bugün

sevdiği entry'ler

kizil kara

yok ya, benim tanıdığım yazar değil bu. akp' lileri gülümseten entryler giriyor. donuza ekleyip okumayı bırakıyorum. bir de uzun uzun osmanlıca yazma arkamdan lütfen, kendini yorma.

recep tayyip erdoğan

Kendisi Türk milleti için birer şanstır adeta, özellikle savunma sanayine gösterdiği ilgi ve alaka ile ülkemizin ağır sanayide sıçrama yapmasına neden olmuştur, türkiye' yi pazar ekonomisinden kurtarıp sanayi endüstrisi ekonomisine dahil etmiştir, Allah Erdoğanı bu ülkenin ve milletinin başından ayırmasın diyorum.

şeyh sait vs çerkez ethem

Biri kürt biri çerkez kahraman. Cumhuriyet tarihinin hain dediklerinin hepsi kahramandır.

kemalist rejimin astığı hocalar

görsel

çerkez ethem isyanı başarılı olsaydı ne olurdu

Türkiyede Çerkez devleti kurulurdu.

kafa izni

Sınavlarıma odaklanmak ve sağlığımı daha iyi bir duruma getirmek için birkaç haftalıki izine çıkıp, sözlükten uzak kalacağım. Öncelikle, çok sevdiğim ve benim için özel olan arkadaşlarıma, sonra da diğer yazarlara sevgi ve saygılarımı gönderiyorum. Tekrar görüşünceye kadar hoşça kalın.

kadir mısıroğlu üstadın hoplattığı oğlanlar

Sadece Türkiye cumhuriyeti sınırları içinde milyonlarcası mevcuttur.

Bir şey yaptığı da yok azizim. Sadece konuşarak aynı anda , mütemadiyen, hedef gözetmeksizin , seri, atak , çevik bir şekilde , tarihi öğreterek, hukuku çiğnemeden kanırtarak , her gün birisini, bir gün hepsini hoplatması olayıdır.

Bu hoplatma neticesinde zaman zamam zevk çığlıkları görülse de , anüslerindeki acıdan bağırmaları ile üstada mukabele etmeye çalışıyorlar. O kadar.

kemalistlerin insanları atatürk ten soğutması

--spoiler--

m. kemâl dahi kullanım açısından kemâlizm tabirini uygun görmüştür. şeref aykut'un kitâbı buna örnektir.

--spoiler--

üstad ; kemalizm = kemalist demek değildir. sonunda izm olan şeyler sizinde bildiğiniz gibi bir düşüncenin bir akımın bir ideolojinin takibi, takipçileri anlamına gelir. "kemalist"in ise tarihine bir bakın dediğim gibi olduğunu göreceksiniz zaten.

kemalistlerin insanları atatürk ten soğutması

kemalistlerin sorunudur. bizim gibi atatürkçü düşüncedeki insanları bağlamaz.

buraya kaç defa yazdım hatırlamıyorum ama kemalist kelimesi ingilizlerin uydurduğu bir kelimedir. mustafa kemal atatürk ve takipçilerini kendilerince aşağılamak için g.tlerinden uydurdukları bir terim. bizim malum kesim direkt atatürke sallamaya veya atatürkçüler demeye nazik yerleri yemediği için bu kemalist kelimesini kullanıyorlar yıllardır. sonra bu kemalist dedikleri de kendilerine "çomar" gibi hitaplarda bulununca deliriyorlar. diyorlar ki anadolu insanını aşağılıyorlar. peki sen kemalist diyerek neyi amaçladığını düşünüyorsun be üstün zekalım.. ya kullandığın bu tabirin çıkış yerinden haberin yok ya da biliyorsun ama maçan yemediği için diğer tabiri kullanamıyor bunun arkasına saklanıyorsun.

hayır benim anlamadığım nokta kendilerini en yerli ve milli olarak gören kesimin tüm yerli ve milli değerlere bu kadar düşman olup tarihimiz boyunca bize yunanın ingilizin amerikalının etmediği kötülükleri eden araplara aşık olmaları. peygamber efendimiz ve sahabeyi kast etmiyorum arap ırkı genel olarak biz türkleri hiçbir zaman sevmedi hatta bir tık üstü müslüman olarak bile görmemekte. sınırların güney kısmından çıkın açılın orta doğuya belki katar ve bir iki ufak ülke dışında türküm dediğinizde suratlarında oluşan ifadeye bir bakın. adamlar 300 yıldır ihanet ettikleri halde hala doyamamışlar ama bizim çakma yerli ve milliler hala bunların peşinden koşuyor yetmiyor üstüne kendi insanına düşmanlık güdüyor..

