bugün
- ferdi vs müslüm vs orhan19
- bana bakın ulan develer8
- chp kazanırsa abdullah öcalan serbest kalacak10
- acıh da bağa vir'in ingilizcesi9
- anın görüntüsü8
- kıvılcım harika ertunç9
- 62 kilonun altındaki sözlük kızları22
- vampirov ile kahvehanede çay içmek10
- osman gökçek'in konunun muhatabı ben değlim demesi18
- ferdi tayfur11
- gece atıştırmalık önerileri11
- misafir gidince yapılanlar19
- nervio'ya ayakkabı öneriyoruz kampanyası28
- htş adalet bakanı şadi el veysi23
- aponun sikiyle gerdeğe girilmez12
- libyada köle pazarında satılan insanlar18
- yine emekliye müjde geldi10
- 2025 aile yılı8
- tff'nin yabancı var hakemi kararı40
- kıdem tazminatı tavanı8
- v a m p i r o v26
- arkadaşlar sizce bu ayakkabı nasıl30
- freud türk olsa olabilecekler10
- yuzırların küloları8
- iyi bir insan olmanın modern toplumdaki anlamı10
- arkadaşlar ben sıtarbaksa gidiyorum gelen var mı12
- truenun takip etmediği sözlük kızı11
- akp sizi islam la aldatıp sermayeye köle yapıyor14
- 6 ocak 2025 sigaraya zam gelmesi13
- 14400 gayet yeterlidir15
- komedi filmi önerir misiniz lütfen14
- satılan koinin yükselmesi10
- gecenin şarkısı17
- abd çin'in teknolojik üstünlüğünü durduramıyor11
- oksijensizsu15
- erdoğan'ın sürekli ak parti kongrelerine gitmesi8
- arkadaşlar buyrun çay hazır16
- abdullah öcalanın seks istemesi8
- wifii uydu alıcısı alırken nelere dikkat etmeliyiz10
- kalkmıyor15
- sözlüğün en kültürlü kadın yazarı9
- en son ne yediniz16
- çiğköfte yapabilen bi kızı üzmek14
- elinizde sihirli bir değnek olsa ne yapardınız15
- tekrar ilkokula başlamak ister misiniz11
- gittim de true yu pezevenklerin elinden aldım8
- bir sözlük erkeğine yün çorap örmek11
- giyim tarzını değiştirmek8
- bir kadınla çiftleşmek10
- mezhepsiz müslüman16
entry'ler (97)
insanların algıladığı gerçekliğin Soytarı ve şarlatanlar (rolünü oynayan aktörler) tarafından lokal olarak manipüle edilmesidir. Henüz ruhsal olarak uyanmamış olan herkes, bu manipülasyona karşı savunmasız durumda olduğu için hayatı adeta bir balık gibi sadece akışına göre yüzerek geçirir.
Çoğu kişi bu realite de yada başka bir deyişle bu hayatta '' Ne yaptığını sorgulamaz '' bile, çünkü özellikle ıvır zıvırla, angarya işlerle meşgul edilerek bunları düşünmesine fırsat verilmez. Çoğu insan ''Aktörlerin sadece filmler de olduğunu sandığı için gözlerinin önündeki tiyatronun aslında soytarılar tarafından çekilen ucuz bir tiyatro olduğunu anlayamaz ''.
Bugün ekranlarda gündemde yer eden herhangi bir politikacı, sanatçı, şov insanı veya iş insanı olan tiplerin hepsi, özellikle sahneye rolünü oynaması için koyulmuş basit soytarılar veya bir başka deyişle bildiğiniz aktörlerdir. Bazıları rolünü bilerek bazıları da tıpkı sizler gibi olayları gerçek sanarak oynar. Sözde virüslerden, ekranlarda gördüğünüz her türlü olay, haber ve hatta artık kargaların bile güldüğü komediden ibaret politik haberlere de kadar, hiçbiri gerçek değil, sizleri devamlı korku stres ve yaşam mücadelesi içinde tutmak için özellikle dizayn edilen basit tiyatrolardır.
Bir npc gibi gerçek sandığınız sürece sizleri keklemeye devam edeceklerdir. Gündemde yer eden tiplerin hiçbiri ''Tombaladan çıkmıyor'' özellikle rolünü oynaması için yerleştiriliyor. Nedeni sadece sizlerin algılarınızı kontrol etmek ve sizleri devamlı korku stres hüzün içinde tutabilmek için. Çünkü korkan ve yarınından endişeli insan manipulasyona tamamen açık olur ve yaşam mücadelesinden dolayı burada yani bu realitede ne yaptığını hiçbir zaman sorgulamaz.
'' Sadece sokakta yürürken yanından geçenleri değil, genel olarak çevrende ve ekranlarda gördüğün herkesi düşünüp dikkatle baktığında sen de anlayacaksın ki, onları yüzeysel bir karakter olarak bu realitenin ve sistemin kendisi oynuyor '' dedi.
'' inandıkları ve düşündükleri her şey onlara sistemin kendisi tarafından öğretildi. Doğumlarından itibaren akıllarında kendilerine dair tek bir orijinal düşünce olmadan, çevreleri tarafından şekillendirip birbirinin aynısı olan standart ve ortalama bir karakter haline getirildiler. Televizyon ''programlarıyla'' programlanıp kendi karakterlerini değil, sistemin uygun gördüğü o standart karakteri oynamaya ödül ve ceza yöntemiyle konuşlandırıldılar. Onlar için başarının ve başarısızlığın ne olduğu sistem tarafından tanımlandı. iyi bir hayatın ve mutluluğun sırrı olarak kare kağıtları toplama yarışlarına katılmak ilk düşünceleri oldu.
Sabahtan akşama kadar gereksiz angarya uğraşlarla meşgul edildikleri için içinde oldukları bu '' realitenin'' kendisini sorgulamalarına ve gerçek doğalarını keşfetmelerine fırsatları olmadı'' deyip kahvesinden bir yudum daha aldıktan sonra '' Onların arasından herhangi biriyle konuştuğunda, sistemin kendisiyle konuştuğunun farkında olman gerekir. Zihinleri tamamen sistem tarafından şekillendirilip hipnoz altında tutuldukları için sana kendileri hakkında gerçek olan hiçbir şey söyleyemezler. Kimliklerindeki sistem tarafından işlenmiş isimleri, yine sistem tarafından işlenmiş olan yaşları ve yine sistemin kendisi tarafından verilmiş '' uğraşları '' kendilerini tanımlamak için kullandıkları ilk etiketlerdir. ''
'' Onlar ile sistemin ürettiği her şey hakkında konuşabilirsin. hava durumunu, her akşam oynayan diziyi, bir spor karşılaşmasını, sistemin kendisine sunduğu manevi edebiyatı veya ekranlardaki politik tiyatroyu. Kısaca bu sistemin üretip sunduğu ne varsa onlarla konuşabilir ama bu sistemin üretmediği hiçbir şeyi onlarla konuşamazsın. Çünkü bu sistemin onlara sundukları haricinde kendilerine dair hiçbir şeye sahip değildirler. Bu sistemi ve oluşturduklarını onlardan çıkardığında geriye hiçbir şey kalmaz '' deyip kahvesinden bir yudum daha aldı.
'' Gerçek doğanı keşfettiğinde kendini bu sistemin ürettiği illüzyonlar üzerinden tanımlamayacaksın. Bu sistemin üretip şekillendirdiği bir başka illüzyon ve bir başka yalan değil, Gerçek anlamıyla '' Sen '' olacaksın. işte o zaman, var olmak için bu yapay realiteye ve illüzyonlara ihtiyacın kalmayacak. ''
Çoğu kişi bu realite de yada başka bir deyişle bu hayatta '' Ne yaptığını sorgulamaz '' bile, çünkü özellikle ıvır zıvırla, angarya işlerle meşgul edilerek bunları düşünmesine fırsat verilmez. Çoğu insan ''Aktörlerin sadece filmler de olduğunu sandığı için gözlerinin önündeki tiyatronun aslında soytarılar tarafından çekilen ucuz bir tiyatro olduğunu anlayamaz ''.
