu biliyoruz, zerre demokrasi kültürleri yok, bunu benimsememiş, idrak etmemiş bu anlayıştan geliyorlar, ama yaptıkları her eylem ileri demokrasi.
kavga, dövüş, çatışma kültüründen geliyor bunlar; sağlık bakanı, tüm sağlık personeliyle, eğitim bakanı tüm öğretmenlerle, tarım bakanı tüm çiftçilerle,vs. başında bulundukları her birimle kavgalılar, belediye başkanları mimarlarla, çevrecilerle.

sonra kendileri de kabul eder bu referandumun amacı 2 maddenin değişmesi, hsykve anayasa mahkemesi yle ilgili olanlar, çünkü bir sonra ki seçimi kazanıp 1-2 yıl içersinde kendilerince ve şuan ki gibi bir yapımla anayasayı tümden değiştirmek istiyorlar, bunun için önlerinde ki en büyük engel hsyk ve anayasa mahkemesi bunları 1-2 yıl içinde ordu ordu adam yollayıp parti kurumu haline soktuklarında seyredin cümbüşü.
ha şu da var şuan ki hsyk ve anayasa mahkemesini yapısı güdük,vesayetçi,antidemokratiktir bu doğru fakat bu yasayla bu giderilmiyor, içindeki kişiler değişiyor sadece.

devam edelim, bu adamlar tehlikeliler ayrıca, ahlaksızlar, hsyk yı değiştirmek için aynı tasarıya kadınlar için pozitif ayrımcılığı getiriyor, ilkini değiştirmek için kadın haklarını kullanıyor, anayasa mahkemesiyle ilgili yasayı onaylatmak için çocuklarla ilgili kimsenin hayır diyemeceği bir yasayı kullanıyor, ve eminim 12 eylül e yargı yolunu açacağı iddia edilen yasa bile bunlar için araya garnitür olmuş durumda.
erdal eren için ağlıyorlar, 20 yıl önce 'allahsız komünistler' deyip söydükleri çocuğa, daha üç gün önce özgürlük kelimesinden şeytan görmüşçesine korkan adamlar türban için nasıl özgürlükçü oldularsa bugünde farklı nedenlerden dolayı demokrat olmuşlardır.

aslında bu kadar yazmaya da gerek yoktu.şu soruya verdiğin cevap referandum tercihini belirler;

'demokratik bir anayasaya antidemokratik yoldan ulaşılır mı?'
* (bkz: entry üstteki entrylere cevap niteliğinde)*
--spoiler--
hakkında az konuşup yine öksürüğüme döneceğim.

gerizekalı argüman:
hayatınızda hiç 26'sına birden evet ya da hayır cevabı vermeniz gerekecek şekilde sorular soruldu mu? sorulsa birkaç tanesi doğru diye hepsine evet der misiniz?

kişilik bozukluklarının kendi gerçekliklerini geliştirmiş bir dimağ tarafından egzajere edileceğini biliyorum da bu kadarını beklemezdim. insanlar kafalarında paranoya ve korkuyla yarattıkları gerçekliğe bazen öylesine derin bir bağlanma sergiliyorlar ki; savunmak için ortaya koydukları argümanlara keçilerin bile sıçarak güleceğinden şüphe duymuyorum.

önce sormak isterim: siz hiç, anayasa oylayabildiniz mi? anayasa hazırlanırken size hiç soruldu mu? halk olarak, herhangi bir anayasaya hakikaten katkıda bulunabildiniz mi? 80 sonrasında her sandıkta silahlı askerin durduğu, cunta hükümeti tarafından gerçekleştirilmiş olanı karşıma çıkaracaksanız zaten en başta iletişimimizi sonlandıralım lütfen.

bahsi geçen o 20 küsür maddenin hazırlanması aşamasına dönmek istiyorum. iktidar partisi, anayasa değişikliğine katkıda bulunması için partilere davet yolladığında, deniz baykal sultasınca yönetilmekte olan beyaz türklerin partisi chp, dirsek göstermişti. tabi kimlik kaybından dolayı nereye yaslanacağını şaşırmış olan mhp de benzer bir tavır sergiledi. ne yapacaktı o anda akp? chp ve mhp katılım göstermiyor diye rafa mı kaldıracaktı? sen ne yaptın? sana sunulan "gel katıl" teklifine ne yanıt verdin? şimdi sevgili cehape, seni savunanlar hangi yüzle "bize hiç sorulmamış maddelerin hepsine birden evet demek zorunda kalmak istemiyoruz" diyebiliyorlar? hangi sivil toplum yapısına uyuyor senin yaptığın? anayasa yenilemesine dair herhangi bir çalışmaya katılmayıp, hazırlanmasında ciddi katkı sağlamayıp sadece anayasa mahkemesine dosya taşıyıcılığı, danıştaya yardakçılık yaparken hiç mi vicdanın sızlamadı? katkıda bulunmadığın ve geliştirilmesinde "seni seçenlerin de fikren temsil edilmesi için baskı yapmadığın" anayasa değişikliğini reddederken oy verenlerinin hakkını nasıl yemiş olduğunu hiç mi aklına getirmedin ey cehape kardeşim?

getirmemişsindir, zira senin halkla işin olmaz canım benim. sen, bu ülkede halktan neredeyse hiç oy almadığı halde devletin tüm kurumlarında yıllardır varlığını ve baskın üstünlüğünü koruyan yegane siyasi yapılanmasın. vesayetle devrettiğin o koltukların elinden alınarak kardeş payıyla herkese eşit dağıtılacak olması fikrine dahi katlanamıyorsun. senin derdin halk değil, devletin işlerliği açısından temel nitelikleri tekelinde tutan kurumlardaki koltukların. o koltukları kaybetme korkusundan ortaya çıkan hezeyanlar nedeniyle bu çırpınışların.

hadi cehapeyi anladım, doktrini itibarı ile elit türklerin hep el üstünde tutulması için çalışıyor ve bu davranışları normal, peki chp savunucularına ne demeli? yahu kardeşim sizin hiç mi aklınız yok? iki dakika ellerinizin arasına kafanızı alıp düşünemiyor musunuz? bu adamlar şimdiye dek bir tek somut katkı bile sağlamadıkları, sağlamaları için davet edildikleri halde ayak diredikleri bir şeyin reddedilmesini gerçekten halkın iyiliği için mi istiyorlar acaba? halkın iyiliğini düşünen bir parti, şimdiye kadar halk için ne yapmış bir düşünün allahaşkına.

uzatmak niyetinde değilim. sadece avrupalı kafasıyla davranış sergilemeye davet etmek istedim insanları. sivil yaşama adapte olamayacak elitistlerin çarkları dönsün diye kendinizi heba etmeyin lütfen. sivil toplum olun, kendi iradenizle karşı çıkın çıkacaksanız. takım tutar gibi partizanlık yapıyor olmanızdan dolayı çok üzülüyorum. chp ne diyorsa doğrudur diye meydanlarda yırtınıp hemen sonrasında "26 maddenin hepsini birden nasıl kabul edebiliriz?" dediğinizde, az önce yapmış olduğunuzla çelişiyorsunuz. eğer ki içinde kötüler olduğunda bir şeylere karşı çıkmak mümkünse, partinizin her yaptığını savunmaktan vazgeçin ve sezar'ın hakkını vererek "dur bakalım kardeşim" demeyi öğrenin. sivil yaşama alışmanız zor olacak farkındayım.

sivil toplum olmanın dinamiklerini gerçeklemek adına, anayasa yenileme çalışmalarının başlangıç noktasında stk'lar olarak akp'nin kapısını aşındırmanız ve baskı oluşturmanız gerekiyordu, yapmadınız. stk'ların yapmadığını chp'nin devralması gerekiyordu, kendi iradesiyle yapmadı. iktidar partisi tarafından bu sorumluluğu yerine getirmesiiçin davet edildiği zaman dahi herhangi bir girişimde bulunmadı. şimdi ağlamanın ve zırlamanın bir anlamı yok bu durumda. ne zaman ki sivil yaşamı ve sivil toplum olmayı öğrenirseniz, o zaman lle tutulur bir tepki alacaksınız.

anayasa değişikliği referandumundan elbette evet yanıtı çıkacak. çünkü yıllarca chp ve onun devlet organlarındaki kuklaları tarafından köle olarak kullanılan halk, "artık yeter" diyecek kadar cesaret kazandılar. şimdi hesap sorma sıraları geldi. sen de hesap sor. stk olarak akp'den sonuna kadar hesap sor. ancak götünü kaldırıp bir girişimde bulunmuyorsan, "bizi eziyürler" diye eziklemekten vazgeç.

neyse, gerilmeden, sinir yapmadan 13 eylül'e kadar edeceğim son referandum cümlelerini aktararak baş ağrısı yaratmaktan sakınayım istiyorum.

chp, mhp ve davet edilen diğer stk'ların kimi ve neyi boykot ettikleri belli olmaksızın ayak direyerek hazırlanmasına katkıda bulunmadıkları anayasa değişikliği, meclis tarafından iki elle kaldırılamayan oy çoğunluğu ve danıştay ve anayasa mahkemesi maratonları neticesinde referandum aşamasına kadar geldi. şimdi referandum kapıya dayanınca döne döne folluk arayan arkadaşların "bu halk aptaldır, gider evet oyu verir" ağlamaları da, elitist yaklaşımın kanıtı olmaktan öte bir anlam taşımıyor. halk, senin bildiğinden daha bilinçli artık canım. halkın elinde atık ciddi bir güç var. ben senin gibi "evet çıkarsa bu ülkeyi terk ederim" ayağına yatmıyorum ama bak onu da söyleyeyim. hayır çıkarsa çıksın ne diyeyim. hayatımda değişen bir şey olmayacak anlamına gelir. yine hsyk'da chp'liler at koşturur, yine askerin istediği olur, yine aynı terane döner durur. ama evet çıkarsa, sevinirim, neşelenirim.