fethullah gülen

görsel

galatasaraylıların mourinho hazımsızlığı

günlerdir vuku bulan durum. hepsi değil ama çoğu öyle.

alacağı parayı konuşuyorlar. yahu muhasebesi size bize mi düşer? koskoca çınarlık kulüp bunlar. yıllardır aynı terane. battı, batacak, bu paralar şuna buna verilir mi, şampiyon olamazlarsa kulüp biter vs. ee hani? her sene daha sağlam kadro ve hoca ile geliyoruz. nerde batma abi? diyelim ki mourinho o kadar başarısız oldu ki, fener ligi 9. bitirdi. seneye yıllık 50 milyondan 2 yıllık 100 milyona klopp çekeriz. ona da tazminat ödesek yine batmaz fenerbahçe. gider ancelotti çeker yıllık 100 verir. siz fenerbahçe'nin parasının bitmeyeceğini anlamamışsınız hâlâ. kulüp batacak söylemi şehir efsanesidir. üç büyükler batmaz, batırılamaz. gerekirse devlet bütün borçlarını silip üstüne para aktarımı yaparak bu üç kulübü ayakta turar, tutmak zorunda. yani ne fener, ne gs, ne de bjk batmaz çıkarın bunu aklınızdan. aynısını jesus için diyordunuz noldu? üstüne daha müthiş kadro kuruldu. bu sefer de olamazsa fener seneye batar dediniz, 1 ay geçmedi mourinho çektik. bırakın artık bu tip saçma şeyleri de bu seneki ligin tadını çıkarın. mourinho izleyeceksiniz sayemizde, boru değil.

mourinho sizin olsun ben artık yokum

"galatasaray bilekliklerimi çıkardım" ahahahahaha şövalye kılıcını bıraktı ahahahahaha. şu yazdıklarına bak ya olum sen kafayı kırmışsın valla bak. bizden çok senin dilinde bu mourinho. adamın psikolojisi bozuldu amk. daha dur lewandovski, griezmann gelecek. boğaz köprüsünden atma sonra kendisi hahahaha.