Bugün ekranlarda gündemde yer eden herhangi bir politikacı, sanatçı, şov insanı veya iş insanı olan tiplerin hepsi, özellikle sahneye rolünü oynaması için koyulmuş basit soytarılar veya bir başka deyişle bildiğiniz aktörlerdir. Bazıları rolünü bilerek bazıları da tıpkı sizler gibi olayları gerçek sanarak oynar. Sözde virüslerden, ekranlarda gördüğünüz her türlü olay, haber ve hatta artık kargaların bile güldüğü komediden ibaret politik haberlere de kadar, hiçbiri gerçek değil, sizleri devamlı korku stres ve yaşam mücadelesi içinde tutmak için özellikle dizayn edilen basit tiyatrolardır.
Bir npc gibi gerçek sandığınız sürece sizleri keklemeye devam edeceklerdir. Gündemde yer eden tiplerin hiçbiri ''Tombaladan çıkmıyor'' özellikle rolünü oynaması için yerleştiriliyor. Nedeni sadece sizlerin algılarınızı kontrol etmek ve sizleri devamlı korku stres hüzün içinde tutabilmek için. Çünkü korkan ve yarınından endişeli insan manipulasyona tamamen açık olur ve yaşam mücadelesinden dolayı burada yani bu realitede ne yaptığını hiçbir zaman sorgulamaz.
'' Sadece sokakta yürürken yanından geçenleri değil, genel olarak çevrende ve ekranlarda gördüğün herkesi düşünüp dikkatle baktığında sen de anlayacaksın ki, onları yüzeysel bir karakter olarak bu realitenin ve sistemin kendisi oynuyor '' dedi.
'' inandıkları ve düşündükleri her şey onlara sistemin kendisi tarafından öğretildi. Doğumlarından itibaren akıllarında kendilerine dair tek bir orijinal düşünce olmadan, çevreleri tarafından şekillendirip birbirinin aynısı olan standart ve ortalama bir karakter haline getirildiler. Televizyon ''programlarıyla'' programlanıp kendi karakterlerini değil, sistemin uygun gördüğü o standart karakteri oynamaya ödül ve ceza yöntemiyle konuşlandırıldılar. Onlar için başarının ve başarısızlığın ne olduğu sistem tarafından tanımlandı. iyi bir hayatın ve mutluluğun sırrı olarak kare kağıtları toplama yarışlarına katılmak ilk düşünceleri oldu.
Sabahtan akşama kadar gereksiz angarya uğraşlarla meşgul edildikleri için içinde oldukları bu '' realitenin'' kendisini sorgulamalarına ve gerçek doğalarını keşfetmelerine fırsatları olmadı'' deyip kahvesinden bir yudum daha aldıktan sonra '' Onların arasından herhangi biriyle konuştuğunda, sistemin kendisiyle konuştuğunun farkında olman gerekir. Zihinleri tamamen sistem tarafından şekillendirilip hipnoz altında tutuldukları için sana kendileri hakkında gerçek olan hiçbir şey söyleyemezler. Kimliklerindeki sistem tarafından işlenmiş isimleri, yine sistem tarafından işlenmiş olan yaşları ve yine sistemin kendisi tarafından verilmiş '' uğraşları '' kendilerini tanımlamak için kullandıkları ilk etiketlerdir. ''
'' Onlar ile sistemin ürettiği her şey hakkında konuşabilirsin. hava durumunu, her akşam oynayan diziyi, bir spor karşılaşmasını, sistemin kendisine sunduğu manevi edebiyatı veya ekranlardaki politik tiyatroyu. Kısaca bu sistemin üretip sunduğu ne varsa onlarla konuşabilir ama bu sistemin üretmediği hiçbir şeyi onlarla konuşamazsın. Çünkü bu sistemin onlara sundukları haricinde kendilerine dair hiçbir şeye sahip değildirler. Bu sistemi ve oluşturduklarını onlardan çıkardığında geriye hiçbir şey kalmaz '' deyip kahvesinden bir yudum daha aldı.
'' Gerçek doğanı keşfettiğinde kendini bu sistemin ürettiği illüzyonlar üzerinden tanımlamayacaksın. Bu sistemin üretip şekillendirdiği bir başka illüzyon ve bir başka yalan değil, Gerçek anlamıyla '' Sen '' olacaksın. işte o zaman, var olmak için bu yapay realiteye ve illüzyonlara ihtiyacın kalmayacak. ''
Sandalyesini ayaklarıyla iterek hızlıca ekrana doğru yaklaştı ve '' Bu kadar basit ve çaresiz, bu kadar aptal ve dandik bir oluşumun, beni oradayken bu kadar endişelendirebildiğine inanamıyorum '' dedi.
'' Şuna bak! '' dedi tekrar kahkaha atarak ve '' Ne kadar aptal ve acınası görünüyor'' deyip gülmeye devam etti. Özgür meşgul olduğu şeyden dikkatini almadan '' Oradayken öyle demiyordun ama... '' dedi ve bir kaç saniye bekledikten sonra '' Oradayken neler söylediğini duymak ister misin ? '' diye sordu sırıtarak.
'' Neler söylemiş olabileceğimi ben bile tahmin edemiyorum. Oradayken tamamıyla bilgisiz ve hiçbir şeyin farkında olmamak, bizleri inandırdıkları onca saçmalık ve tamamen sıfır bilgiyle hareket etmek... Kim bilir neler saçmalamışımdır. Önemli olan ama sahtekarlığın ve illüzyonun oradayken bile farkına varmış olabilmem, Oradayken bile bu Şarlatanın oynadığı oyunu sezebilmem ve öyle yada böyle anlayabilmiş olmam'' dedi.
'' Şuna bak! '' dedi tekrar kahkaha atarak ve '' Ne kadar aptal ve acınası görünüyor'' deyip gülmeye devam etti. Özgür meşgul olduğu şeyden dikkatini almadan '' Oradayken öyle demiyordun ama... '' dedi ve bir kaç saniye bekledikten sonra '' Oradayken neler söylediğini duymak ister misin ? '' diye sordu sırıtarak.
'' Neler söylemiş olabileceğimi ben bile tahmin edemiyorum. Oradayken tamamıyla bilgisiz ve hiçbir şeyin farkında olmamak, bizleri inandırdıkları onca saçmalık ve tamamen sıfır bilgiyle hareket etmek... Kim bilir neler saçmalamışımdır. Önemli olan ama sahtekarlığın ve illüzyonun oradayken bile farkına varmış olabilmem, Oradayken bile bu Şarlatanın oynadığı oyunu sezebilmem ve öyle yada böyle anlayabilmiş olmam'' dedi.
'' Aldıkları nefes bile pazarlık konusu olan üç beş haydut ve şarlatana fazla kredi vermiyor musun ? ''
'' Soytarının bu şovu çevirmesinin en önemli nedeni sadece seyircileri eğlendirmek değil tabiki. Bu durum açık bir şekilde belli olmasa da bizlerin ve soytarıların arasında olan o devasa farkı gösteren bir hareket ve kim olduğumuza dair üstü kapalı bir işarettir.
Sonuçta soytarı şov yapmak zorunda kalıyorsa bunun nedeni eğlendirmesi gerekenler olduğu içindir. O yüzden hiçbir zaman şarlatan ve uzantılarının sahnedeki soytarı ve hokkabaz takımından daha fazlası olmadığını aklından çıkarma. '' , '' Sen gerçek doğanı ve aslında kim olduğunu bilirsen, şarlatan ve uzantıları da daima bir soytarıdan daha ötesi olmadıklarını her zaman bileceklerdir. ''
Sonuçta soytarı şov yapmak zorunda kalıyorsa bunun nedeni eğlendirmesi gerekenler olduğu içindir. O yüzden hiçbir zaman şarlatan ve uzantılarının sahnedeki soytarı ve hokkabaz takımından daha fazlası olmadığını aklından çıkarma. '' , '' Sen gerçek doğanı ve aslında kim olduğunu bilirsen, şarlatan ve uzantıları da daima bir soytarıdan daha ötesi olmadıklarını her zaman bileceklerdir. ''
insanların algıladığı gerçekliğin Soytarı ve şarlatanlar (rolünü oynayan aktörler) tarafından lokal olarak manipüle edilmesidir. Henüz ruhsal olarak uyanmamış olan herkes, bu manipülasyona karşı savunmasız durumda olduğu için hayatı adeta bir balık gibi sadece akışına göre yüzerek geçirir.
