bugün
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı17
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak16
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek38
- iğrenç bir his tarif et26
- bi derdim var8
- anın görüntüsü8
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat8
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- sözlük kızlarının saç rengi17
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- budweiser11
- en yaşlı özelliğiniz26
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek20
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum19
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız15
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz21
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi22
- icardi190520
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi17
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- suriyeliler suriye'ye dönsün8
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek13
- yazarların ruh hali9
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
entry'ler (145)
sus be zevksiz. sen ne anlarsın biradan..
Tadı o kadar zevkli ve rahatlatıcı ki, insan sadece içmeye odaklanıyor. Neyse, için ve içtirin.
Sesin rüzgar gibi yankılanır kulaklarımda,
Sana olan özlemim, bir okyanus gibi derin.
Gözlerimde biriken bu yaşlar,
Ayrılığın acısını taşıyamaz mı?
Gökyüzü bile ağlar mıydı senin gidişine,
Bir mevsim gibi solgun, bir bahçe gibi çaresiz?
içimdeki fırtınalar sakinleşir mi,
Sensizlikle yüzleşmek acısıyla barışabilir mi?
Gönlümün kırık dökük yaprakları,
Rüzgarla savrulur, hüzünle titrer.
Sensizliğin soğuk yüzüne nasıl alışırım,
Kalbimdeki bu derin yarayla nasıl savaşırım?
27 şubat, 23:55.
Sana olan özlemim, bir okyanus gibi derin.
Gözlerimde biriken bu yaşlar,
Ayrılığın acısını taşıyamaz mı?
Gökyüzü bile ağlar mıydı senin gidişine,
Bir mevsim gibi solgun, bir bahçe gibi çaresiz?
içimdeki fırtınalar sakinleşir mi,
Sensizlikle yüzleşmek acısıyla barışabilir mi?
Gönlümün kırık dökük yaprakları,
Rüzgarla savrulur, hüzünle titrer.
Sensizliğin soğuk yüzüne nasıl alışırım,
Kalbimdeki bu derin yarayla nasıl savaşırım?
27 şubat, 23:55.
acaba zamanında bu mesajları 10 kişiye göndermedim diye mi bu haldeyim..
gazete okumak.
Aylık 700 manat civarında bir harcama yapıyorum. Aslında eskiden bu kadar çok para harcamazdım, sadece son zamanlarda pek çok şeye ihtiyacım oluyor ve harcamalarım artıyor.
leylekler getirdi..
Tuhaf... Öyle bir an gelir ki geriye dönüp bakarsın hayatına, geçmişin derinliklerine gidersin. Geçmişindeki insanlara, gidenlere ve hala kalanlara sakince bakarsın. Onlardan bazıları çok uzun süre hayatında kalmış, bazılarının farkına bile varmamışsın. Geçmişe baktığında ne kadar doğru ve adil olmaya çalışsan da farkında olmadan, bazen de isteyerek birinin kalbini kırdığını fark edersin. Gözlerini kapatır ve utanırsın. Artık bazı insanlarla mutluluğunu paylaşmak istersin, ama istemezler. Halbuki, bir zamanlar bunun için hayatını feda edebilecek insanlar vardı, ama sen istememiştin. Bazı zamanlar ağlamak istersin, yalnız başına değil. Sana yakın olduğunu düşündüğün birinin yanında, ama o insanlar gözlerinin doluşunu görünce "ağlama, sen güçlüsün" derler. Ağlamayı zayıflık olarak nitelendirirler. Halbuki, bunu sadece rahatlamak için istersin. Çok garip.. Geçmişe baktığında anlıyorsun ki, çevrendeki insanların çoğu sana yalan söylemiş ve bazıları bu yalanı gözlerinin içine bakarak söylemekten çekinmemiş. Garip, evet.. geçmişe bakarak anlıyorsun ki, "insanları tanıyorum" düşüncesi seni ne kadar yanıltmış. "Ömür boyu yanımda olacak" dediğin insanlar zamanla uzaklaşırken, hayatında geçici kalacaklarını sandığın insanlar hâlâ seninle.
Gönlümde bir hüzün, yüreğimde bir yangın,
Ayrılığın acısı, içimi yakar sancıdan.