lütfen kendi söylediğinizi unutmayın: nasıl ki 26 maddenin hepsine birden evet denilemiyorsa, sırf chp merkezli diye her türlü davranış ve tutumun da onay görmemesi, körü körüne savunulmaması gerekir.
açıkgözlü günler.
Entry no : 1512 (spinapubica, 07.09.2010 04:47)
--spoiler--
zamanın ötesinden açıklanan sonuçları için :
http://secim.haberler.com/2010/
görsel
(bkz: eski yeni anayasa maddelerini okumadan oy vermek)
eğer sözlükte hala değişecek maddeleri ve yenilerini okumayan yazar arkadaşlarımız varsa yorumsuz şekilde hazırlanmış sadece karşılaştırmalı tablolarda değişen maddelerin yenileriyle birlikte gösterildiği bir dosya paylaşabilirim.

böylece sadece yarım saatinizi harcayarak neye oy verebileceğinizi herhangi bir yorum katılmadan yani sadece sizin anlayışınıza kalarak karar verebileceksiniz.
özünde iki önemli hedefi olan referandum.

birincisi, darbelerle anılan bir kurum olan tsk hizaya getiriliyor.

ikincisi, yargı demokratik bir yapıya kavuşturuluyor. kim ne derse desin hsyk üyeleri daha geniş bir katılımla seçilecek. dediğim dedik çaldığım düdük durumu ortadan kalkacak.

rejimi baskı ile idare eden sisteme hem asker hem yargı kanadından darbe vuruluyor. evet denmesi halinde akp hükümeti önümüzdeki genel seçimlere daha rahat girecek.

yargının ve askerin direncinin kırıldığı andan itibaren bu topraklardan yeni bir devrim bile doğabilir. kanımca bunun altyapısı oluşturuluyor, halka kabul ettiriliyor şu anda. okyanus ötesinden idare edildiği iddia edilse de doğacak bu devrim bu halkın malı olacaktır.
5 gün kalmıştır.
kuş kadar beynim ve var olmayan hukuk bilgimle başka bir anayasa taslığı hazırladım ben. ama eminim ak parti hükümetinin hazırladığı anayasa paketinden daha çok oy alacaktır.

-dokunulmazlıklar kalksın. (bkz: kaldıramazsan kaldırırlar gülüm)
-madem daha az siyasi bir anayasa mahkemesi diğer zır zır ağlanıyor. 16 üye atansın.
meclis başkanı 1 üye, başbakan 1 üye, cumhurbaşkanı 3 üye. kalan 11 üye ise meclisteki koltuk sayısı belli bir sayının üzerinde olan partilere verilecek kat sayılar(50 vekile 1 üye gibi) ile atansın.
örneğin: x partisi-300 vekil-6 üye \ y partisi-100 vekil:2 üye\ z partisi-65 üye:1 üye gibi gibi gibi......
böylece halkın seçtiği vekiller halkın lehine karar verecek isimleri atayacaklar.
-hsyk'da anayasa mahkemesine benzer bir şekilde atamalar yapılır. ayrıca adalet bakanı ile müsteşarlar üyelerden çıkartılacak.
-kadınlara çocuklar ona buna pozitif ayrımcılık yasası diye bir şey olamaz. türkiye cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir. sosyal bir devlet zaten bu gerekli pozitif ayrımcılıkları gösterecek demektir. fazladan anlam karmaşasına gerek yok.
-kişisel verilerin korunması diye bir şey yok. türkiye cumhuriyeti devleti kaç kere şeffaf fişleme yaptı ki. hayır zaten gizli bir şekilde fişleme yapılıyor. daha 1 sene önce xx ilinin valisinin masasının üstünde alevi vatandaşların bir listesinin yakalandığını bilmeyen varmı. aynı valiyi atayan hükümet şimdide fişlemeyi yasaklıyor mu ? şaka gibi.
-çocuk istismarına gerek yok. aynı sosyal devlet bunuda yapmalı zaten.
-sendika toplu sözleşme falan filan. mevcut maddeye "grev zararları sendikadan tahsil edilecek" maddesi eklensin. grevden sonraki zararlar memurdan tahsil edilebilecek yoksa.
-bide şu 12 eylülle hesaplaşma maddesini siktir etsin etsinler lütfen. kenan paşa yargılansa müebbet hapisle cezalandırılsa hapise girmeye ehliyeti yok sağlık ve yaşı gereği. yani sadece yargılanacak.
-kalan maddeler iyi şükür.
güzel bir özdeyişde:

"You can fool some of the people all the time, and all of the people some of the time, but you cannot fool all of the people all the time."
türkçesi: bazı insanları her zaman aptal yerine koyabilirsiniz, herkesi de bazen aptal yerine koyabilirsiniz fakat herkesi her zaman aptal yerine koyamazsınız.
diye bahsolunur.
yani o kadar afiş, o kadar reklam, o kadar katrilyonlar harcanıyor, neymiş efendim, özgür düşünen halkın irade kararını göreceklermiş.
e halka güveniyorsanız niye zorla evet ya da hayır dedirtiyorsunuz adamlara? bırakın demokrasilerini yaşasınlar sözüm ona?