Çoğu kişi bu realite de yada başka bir deyişle bu hayatta '' Ne yaptığını sorgulamaz '' bile, çünkü özellikle ıvır zıvırla, angarya işlerle meşgul edilerek bunları düşünmesine fırsat verilmez. Çoğu insan ''Aktörlerin sadece filmler de olduğunu sandığı için gözlerinin önündeki tiyatronun aslında soytarılar tarafından çekilen ucuz bir tiyatro olduğunu anlayamaz ''.
Bugün ekranlarda gündemde yer eden herhangi bir politikacı, sanatçı, şov insanı veya iş insanı olan tiplerin hepsi, özellikle sahneye rolünü oynaması için koyulmuş basit soytarılar veya bir başka deyişle bildiğiniz aktörlerdir. Bazıları rolünü bilerek bazıları da tıpkı sizler gibi olayları gerçek sanarak oynar. Sözde virüslerden, ekranlarda gördüğünüz her türlü olay, haber ve hatta artık kargaların bile güldüğü komediden ibaret politik haberlere de kadar, hiçbiri gerçek değil, sizleri devamlı korku stres ve yaşam mücadelesi içinde tutmak için özellikle dizayn edilen basit tiyatrolardır.
Bir npc gibi gerçek sandığınız sürece sizleri keklemeye devam edeceklerdir. Gündemde yer eden tiplerin hiçbiri ''Tombaladan çıkmıyor'' özellikle rolünü oynaması için yerleştiriliyor. Nedeni sadece sizlerin algılarınızı kontrol etmek ve sizleri devamlı korku stres hüzün içinde tutabilmek için. Çünkü korkan ve yarınından endişeli insan manipulasyona tamamen açık olur ve yaşam mücadelesinden dolayı burada yani bu realitede ne yaptığını hiçbir zaman sorgulamaz.
'' Sadece sokakta yürürken yanından geçenleri değil, genel olarak çevrende ve ekranlarda gördüğün herkesi düşünüp dikkatle baktığında sen de anlayacaksın ki, onları yüzeysel bir karakter olarak bu realitenin ve sistemin kendisi oynuyor '' dedi.
'' inandıkları ve düşündükleri her şey onlara sistemin kendisi tarafından öğretildi. Doğumlarından itibaren akıllarında kendilerine dair tek bir orijinal düşünce olmadan, çevreleri tarafından şekillendirip birbirinin aynısı olan standart ve ortalama bir karakter haline getirildiler. Televizyon ''programlarıyla'' programlanıp kendi karakterlerini değil, sistemin uygun gördüğü o standart karakteri oynamaya ödül ve ceza yöntemiyle konuşlandırıldılar. Onlar için başarının ve başarısızlığın ne olduğu sistem tarafından tanımlandı. iyi bir hayatın ve mutluluğun sırrı olarak kare kağıtları toplama yarışlarına katılmak ilk düşünceleri oldu.
Sabahtan akşama kadar gereksiz angarya uğraşlarla meşgul edildikleri için içinde oldukları bu '' realitenin'' kendisini sorgulamalarına ve gerçek doğalarını keşfetmelerine fırsatları olmadı'' deyip kahvesinden bir yudum daha aldıktan sonra '' Onların arasından herhangi biriyle konuştuğunda, sistemin kendisiyle konuştuğunun farkında olman gerekir. Zihinleri tamamen sistem tarafından şekillendirilip hipnoz altında tutuldukları için sana kendileri hakkında gerçek olan hiçbir şey söyleyemezler. Kimliklerindeki sistem tarafından işlenmiş isimleri, yine sistem tarafından işlenmiş olan yaşları ve yine sistemin kendisi tarafından verilmiş '' uğraşları '' kendilerini tanımlamak için kullandıkları ilk etiketlerdir. ''
'' Onlar ile sistemin ürettiği her şey hakkında konuşabilirsin. hava durumunu, her akşam oynayan diziyi, bir spor karşılaşmasını, sistemin kendisine sunduğu manevi edebiyatı veya ekranlardaki politik tiyatroyu. Kısaca bu sistemin üretip sunduğu ne varsa onlarla konuşabilir ama bu sistemin üretmediği hiçbir şeyi onlarla konuşamazsın. Çünkü bu sistemin onlara sundukları haricinde kendilerine dair hiçbir şeye sahip değildirler. Bu sistemi ve oluşturduklarını onlardan çıkardığında geriye hiçbir şey kalmaz '' deyip kahvesinden bir yudum daha aldı.
'' Gerçek doğanı keşfettiğinde kendini bu sistemin ürettiği illüzyonlar üzerinden tanımlamayacaksın. Bu sistemin üretip şekillendirdiği bir başka illüzyon ve bir başka yalan değil, Gerçek anlamıyla '' Sen '' olacaksın. işte o zaman, var olmak için bu yapay realiteye ve illüzyonlara ihtiyacın kalmayacak. ''
Çoğu kişi bu realite de yada başka bir deyişle bu hayatta '' Ne yaptığını sorgulamaz '' bile, çünkü özellikle ıvır zıvırla, angarya işlerle meşgul edilerek bunları düşünmesine fırsat verilmez. Çoğu insan ''Aktörlerin sadece filmler de olduğunu sandığı için gözlerinin önündeki tiyatronun aslında soytarılar tarafından çekilen ucuz bir tiyatro olduğunu anlayamaz ''.
Bugün ekranlarda gündemde yer eden herhangi bir politikacı, sanatçı, şov insanı veya iş insanı olan tiplerin hepsi, özellikle sahneye rolünü oynaması için koyulmuş basit soytarılar veya bir başka deyişle bildiğiniz aktörlerdir. Bazıları rolünü bilerek bazıları da tıpkı sizler gibi olayları gerçek sanarak oynar. Sözde virüslerden, ekranlarda gördüğünüz her türlü olay, haber ve hatta artık kargaların bile güldüğü komediden ibaret politik haberlere de kadar, hiçbiri gerçek değil, sizleri devamlı korku stres ve yaşam mücadelesi içinde tutmak için özellikle dizayn edilen basit tiyatrolardır.
Bir npc gibi gerçek sandığınız sürece sizleri keklemeye devam edeceklerdir. Gündemde yer eden tiplerin hiçbiri ''Tombaladan çıkmıyor'' özellikle rolünü oynaması için yerleştiriliyor. Nedeni sadece sizlerin algılarınızı kontrol etmek ve sizleri devamlı korku stres hüzün içinde tutabilmek için. Çünkü korkan ve yarınından endişeli insan manipulasyona tamamen açık olur ve yaşam mücadelesinden dolayı burada yani bu realitede ne yaptığını hiçbir zaman sorgulamaz.
'' Sadece sokakta yürürken yanından geçenleri değil, genel olarak çevrende ve ekranlarda gördüğün herkesi düşünüp dikkatle baktığında sen de anlayacaksın ki, onları yüzeysel bir karakter olarak bu realitenin ve sistemin kendisi oynuyor '' dedi.
'' inandıkları ve düşündükleri her şey onlara sistemin kendisi tarafından öğretildi. Doğumlarından itibaren akıllarında kendilerine dair tek bir orijinal düşünce olmadan, çevreleri tarafından şekillendirip birbirinin aynısı olan standart ve ortalama bir karakter haline getirildiler. Televizyon ''programlarıyla'' programlanıp kendi karakterlerini değil, sistemin uygun gördüğü o standart karakteri oynamaya ödül ve ceza yöntemiyle konuşlandırıldılar. Onlar için başarının ve başarısızlığın ne olduğu sistem tarafından tanımlandı. iyi bir hayatın ve mutluluğun sırrı olarak kare kağıtları toplama yarışlarına katılmak ilk düşünceleri oldu.
