bugün

entry'ler (114)

günün sözü

'' Bizi, mutlak güce sahip oluşumuz bile çürütemez ''

realite manipülasyonu

Atlanmaması gereken bir diğer kısımda, ruhsal savaş veya diğer deyişle spiritual warfare'dir.

Kısaca zihinlerinize, aklınıza, psikolojinize oynanmakta olan bir yıldırma operasyonudur. Sizleri bitmiş, tükenmiş ve önemsiz hissettirmek, aynı zamanda bunu yaparken frekansınızı devamlı aşağı çekerek ''etki altında'' yada diğer deyişle ''etkilenebilir'' yapmak içindir.

Televizyonda izlediğiniz tonlarca negatif haberin, sahte savaşların, sahte olayların ve korku hikayelerinin tek nedeni: Titreşiminizi düşürmek ve frekansınızı da aşağı çekmek içindir. Bunu da sizleri devamlı korku hüzün ve endişe içinde tutarak yaparlar. insan korktuğu veya duygusal olarak etkilendiği zaman bir enerji yaymaktadır. Siz bu enerjiyi daima yayın ve verin diye devamlı sizleri korku ve endişe içinde tutmaya çalışıyorlar. iki üç defa yumurtlama olsun diye ışıkları söndürüp açan çakal çiftciler gibi, sizlere devamlı korku hikayeleri çekiyorlar. Çekiyorlar ki sizde devamlı o enerjiyi daima salın.

Bu tür olayların ve devamlı psikolojinize saldırmalarının bir diğer nedeni de, sizlerin yaratıcı gücünüzü kendi sahte realitelerini var etmek ve size karşı kullanmaya çalışmalarından dolayıdır. Gerçekten inandığınız şey içinde bulunduğunuz realiteyi etkilemeye başlar. O yüzden haberlerde veya internette ''Sürekli şöyle kötü bir şey olcak'' Temalı korku haberleri, kehanetler, afetler, farazi olaylardan bahsederler. Kısaca sizleri yine sizin gücünüzle vururlar.

Daha iyi anlamak için şu bakınızı okumaya devam edin: Hayatınızda ve geçmişinizdeki bir çok saçmalığın asıl nedenini iyi anlayacaksınız.

(bkz: hayatınızdaki zırvalar)

Bu hayatta sizlerin bunları bilmeniz istenmiyor. Çünkü bilgi sahibi olan birini kandırmak, yönlendirmek kolay değildir.

Bu şarkı da benden sizlere ve uyanmış olanlara gelsin:

https://www.youtube.com/watch?v=s2VLuqYCvxs

realite manipülasyonu

Realite manipulasyonun bu kısmında öğreneceğiniz şey size karşı en çok kullanılan yöntem olan
'' Gaslighting'' dir.

Genel tanımı: kişinin kendi akıl sağlığını sorgulamasına neden olan yalan, inkar ve sindirme taktikleri ve yolları olsa da bu taktiği en küçük soytarıdan en büyük soytarıya kadar her şarlatan bilinçli olarak kullanır.

Yüzeysel bir taktiktir ve genelde oto pilotta ve npc kıvamında yaşayan insanlara karşı kullanıyorlar. Npc kıvamında insan modeli nedir peki : Sistem soytarılarının çektiği politik tiyatroyu halen gerçek sanan, gelin size aşı vuracağız dedikleri zaman sıraya giren, adeta bir averel gib hayattan ve içinde bulunduğu realiteden tamamen habersiz olan insanlar.

Kısaca sabah akşam televizyon ve çevresi tarafından programlanmakta olan ve hayatı yarı uyku içinde geçiren insanlardır. Onlara nasıl düşüneceklerini tv söyler, karakterlerinin detaylarını da sevdikleri dizilerden ve çevrelerinin onları şekillendirmesinden alırlar.

Şarlatanın sirkini de '' matah '' bir şey sandıkları için bu hayatta farkında olmadan binbir çeşit takla atarlar. Başkalarının aklında, kendilerine dair var olduğunu sandıkları o hayali imaj ve algı için didinip dururlar. Hepsi içinde oldukları fare yarışında diğerlerinden bir adım daha öne geçebilmek içindir.

Asıl konu olan '' Gaslighting'' kısmına gelirsek, burada dikkat etmeniz gereken şey şu : Bunu sadece sistemin soytarıları değil, aynı zamanda yakınlarınız ve çevreniz de yapar. Çünkü uyanmamış olan herkes farkında olmadan, bu realitenin bir ajanı olarak hareket eder.

