bugün

bipolar bozukluk

mani dönemlerinde kişinin aşırı mutlu, çok sosyal, enerjik, savurgan veya öfkeli olduğu; depresyon döneminde ise umutsuzluk, endişe, karamsarlık ve ölüm hissinin yoğunlaştığı çok uçlarda yaşanan bir duygu durum bozukluğu çeşididir. çok pis bir hastalıktır. bipolar hastalarının intihar oranları çok yüksektir. çeşitli antidepresanlarla kontrol alınabilir de alınamayabilir de. bipolar hastalarında uyuşturucu kullanımı da oldukça fazladır.

mani dönemlerinde adeta bir tanrıymış gibi hissederler. fazla özgüvenli olurlar. depresyon dönemlerinde ise adeta bir hiçmiş gibi hissederler. sıklıkla borderline kişilik bozukluğu ile karıştırılır. benzer yönleri olsa da farklılıkları daha fazladır.

insana, ulan keşke kanser olsaydım da bu illetle tanışmasaydım dedirtir... nereden mi biliyorum? bir arkadaştan ya.. durumu çok zor valla..

ayrıca dünyanın en yaratıcı sanatçıları genelde bu hastalıktan muzdariptir. yüksek zeka ve bipolar bozukluk arasında ilişki vardır. zaten zeki insanların ruhsal hastalıklara daha çabuk yakalandığı birçok kere kanıtlanmıştır. bipolar hastaları mani dönemlerinde çok yaratıcı, arzulu ve üretken olurlar.

ünlü bipolar hastaları;
(bkz: sylvia plath)
(bkz: sia)
(bkz: britney spears)
(bkz: ada lovelace)
(bkz: ernest hemingway)
(bkz: jack london)
(bkz: ludwig boltzmann)
(bkz: virginia woolf)
(bkz: kurt cobain)
(bkz: amy winehouse)
(bkz: axl rose)
(bkz: marilyn monroe)
(bkz: vincent van gogh)
(bkz: mel gibson)
(bkz: francis ford coppola)
(bkz: linda hamilton)
(bkz: ben moody)
(bkz: edvard munch)
(bkz: edgar allan poe)
(bkz: frank sinatra)
(bkz: beethoven)

hey yavrum hey.. analar neler doğuruyor işte..