Sabahtan akşama kadar gereksiz angarya uğraşlarla meşgul edildikleri için içinde oldukları bu '' realitenin'' kendisini sorgulamalarına ve gerçek doğalarını keşfetmelerine fırsatları olmadı'' deyip kahvesinden bir yudum daha aldıktan sonra '' Onların arasından herhangi biriyle konuştuğunda, sistemin kendisiyle konuştuğunun farkında olman gerekir. Zihinleri tamamen sistem tarafından şekillendirilip hipnoz altında tutuldukları için sana kendileri hakkında gerçek olan hiçbir şey söyleyemezler. Kimliklerindeki sistem tarafından işlenmiş isimleri, yine sistem tarafından işlenmiş olan yaşları ve yine sistemin kendisi tarafından verilmiş '' uğraşları '' kendilerini tanımlamak için kullandıkları ilk etiketlerdir. ''
'' Onlar ile sistemin ürettiği her şey hakkında konuşabilirsin. hava durumunu, her akşam oynayan diziyi, bir spor karşılaşmasını, sistemin kendisine sunduğu manevi edebiyatı veya ekranlardaki politik tiyatroyu. Kısaca bu sistemin üretip sunduğu ne varsa onlarla konuşabilir ama bu sistemin üretmediği hiçbir şeyi onlarla konuşamazsın. Çünkü bu sistemin onlara sundukları haricinde kendilerine dair hiçbir şeye sahip değildirler. Bu sistemi ve oluşturduklarını onlardan çıkardığında geriye hiçbir şey kalmaz '' deyip kahvesinden bir yudum daha aldı.
'' Gerçek doğanı keşfettiğinde kendini bu sistemin ürettiği illüzyonlar üzerinden tanımlamayacaksın. Bu sistemin üretip şekillendirdiği bir başka illüzyon ve bir başka yalan değil, Gerçek anlamıyla '' Sen '' olacaksın. işte o zaman, var olmak için bu yapay realiteye ve illüzyonlara ihtiyacın kalmayacak. ''
insan doğduğu andan itibaren kendisine söylenene inanmaya meyillidir. Anne ve Baba ile başlayan bu doğal sürecin sonrasında devlet ve televizyon gibi otorite denilen varlıklar tarafından aynı şekilde manipüle edilmeye devam eder. Bu yüzden insan, doğuştan itibaren otoriteye inanmaya ve televizyonda gördüğü her şeye inanmaya meyillidir.
Neden bu şekilde tasarlandığı ve neden bu şekilde manipüle edildiği açıktır. insanların yaratıcı gücünü ve algısını istedikleri şekilde manipüle etmek ve kendi istedikleri gerçekliği daha da doğrulamak için ekranlarda gördüğünüz yüzlerce tiyatro oyunu yaratırlar. Bu yüzden korku ve kaygı etrafında yarattıkları tüm tiyatro, bir anlamda sizi kendi gücünüzle vurmaya çalışmalarıdır. Bu yüzden gerçek doğanızı bilmeniz ve sahnedeki şarlatanlıklarına gülmeniz önemlidir.
'' Çünkü sistem sizi kandıramadığında ve korkutamadığında gücünü kaybeder ve siz daha güçlü olursunuz. ''
Neden bu şekilde tasarlandığı ve neden bu şekilde manipüle edildiği açıktır. insanların yaratıcı gücünü ve algısını istedikleri şekilde manipüle etmek ve kendi istedikleri gerçekliği daha da doğrulamak için ekranlarda gördüğünüz yüzlerce tiyatro oyunu yaratırlar. Bu yüzden korku ve kaygı etrafında yarattıkları tüm tiyatro, bir anlamda sizi kendi gücünüzle vurmaya çalışmalarıdır. Bu yüzden gerçek doğanızı bilmeniz ve sahnedeki şarlatanlıklarına gülmeniz önemlidir.
'' Çünkü sistem sizi kandıramadığında ve korkutamadığında gücünü kaybeder ve siz daha güçlü olursunuz. ''
Aslında hepsi mason şaklabanlar olsa da, isimleri bölgeye göre değişebiliyor. Mesela Türkiye'dekiler feto(masonların kurduğu yapılardan sadece biri) ve fetocu diye geçer genelde. Fetocu olmayıp da ekranlarda yer bulanların bir çoğu da yine aynı şaklaban tarikatına üyedir. Kısaca özünde, Kanca burunlu paraya tapan bankacıların soytarılıklarından başka bir şey değildir. ( tahmin edebilirsiniz bu patetik kabileyi)
insanları uyutmak için tasarlanan tiyatroda devamlı ekranlarda veya internette gördüğünüz aktörleri oynatırlar. bu kişiler yalandan birbirleriyle kavga ederler, yalandan tartışır ve yine yalandan ekranlarda gördüğünüz sayısız tiyatroyu çevirirler. Yalandan kahraman çıkarırlar, yalandan düşman yaratırlar. Hepsi de sizleri uyutmak içindir. Sizleri uyuturken dalga geçmeyi de ihmal etmezler. Bunu her ülkede yapıyorlar çünkü her ülkede kendi zenginlerini oluşturup o bölgeyi adeta bir şube gibi kontrol ediyorlar.
Mesela en güncel ve en komik örnekleri şuan futbolda yaşanmaktadır. Yalandan krizler yaratıp sanki ortada bir rekabet varmışşşşş gibi yaparlar.
Yada iki tane internet aptalını çıkartıp karşılıklı tartıştırarak sizlerin bir taraf seçmesini sağlayarak, birbirinize düşmanlık ve kin duymanızı sağlarlar. En güncel örneği ve en komiklerden biri de ''diamond tema ve onun tartıştığı diğer aktörler'' dir.
Kısaca sizler için film çekerek sizleri ayakta uyutup üzerine bir de dalga geçerler. (mental masturbasyon) Tartışmanın iki tarafını da kontrol ettikleri için yani iki tarafı da kendi aktörlerine oynattıkları için, sizin hangi tarafa '' adam haklı yauv'' demeniz önemsizdir.
Aslında fetocu ondan böyle zenginleşti diye bildiğiniz tiplerin hepsi aslında mason şarlatanların elemanlarından başkası değildir. Bu tipler o kadar çok var ki, saymakla bitmez. Dandirik youtube bile bunlarla dolu. Bu soytarılara biraz ün şöhret ve para veriyorlar. Sonra salıyorlar ekranlara ve internete. O soytarı da bunları kaybetmemek için iyi bir soytarı gibi nasıl istenirse öyle oynuyor.
Günümüz güncel örnekleri vermek gerekirse sözde bir virüs vardı hani, istatistik grafikleri eşliğinde ayılıp bayılan milyonlar vardı, birden puff diye ortadan kaybolan sözde salgın. O soytarılığı çok kişi anladığı ve çakozladığı için birden piyasadan sildiler. Sizde ne olduğunu bilmediğiniz gizemli bir sıvıyı kendinize enjekte ettiğinizle kaldınız. Neden yaptınız ? Çünkü bill gates adlı bir soytarı ve bir kaç dolar milyarderinin fonladığı siyasiler ve bilimciler söyledi diye. Uyanmadığınız sürece sizleri keklemeye devam ederler.
Basit bir kaç örnek:
Bir diğer güncel örnek ve tiyatro da sözde rusya ukrayna savaşı. Ukrayna'nın sözde başkanının bir önceki mesleği stand up komedyenliğiydi. Siz bunları ve bu sözde savaşları ülke çıkarları için sanıyorsunuz ama onların tek bir amacı var o da devamlı bir sonraki şarlatanlıklarına zemin hazırlamak ve arada sayısız insanı, aptal olduğu için ''imha etmek''.
Bir diğer örneği de türkiye'deki CiAsal islam ve onun soytarılarıdır. Bir tane soytarı vardı mit başkanı olan, daha ilk gecesinde bir gözü kapalı poz vererek illuminati'ye (kanca burunlu bankacılar hepsi) selam çakmıştı ahaha. Bu cringe tiplerin sizleri böyle kolay kandırabildiği için devamlı havaya girdiklerini ve mental masturbasyon yaptıklarını uyanıksanız anlayabilirsiniz. Daha bunun gibi sayısız örnek var, 22 yıldır bu ülkenin başındaki ex otobüs şoförü de aynı soytarı takımının bir elemanı sadece.
