bugün

entry'ler (393)

nuri ırmak

müzisyen. candan erçetin'in sözlerini yazdığı ve seslendirdiği sensizlik isimli şarkının bestecisi.

ahmet böken

bu adam nasıl bir adam, nasıl bir insan!!

hakaretamiz bir üslup kullanmayı asla tercih etmiyorum, ancak dayanamıyorum arkadaş, dayanamıyorum!!

sen nasıl bir habercisin, nasıl bir gazetecisin, böylesine taraflı, böylesine yandaş, böylesine yalaka olmayı insanlığına, haberci kimliğine nasıl yakıştırıyorsun!! nasıl vicdanın rahat yaşıyorsun!!

şu anda trt'de melih gökçek'le kafa kafaya verip halkı uyutmaya, kandırmaya devam ediyor, yeter arkadaş yeter ya!!

youtube video altı yorumlara benzeyen entry'im için özür diliyorum..

tanım: bir insan..

beren saat

inanılmaz güzel ve kusursuz bulduğum insan.

çok mu basitim, çok mu basit düşünüyorum acaba..

güzel kadın vesselam.

aşk

yoğun bir duygusallık ve paylaşım eşliğinde sevişmek.

arif sağ trio

arif sağ, erdal erzincan ve erol parlak'tan oluşan müzik grubu.

istanbul devlet senfoni orkestrası ile yaptıkları concerto for bağlama isimli bir albümleri vardır.

açelya

böyle de bir şarkı geçmiş hayatımdan.

--spoiler--
pembe yeşil güzelim açelya
yakışır o başka yarınlara
çiçeklenir coşar ışık suyla
kırılgandır koyu karanlıkta
açelyalar hep hatırlatır seni bana.
--spoiler--

dinledim, hüzünlendim, özledim..

başkalarının hayallerine dahil olmak

jean paul sartre, bu konuya 'başkası sorunu' adı altında bir yorum getirmiş. kısaca şöyle açıklayayım:

başkası dediğimiz 'şey' ilk bakışta masa gibi, duvar gibi, ne bileyim yanından geçerken dikkatini çekmeyen kaldırım taşı falan gibi bir 'şey'. senin için bir anlam taşımıyor yani. farkında bile değilsin varlığından. sadece herhangi bir 'şey' işte. ne zaman ki senin tasarılarının, düşüncelerinin bir aracı ya da bir engeli oluyor, o zaman var olmaya başlıyor işte o şey. daha önce var değildi senin için. belki de seni araç olarak kullanabileceği kendi tasarıları var onun da. işte tam bu noktada bir 'şey' olma sırası sana geliyor. artık araç sensin. sadece araç.

şöyle açıklamış jean paul sartre:

--spoiler--
başkası yalnız benim dünyamı çalmıyor, o aynı zamanda benim gerçek benimi un ufak edip yok etmek istiyor. beni kendi tasarılarıma göre değil, geçmişime, olmuş olduğuma göre yargılıyor. bakışıyla beni yakalayıp tutsaklaştırıyor, kendisine bakanı taşa çeviren medüz gibi beni bir nesneye dönüştürüyor. işte benim kendimi aşağılanmış, bağımlı, donmuş bir varlık içinde algılamamın utancı, yani benim bir nesne olma utancım buradan geliyor.
--spoiler--

bir de şöyle açıklamış:

--spoiler--
bir bakıştır başkası her şeyden önce, bir anda benim varlığımı durduran, donduran, kemikleştiren bir bakıştır; bir anlam verir yaşamıma. ben bu anlamı, 'olanaklarımın yabancılaştırılması' olarak yaşarım.
--spoiler--

başkalarının hayallerine dahil olmak; bir nesne olmak aslında. tutsak bir nesne. bir tutsak olduğumuzda, yani birisi bizim karşımızda üstün duruma geldiğinde, kendi özgürlüğümüzün sorumluluğunu yüklenemeyiz artık. bir başkasının özgürlüğü içinde yaşamaya başlarız.

'şey'leşiriz yani. sadece 'şey' oluruz.