ana

Maksim Gorki'nin 1906 yılında yazdığı "Ana" romanı, Rus ve dünya edebiyatının en önemli eserlerinden biridir. Bu eser, yalnızca edebi değeri ile değil, sosyal ve siyasi mesajlarıyla da dikkat çekiyor. "Ana," sosyalist gerçekçiliğin en güçlü örneklerinden biri olup, dönemin işçi sınıfının mücadelesini, yoksulluk ve adaletsizlikle savaşını etkileyici bir şekilde yansıtıyor.
"Ana," Rusya'nın küçük bir köyünde yaşayan işçi sınıfı bir ailenin hayatını ve devrimci mücadelesini anlatır. Romanın merkezinde Pelageya Nilovna, yani "Ana" ve oğlu Pavel Vlasov vardır. Pavel, Rus işçi sınıfının kötü yaşam koşullarına karşı bilinçlenmiş ve devrimci hareketin aktif bir üyesi olmuştur. Pelageya, oğlunun mücadelesine başlangıçta mesafeli durmasına rağmen, zamanla onun ideallerini ve mücadelesini benimseyerek devrimci hareketin bir parçası olur.
Pelageya Nilovna, romanın en önemli karakteridir. Başlangıçta oğlunun siyasi faaliyetlerine karşı endişeli ve korkak bir tutum sergileyen Pelageya, oğlunun azmi ve kararlılığı karşısında değişir. Pelageya'nın bu dönüşümü, okuyucuya bireyin sosyal bilinçlenme sürecini ve değişim kapasitesini gösterir. Pavel Vlasov ise, annesinin gözünde sadece bir oğul değil, işçi sınıfının sözcüsü ve devrimci hareketin sembolüdür. Pavel’in idealleri ve mücadelesi, roman boyunca birçok karaktere ilham verir ve onları harekete geçirir.
Romanın en iyi ve önemli kısmı hakkında bilgi vermek istiyorum: Sosyal ve Siyasi Mesajlar.
"Ana," sosyalist gerçekçilik akımının öncülerinden biri olarak, işçi sınıfının sorunlarına ve sosyal adaletsizliğe güçlü bir vurgu yapar. Roman, yoksulluğun, sömürünün ve baskının ortadan kalkması için işçi sınıfının birlik içinde mücadelesi gerektiğini savunur. Gorki, devrimci düşüncenin ve kolektif hareketin önemini vurgularken, bireysel fedakarlık ve cesaretin de altını çizer. Pelageya’nın oğlunun mücadelesini benimsemesi ve onun izinden gitmesi, toplumsal değişim için bireylerin rolünü ve katkısını gösterir.
Üslup hakkındaysa: Gorki'nin üslubu, sade ve etkileyici bir dille karakterize edilebilir. Olaylar ve karakterler, realist bir yaklaşımla betimlenir ve okuyucunun duygusal olarak bağ kurmasını sağlar. Gorki, doğrudan ve yalın anlatımıyla okuyucuyu içine çeker ve onları romanın bir parçası haline getirir(bu yönünü gerçekten çok seviyorum. genel olarak bir hikaye, roman ya kitap okurken buna çok dikkat ediyorum). Gorki'nin betimlemeleri ve diyalogları, karakterlerin iç dünyalarını ve psikolojik durumlarını da ustalıkla yansıtıyor.
Bu kısımdan sonrası benim kendi görüşlerimle ilgili: Maksim Gorki'nin "Ana" romanı, benim için hem edebi anlamda hem de duygusal ve ideolojik anlamda çok değerli bir eser. Karakterlerin derinliği, sosyal ve siyasi mesajlarının gücü, Gorki'nin gerçekçi ve etkileyici anlatımı, romanı unutulmaz kılan unsurlar benim için. Dönemin zorluklarını ve adaletsizliklerini gözler önüne sererken, bireylerin değişim ve mücadele kapasitelerini de yüceltiyor. Her ne kadar bazı zorlukları olsa da, "Ana," okunmayı ve üzerinde düşünmeyi hak eden bir başyapıt. Roman ne kadar iyi olsa da, bazı eksilerini anlatmak istiyorum: Roman, 20. yüzyıl başlarının Rusya'sındaki toplumsal ve siyasi olayları anlamadan tam olarak kavranamayabilir. Dönemin tarihsel bağlamına aşina olmayan okuyucular için bazı bölümler karmaşık gelebilir ( aslında bu okuyucuyla ilgili bir eksi, romanla ilgili değil. bilgi sahibi olmak gerekiyor). Romanın bazı bölümleri, olayların yavaş ilerlemesi nedeniyle sabırsız okuyucular için ( örnek: ben) sıkıcı olabilir. Ancak, bu yavaşlık karakterlerin ve olayların derinlemesine incelenmesine olanak tanıyor, bu da genel olarak eserin kalitesini yükseltiyor.

fatiha suresi nin türkçe meali

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Hamd, Alemlerin Rabbi

Rahman, Rahim

Hesap ve ceza gününün maliki Allah'a mahsustur.

Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.

Bizi doğru yola,

Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanlarınkine ve sapkınlarınkine değil.

ismet gurbuz 2024

kuran kursu mu olum burası?

kizil kara

Sanırsam islami sol gibi bir çizgide bulunan yazar. Farklı siyasi yelpazelerde olsak da, fazla eski dil ve arapça sözcük sevdalısı olması dışında bir sorun yok. Sözlükte keyifli vakit geçirmesi temennilerimi sunarım.

albay kemal

Haram ortamlarda bulunmaz, çapulcu hoplatan harbi yazar dostum.

kizil kara

Bu yazarın yazdıklarını anlamayanlar , atatürk'ün söylemlerinden bir şey anlamadığı çol açık. Atam gibi has türkçe konuşuyor.

Azizim, kelblere merhametinizin âli fıtratınızdan nemalandığını temâşaa etmiş bulunmaktayım. Fil hakika , magicgulam gibi edna kelblerin lakırtıları sizin ruhunuzda cerahimler edebilir. Ciddiye almayınız efendim.

Huz ma safa diyip kelbin dübürüne sokup hoplatınız.

kizil kara

bir yazarı sevmenin onun yaveri olmak anlamına gelmediği gerçeğini önemle hatırlatmak istediğim değerli yazar. saygılarımı sunarım.