Kısaca durum sadece bundan ibaret değil, kavga halinde sandığınız ülkeler aslında kavga halinde değil. Birbiriyle atışıyor sandığınız futbol takımları aslında atışmıyor. Muhalefet ve iktidar sandığınız partiler aslında aynı şarlatan tarikatının üyesi.
Sevdiğiniz ve bazen taptığınız ünlüleri, hocaları ve hacıları, şarkıcıları da ünlü yapan ve sizlere tanıtan yine bu şarlatanlar. Günün sonunda uyanık(bu uyanıklık argodaki akıllık değil. Ruhsal farkındalık) olmadığınız sürece sizleri keklemeye devam edecekler.
Ama uyandığınızda soytarıların oyununu görecek ve sadece gülüp geçeceksiniz. Çünkü sistem sizi kandıramadığında gücünü kaybeder ve siz daha güçlü hale gelirsiniz.
insanları uyutmak için tasarlanan tiyatroda devamlı ekranlarda veya internette gördüğünüz aktörleri oynatırlar. bu kişiler yalandan birbirleriyle kavga ederler, yalandan tartışır ve yine yalandan ekranlarda gördüğünüz sayısız tiyatroyu çevirirler. Yalandan kahraman çıkarırlar, yalandan düşman yaratırlar. Hepsi de sizleri uyutmak içindir. Sizleri uyuturken dalga geçmeyi de ihmal etmezler. Bunu her ülkede yapıyorlar çünkü her ülkede kendi zenginlerini oluşturup o bölgeyi adeta bir şube gibi kontrol ediyorlar.
Mesela en güncel ve en komik örnekleri şuan futbolda yaşanmaktadır. Yalandan krizler yaratıp sanki ortada bir rekabet varmışşşşş gibi yaparlar.
Yada iki tane internet aptalını çıkartıp karşılıklı tartıştırarak sizlerin bir taraf seçmesini sağlayarak, birbirinize düşmanlık ve kin duymanızı sağlarlar. En güncel örneği ve en komiklerden biri de ''diamond tema ve onun tartıştığı diğer aktörler'' dir.
Kısaca sizler için film çekerek sizleri ayakta uyutup üzerine bir de dalga geçerler. (mental masturbasyon) Tartışmanın iki tarafını da kontrol ettikleri için yani iki tarafı da kendi aktörlerine oynattıkları için, sizin hangi tarafa '' adam haklı yauv'' demeniz önemsizdir.
Aslında fetocu ondan böyle zenginleşti diye bildiğiniz tiplerin hepsi aslında mason şarlatanların elemanlarından başkası değildir. Bu tipler o kadar çok var ki, saymakla bitmez. Dandirik youtube bile bunlarla dolu. Bu soytarılara biraz ün şöhret ve para veriyorlar. Sonra salıyorlar ekranlara ve internete. O soytarı da bunları kaybetmemek için iyi bir soytarı gibi nasıl istenirse öyle oynuyor.
Günümüz güncel örnekleri vermek gerekirse sözde bir virüs vardı hani, istatistik grafikleri eşliğinde ayılıp bayılan milyonlar vardı, birden puff diye ortadan kaybolan sözde salgın. O soytarılığı çok kişi anladığı ve çakozladığı için birden piyasadan sildiler. Sizde ne olduğunu bilmediğiniz gizemli bir sıvıyı kendinize enjekte ettiğinizle kaldınız. Neden yaptınız ? Çünkü bill gates adlı bir soytarı ve bir kaç dolar milyarderinin fonladığı siyasiler ve bilimciler söyledi diye. Uyanmadığınız sürece sizleri keklemeye devam ederler.
Basit bir kaç örnek:
Bir diğer güncel örnek ve tiyatro da sözde rusya ukrayna savaşı. Ukrayna'nın sözde başkanının bir önceki mesleği stand up komedyenliğiydi. Siz bunları ve bu sözde savaşları ülke çıkarları için sanıyorsunuz ama onların tek bir amacı var o da devamlı bir sonraki şarlatanlıklarına zemin hazırlamak ve arada sayısız insanı, aptal olduğu için ''imha etmek''.
Bir diğer örneği de türkiye'deki CiAsal islam ve onun soytarılarıdır. Bir tane soytarı vardı mit başkanı olan, daha ilk gecesinde bir gözü kapalı poz vererek illuminati'ye (kanca burunlu bankacılar hepsi) selam çakmıştı ahaha. Bu cringe tiplerin sizleri böyle kolay kandırabildiği için devamlı havaya girdiklerini ve mental masturbasyon yaptıklarını uyanıksanız anlayabilirsiniz. Daha bunun gibi sayısız örnek var, 22 yıldır bu ülkenin başındaki ex otobüs şoförü de aynı soytarı takımının bir elemanı sadece.
Kısaca durum sadece bundan ibaret değil, kavga halinde sandığınız ülkeler aslında kavga halinde değil. Birbiriyle atışıyor sandığınız futbol takımları aslında atışmıyor. Muhalefet ve iktidar sandığınız partiler aslında aynı şarlatan tarikatının üyesi.
Sevdiğiniz ve bazen taptığınız ünlüleri, hocaları ve hacıları, şarkıcıları da ünlü yapan ve sizlere tanıtan yine bu şarlatanlar. Günün sonunda uyanık(bu uyanıklık argodaki akıllık değil. Ruhsal farkındalık) olmadığınız sürece sizleri keklemeye devam edecekler.
Ama uyandığınızda soytarıların oyununu görecek ve sadece gülüp geçeceksiniz. Çünkü sistem sizi kandıramadığında gücünü kaybeder ve siz daha güçlü hale gelirsiniz.
' Sanki elinden sihirli değneği alınmış bir hokkabaz gibi, artık hiçbir numarası işe yaramayacak.'
Sadece burada değil, dünya genelinde de aynı durum mevcuttur. Bunun nedeni de sistemin ayakçılarının (mason şaklabanlar ve vb) özellikle bu durumu oluşturmaya çalışmasıdır. Bunu da bakkal emanet etmeyeceğiniz insanları, politikacı veya karar verme mekanizmalarına bilinçli bir şekilde yerleştirerek yapıyorlar.
Sizlerin ülkede, ''Arkadaş bu kadarı da olur mu ?'' diyeceğiniz absürtlükleri ve çok basit olan yüzeysel sorunların çözümünü, onlar bilmiyor mu sanıyorsunuz ? siz bile biliyorken ? tabii ki çok iyi biliyorlar. Sizlerden on kat daha iyi biliyorlar hatta, çünkü ilk başta bu sorunları bilinçli bir şekilde oluşturan onlar. Bunları da politika ve karar verme mekanizmalarına atadıkları sahte aktörlerle yapıyorlar. kimisi politikacı, siyasetçi, başkan, kimisi de eğlence veya medya patronu rolü oynuyor. Acun gibi bir tipi düşünün mesela, futbolcu peşinde koşarken nasıl medya patronu haline gelmiş olabilir sizce ? sandığınız gibi oktar, feto , cemaatler veya cia değil, hepsi aslında mason bu tiplerin. zaten o oluşumları işletende ve kurmuş olanda bu grup ve benzerleridir.
Asıl sorunun cevabı da, sosyal çürüme durumu bilinçli bir şekilde oluşturuluyor. Çapsız başkanları, bakanları ve saçma sapan tipleri bilerek devamlı cilalıyorlar ve aklınıza gelen saçmalıkları ortaya çıkaracak durumlar da özellikle oluşturuluyor ki, kendi ülkenize bir güveniniz kalmasın.
Sonra durum öyle bir noktaya gelsin ki, bu soytarılar global dünya, globalleşelim ve biz tüm sorunları çözelim dediklerinde(zaten başta kendi oluşturdukları problemler), sizler de ''zaten buradakilerden bir halt olacağı yok, durum zaten beter'' deyip ikna olun diye.
Kısaca tipik bir problem reaksiyon ve çözüm yöntemi izliyorlar. Kısaca bu realite de önce gözlerinizi açmanız ve gerçek sandığınız bir çok şeyi tekrar gözden geçirmeniz gerekiyor. Uyanmadığınız sürece bu şaklabanlar tiyatro çekmeye devam edecektir. Ancak uyandığınız zaman gerçekten görmeye başlayacak ve gülüp geçeceksiniz. Çünkü soytarıların sahnede hokkabazlık yapan bir kaç şarlatandan başka bir şey olmadığını anlayacaksınız.
Sizlerin ülkede, ''Arkadaş bu kadarı da olur mu ?'' diyeceğiniz absürtlükleri ve çok basit olan yüzeysel sorunların çözümünü, onlar bilmiyor mu sanıyorsunuz ? siz bile biliyorken ? tabii ki çok iyi biliyorlar. Sizlerden on kat daha iyi biliyorlar hatta, çünkü ilk başta bu sorunları bilinçli bir şekilde oluşturan onlar. Bunları da politika ve karar verme mekanizmalarına atadıkları sahte aktörlerle yapıyorlar. kimisi politikacı, siyasetçi, başkan, kimisi de eğlence veya medya patronu rolü oynuyor. Acun gibi bir tipi düşünün mesela, futbolcu peşinde koşarken nasıl medya patronu haline gelmiş olabilir sizce ? sandığınız gibi oktar, feto , cemaatler veya cia değil, hepsi aslında mason bu tiplerin. zaten o oluşumları işletende ve kurmuş olanda bu grup ve benzerleridir.
Asıl sorunun cevabı da, sosyal çürüme durumu bilinçli bir şekilde oluşturuluyor. Çapsız başkanları, bakanları ve saçma sapan tipleri bilerek devamlı cilalıyorlar ve aklınıza gelen saçmalıkları ortaya çıkaracak durumlar da özellikle oluşturuluyor ki, kendi ülkenize bir güveniniz kalmasın.
Sonra durum öyle bir noktaya gelsin ki, bu soytarılar global dünya, globalleşelim ve biz tüm sorunları çözelim dediklerinde(zaten başta kendi oluşturdukları problemler), sizler de ''zaten buradakilerden bir halt olacağı yok, durum zaten beter'' deyip ikna olun diye.
Kısaca tipik bir problem reaksiyon ve çözüm yöntemi izliyorlar. Kısaca bu realite de önce gözlerinizi açmanız ve gerçek sandığınız bir çok şeyi tekrar gözden geçirmeniz gerekiyor. Uyanmadığınız sürece bu şaklabanlar tiyatro çekmeye devam edecektir. Ancak uyandığınız zaman gerçekten görmeye başlayacak ve gülüp geçeceksiniz. Çünkü soytarıların sahnede hokkabazlık yapan bir kaç şarlatandan başka bir şey olmadığını anlayacaksınız.
'' Soytarının bu şovu çevirmesinin en önemli nedeni sadece seyircileri eğlendirmek değil tabiki. Bu durum açık bir şekilde belli olmasa da bizlerin ve soytarıların arasında olan o devasa farkı gösteren bir hareket ve kim olduğumuza dair üstü kapalı bir işarettir.
Sonuçta soytarı şov yapmak zorunda kalıyorsa bunun nedeni eğlendirmesi gerekenler olduğu içindir. O yüzden hiçbir zaman şarlatan ve uzantılarının sahnedeki soytarı ve hokkabaz takımından daha fazlası olmadığını aklından çıkarma. '' , '' Sen gerçek doğanı ve aslında kim olduğunu bilirsen, şarlatan ve uzantıları da daima bir soytarıdan daha ötesi olmadıklarını her zaman bileceklerdir. ''
Sonuçta soytarı şov yapmak zorunda kalıyorsa bunun nedeni eğlendirmesi gerekenler olduğu içindir. O yüzden hiçbir zaman şarlatan ve uzantılarının sahnedeki soytarı ve hokkabaz takımından daha fazlası olmadığını aklından çıkarma. '' , '' Sen gerçek doğanı ve aslında kim olduğunu bilirsen, şarlatan ve uzantıları da daima bir soytarıdan daha ötesi olmadıklarını her zaman bileceklerdir. ''
'' Onlar ile sistemin ürettiği her şey hakkında konuşabilirsin. hava durumunu, her akşam oynayan diziyi, bir spor karşılaşmasını, sistemin kendisine sunduğu manevi edebiyatı veya ekranlardaki politik tiyatroyu. Kısaca bu sistemin üretip sunduğu ne varsa onlarla konuşabilir ama bu sistemin üretmediği hiçbir şeyi onlarla konuşamazsın. Çünkü bu sistemin onlara sundukları haricinde kendilerine dair hiçbir şeye sahip değildirler. Bu sistemi ve oluşturduklarını onlardan çıkardığında geriye hiçbir şey kalmaz '' deyip kahvesinden bir yudum daha aldı.
'' Gerçek doğanı keşfettiğinde kendini bu sistemin ürettiği illüzyonlar üzerinden tanımlamayacaksın. Bu sistemin üretip şekillendirdiği bir başka illüzyon ve bir başka yalan değil, Gerçek anlamıyla '' Sen '' olacaksın. işte o zaman, var olmak için bu yapay realiteye ve illüzyonlara ihtiyacın kalmayacak. ''
'' Gerçek doğanı keşfettiğinde kendini bu sistemin ürettiği illüzyonlar üzerinden tanımlamayacaksın. Bu sistemin üretip şekillendirdiği bir başka illüzyon ve bir başka yalan değil, Gerçek anlamıyla '' Sen '' olacaksın. işte o zaman, var olmak için bu yapay realiteye ve illüzyonlara ihtiyacın kalmayacak. ''
Bu realitenin karşıtlık yani (+ ve -) yönleri olan bir pil gibi dizayn edildiğini unutmayın. Bu karşıtlıkların nedeni, iki karşıtın devamlı birbirleriyle olan etkileşiminden ortaya çıkan enerjiyle, bu realiteyi sürdürmesi yöntemidir.
Güzelin çirkine, Çirkinin güzele, zenginin fakire, fakirin zengine, mutlunun mutsuza, mutsuzun mutluya olan tepkisi, etkileşimi veya bu karşıtlıkların hissettirdikleri bir enerji sağlar.
Aynı zamanda sistemin ajanları olan tiplerin devamlı sıkıntı keder savaş maddiyat gibi sorunlarla sizleri devamlı hüzün içinde, korku içinde tutmaya çalışmasının nedeni budur. Kısaca sizleri devamlı korku '' frekansında tutmak'' istemelerinin bir nedeni vardır.
insan korktuğu, kederlendiği ve sıkıntıya düştüğü zaman gözle görülemeyen bir enerji salgılıyor. (Gözle göremesenizde tv sinyalleri vardır mesela onun gibi) Kimi ortamlarda bu enerjiye ''lush'' denir.
Peki sistemin ajanları bu enerjiyi devamlı çiftci gibi hasat etmek için ne yapıyor ? Sizleri devamlı çektikleri ucuz tiyatrolarla(sahte savaşlar, sahte politik krizler, hayatınızdaki problemler, maddi yoksunluklar vb) ile korkutuyorlar. Korkup kederlendiğiniz zaman farkında olmadan bir enerji salınımı yapıyorsunuz. Bu soytarılarda siz bu enerjiyi devamlı salın diye sizleri devamlı ''BÖÖÖÖ'' yaparcasına korkutuyorlar.
Bunu da yarınından endişe ettirerek, maddi kaygılarla, haberlerdeki korku hikayeleriyle veya kendi kişisel sıkıntılarının içinde kaybolmanı sağlayarak yapıyorlar. Anlamanız gereken en önemli şey: Bu realitede yani bu hayattaki stresin bile yapay olarak ''Bilinçli bir şekilde ''oluşturulduğudur.
O yüzden bu sistem: Üzerine tartışmanız, akıl yorup sıkılmanız, kafa yormanız için binbir çeşit zırva üretir. Bu zırvalar okul arkadaşınızın sizinle dalga geçmesi de olabilir veya bir ekonomik krizde olabilir. Hatta eğlencede bile aynı yöntem izlenir, bilinçli bir şekilde futbol taraftarları birbirlerine düşürülür ve onların birbirleriyle tartışırken ortaya çıkan duygusal enerji sistem tarafından emilir.
Güzelin çirkine, Çirkinin güzele, zenginin fakire, fakirin zengine, mutlunun mutsuza, mutsuzun mutluya olan tepkisi, etkileşimi veya bu karşıtlıkların hissettirdikleri bir enerji sağlar.