Sizlere devamlı laf sokmaya çalışan, sinirlendirmeye çalışan veya küçük düşürmeye çalışan, aile dost ve iş yeri arkadaşlarınızı düşünün. Bunu sadece enerji vampirliği için değil aynı zamanda sizlerin frekansınızı düşürmek için yaparlar. Atlanmaması gereken asıl nokta ama burada aracı olan kişi değil, sistemin kendisi bunu yapar. Yani ahmet mehmet ayşe fatma bunu bilinçli olarak sizlere yapmaz. Sistem tarafından bir organik portal gibi manipule edilir.

Narsist tiplerin çoğu boş bir beden ve organik portal gibidir. Arka planda da eskilerin şeytan ve iblis diye adlandırdığı '' minyatür ajan smith'' ler bu bedenleri kullanarak sizlerin frekansınıza saldırır.

Frekansınızı düşürmek istemelerinin nedeni de sizleri temel seviye de tutmak içindir. Çünkü temel seviyede olursanız sistemin sizleri manipule ve kontrol etmesi daha kolaydır. Sizleri sadece kendi egonuz ile değil aynı zamanda kendi içsel zayıflıklarınızla da vururlar. O yüzden programınızı kırmanız gerekir.

Daha iyi anlamak için bu başlığı baştan sona okuyun. Ayrıca :

(bkz: Sistemin ajanları)

günün sözü

'' Soytarının bu şovu çevirmesinin en önemli nedeni sadece seyircileri eğlendirmek değil tabiki. Bu durum açık bir şekilde belli olmasa da bizlerin ve soytarıların arasında olan o devasa farkı gösteren bir hareket ve kim olduğumuza dair üstü kapalı bir işarettir.

Sonuçta soytarı şov yapmak zorunda kalıyorsa bunun nedeni eğlendirmesi gerekenler olduğu içindir. O yüzden hiçbir zaman şarlatan ve uzantılarının sahnedeki soytarı ve hokkabaz takımından daha fazlası olmadığını aklından çıkarma. '' , '' Sen gerçek doğanı ve aslında kim olduğunu bilirsen, şarlatan ve uzantıları da daima bir soytarıdan daha ötesi olmadıklarını her zaman bileceklerdir. ''

realite manipülasyonu

Kalabalığın içinden rüzgar gibi geçerek koridorda yürüyor ve akıntının içinde süzülüyor gibi kimseye dokunmadan kararlılıkla hareket ediyordu. Mavi kot pantolonun altına giydiği parlak deri ayakkabıları yere bastığında tozu yerden kaldırıp arkasında adeta diğerleri için temiz bir yol oluştururcasına ilerliyordu.

O ünlü parlak ayakkabılar bu zamana kadar çok şey görmüş olsa da yeniliğinden ve sağlamlığından hiçbir şey kaybetmemiş adeta daha da sıkı daha da sağlam hale gelmişti. Saçları adımlarının hızıyla dalgalanırken, elinde buharı tütmekte olan sıcak kahve fincanı da her adımda bir kademe daha soğuyor bir kademe daha da kıvama geliyor gibi görünüyordu.

Hızlı adımlarının sonunda kapıyı açıp ofise girdiğinde, Ertan'ın ''Bulanık yüzün'' olduğu ekrana baktığını gördü. Ona şöyle diyordu:

Ertan, '' Sen bile anlamadın nasıl olduğunu değil mi ?'' deyip gülümsedikten sonra,

'' Neyi ? '' diye sordu Bulanık yüz.

'' Göz açıp kapanıncaya kadar geçen sürede nasıl da basit bir soytarıya dönüştüğünü'' deyip gülümsemeye devam ettikten sonra '' Artık alışmış olmalısın '' dedi.

'' Bu senin çektiğin ucuz filmlere veya takla attığın o basit tiyatrolara benzemez'' deyip gülümsemeye devam ettikten sonra '' O yüzden afallaman ve ne yapacağını şaşırman doğal'' diyerek devam etti.