Gözlerim dolar, yaşlar sel olur akar,
Yalnızlıkla baş başa, yitiririm umutları.
Sonsuz gibi görünen aşkın sonu geldi,
Yüreğim paramparça, titrer her adımda.
Anılar canlanır, gözlerimde can çekişir,
Ayrılığın hüznüyle sarar her yanımı.
Dudaklarımdan dökülen her kelime,
Birer ah, birer feryat, birer çaresizlik işareti.
Sevda dolu gönlüm, şimdi yalnızlıkla savaşır,
Ayrılığın karanlığında, umutsuzca kaybolur.
Ayrılığın acısı, içimi yakar sancıdan.
Gözlerim dolar, yaşlar sel olur akar,
Yalnızlıkla baş başa, yitiririm umutları.
Sonsuz gibi görünen aşkın sonu geldi,
Yüreğim paramparça, titrer her adımda.
Anılar canlanır, gözlerimde can çekişir,
Ayrılığın hüznüyle sarar her yanımı.
Dudaklarımdan dökülen her kelime,
Birer ah, birer feryat, birer çaresizlik işareti.
Sevda dolu gönlüm, şimdi yalnızlıkla savaşır,
Ayrılığın karanlığında, umutsuzca kaybolur.
Açıklaması imkansız bir zevk. Sanki yeniden doğmuş gibi bir zevk, keyif veriyor insana.
sigara kadar zevk vermez/veremez.
Çok mutlu ve heyecanlıyım.
Yarın sabah hastaneden taburcu oluyorum. Umarım, umarım birkaç saat sonra uykuya daldıktan sonra gözlerimi tekrar açabilirim. Çünkü evde ailemle ve kedilerimle birlikte vakit geçirmeyi deli gibi özledim.
Yarın sabah hastaneden taburcu oluyorum. Umarım, umarım birkaç saat sonra uykuya daldıktan sonra gözlerimi tekrar açabilirim. Çünkü evde ailemle ve kedilerimle birlikte vakit geçirmeyi deli gibi özledim.
soru açık sanırım..
eğer iyi bir bakıcı olursan, aylık 600 dolar yaparım..
sen sevme abber, abimi sadece kaliteli insanlar sever..
günün bilmem kaçıncı sigarasını tüttürüyorum. Evet, yasak ama keyifli. umarım doktorumun haberi olmaz.. lol.
Yeniden hastaneye yatalı 3 gün olacak. Gerçekten o kadar iğrenç, yorucu ve alışması zor bir şey ki. Şimdi iyi olsam bile o korku ve acı hissi geçmiyor. Daha kötü bir şey olacağını düşünmek/gelecekte böyle bir riskin gerçekleşme ihtimalinin olması yıpratıyor insanı. Tek güvencem doktorlar ve tedavi programı. Bu program süresince birkaç gün daha hastanede kalacağım, geri kalanı evde olacak. Ama bir an önce evime dönmek istiyorum, canım sıkılıyor burada. Korkunç bir yer.
Bakıcım ve arkadaşlarımla basketbol sahasına geldik. Tekerlekli sandalyede olduğum için oynamıyorum ama izliyorum. Son basketbol oynadığımdan/buraya geldiğimden bu yana 3 ay geçmiş. Çok özlemişim..