Aynı zamanda sistemin ajanları olan tiplerin devamlı sıkıntı keder savaş maddiyat gibi sorunlarla sizleri devamlı hüzün içinde, korku içinde tutmaya çalışmasının nedeni budur. Kısaca sizleri devamlı korku '' frekansında tutmak'' istemelerinin bir nedeni vardır.
insan korktuğu, kederlendiği ve sıkıntıya düştüğü zaman gözle görülemeyen bir enerji salgılıyor. (Gözle göremesenizde tv sinyalleri vardır mesela onun gibi) Kimi ortamlarda bu enerjiye ''lush'' denir.
Peki sistemin ajanları bu enerjiyi devamlı çiftci gibi hasat etmek için ne yapıyor ? Sizleri devamlı çektikleri ucuz tiyatrolarla(sahte savaşlar, sahte politik krizler, hayatınızdaki problemler, maddi yoksunluklar vb) ile korkutuyorlar. Korkup kederlendiğiniz zaman farkında olmadan bir enerji salınımı yapıyorsunuz. Bu soytarılarda siz bu enerjiyi devamlı salın diye sizleri devamlı ''BÖÖÖÖ'' yaparcasına korkutuyorlar.
Bunu da yarınından endişe ettirerek, maddi kaygılarla, haberlerdeki korku hikayeleriyle veya kendi kişisel sıkıntılarının içinde kaybolmanı sağlayarak yapıyorlar. Anlamanız gereken en önemli şey: Bu realitede yani bu hayattaki stresin bile yapay olarak ''Bilinçli bir şekilde ''oluşturulduğudur.
O yüzden bu sistem: Üzerine tartışmanız, akıl yorup sıkılmanız, kafa yormanız için binbir çeşit zırva üretir. Bu zırvalar okul arkadaşınızın sizinle dalga geçmesi de olabilir veya bir ekonomik krizde olabilir. Hatta eğlencede bile aynı yöntem izlenir, bilinçli bir şekilde futbol taraftarları birbirlerine düşürülür ve onların birbirleriyle tartışırken ortaya çıkan duygusal enerji sistem tarafından emilir.
Bir çok kişi sistemin aynı zamanda kalabalıkları bir araç gibi kullandığını anlayamaz. Sizleri sadece medya ve propaganda araçlarıyla değil, aynı zamanda kalabalıkları ve onların davranışlarıyla da kontrol eder. Çünkü kalabalığa göre hareket etmeye daha en başından doğumundan itibaren programlanmışsınızdır.
Farkındalığı ortalama insanların üzerinde olanların çoğu bile bu noktayı anlayamaz çünkü uyanmamış olan herkes, sistem tarafından kullanılan bir ajan görevi görür. Sistemin bir çok şeyi anında popüler yapabilmesinin bir nedeni de budur.
Çünkü uyanmamış olanların üzerinde ''etkisi'' vardır. Sizleri yanıltmak için sadece sistemin araçlarını ve kendisini değil aynı zamanda kalabalığı ve onların sizlerin üzerinizdeki baskısını da kullanır. Sizleri yanıltmak, caydırmak ve yalnızlaştırmak için uyanmamış olan herkesi bir ajan gibi kullanır çünkü uyanmamış olan bir kişi zaten sistem nasıl istiyorsa çoğu zaman öyle hareket eder ve zaten sistemin frekansı ve etkisi altındadır.
Uyanmamış olanların realitesini kolektif bir algı olarak düşünürseniz eğer, Uyandıysanız sizin algı ve frekansınız çok farklı olduğu için sistem sizleri kontrol edemez. bir bakıma o uyuyan kolektif grup(hiçbir şeyin farkında olmayan ama sistemin onlara aktardığı realiteye inanan genel çoğunluk) içinden çıkmışsınız demektir.
Sistemin bu genel kolektif zihin üzerindeki etkisi bu yüzden sizi etkileyemez, Çünkü uyandıysan eğer sistemin kontrol frekansı size ulaşamaz. O yüzden uyandıysanız, genel realite frekansında olanlara, bu konulardan bahsettiğinizde size bazen negatif yönde tepki vermeleri de bu yüzdendir.
Çünkü o uykudaki grubun veya kolektif bilincin bir üyesi değilsindir ve farkındalığın sistemin kontrol frekansının zayıflamasına neden olur. O yüzden uyandıysanız eğer, kolektif algıdaki insanların davranışlarını garipsemeyin, çünkü henüz sistemin etkisi ve frekansı altından çıkmamışlardır.
Sistem zaten kendi frekansındakileri sadece düşünce davranış algı programlamasıyla değil, aynı zamanda bilinç altı beslemesiyle de manipule eder. Kısaca söylemek gerekirse uyandıysanız eğer aynı algıyı paylaşmazsınız. Uyanmak zaten bir frekans gibidir. Bir kere gözleriniz açıldığında ve gerçekten görmeye başladığınızda bu sistemin şaklabanlığını ve manipulasyonunu, nasıl hareket ettiğini her an görmeye başlayacaksınız.
https://www.youtube.com/watch?v=YgJ5ZEn67tk (Bu sahnenin ilk 40 saniyesi bu durumu çok iyi özetlemiştir. Bu gibi bir çok film sahnelerinde, sistem sizlere ''Doğru kırıntıları'' bırakır.)
Farkındalığı ortalama insanların üzerinde olanların çoğu bile bu noktayı anlayamaz çünkü uyanmamış olan herkes, sistem tarafından kullanılan bir ajan görevi görür. Sistemin bir çok şeyi anında popüler yapabilmesinin bir nedeni de budur.
Çünkü uyanmamış olanların üzerinde ''etkisi'' vardır. Sizleri yanıltmak için sadece sistemin araçlarını ve kendisini değil aynı zamanda kalabalığı ve onların sizlerin üzerinizdeki baskısını da kullanır. Sizleri yanıltmak, caydırmak ve yalnızlaştırmak için uyanmamış olan herkesi bir ajan gibi kullanır çünkü uyanmamış olan bir kişi zaten sistem nasıl istiyorsa çoğu zaman öyle hareket eder ve zaten sistemin frekansı ve etkisi altındadır.
Uyanmamış olanların realitesini kolektif bir algı olarak düşünürseniz eğer, Uyandıysanız sizin algı ve frekansınız çok farklı olduğu için sistem sizleri kontrol edemez. bir bakıma o uyuyan kolektif grup(hiçbir şeyin farkında olmayan ama sistemin onlara aktardığı realiteye inanan genel çoğunluk) içinden çıkmışsınız demektir.
Sistemin bu genel kolektif zihin üzerindeki etkisi bu yüzden sizi etkileyemez, Çünkü uyandıysan eğer sistemin kontrol frekansı size ulaşamaz. O yüzden uyandıysanız, genel realite frekansında olanlara, bu konulardan bahsettiğinizde size bazen negatif yönde tepki vermeleri de bu yüzdendir.
Çünkü o uykudaki grubun veya kolektif bilincin bir üyesi değilsindir ve farkındalığın sistemin kontrol frekansının zayıflamasına neden olur. O yüzden uyandıysanız eğer, kolektif algıdaki insanların davranışlarını garipsemeyin, çünkü henüz sistemin etkisi ve frekansı altından çıkmamışlardır.
Sistem zaten kendi frekansındakileri sadece düşünce davranış algı programlamasıyla değil, aynı zamanda bilinç altı beslemesiyle de manipule eder. Kısaca söylemek gerekirse uyandıysanız eğer aynı algıyı paylaşmazsınız. Uyanmak zaten bir frekans gibidir. Bir kere gözleriniz açıldığında ve gerçekten görmeye başladığınızda bu sistemin şaklabanlığını ve manipulasyonunu, nasıl hareket ettiğini her an görmeye başlayacaksınız.
https://www.youtube.com/watch?v=YgJ5ZEn67tk (Bu sahnenin ilk 40 saniyesi bu durumu çok iyi özetlemiştir. Bu gibi bir çok film sahnelerinde, sistem sizlere ''Doğru kırıntıları'' bırakır.)
https://www.youtube.com/watch?v=YgJ5ZEn67tk
Türkçe altyazı ile izleyin. Bu filmde bazı yerlerde bir çok doğru kırıntıları mevcut.