çayeli nden öteye

yücel paşmakçı tarafından derlenmiş bir rize/çayeli türküsü.

notaları için:

http://www.trtnotaarsivi....v/thm/1001-2000/01765.gif

şevval sam'ın böyle sevimli türküleri söylerken büründüğü o muzip ses tonuna öylesine yakışmıştır ki bu türkü.

onay şahin'le düet yaptığı bölüm ise, başlı başına bir neşe kaynağıdır.

--spoiler--
-alemun dilindesun, o kadar güzel misun?
+öyle deyiler.
--spoiler--

o nasıl güzel bir şımarıklıktır. öyle deyilermiş. bak sen. *

ayna karşısına geçip menşure taklidi yaptırır bu türkü yemin ediyorum.

http://www.youtube.com/watch?v=qCMHTx0qyEU

komik video

midemi bulandıran bir sıfat tamlaması.

evet evet. ciddi ciddi midem bulanıyor bu söz dizisini duyduğumda.

komik video nedir ya! kime göre komik, kriter ne?! komik bulanların mizah anlayışı hangi seviyede??!!

söz gelimi;

http://www.youtube.com/watch?v=QR7U2ukaohg

bu videoda komik olan şeyi bir türlü bulamıyorum. ha! belki mizansendir, tamamen kurgudur bilemem tabi.

kurgu olmadığını varsayarak düşündüğümde, maksimum on beş yaşında bir çocuğun bir erkek için nasıl vahşileşip insanlıktan çıktığını görüyorum ben bu videoda. henüz oturmamış kişiliğine, özendiği bir 'erkeği için savaşan kadın' imajını sığdırmaya çalışan küçük bir kız çocuğunun zavallı hallerini görüyorum.

bu videoya kahkahalarla gülenleri, -ergenlik sanrılarıyla baş etmeye çalışan gençlerden bahsetmiyorum, yaşını başını almış insanları kastediyorum- hakkında sayfalarca enty giren adamları anlamakta ciddi anlamda zorlanıyorum.

ben eski kafalı, yaşlı, huysuz, hayatı çok fazla ciddiye alan, uyuz, sıkıcı ve memnuniyetsiz biriyim galiba arkadaş.

peki tamam ben de eğlenceli, zirzop, 'hayat boş' insanı olmaya karar veriyorum artık. bu video hakında inanılmaz süper yorumumu yapıyorum ve işbu entrymi burada sonlandırıyorum:

"ahahaha çokh komikh yaff ahahah ganıyo dedi ganamıyo dedi senden ötürü diyoooohhhh süper video qanka yhaaa!!"

cebit bilişim eurasia 2011

rtük başkanının hangi gerekçeyle bu fuara konuşmacı olarak davet edildiğini anlayamamakta inanılmaz derecede ısrarcıyım.

adım başı badem bıyıklı abilerin, sıkmabaş ablaların yolumuzu kesip ellerimize ayetler, kuranlar, naneli şekerler vb. tutuşturmaya çalışmalarından kelimelere dökemeyeceğim ölçüde rahatsızım.

yine de pişman değilim. * pek yeni bir şey yok evet. ama tüm bu olumsuzluklara rağmen gezip görmeye değer.

hiçbir şey olmasa bile pardus standındaki güler yüzlü, neşeli, heyecanlı ve yaptığı işle gurur duyan insanları görmek bile yeter. verdikleri pardus dvd'sinin sevimliliği de cabası. * pardus üzerine kurulan oyunları denemek ise bonus.

velhasılıkelam, büyük beklentiler içinde gitmediğiniz ve etraftaki parazitleri görmezlikten gelmeyi başarabildiğiniz sürece fena sayılmayabilecek bir fuar.

midyat atatürk ilköğretim okulu kitap kampanyası

bir nevi "söz konusu 'çocuk'sa gerisi teferruattır." kampanyası.

pencere

bu adam (ogün sanlısoy) bu şarkıyı öyle bir çalıyor, öyle bir söylüyor ki sahnede canlı canlı..

insanın yıllar yılı en olmayacak insanlarda o'nu arayıp bulamayan ruhunu ateşe veriyor, yine de en alakasız adamlarda gerzekçe o'nu aramaya devam eden kalbini duvardan duvara vurup parçalıyor, kanlar içinde bırakıp bir köşeye atıyor adam resmen.

uzun yıllar boyunca unutulmaya çabalanan, hafife almaya çalışılıp da bir türlü becerilemeyen bilmem kaç yüz bin tane anıyla dolu beynini, evet evet doğrudan doğruya kendi beynini patlatma isteği uyandırıyor insanda bu şarkıyı sahnede söyleyen ses.

