bugün
- gömlek ütülemek21
- güzel karı görünce verilinen tepkiler14
- hastası olunan sözler10
- geceye bir şarkı bırak15
- üstteki yazar hakkında fikrini söyle47
- smokin joe9
- eski sevgiliyi özlemek28
- anın görüntüsü24
- bir erkeğe yemek yapmak16
- yol fotoğrafları9
- pornocu orospuların yarra yerken gözünü bereltmesi15
- kuşu ötmeyen yazarlar14
- sözlük yazarlarının favori haber kanalı14
- kar yağması22
- aleyna tilki'nin verdiği göğüs frikiği13
- larisalisa öldü mü22
- yazarların akademik uzmanlık alanları9
- uludağ'ın kaderi28
- jaguar'ın yeni logosu13
- en etkili içki hangisi21
- 23 kasım 2024 bodrumspor galatasaray maçı19
- depresyona girme nedenleri8
- 23 kasım 2024 kayserispor fenerbahçe maçı32
- gozlerinmeyhanesi'nın vefat etmesi31
- larisalisa21
- unutulmayan film replikleri17
- yavuz sultan selim45
- karınız için sözlüğü bırakır mısınız17
- doritoslu çiğ köfte13
- 23 kasım 2024 bodrumspor'un verilmeyen penaltısı11
- gecenin şarkısı11
- akp belediyesinin 85 milyon liraya konser vermesi11
- babasız kızı hamile bırakıp kaçmak10
- levhi mahfuza erişmek mümkün müdür9
- yazarlara gelen son mesaj9
- nervio abla23
- her türk kadınına 100 türk erkeğinin yürümesi16
- acildeyken sözlüğe girmek10
- gozlerinmeyhanesi v622
- hayatında aksiyon arayan yazarlara öneriler9
- rakının berbat bir içki olması38
- utopyalarkralicesi22
- çocukluk travmaları18
- true'nun ölmesi14
- galerinizde bulunan en saçma fotoğraf15
- etek giyersen tecavüzü hakedersin13
- mutluluğun formulü8
- güzel erkek isimleri8
- homofobik yazarlar birliği10
- sözlük yazarlarının yapmayı en çok istediği meslek21
söylenilen şeyi farklı algılamak. kimi zaman kötü sonuçlar doğurabilir.
"odtü ye gidecek olan var mı?" sorusunu "otçuya gidecek olan var mı?" şeklinde algılamak, etraftakilere gizlice ot bulundurup bulundurmadıklarını sormak, sonra da sorunun sahibine üzgün bir şekilde "yok sanırım bulamayız... zaten ben sigara bile içmiyorum. ama barışta olabilir." diye arkadaş da ifşa etmek şeklinde gelişen olaylar bütünüdür.
(bkz: yanlış anlaşılmak)
(bkz: yanlış anlaşılmak)
insanların kendi aralarında ısrarla yaptıkları kötü alı$kanlık.
(bkz: lafi götünden anlamak)
anlamazsan bir kere daha sorarsın, yanlış anlarsan bir kere bile sorgulamazsın. asıl soru ne kadar anladığındır, asıl sorun yanlış anladığını kabul etmemek
genellikle sana bir şey anlatan kişininin senin hakkında düşündüğü şeydir. ama o tabii ne kadar doğru olarak anlattığını hiç düşünmeden ön yargılama denizine dalarak seni hacamat eyleme eğilimi gösterir ki bu da bir anlatan olarak onun seni ne kadar yanlış anladığının bir göstergesidir. ve genellikle bu öykünün dalgaları iki tarafın da bulunmadığı çok uzak sahillere vurur sakince ! ama bulunulan yerde dalgakıranlar kifayetsiz kalmaktadır ..
önyargılı olan bireyin en büyük sorunudur.
(bkz: öz eleştiri)
(bkz: öz eleştiri)
once upon a time
tatil bitmiş, bulgaristana, okula geri donüyorum. bavullarım hazır.(olağan bir durum yani 2-3 yıldır gidip geliyordum)
- anne ben çıkıyorum. beni otogara bırakır mısınız?
-peki. babanla konuşayım, bakarız bi çaresine.
annem konuşur babamla ve yola çıkarız ancak otogara değilde kapıkule ye kadar gideriz. yani aşağı yukarı 90km. orda otobüsü beklerken.
ben:
-ya siz niye geldiniz ki?
babam:
-e sen demişsin ya bırakın beni diye annen dedi.
ben:
-yoo.. ben öyle bi şey demedim
annem:
-bende demedim. ben sadece bırakalım demiştim. sen kalktın buraya getirdin bizi.
babam:
-tobe tobe. benimde bi dunya işim var kalktım buraya geldım. bi de kızıyorm içten içe bilmiyor mu işimin olduğunu da bırakın dio beni kapıkuleye.
ben:
-muhahaha. siz bunca yıldır nasıl anlaştınız hayret valla.
tatil bitmiş, bulgaristana, okula geri donüyorum. bavullarım hazır.(olağan bir durum yani 2-3 yıldır gidip geliyordum)
- anne ben çıkıyorum. beni otogara bırakır mısınız?