Türkçe altyazı ile izleyin. Bu filmde bazı yerlerde bir çok doğru kırıntıları mevcut.
yazılanlar ''ehehehe realiteymiş lol '' deyip gülecek olan bir ''Ebleh'' için veya sistemin ayakçısı olan minik bir şaklaban için değil, okuduğu zaman anlayabilecek bir kaç ''Gerçek kişilik'' için yazılmıştır. O yüzden kimin anlayabildiği ve anlamadığı önemsizdir.
iş makinelerini kullanacak kadar akıllı ama sisteme uyanmayacak kadar aptal seviyede tutulan çoğu insan, inandığı gerçekliğin yalan olduğunu duymak istemez çünkü hem korkar, hem de doğumundan beri kandırılan bir saftirik olduğu gerçeği ile yüzleşmek istemez. Ayrıca da çoğu zaman buna hazır değildir. Hazır olduğunda anlayacaktır.
iş makinelerini kullanacak kadar akıllı ama sisteme uyanmayacak kadar aptal seviyede tutulan çoğu insan, inandığı gerçekliğin yalan olduğunu duymak istemez çünkü hem korkar, hem de doğumundan beri kandırılan bir saftirik olduğu gerçeği ile yüzleşmek istemez. Ayrıca da çoğu zaman buna hazır değildir. Hazır olduğunda anlayacaktır.
Sistem soytarılarının en çok kullandığı ''aktör'' tipi bunlardır. hepiniz hatırlarsınız mesela 2000 krizinde ekranların önünde yazar kasa atan bir adam vardı. bu herifi kameraların özellikle çekmesi ve yazar kasaya kadar hazırlanması bir tesadüf değildir. bugünün alt yapısını hazırlamak için özellikle dizayn edilmiş basit bir tiyatrodur. Bir dizi oyuncusu gibi rolünü oynayıp sonra ortadan kaybolmuştur.
Tıpkı bunun gibi sizlerin gerçek sandığı bir çok olayı bir tiyatro gibi oynatıyorlar ama burada asıl mesele sizlerin bunu doğal ve kendiliğinden olan bir şey sanmanızdır. Halbuki kriz aktörleriyle bir film seti gibi sizleri keklemek burada asıl meseledir.
Bu sadece basit bir örnek olsa da, bu zamana kadar ekranlarda gündem olan her türlü saçmalığı düşünün ve aynı şekilde dizayn edildiğini bilerek sadece gülüp geçin. Çünkü sistem sizleri kandıramadığında gücünü kaybeder ve siz daha güçlü hale gelirsiniz.
Tıpkı bunun gibi sizlerin gerçek sandığı bir çok olayı bir tiyatro gibi oynatıyorlar ama burada asıl mesele sizlerin bunu doğal ve kendiliğinden olan bir şey sanmanızdır. Halbuki kriz aktörleriyle bir film seti gibi sizleri keklemek burada asıl meseledir.
Bu sadece basit bir örnek olsa da, bu zamana kadar ekranlarda gündem olan her türlü saçmalığı düşünün ve aynı şekilde dizayn edildiğini bilerek sadece gülüp geçin. Çünkü sistem sizleri kandıramadığında gücünü kaybeder ve siz daha güçlü hale gelirsiniz.
mülteci ve göçmen sorunu ve nedeni:
Nedenin sistemi manipule eden soytarılar(masonlar, sistemin ayakçıları) tarafından insanların birbirinden nefret ettirilerek ve birbirleriyle meşgul edilerek hem sistematik manipulasyon yapmak hem de toplumları daha da karıştırmanın hedeflenmesinden dolayıdır.
Zaten başkanlarınızdan, ünlülerinize, sözde bilimcilerinizden, maneviyatçılarınıza kadar hepsi mason aktörlerden oluştuğu için, sizler bir türlü bunun nasıl koordine edildiğini anlamıyorsunuz veya ''nasıl insan bu kadar kendi ülkesine ihanet edebilir'' diye düşünmekten kendinizi alamıyorsunuz. Onların bağlılığı kendi tarikatlarınadır. Zaten bu heriflerde kendi kültlerindeki herifleri ülkelere başkan, bakan, medya patronu yapıyor. Sandığınız gibi siz seçmiyorsunuz bu insanları yani.
Bu şarlatanlar(kısaca mason aktörler) mültecilere diyor ki, bunlar sizleri istemeyen ırkçılar, kötü beyazlar veya öcüler böcüler diyerek onları gazlıyor ve nefret etmelerini sağlıyorlar.
Sonra aynı şarlatanlar gidiyor o ülkelerin yerli halkına da diyor ki, bunlar sizlerin zenginliğinizin peşinde, ülkenizin ve topraklarınızın peşinde olan barbar insanlar diyerek onların da nefret etmelerini sağlıyor.
Sorunun asıl kaynağı yerine, Sen gidip hiçbir şeyden haberi olmayan bir garibana doluyorsun, mülteci gidip hiçbir şeyden haberi olmayanlara doluyor. Tezgahı itinayla kurup saklanan çakalda sizlerin birbirinize nefretinizi veya çektirdiğiniz çileyi de uzaktan sinsice izlemeye başlıyor. Uzaktan izlerken aynı zamanda bir kaç kriz aktörü de kullanıp olay çıkarmayı ve halkı daha da kızdırmayı ihmal etmiyorlar.
Sonra da saraylarında yatlarında viskilerini yudumlayarak '' Şu aptallara bakın, nasıl da birbirlerine çile çektiriyorlar ve ızdırap oluyorlar'' diyerek gülüyorlar. bu manipulasyonları yapanları kendiniz gibi bir insan sanmayın.
En önemlisi daima sorunun asıl kaynağına odaklanın.
Nedenin sistemi manipule eden soytarılar(masonlar, sistemin ayakçıları) tarafından insanların birbirinden nefret ettirilerek ve birbirleriyle meşgul edilerek hem sistematik manipulasyon yapmak hem de toplumları daha da karıştırmanın hedeflenmesinden dolayıdır.
Zaten başkanlarınızdan, ünlülerinize, sözde bilimcilerinizden, maneviyatçılarınıza kadar hepsi mason aktörlerden oluştuğu için, sizler bir türlü bunun nasıl koordine edildiğini anlamıyorsunuz veya ''nasıl insan bu kadar kendi ülkesine ihanet edebilir'' diye düşünmekten kendinizi alamıyorsunuz. Onların bağlılığı kendi tarikatlarınadır. Zaten bu heriflerde kendi kültlerindeki herifleri ülkelere başkan, bakan, medya patronu yapıyor. Sandığınız gibi siz seçmiyorsunuz bu insanları yani.
Bu şarlatanlar(kısaca mason aktörler) mültecilere diyor ki, bunlar sizleri istemeyen ırkçılar, kötü beyazlar veya öcüler böcüler diyerek onları gazlıyor ve nefret etmelerini sağlıyorlar.
Sonra aynı şarlatanlar gidiyor o ülkelerin yerli halkına da diyor ki, bunlar sizlerin zenginliğinizin peşinde, ülkenizin ve topraklarınızın peşinde olan barbar insanlar diyerek onların da nefret etmelerini sağlıyor.
Sorunun asıl kaynağı yerine, Sen gidip hiçbir şeyden haberi olmayan bir garibana doluyorsun, mülteci gidip hiçbir şeyden haberi olmayanlara doluyor. Tezgahı itinayla kurup saklanan çakalda sizlerin birbirinize nefretinizi veya çektirdiğiniz çileyi de uzaktan sinsice izlemeye başlıyor. Uzaktan izlerken aynı zamanda bir kaç kriz aktörü de kullanıp olay çıkarmayı ve halkı daha da kızdırmayı ihmal etmiyorlar.
Sonra da saraylarında yatlarında viskilerini yudumlayarak '' Şu aptallara bakın, nasıl da birbirlerine çile çektiriyorlar ve ızdırap oluyorlar'' diyerek gülüyorlar. bu manipulasyonları yapanları kendiniz gibi bir insan sanmayın.
En önemlisi daima sorunun asıl kaynağına odaklanın.