--spoiler--
baktım olmaz seyre daldım, anılardan bir tomardım.
çok yoruldum, çok daraldım, penceremden gir içeri.
--spoiler--

belirsizliklerle dolu bir iç dünyayla savaşmaktan bitap düşmüş, yıllardır 'o'na dönmek veya dönmemek' ikileminin daracık sokağında sıkışıp kalmış bir bünyenin böğrüne böğrüne saplıyor bıçağı hiç acımadan.

alkolün akışını hızlandırıyor vücutta bu şarkıyı sahibinden, canlı canlı dinlemek. kan akmasın, 'alkol' aksın istiyor insan damarlarında şarkının sonlarına doğru.

'öyle çok yoruldum, öyle çok daraldım ki.. o gelse, penceremden bi girse içeri, bi kendimden geçirse beni..' diye sayıklarken buluyor kendini insan şarkı biterken..

meyhanede

annemle babamın resmen aşk tazeledikleri tek perdelik alkollü oyun.

çok samimi. oyuncular, sahneden inip izleyicilere rakı ikram ediyorlar, kadeh tokuşturup karşılıklı içiyorlar izleyicilerle.

saz ekibi meyhane havaları çalıyor.

canım babam, nasıl da kanka oluverdi hemen oyuncularla.

coştu adam 'kahverengi gözlerin' çalarken. öyle tatlı bakıştılar ki annemle, ellerinde rakı bardakları.

seviyorum ya ben bu kadınla bu adamı. cidden çok seviyorum. *

ha! bu arada! oyun türkiye'nin bir çok ilinde yasaklanmış 'alkollü' olduğu gerekçesiyle. izmir'im hariç. *

güzel oyun, hoş oyun, samimi oyun.

bugün canan geldi bize

bir aşık daimi deyişi.

bir adamın bu türküyü çalıp, söyleyip veya dinleyip beni düşünmüş olması; o'na aşık olmam için yeterli olabilir.

evet; o derece abartılmış, o derece yüceltilmiş bir şeydir bünyemde bu deyiş.

"dudak saki (kadeh sunan), diller meze.."

bu nasıl bir benzetmedir, bu nasıl bir arzulamaktır..

muharrem temiz'in 'can' sesiyle can bulur bu güzel deyiş..

http://www.youtube.com/watch?v=VlqTzApKneE

--spoiler--
bugün canan geldi bize
dudak saki diller meze
yarim tazelerden taze
koklamaya doyamam ki

benim yarim güle benzer
ovada sümbüle benzer
şakıyan bülbüle benzer
sohbetine doyamam ki

bozucuya dahil miyim
uyur gezer gafil miyim
madem aşık daimi'yim
ben cahile uyamam ki
--spoiler--

ulu ozanlar

trt müzik'te yayımlanmış belgeseller dizisi.

tarih boyunca alevi-bektaşi kültüründen yetişmiş ozanları konu alan program oldukça doyurucu.

--spoiler--
Ulu Ozanlar, Pir Sultan, Şah Hatayi, Kul Himmet, Nesimi, Sıdkı Baba, Teslim Abdal ve Virani'nin hayatını, eserlerini, günümüze kadar ulaşmış belgeler, deyişler ve nefesler eşliğinde anlatıyor. Her bölümde bir ozanı konu alan programda uzmanların görüşlerine yer veriliyor. Program, Hüseyin Albayrak ve Ali Rıza Albayrak, Muharrem Temiz, Cengiz Özkan, Dertli Divani, Erdal Erzincan, Tolga Sağ, Cavit Murtezaoğlu, Gani Pekşen ve Şems-u Kamer Grubu'nun seslendirdiği birbirinden güzel eserlerle renkleniyor.
--spoiler--

(bkz: http://www.trt.net.tr/trtmuzik/ulu-ozanlar)

yukarıda adı geçen yedi ozanın yanında yunus emre, dedemoğlu, edip harabi, fuzuli, ercişli emrah, seyrani, dertli, kaygusuz abdal, turabi, ruhsati, yemini, gevheri ve aşık veli'nin de belgeselleri yapılmıştır.

hepsi 'arşivlenmelik'tir.

dost cemalin benzer

bir seyit meftuni eseri.

bir kadının güzelliği nasıl da naif naif yüceltilmiş.

öylesine güzel ki bu kadın; yüzüne bakılamıyor, yakıyor yüzü.

öylesine 'hayran olunası' ki; aşkından ölmemek için merhamet dileniliyor kendisinden..

velhasılı kelam; cengiz özkan ve seyit meftuni'nin oğlu muharrem temiz'den dinlenmeli bu şaheser ara sıra.

http://www.youtube.com/watch?v=9--IE9bjVaY

--spoiler--
dost cemalin benzer güneşe aya
bakamam yüzüne yandırır beni
aşığı kül eyler sendeki ziya
gonca güller gibi soldurur beni
beni beni beni, sevdalım beni.

kaşların bismillah gözler harami
vurdun yüreğime derdi veremi
bir tabip olup da gel sar yaremi
bu senin aşkın da öldürür beni
beni beni beni, sevdalım beni.

seyit meftuni'yem hayranım sana
acı şu halime merhem et bana
kara toprak oldu oldu bize öz ana
sarar sinesine buldurur beni
beni beni beni, sevdalım beni.
--spoiler--

seyit meftuni

alevi-bektaşi kültüründen bir aşık. 'can'dır.

--spoiler--
1920 - 28 Mayıs 1982. Arguvan'ın Minayık (şimdiki adı Kuyudere) köyünde doğdu. Asıl adı ibrahim Mamo Temiz'dir. Küçük yaşlardan itibaren önce annesi, daha sonra da dayılarının yardımıyla türküleri öğrenmeye başladı. ilk bağlama derslerini dayısı Hasan Hüseyin Orhan'dan aldı. Öteki dayısından da okuma yazmayı öğrendi.

ilk gençliği ve olgunluk döneminde usta malı deyişlere ağırlık veren Seyit Meftuni, 1964 yılından itibaren kendi deyişlerini söylemeye başladı. Bu dönemden sonra yörede olduğu gibi öteki yörelerde, özellikle Alevi-Bektaşi çevresinde adı duyulmaya başladı.

Birçok aşıkla birlikte Türkiye ve Türkiye dışında çeşitli yerleri dolaştı. Yaptığı plaklar dışında değişik radyo programları da hazırlayan Seyit Meftuni, Adana'da öldü ve Pazarcık'ın Alibeyuşağı köyünde toprağa verildi.
--spoiler--

(bkz: http://ozanlar.biz/meftuni-s.html)

dubrovnik

bu şehrin 'old town' denilen kısmında, yedinci yüzyılda yapılan bir kalede yaşayanlar var.

sokaklarda araba yok. müzik yapan güzel insanlar, su içilebilen tarihi çeşmeler, tarihi kiliseler, müzeler var.

tarihin ve kültürün 'kokusunu' duydum resmen bu şehirde.

izmir'e dönesim gelmedi; o derece artık. *

türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının vizesiz girebileceği bir ülkede (bkz: hırvatistan) bulunduğu için, etrafta çok sayıda türk oluyor.

tam bir akdeniz şehri.

edit: o kalede, o güzel sokaklarda yaşlanma vaadi bile verseler izmir'imden vazgeçemem bu arada. :)

leyla onomay

bir şair.

provakatör şiir'den çıkan 'bir aşkın yahudisi' isimli şiir kitabı fena olmayan.

'portakal yokuşu', 'üşür ve ağlar hep mutlu sandığımız uçurtmalar' şeklinde iki şiir kitabı daha varmış.

türkçe

--spoiler--
türkçe'den bir kıl kopar; içinde güneşler, dünyalar, ırmaklar vardır.
--spoiler--

(bkz: cemal süreya)