Bir kaç saniye düşündükten sonra '' Cevdet Daral'ı tanıyor musun ? '' diye sordu. '' Bana onun hikayesini hatırlatıyorsun '' deyip kahvesinden bir yudum aldı ve imalı gözlerle ona bakarak '' Tek bir fark var ama...'' deyip gülümsedi ve '' Sen en başından beri sadece bir soytarıydın '' diye devam etti. Ekrandaki ''Bulanık yüze'' bakarak konuşmaya devam edecekken, içeri elinde kahve fincanıyla Özgür girdi ve hiç beklemeden söze girerek:

'' Duydum ki oyuncaklarını kullanarak kişilerin mahremiyetini ihlal edip, zihinlerini manipule etmeye çalışıyormuşsun '' deyip kahvesinden bir yudum daha aldıktan sonra '' O basit zihin kontrolü oyuncuklarını da silip elinden alacağım '' dedi.

'' Hangi kanattan oynarsan oyna, hangi yoldan yürürsen yürü, o yolu elinden alacağım, o kanadını itinayla kıracağım. '', '' ve günün sonunda her zaman basit bir soytarıdan daha fazlası olmadığını bileceksin'' deyip bir kaç saniye sessizce kahvesini yudumladıktan sonra tekrar ''Bulanık yüz''e bakarak '' ve Sanki elinden sihirli değneği alınmış bir hokkabaz gibi, artık hiçbir numaran işe yaramayacak'' dedi.

Sonrasında da koltuğa oturup bir çerçeve daha aldı ve cebinden karikatüristik şekilde çizilmiş resmi, o çerçeveye ekleyip masaya koydu:

https://www.uludagsozluk....nip%C3%BClasyonu-2390430/

'' Senin gibi basit bir soytarı için, basit bir tasvir '' dedi.

Yerinden kalktığında artık ''Soytarı'' tamamen etkisiz hale gelmeye başlamıştı. Koridorda bir süre yürüdükten sonra dışarı çıktı. Hava da çok güzel göründüğü için o ünlü kafe aklına gelen ilk şey oldu. Sıcak bir kahve eşliğinde manzaranın o sakinliğini izlemek için güzel bir zaman '' diye düşünerek yürümeye devam etti.

realite manipülasyonu

(bkz: Sistemin ajanları 2)

tarihi sözler

' Sanki elinden sihirli değneği alınmış bir hokkabaz gibi, artık hiçbir numarası işe yaramayacak.'

günün sözü

'' Şarlatanın ne kadar çaresiz ve ezik olduğunu sadece hergün gösterdiği onca efordan değil, aynı zamanda senin ilgi alanına girebilmek ve seni eğlendirebilmek için çevirdiği tiyatronun büyüklüğünden de anlayabilirsin. Tıpkı sahnesine gereğinden fazla düşkün olan ucuz bir soytarı gibi. ''

realite manipülasyonu

Özgür, '' Neden sadece tek özelliği taklit ve sahtekarlıktı sanıyorsun ?, elbette kendi başına bir hiç. ''

Doktor '' Neden uyku da gibi görünüyor ? '' diye sordu.

Özgür, '' Çünkü tüm özelliklerini ve yetkilerini elinden aldık. Bundan sonra kendi ürettiği illüzyonlar ve etkisi hiç bir bilinci etkileyemeyecek. Oynatmak istediği senaryoları da etkisizleştirdik ve aynı zamanda materyal realite içindeki fiziksel olanaklarını da olabilecek en düşük seviyeye düşürdük.

Kısaca söylemek gerekirse onu bir karikatüre dönüştürdük, Basit bir hokkabaza, Ucuz bir Şarlatana dönüştürdük. '' deyip bir kaç saniye bekledikten sonra '' Henüz farkında değil '' dedi.

https://galeri.uludagsozl...an-%C3%A7izimler-2390437/

sözlükte sayın cumhurbaşkanımıza hakaret edenler

Politik şarlatanların tamamı gibi bu kişi de mason bir aktör ve tam anlamıyla bir şarlatan ve meydan soytarısıdır. Bu ve benzeri(trump, putin, kılıçdar, biden... hatta ana akımda pek yer almasalar da kendine royal diyen ingiliz alman iskandinav yahudi kökenli pembe suratlı soytarılarda dahil) kısaca ana akımda gördüğünüz her tip) Bu kuklaları daha iyi anlamak için şu bakınıza bakın.

(bkz: Sistemin ajanları)

özdağ içeri apo dışarı

Aktörler sadece filmlerde değildir. Halen politik şarlatanlara ve sinirlenirinizi kusun diye ekrana koyulan kötü adamlar tiyatrosuna kanıyorsanız okumanızı tavsiye ederim.

