bugün
- icardi1905 silik olsun kampanyası35
- icardi190516
- icardiyi tokat manyağı yapmak9
- futbolcu ismiyle nick almak12
- türkiyede çok abartılan arabalar21
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak19
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması10
- evlilik15
- erkeğe ne hediye alınır15
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım29
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız13
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- sözlüğün en ruh hastası yazarı8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi22
- ideal duş alma sıklığı12
- anın görüntüsü19
- integralin müfredettan kaldırılması15
- patiswiss9
- artificialintelligence11
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı22
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı51
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- sitede birine sövseniz entry 3 gün kalıyor8
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- uzağı göremeyen insan18
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- ali erbaş12
- bik bik moderatör olsun19
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- kent lokantası niye bedava değil demek24
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır12
- istanbul suriyenin başkentidir12
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- kanınıza rengini verir misiniz14
- aristoteles'in orta yolu10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri12
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- arkadaşlar biri var18
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı8
tiksindiğim bir söylem.
bundan yıllarca önce ortaokul yıllarında bir sınıfta 50 kadar öğrenci oturmuş ders dinliyorduk. sınıfta en arkada oturan, alnının tam ortasında derin bir yarası olan korkunç yüzlü esmer bir çocuk vardı. buna parelel eğer yanılmıyorsam fen dersimize giren tıknaz ve fakat çok keskin bakışlara sahip mütemadiyen sert görünümlü hiç şakalaşmayan, kızdığı zaman öğrencilerin favorilerinden tutup yukarıya doğru çeken (ki erkekler bilir bu çok acı verici bir şeydir kadınlar için empati paket ağda yaparkenki acı) bir öğretmen vardı.
hoca kapıdan içeri girdi. sınıf cümle tekmil sessizliğe gömüldü kara tahtanın sol üst köşesinde yazan dersin adı vs. sildi. silerdi. sevmezdi. hemen sınıfın sağına kurulmuş ekseriyetle metalden vücut bulmuş üstü verzalit ve yine verzalitten yapma sandalyeye kuruldu. masa pencerenin yanındaydı. okulun kuzeye bakan kısmı irice ber kaya parçasının üstüne kuruluydu. biz 49 normal öğrenci, tıknaz ve fakat keskin bakışlara sahip hoca ve korkunç yüzlü esmer çocuk tam da bu kaya parçasının üzerine inşaa edilmiş sınıftaydık. aşağı bakınca manzara korkunçtu lakin uzaklara, karşıya ufku bir testere gibi kesen dağlara doğru bakınca monet'in binbir çiçekli tablolarına bakar gibi oluyordu insan. yüksek dağların zirvelirinde kar, yarların bitiminde meşe, gürgen ve serviler onlardan kurtulan daha eğimli tepelerde açıklıklar ve bu açıklıkları örten yerden bitme otlar, çiçekler, makiler vs. tam bunların bitiminde epey sert akan turkaz rengi bir nehir ve nehri hemen hemen bıçak gibi kesen kayalar kayaların üstünde okul ve biz.
atmosfer böyleyken, karakterler öyleyken verzalit sandalyeye oturan hoca ayağa kalktı. kollarını sıvadı ve tahtaya bir şekil çizdi. kulak gibi.
anlatmağa başladı. çocuklar; kulak, kulak kepçesi, dış kulak yolu ve burası kulak zarı bakın bu üzengi kemiği kendi halinde bir küçük kemik vücutta dengeyi sağlar.
bu sırada arkadan en tipten karanlık bir yerden bir ses yükseldi. yav hee he.
herkes sustu. esmer çocuk ilk kez o kadar korktu. alnının ortasındaki yara utancından kapanır gibi oldu. bir sinek, bir kelebek, bir arı uçsa sanki sessizliği bozacak gibiydi. tesadüf o ki bir eşek arısı o güzelim renkleri ve arka ayaklarına sardığı polensi yüküyle sınıfa girdi. sessizlik bozuldu, denge dağıldı, hocanın keskin bakışları bir yalım gibi geçti öğrencilerin üstünde. esmer çocuk öksürdü. yapı diz çüktü dağlarda kar eridi vs. vs.
bundan yıllarca önce ortaokul yıllarında bir sınıfta 50 kadar öğrenci oturmuş ders dinliyorduk. sınıfta en arkada oturan, alnının tam ortasında derin bir yarası olan korkunç yüzlü esmer bir çocuk vardı. buna parelel eğer yanılmıyorsam fen dersimize giren tıknaz ve fakat çok keskin bakışlara sahip mütemadiyen sert görünümlü hiç şakalaşmayan, kızdığı zaman öğrencilerin favorilerinden tutup yukarıya doğru çeken (ki erkekler bilir bu çok acı verici bir şeydir kadınlar için empati paket ağda yaparkenki acı) bir öğretmen vardı.
hoca kapıdan içeri girdi. sınıf cümle tekmil sessizliğe gömüldü kara tahtanın sol üst köşesinde yazan dersin adı vs. sildi. silerdi. sevmezdi. hemen sınıfın sağına kurulmuş ekseriyetle metalden vücut bulmuş üstü verzalit ve yine verzalitten yapma sandalyeye kuruldu. masa pencerenin yanındaydı. okulun kuzeye bakan kısmı irice ber kaya parçasının üstüne kuruluydu. biz 49 normal öğrenci, tıknaz ve fakat keskin bakışlara sahip hoca ve korkunç yüzlü esmer çocuk tam da bu kaya parçasının üzerine inşaa edilmiş sınıftaydık. aşağı bakınca manzara korkunçtu lakin uzaklara, karşıya ufku bir testere gibi kesen dağlara doğru bakınca monet'in binbir çiçekli tablolarına bakar gibi oluyordu insan. yüksek dağların zirvelirinde kar, yarların bitiminde meşe, gürgen ve serviler onlardan kurtulan daha eğimli tepelerde açıklıklar ve bu açıklıkları örten yerden bitme otlar, çiçekler, makiler vs. tam bunların bitiminde epey sert akan turkaz rengi bir nehir ve nehri hemen hemen bıçak gibi kesen kayalar kayaların üstünde okul ve biz.
atmosfer böyleyken, karakterler öyleyken verzalit sandalyeye oturan hoca ayağa kalktı. kollarını sıvadı ve tahtaya bir şekil çizdi. kulak gibi.
anlatmağa başladı. çocuklar; kulak, kulak kepçesi, dış kulak yolu ve burası kulak zarı bakın bu üzengi kemiği kendi halinde bir küçük kemik vücutta dengeyi sağlar.
bu sırada arkadan en tipten karanlık bir yerden bir ses yükseldi. yav hee he.
herkes sustu. esmer çocuk ilk kez o kadar korktu. alnının ortasındaki yara utancından kapanır gibi oldu. bir sinek, bir kelebek, bir arı uçsa sanki sessizliği bozacak gibiydi. tesadüf o ki bir eşek arısı o güzelim renkleri ve arka ayaklarına sardığı polensi yüküyle sınıfa girdi. sessizlik bozuldu, denge dağıldı, hocanın keskin bakışları bir yalım gibi geçti öğrencilerin üstünde. esmer çocuk öksürdü. yapı diz çüktü dağlarda kar eridi vs. vs.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar