bir trollün günlüğü

tanım: sözlük bünyesinde yetiştirdiğimiz bir troll'ün yaşadıklarıdır.

16 şubat 2011

akşamın sakinliğinde koltuğuna oturmuş kahvesini yudumlarken bir yandan da ülker bisküvisinden yiyordu. gözleri kızarmış kirpiklerinin kapanması sıklaşmıştı. ama bu eğlenceyi bırakamazdı. hayır , asla !!

ögleden beri açtığı başlık ve girdiği entrylerle sözlüğü allak bullak etmişti. kelime oyunlarıyla dalga geciyordu sözlükle.

ne kadar kolaydı değil mi? delinin birinin kuyuya taş atması ve tüm akıllıların(!) el birliği ile taşı çıkarma yarışı yapması izlenmeye değerdi. sadece birkaç tuşa basması yeterli idi.

bugun konu kemalistlerdi. zaten sınır yoktu uçsuz bucaksız taş(!) örneklerinde. yeterki sazanın biri atlasın !!

önce biri sonra diğerleri. avlanmanın böylesi. fish card bile bir anda bu kadar uyeye ulasamazdı. tek yem ve bir kova sazan.

yazmanın sınırı, dilin kemiği yoktur. yarrardddııırrrrr...yeni çıkmış lazer yazıcılı printer'lar gibi.

açtıgı baslıkta yazılan yorumalr artarken diğerine geciyordu. her girilen 4.entry diğer başlığın açılması demekti. yardırr...

ama kurallara da uymak gerekiyordu. açılan başlıklar alt alta gelmemeliydi. yoksa göze çarpardı. yoksa yazarlar umursamamaya başlar, işin esprisi kalmaz, tüm eğlenceyi yitirirdi.

başlık sıçmaya da gerek yoktu. uzun ama etkili, zeka pırıltısı taşıyan başlıklar açmalıydı. demode olmayıp dikkat çekecek, sazanları meraka sevkedip tuzağa çekecek başlıklar.

ayrıca başlıkalr birbirini tekrar etmemeliydi aksi halde diğerlerine ebnzer ve anlamı kalmazdı, tüm öğleni boşuna harcamış olurdu.

derken msn ışığı yanıp sönmeye başlar;
- hacı süppersin
+sana dmeiştim di mi bunlar dayanamaz diye
- aferin böyle devam ufak ufak
+ ayyıpsın
- aman dikkat * çakozlamasınlar işi
+ merak etme bu akılla asla anlayamazlar. baksana nasıl da yiyorlar birbirlerini...

arkaya dogru yaslanır, yüzünde büyük bir iş başarmış misali gülümse belirir