(bkz: Sistemin ajanları)

21 ocak 2025 bolu kartalkaya otel yangını

Soytarıların çevirdiği (mason ve benzeri kültlerin) arkasında olduğu bir başka yapay olay. Yani sadece türkiye'deki değil, amerika ve bilmem ne ülkesindeki yangın, savaş, afet gibi benzeri tüm olayları bilerek organize eden aynı şarlatan grubunun bir başka psikolojik operasyonu. Kısaca doğal gelişen bir olay değildir. Bunun için sadece devamlı iz olarak bıraktıkları benzer sayılara bakabilirsiniz. 33 gibi. Geçenlerde de 33 rehine olayı falan vardı. Aynı tiyatronun ürünü. Bunda da 66 ölü diyorlar, 33 demenin bir başka şekli.

Kısaca anlatmak gerekirse mason şarlatanların gerçekleştirdiği bilmem kaçıncı sahte ve yapay olaylardan biri. Kızarmış Tavuk tırında taşımaları da bir bakıma dalga geçmeye ve sizi özellikle sinirlendirmeye çalışmalarından başka bir şey değildir. Kısaca bir başka psikolojik operasyon.

(bkz: Realite Manipulasyonu)
(bkz: sistemin ajanları)

ruhsal savaş veya diğer deyişle spiritual warfare

https://www.youtube.com/watch?v=YgJ5ZEn67tk

Bu realite ana akıma yaydığı bir çok film sahnesiyle sizlere devamlı ''bilgi kırıntıları'' bırakır. Alt yazı açarak izleyin. Gözleriniz gerçekten açıksa görmeye başlarsınız.

ruhsal savaş veya diğer deyişle spiritual warfare

Çoğu kişi bu realitenin ruhsal yapısından habersizdir. Bunun nedeni de bu realiteyi kendi istedikleri şekilde manipule etmek isteyen soytarıların (mason ayakçılar, küçük şapkalı şarlatanlar, kendini kral sanan meydan soytarıları ve benzer her türlü çöp, kült, tarikat...) gibi yapıların insanları savunmasız durumda bırakmak istemesinden dolayıdır.

Eğer şeytanların yada soytarıların gerçek olmadığını düşünüyorsanız son beş on yılda haberlerde izlediğiniz akşam haberlerini iyice gözden geçirin. bilmem ne doktor çetesinden, bilmem ne savaşına ve olayına kadar. Para veya çıkar için bu soytarılıkları yapmıyorlar. Sizlere sadece öyle söylüyorlar.

Olayın temelini ve en başta nedenini anlamak için verdiğim bakınızları anlayana kadar okuyun ve üzerine düşünün. Ruhsal olarak uyanana kadar bir aptaldan farkınız yok. Egonuzu ve size yüklenen(zihin kontrolü) davranışsal programınızı kırın. Sizi en çok egonuz ve kibrinizle vurmaya çalışıyorlar.

(bkz: hayatınızdaki zırvalar)
(bkz: Sistemin ajanları)

Sana yüklenen davranışsal zihin kontrolünü kırarak üzerine ciddi bir şekilde düşünürek oku. Egonu yen. Eğer korkarsan, gerçek doğanı keşfettiğinde korkacak hiçbir şeyin olmadığını anlayacaksın.

Ardından gelelim asıl konuya: Nedir bu ruhsal savaş veya spiritual warfare ? Kısaca zihinlerinize, aklınıza, psikolojinize oynanmakta olan bir yıldırma operasyonudur. Sizleri bitmiş, tükenmiş ve önemsiz hissettirmek, aynı zamanda bunu yaparken frekansınızı devamlı aşağı çekerek ''etki altında'' yada diğer deyişle ''etkilenebilir'' yapmak içindir.

Televizyonda izlediğiniz tonlarca negatif haberin, sahte savaşların, sahte olayların ve korku hikayelerinin tek nedeni: Titreşiminizi düşürmek ve frekansınızı da aşağı çekmek içindir. Bunu da sizleri devamlı korku hüzün ve endişe içinde tutarak yaparlar. insan korktuğu veya duygusal olarak etkilendiği zaman bir enerji yaymaktadır. Siz bu enerjiyi daima yayın ve verin diye devamlı sizleri korku ve endişe içinde tutmaya çalışıyorlar. iki üç defa yumurtlama olsun diye ışıkları söndürüp açan çakal çiftciler gibi, sizlere devamlı korku hikayeleri çekiyorlar. Çekiyorlar ki sizde devamlı o enerjiyi daima salın.

