bugün

pencere

bu adam (ogün sanlısoy) bu şarkıyı öyle bir çalıyor, öyle bir söylüyor ki sahnede canlı canlı..

insanın yıllar yılı en olmayacak insanlarda o'nu arayıp bulamayan ruhunu ateşe veriyor, yine de en alakasız adamlarda gerzekçe o'nu aramaya devam eden kalbini duvardan duvara vurup parçalıyor, kanlar içinde bırakıp bir köşeye atıyor adam resmen.

uzun yıllar boyunca unutulmaya çabalanan, hafife almaya çalışılıp da bir türlü becerilemeyen bilmem kaç yüz bin tane anıyla dolu beynini, evet evet doğrudan doğruya kendi beynini patlatma isteği uyandırıyor insanda bu şarkıyı sahnede söyleyen ses.

--spoiler--
baktım olmaz seyre daldım, anılardan bir tomardım.
çok yoruldum, çok daraldım, penceremden gir içeri.
--spoiler--

belirsizliklerle dolu bir iç dünyayla savaşmaktan bitap düşmüş, yıllardır 'o'na dönmek veya dönmemek' ikileminin daracık sokağında sıkışıp kalmış bir bünyenin böğrüne böğrüne saplıyor bıçağı hiç acımadan.

alkolün akışını hızlandırıyor vücutta bu şarkıyı sahibinden, canlı canlı dinlemek. kan akmasın, 'alkol' aksın istiyor insan damarlarında şarkının sonlarına doğru.

'öyle çok yoruldum, öyle çok daraldım ki.. o gelse, penceremden bi girse içeri, bi kendimden geçirse beni..' diye sayıklarken buluyor kendini insan şarkı biterken..