bugün

entry'ler (13)

ekşi sözlük ün uludağ sözlük te popüler olması

Uludağ'ın yerel bir ismi çağrıştırması..Ekşinin ise daha genele hitabı...Algı yanılmasıdır aslında...

ömer hayyam

içmeyi ve şarabı her dörtlüğünde elitize eden tek insan sanırım...her dörtlüğü okuduktan sonra "hakkaten yaa" dedirtir insana...ve içesin gelir...

nazım hikmet ran

Kısa ve net..."Yaşamak yani,ağır bastığından..." Uzun olarak anlatmak ise bu alana sığmayacak kadar...

Nazım deniz harp okulu öğrencisiymiş gençken...Yahya Kemal Beyatlı onun şiir hocasıymış...Hatta Yahya Kemal'in çoğu şiirine ilham veren isim Nazım'ın annesi Celile Hanım'mış.."Dahiler ve aşkları" kitabından.. Enteresan bir rastlantı...Şaşırmıştım okuduğumda doğrusu..

fikret kızılok

Teyzemin konserine gidebilme şansına eriştiği, benimse o şansa belki diğer boyutta ulaşabileceğim, ciddi kaliteli ses,sanatçı,yorumcu ve daha ne varsa....

en çok küfür yiyen meslek

bizzat çalışmış ve yaşamış biri olarak çağrı merkezi yetkilileri. Bizim milletin borusu telefonda öter ya..karısına kızar sana patlar.. patronuna kızar sana patlar. sevgilisine kızar sana patlar. midesi ağrır sana patlar. prosedür engeline takılınca daha bir patlar. o hat uzar gider. bu kez takım liderin gelir hat niye uzadı diye o da sana patlar anasını satayım..

şaman

istanbulda bulunan koreografilerini çok beğendiğim bir dans tiyatrosu...SHAMAN diye yazılır ayrı konu..

kadınlar kendilerini güldüren erkeklerden hoşlanır

aptal espriler ve sırf güldürmüş olmak için olmamak koşuluyla -kadınlar hisseder- yapılırsa başarı yüzdesini artıracak bir durum..

sözlükteki bayanların yüzde 95 i bakire değildir

tam bir komplo teorisi...:D Kesin kuyruk acısı var..

yılmaz büyükerşen

Siyasi görüşünü ve duruşunu sevmeme rağmen Açık Öğretim Fakültesi'ni icad eden biri olarak kendisine sinir olduğum şahıs...Bugün herkes piyasada üniversite mezunu olarak dolaşıyorsa ve dolayısıyla üniversite mezunu işsiz bu kadar fazlaysa bunun sebebi 1) Özel Üniversiteler 2) Açık Öğretim Fakültesi...Bir de Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nden mezunum demiyorlar mı?? Bitiyorum hepsine...

mehmet aslanoğlu

Son sınıfta AB ekonomisi dersini bir gün aksatmayıp anlattığı her kelimeyi not tutan ve deli gibi çalıştığım halde dersini geçemediğim hocam..ilk sınıfta iktisat tarihini ucu ucuna geçmiştim.Çan eğrisinden olsa gerek..

Ama geriye ne kaldı..Adı sanı kaldı işte..Okul sözkonusu olduğunda hala adını hatırladığım hocalarımdan biri..Kendisini Metin Akpınar'a benzetirdim..Yine de kendisini severdim.Üstelik yanına gidip konuştuğunuzda yüzünüze bakamayacak kadar mahcup,ders anlatırken mülayim tavırlar sergiler..

Tavırlarına bakıp "Bu hocadan ders alınır" tezini sınav sonucunda çürüten hocadır kendisi..

Bir de fakülte efsanesi olarak doğruluğunu hala bilmediğim bir rivayet...Sınavda cevapları tek kelime ya da tek cümle ister.Siz ola ki tek kelime yazacakken iki üç kelime yazdınız- o soru doğru da olsa bittiniz demektir:)

ercan dülgeroğlu

inanılmaz donanımlı benim dünya tatlısı hocam...Kendisi benim favorimdi...Bunun yanında çok da karizmatiktir...Bir keresinde derste amfide dağınık oturunca "arıların bal yapması"ndan örnek verip "Yaklaşın birbirinize kaynaşın,yoksa verim alamayız" gibi bir örnek vermişti:)Hiç unutmam...

yaprak dökümü

kitaptaki hikayeyle alakası kalmayan ve de artık kabak tadı vermesine rağmen hangi akla hizmet hala sezon finali yapabilen tek dizi....:S

sertaç serdar

Mezun olmamın üzerinden dört yıl geçmesine rağmen "hocalar" sözkonusu olduğunda aklıma gelen ilk üç hocadan biri olan ve onu tanıdığım için çok şanslı olduğumu düşündüğüm,derslerinde öğrenciyi hipnoz eden ve asla saate bakmayı akla getirmeyen bir üslupla ders anlatan-ki dersi işkence haline dönüştürmeden sanki bir paneldesiniz tadında anlatan- bu yüzden eğer dersine girmediyseniz asla sınavından geçme ihtimaliniz olmayan ve eğer sizin dersine ilgili olduğunu bi nebze hissettirdiyseniz kendisine,sınavında kağıdınıza çentik atsın diye deli gibi beklediğiniz:)(benim kağıdıma atmıştı:)ama buna rağmen öğrencilerin kara listesine girmek bi yana ders almayıp derslerine sadece onun donanımından faydalanmak adına giren bir yığın öğrencisi olan,özel bir bankanın mülakatında teftiş kuruluna kabul edilmesine karşın kendisinin bunu reddedip akademisyenliği seçtiği fakat haketmediği halde hala yard.doçent ise eğer-ki bence okuldaki çoğu profesörden çok daha donanımlıdır- entellektüel,ciddi bir müzik arşivi olduğunu bildiğim,sadece akademisyen değil iyi bir müzisyen,kendisini hep Uğur Mumcu ya benzettiğim,şu an facebook ta arkadaş listemde olabilecek kadar mütevazi bir politik bilimci,değerli bir kişilik...iyi ki varsınız hocam...