Bu tür olayların ve devamlı psikolojinize saldırmalarının bir diğer nedeni de, sizlerin yaratıcı gücünüzü kendi sahte realitelerini var etmek ve size karşı kullanmaya çalışmalarından dolayıdır. Gerçekten inandığınız şey içinde bulunduğunuz realiteyi etkilemeye başlar. O yüzden haberlerde veya internette ''Sürekli şöyle kötü bir şey olcak'' Temalı korku haberleri, kehanetler, afetler, farazi olaylardan bahsederler. Kısaca sizleri yine sizin gücünüzle vururlar.

Daha iyi anlamak için şu bakınızları da okumaya devam edin:

(bkz: Sistemin ajanları)
(bkz: realite manipülasyonu)

Bu hayatta sizlerin bunları bilmenizi istemiyorlar. Çünkü bilgi sahibi olan birini kandırmak, yönlendirmek kolay değildir. Sabahtan akşama kadar çalışacak ve kolay kontrol edilecek uysal işciler istedikleri için sizlere '' Bilim '' Yada '' Organize dinler '' zırvalarını satıyorlar. iki tarafı kontrol eden yapının da aynı olduğunun farkına vardığınızda genel tiyatroya da uyanacaksınız.

realite manipülasyonu

Bu işlem bir kaç dakika boyunca devam ettiğinde bir anlığına gözünü tekrar açtı. Ona doğru bakan Özgür: '' Ufak numaralarının artık burada işe yaramadığına mı şaşırıyorsun ? '' diye sordu ve halen onun soğuk kanlılıkla kendi içinde hesaplamalar yaptığını gördüğünde, yerinden kalkalarak masanın altındaki bölümden boş çerçevelerden birini aldı. Cebinden çıkardığı hokkabaz resmini çerçeveye yerleştirip ekranın tam karşısına, bulanık yüzün görüş alanına özenle koydu.

Odadan çıkmak için hazırlanırken son bir kez daha çerçeveyi ortalamak için dokunup, bulanık yüze baktığında '' Sandığın kadar eğlenceli değilsin. '' dedi.

Bir kaç dakika içinde toparlanarak ağır adımlarla ofisten çıktı. Gözünün önündeki karikatüristik bir şekilde çizilmiş olan hokkabaz resmine dikkatle bakan bulanık yüzün göreceği son sahne belki de bu olacaktı. Kendisinin tek bir kare içine sığdırılmış özeti.

yazarlardan çizimler

Yazarların çizdiği ve sanat eserlerini sergilediği harika çizimlerdir.

görsel

günün sözü

'' Soytarının bu şovu çevirmesinin en önemli nedeni sadece seyircileri eğlendirmek değil tabiki. Bu durum açık bir şekilde belli olmasa da bizlerin ve soytarıların arasında olan o devasa farkı gösteren bir hareket ve kim olduğumuza dair üstü kapalı bir işarettir.

Sonuçta soytarı şov yapmak zorunda kalıyorsa bunun nedeni eğlendirmesi gerekenler olduğu içindir. O yüzden hiçbir zaman şarlatan ve uzantılarının sahnedeki soytarı ve hokkabaz takımından daha fazlası olmadığını aklından çıkarma. '' , '' Sen gerçek doğanı ve aslında kim olduğunu bilirsen, şarlatan ve uzantıları da daima bir soytarıdan daha ötesi olmadıklarını her zaman bileceklerdir. ''

realite manipülasyonu

' Sanki elinden sihirli değneği alınmış bir hokkabaz gibi, artık hiçbir numarası işe yaramayacak.'

görsel

realite manipülasyonu

görsel

Gözlerin bir kez açıldığında, gözünün önünde olanı her zaman göreceksin.

realite manipülasyonu

insanların algıladığı gerçekliğin Soytarı ve şarlatanlar (rolünü oynayan aktörler) tarafından lokal olarak manipüle edilmesidir. Henüz ruhsal olarak uyanmamış olan herkes, bu manipülasyona karşı savunmasız durumda olduğu için hayatı adeta bir balık gibi sadece akışına göre yüzerek geçirir.

Çoğu kişi bu realite de yada başka bir deyişle bu hayatta '' Ne yaptığını sorgulamaz '' bile, çünkü özellikle ıvır zıvırla, angarya işlerle meşgul edilerek bunları düşünmesine fırsat verilmez. Çoğu insan ''Aktörlerin sadece filmler de olduğunu sandığı için gözlerinin önündeki tiyatronun aslında soytarılar tarafından çekilen ucuz bir tiyatro olduğunu anlayamaz ''.

Bugün ekranlarda gündemde yer eden herhangi bir politikacı, sanatçı, şov insanı veya iş insanı olan tiplerin hepsi, özellikle sahneye rolünü oynaması için koyulmuş basit soytarılar veya bir başka deyişle bildiğiniz aktörlerdir. Bazıları rolünü bilerek bazıları da tıpkı sizler gibi olayları gerçek sanarak oynar. Sözde virüslerden, ekranlarda gördüğünüz her türlü olay, haber ve hatta artık kargaların bile güldüğü komediden ibaret politik haberlere de kadar, hiçbiri gerçek değil, sizleri devamlı korku stres ve yaşam mücadelesi içinde tutmak için özellikle dizayn edilen basit tiyatrolardır.

Bir npc gibi gerçek sandığınız sürece sizleri keklemeye devam edeceklerdir. Gündemde yer eden tiplerin hiçbiri ''Tombaladan çıkmıyor'' özellikle rolünü oynaması için yerleştiriliyor. Nedeni sadece sizlerin algılarınızı kontrol etmek ve sizleri devamlı korku stres hüzün içinde tutabilmek için. Çünkü korkan ve yarınından endişeli insan manipulasyona tamamen açık olur ve yaşam mücadelesinden dolayı burada yani bu realitede ne yaptığını hiçbir zaman sorgulamaz.

'' Sadece sokakta yürürken yanından geçenleri değil, genel olarak çevrende ve ekranlarda gördüğün herkesi düşünüp dikkatle baktığında sen de anlayacaksın ki, onları yüzeysel bir karakter olarak bu realitenin ve sistemin kendisi oynuyor '' dedi.

'' inandıkları ve düşündükleri her şey onlara sistemin kendisi tarafından öğretildi. Doğumlarından itibaren akıllarında kendilerine dair tek bir orijinal düşünce olmadan, çevreleri tarafından şekillendirip birbirinin aynısı olan standart ve ortalama bir karakter haline getirildiler. Televizyon ''programlarıyla'' programlanıp kendi karakterlerini değil, sistemin uygun gördüğü o standart karakteri oynamaya ödül ve ceza yöntemiyle konuşlandırıldılar. Onlar için başarının ve başarısızlığın ne olduğu sistem tarafından tanımlandı. iyi bir hayatın ve mutluluğun sırrı olarak kare kağıtları toplama yarışlarına katılmak ilk düşünceleri oldu.

Sabahtan akşama kadar gereksiz angarya uğraşlarla meşgul edildikleri için içinde oldukları bu '' realitenin'' kendisini sorgulamalarına ve gerçek doğalarını keşfetmelerine fırsatları olmadı'' deyip kahvesinden bir yudum daha aldıktan sonra '' Onların arasından herhangi biriyle konuştuğunda, sistemin kendisiyle konuştuğunun farkında olman gerekir. Zihinleri tamamen sistem tarafından şekillendirilip hipnoz altında tutuldukları için sana kendileri hakkında gerçek olan hiçbir şey söyleyemezler. Kimliklerindeki sistem tarafından işlenmiş isimleri, yine sistem tarafından işlenmiş olan yaşları ve yine sistemin kendisi tarafından verilmiş '' uğraşları '' kendilerini tanımlamak için kullandıkları ilk etiketlerdir. ''

'' Onlar ile sistemin ürettiği her şey hakkında konuşabilirsin. hava durumunu, her akşam oynayan diziyi, bir spor karşılaşmasını, sistemin kendisine sunduğu manevi edebiyatı veya ekranlardaki politik tiyatroyu. Kısaca bu sistemin üretip sunduğu ne varsa onlarla konuşabilir ama bu sistemin üretmediği hiçbir şeyi onlarla konuşamazsın. Çünkü bu sistemin onlara sundukları haricinde kendilerine dair hiçbir şeye sahip değildirler. Bu sistemi ve oluşturduklarını onlardan çıkardığında geriye hiçbir şey kalmaz '' deyip kahvesinden bir yudum daha aldı.

'' Gerçek doğanı keşfettiğinde kendini bu sistemin ürettiği illüzyonlar üzerinden tanımlamayacaksın. Bu sistemin üretip şekillendirdiği bir başka illüzyon ve bir başka yalan değil, Gerçek anlamıyla '' Sen '' olacaksın. işte o zaman, var olmak için bu yapay realiteye ve illüzyonlara ihtiyacın kalmayacak. ''