-peki. babanla konuşayım, bakarız bi çaresine.
annem konuşur babamla ve yola çıkarız ancak otogara değilde kapıkule ye kadar gideriz. yani aşağı yukarı 90km. orda otobüsü beklerken.
ben:
-ya siz niye geldiniz ki?
babam:
-e sen demişsin ya bırakın beni diye annen dedi.
ben:
-yoo.. ben öyle bi şey demedim
annem:
-bende demedim. ben sadece bırakalım demiştim. sen kalktın buraya getirdin bizi.
babam:
-tobe tobe. benimde bi dunya işim var kalktım buraya geldım. bi de kızıyorm içten içe bilmiyor mu işimin olduğunu da bırakın dio beni kapıkuleye.
ben:
-muhahaha. siz bunca yıldır nasıl anlaştınız hayret valla.
Bir alevdin içimde yakıpta kavuran,
yağmur oldun gözümde hiç durmadan yağan,
filizlenmiş yüreğimi açmadan solduran,
can dostum yüreğim yanlış anladın,
FiKRiMiN iNCE GÜLÜ
YANLIŞ ANLADIN.
Merhaba bile demeden,
sarılıp bir öpmeden,
kırdın yüreğimi yanlış anladın,
FiKRiMiN iNCE GÜLü yanlış anladın.
bir sevdasın içimde çığ gibi büyüyen,
hasret oldun gözümde durmadan tüten,
filizlenmiş yüreğimi açmadan solduran,
can dostum yreğim yanlış anladın,
FiKRiMiN iNCE GÜLü yanlış anladın.
merhaba bile demeden,
sarılıp bir öpmeden,
kırdın yüreğimi yanlış anladın,
FiKRiMiN iNCE GÜLü
yanlış anladın
yağmur oldun gözümde hiç durmadan yağan,
filizlenmiş yüreğimi açmadan solduran,
can dostum yüreğim yanlış anladın,
FiKRiMiN iNCE GÜLÜ
YANLIŞ ANLADIN.
Merhaba bile demeden,
sarılıp bir öpmeden,
kırdın yüreğimi yanlış anladın,
FiKRiMiN iNCE GÜLü yanlış anladın.
bir sevdasın içimde çığ gibi büyüyen,
hasret oldun gözümde durmadan tüten,
filizlenmiş yüreğimi açmadan solduran,
can dostum yreğim yanlış anladın,
FiKRiMiN iNCE GÜLü yanlış anladın.
merhaba bile demeden,
sarılıp bir öpmeden,
kırdın yüreğimi yanlış anladın,
FiKRiMiN iNCE GÜLü
yanlış anladın
bazen, isine geldigi gibi anlamak, baska ne gibi anlamlara gelebilecegini sorgulamamak, pesin hukumlu olmaktir.
bi insan karşısındakinin söylediği herşeyi 3 sene boyunca yanlış anlamış olabilir mi bu mümkün müdür diye sormama sebebiyet verecek başlık. (bkz: vay anasını avradını yaw)
olum kadar yakin olmasi istenilenin yapacagi en olumcul hatadir.
cesedin fisiltilari der ki;
olumun yakinligini istemek ile oldurulmeyi istemek arasindaki cizginin farkedilmesi icin odaklanmak gereklidir. bakmak, cizginin yerini ezberletir; fakat cizgiyle olan uzakligi veya yakinligi olcmez.
cesedin fisiltilari der ki;
olumun yakinligini istemek ile oldurulmeyi istemek arasindaki cizginin farkedilmesi icin odaklanmak gereklidir. bakmak, cizginin yerini ezberletir; fakat cizgiyle olan uzakligi veya yakinligi olcmez.
aslında yok böyle bir şey. kastedilen şeyi anlamamaktır aslı. yani yanlış anladım diyen kişi aslında anlamamıştır.
anlasa zaten yanlış olmayacaktı değil mi?
"sen çok yanlış gelmişsin kardeş" derler adama.
yanlış olmasın.
anlasa zaten yanlış olmayacaktı değil mi?
"sen çok yanlış gelmişsin kardeş" derler adama.
yanlış olmasın.
bazen insanın utanç bir durma girdiğini görmekle asıl senin olayı anlamdığın için utanç durumaa girmen anlamına da gelebilir.
Düşündüğünüz , söylemek istediğiniz , söylediğinizi sandığınız,söylediğiniz ,karşınızdakinin duymak istediği , duyduğu , anlamak istediği , anladığını sandığı ve anladığı arasında farklar vardır..Dolayısıyla insanların birbirlerini yanlış anlaması için en az 9 sebep vardır..pehh
hiç anlamamasından iyidir.
Bir şeyi yanlış anladığımızda, sakladığımız arzularımızın da ipuçlarını veririz. Bir şeyi yanlış anlamaktan ölesiye korkmamızın nedeni bu.
emrah serbes
emrah serbes
dikkat dağınıklığı gibi sebeplerden dolayı, çağırışım yapanı anlamak veya hiçbir şey anlamamak.
aslında olmayıp, karşı tarafı üzdükten sonra söylenilen yalandır.
" belki de hayat, yanlış anlayınca güzeldi. sadece yanlış anlayınca. ama her şeyi... " *
diyelim ki, biri sizi yanlış anlaşılma sebebiyle kırdı, üzdü. "o anda" sabırla hatasını anlamasını beklemelisiniz. böylece, o kimse hatasını anladığı zaman anlayışınızdan dolayı size minnet duyacaktır. bu tutum, en doğrusu. aksi halde her iki taraf da üzülecektir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar