bugün

2015 ekonomik krizi

son aylarda başlayan krizdir. kimse kendini kandırmasın, dolar üç ayda %30-35 değer kazanmışsa; recep tayyip erdoğan kendi atadığı türkiye cumhuriyet merkez bankası başkanına orada burada atarlanıyorsa ortada bir kriz vardır. üstelik bu yaşadığımız daha önceki krizlerden çok daha fena vuracak çünkü...

türkiye son 10 yılda üretimi tümüyle durmuş bir ülkedir. müteahhitlere göt dayayarak hiçbir ekonomi gelişmez. nitekim bizim ekonomimiz de gelişmedi. zaten inşaat sektörü dünyanın en güvensiz sektörüdür. çok hızlı kazandırır ama çok daha hızlı iflas ettirir. bunun en büyük örneği de donald trump'ın ta kendisidir. defalarca batmış bir adamdır d. trump.

üstelik inşaat gsmh getiren bir sektör de değildir. yaptığınız her şey iç tüketime yöneliktir. ihracat olmayan yerde olan para birilerinin cebinden başka birilerinin cebine akar ama artmaz.

üstelik türkiye'de ithalat ve buna bağlı tüketim ve doğal olarak dış ticaret açığı da giderek büyümüştür. eh telefon, televizyon, otomobil gibi yüksek teknoloji ürünlerden tutun da tohumumuza kadar her bokumuz ithal. hâl böyle olunca dışarıya satabildiğimiz gıda ürünlerinden bile varsıllık yaratamamamız doğal.

tabii dış ticaret dengesinin bu kadar boka batmasının asıl nedeni türk lirası'nın aşırı değerlenmesidir. bu da tümüyle akp'nin ekonomiyi balon gibi şişirmesi ve rakamlarla oynayarak zenginleşiyormuşuz havası yaratması için yapılan buram buram popülizm kokan bir yanlıştır. bakın hata değil yanlış. hata bilmeden yapılır.

dış ticaret dengesizliğini zorunlu tüketim ürünlerine konan yüksek vergilerle kapatmaya çalıştılar. ne oldu? hiç! koca bir hiç. iran'a uygulanan ambargoyu yasadışı yollardan deldiler. ne oldu? hiç!

hiçbir şey olmadı çünkü ülkede buralardan gelen paralarla üretim değil tüketim artırıldı. bankalar kalkındırıldı. sonra bu bankalara el kondu ve konmaya da devam ediliyor. en son recep tayyip erdoğan'ın iş bankası'na el konması için talimat verdiği söyleniyor. böylece ülkede yerli sermayeli bankalar biraz daha azalacak ve türk milleti uluslararası tefecilerin kucaklarına biraz daha oturtulacak.

şu anda recep tayyip erdoğan ve çevresindeki bir avuç dalkavuk işi gücü bırakmış krizi ertelemek için uğraşıyorlar. bakın, buraya da dikkât çekmem gerekiyor, ertelemek diyorum çünkü kriz çıktı bile ama tam gücüyle vurması için tabii ki biraz zaman gerek ve rte ve şürekâsı da bu zamanı haziran'dan sonraya çekmek için uğraşıyorlar. buna da recep tayyip erdoğan'ın siyasi hırsları neden oluyor. eğer akp seçimden yenilgiyle ayrılır da yeni bir hükûmet kurulursa suçu yeni hükûmete, yok akp seçimden gene tek başına iktidar olarak çıkarsa da bu kez parlementer sisteme yükleyecek ve başkanlık sistemi için halkı mahkûm etmeye kalkacak.

2002'den bu yana türkiye'nin krizsiz görünmesinin nedeni krizin çıkmaması değil, küresel para baronlarının paralarını hızla batan gelişmiş ülkelerden az gelişmiş ülkelere kaydırmalarındandı. akp bu paraları borç alarak ülkede yandaşları varsıl etti. 170 milyar dolar borçlu olarak başladığımız yolculukta iki yıl önce geldiğimiz nokta 537 milyar dolardı. devletin elinde avucunda ne varsa peşkeş çekenler devletin borçlarını bile azaltamadıkları gibi özel sektörün borcunu da kat kat artırdılar.

geçmiş olsun türk milleti. parasızlık korkun nedeniyle 12 yıl yaptıkların sonunda kıçına girecek kazık yunanistan'dan bile beter olacak.