Yeniden geldim, değerli sözlük:
Zaman o kadar hızlı geçiyor ki farkına bile varmıyoruz. Geriye dönüp baktığımda bazı olayların üzerinden aylar, hatta yıllar geçtiğini görüyorum. Bu iyi mi kötü mü bilmiyorum. Şimdiye baktığımda her şey çok daha farklı. Yeni bir ben, yeni düşünceler, yeni insanlar ve bambaşka bir hayat. Değişmeyen tek şey çocukluğumdan beri yanımda olan ailem ve arkadaşlarımla olan bağım. Aslında hoşuma gidiyor, bu duyguyu ve bağı seviyorum. Son zamanlarda rahatsızlığım nedeniyle pek dışarı çıkamıyorum. Sadece düzenli olarak hastaneye gidiyorum, nadiren bir buluşmaya ya da üniversiteye gidiyorum. Zaten eğitimime evden devam ediyorum ama bazen gitmek zorunda kalıyorum. Neyse, uzun süre devam edecek olan bu süreçte hayatımdaki çoğu insan hakkında daha iyi ve net düşüncelere sahip oldum. Aslında bu kadar değer verdiğim, adına üzüldüğüm insanlar için hiçbir şey yapmamalıydım. Bunu anlamak ve öğrenmek aslında biraz üzücü. ilk başta kabul etmemeye çalıştım ama ne yazık ki gerçeklerden kaçamıyoruz. Gerçekler, evimizi bulup kapımızı çaldığında, ne kadar çalışırsak çalışalım, o kapıyı kırıyor ve yanımıza geliyor . Zor ama kabullenmek gerekiyor. Şimdi ilk günlerde kendime söylediğim yalanları hatırladığımda biraz da olsa inanmak istiyorum. Ama en son bunların yalan olduğunu tekrar hatırlıyorum. Bu gecelik bu kadar, sözlük. Kendinize iyi bakın, sizi gerçekten sevenlerle mutlu bir hayat yaşayın. iyi geceler, tatlı rüyalar diler ve sigara içmeyi unutmamanızı hatırlatırım.
Zaman o kadar hızlı geçiyor ki farkına bile varmıyoruz. Geriye dönüp baktığımda bazı olayların üzerinden aylar, hatta yıllar geçtiğini görüyorum. Bu iyi mi kötü mü bilmiyorum. Şimdiye baktığımda her şey çok daha farklı. Yeni bir ben, yeni düşünceler, yeni insanlar ve bambaşka bir hayat. Değişmeyen tek şey çocukluğumdan beri yanımda olan ailem ve arkadaşlarımla olan bağım. Aslında hoşuma gidiyor, bu duyguyu ve bağı seviyorum. Son zamanlarda rahatsızlığım nedeniyle pek dışarı çıkamıyorum. Sadece düzenli olarak hastaneye gidiyorum, nadiren bir buluşmaya ya da üniversiteye gidiyorum. Zaten eğitimime evden devam ediyorum ama bazen gitmek zorunda kalıyorum. Neyse, uzun süre devam edecek olan bu süreçte hayatımdaki çoğu insan hakkında daha iyi ve net düşüncelere sahip oldum. Aslında bu kadar değer verdiğim, adına üzüldüğüm insanlar için hiçbir şey yapmamalıydım. Bunu anlamak ve öğrenmek aslında biraz üzücü. ilk başta kabul etmemeye çalıştım ama ne yazık ki gerçeklerden kaçamıyoruz. Gerçekler, evimizi bulup kapımızı çaldığında, ne kadar çalışırsak çalışalım, o kapıyı kırıyor ve yanımıza geliyor . Zor ama kabullenmek gerekiyor. Şimdi ilk günlerde kendime söylediğim yalanları hatırladığımda biraz da olsa inanmak istiyorum. Ama en son bunların yalan olduğunu tekrar hatırlıyorum. Bu gecelik bu kadar, sözlük. Kendinize iyi bakın, sizi gerçekten sevenlerle mutlu bir hayat yaşayın. iyi geceler, tatlı rüyalar diler ve sigara içmeyi unutmamanızı hatırlatırım.
Osmanlı ve orta doğu tarihi hakkında: kısa osmanlı tarihi (Halil inalcık kitabı), babil yanarken (Eyüp Coşkun ve Yunus Şen tarafından yazılmıştır), Osman's Dream: The History of the Ottoman Empire (Caroline Finkel tarafından yazılmıştır. Türkçe çevirisi yok diye biliyorum), Son yeniçeri (Reha Çamuroğlu kitabı).
Avrupa ve genel tarih hakkında: iki şehrin hikayesi (hem edebi, hem tarihi bir Charles Dickens romanı), hayvan çiftliği (George Orwell tarafından yazılmış edebi, tarihi-ideolojik roman), çanlar kimin için çalıyor (Ernest Hemingway romanı).
Avrupa ve genel tarih hakkında: iki şehrin hikayesi (hem edebi, hem tarihi bir Charles Dickens romanı), hayvan çiftliği (George Orwell tarafından yazılmış edebi, tarihi-ideolojik roman), çanlar kimin için çalıyor (Ernest Hemingway romanı).