bugün
- bez bebek ve aykolik'in aynı eve çıkması16
- karınızla alışverişe çıkar mısınız8
- anın görüntüsü8
- kaç dakika kaldı8
- rte'nin verdiği hiçbir kararı sorgulamıyorlar11
- soğan dolması9
- okan buruk16
- ihtiyacı olmadığı halde iftar çadırına gidenler23
- manyak olmaya karar verdim10
- victor osimhen12
- kadınlar neden zengin erkek arıyor sorunsalı22
- kocanızın masaja gitmesine izin verir misiniz8
- nervio'nun kedisi8
- sözlükte yetkili seçimi olsa kime oy verirsiniz13
- yazarların şimdi dinlediği şarkıdan bir cümle12
- ramazanın ilk dayağı nerede atılır9
- aykolik bugün nereyi gezdi sorunsalı8
- ismet gürbüz'ün çaylak olması17
- ısınan hava yükselir yalanı13
- edip akbayram42
- bi tespitinizi paylaşın13
- v a m p i r o v13
- zorlu holding ceosuna ramazan maili soruşturması22
- ismet gurbuz 202414
- şekerli nick alan erkek10
- trump'ın zelensky'i azarlaması13
- arkadaşlar sizce ben nasıl biriyim11
- 2 mart 2025 fenerbahçe antalyaspor maçı15
- 2 mart 2025 kasımpaşa galatasaray maçı37
- bugün seçim olsa kime oy verirsiniz16
- egzotik meyveler yemek istemek8
- fotokopici bi erkek9
- gayken tevbe etmek11
- sahurdayız uludağ sözlük66
- eskortlarin çoğunlukla akrep burcu olmasi16
- hay paranıza sıçayım14
- karınızın mini giymesine izin verir misiniz14
- küresel ıkınma29
- şeker bayramı11
- gaz çıkarırmış gibi hissetmek14
- ahmet beyin beyaz bareti24
- ekmek fiyatları8
- halı yıkamacı açmak16
- el vermeyen kız17
- sözlük yazarlarının turşuları9
- karımın başka erkeklerle sevişmesini istiyorum8
- sansyoklan'ın küçümsediği meslekler20
- üstteki yazar tarzında entry gir16
- 2000li olmak11
- hayatın aşkıyla pide kuyruğunda karşılaşmak12


entry'ler (2013)
Sıkça telaffuz etmemeizin zamanı giderek yaklaşıyor gibi görünen kelam.
Somasa bir sürü it birikmeye başladı. Bunların yarattığı kirliliğe karşı tavır aınmalı
Somanın şu anki ortamında eylem yapılmamalı.
1. entry üzerine mesaj atanlar var. benim gözüme çarpan ama pek farkedilmeyen insanların çocukların ruhsal sağaltımına duyulan ihtiyaç. diğer yardımlar fazlasıyla yapılıyor. gönül yaralarının sarılması gerekiyor.
(bkz: soma için ne yapılmalı)
somadan yazıyorum. somanın hallerini anlatmak istiyorum. öncelikle soma alışık böyle şeylere ama bu kadarına değil. her zamanki gibi bir haber yayıldı önce. normal karşıladık ama çok geçmeden işin rengi değişti ve kömür karasıına döndü.
sokaklarda öbek öbek insanlar birikmeye başladı. herkesin yakını o saatte o madende bulunuyor değildi ama artık şu anda somada herkes herksin birinci dereceden karındaşı. herkes sokaklarda birbirine bilgi sordu, birilerini sordu. bu arada ambulans sesleri çoktan ortalığı velveleye vermişti. vahimdi
resmi ağızla, birinci ağızdan aldığımnız haberler çok farklydı. her tarafı en kesif haliyle ölüm sardı. ölümü kılcal damarlarımıza kadar hissettik. uyunmuyordu
sabah ruh gibi dolaşan insanlar vardı etrafta. gün boyu cenaze ilanları dıyduk eşlerin evlarların ana babaların hıçkırıklarına nasıl ket vurmaya çalıştıklarını gördük. çınar gibi, dağ gibi adamların cılız bir papatya gibi boyun büküşünü gördük camilerden sürekli cenazeler kaldırıldı.
siren sesleri, sürekli okunan kuran sesi helikopter sesleri, cenaze anonsları, feryatlar hıçkırıklar birbirine karıştı. bugünü farklı bir boyutta yaşadık adeta. en dahi senaristin yazamayacağı, en yetenekli yönetmenin kuramayacağı bir dram setindeydik. taşı eritecek manzaralara yüzyüzeydik hep. böyle bir durumda insan algılarını yitiriyyor, hiçleşiyor. bir hafiflik bir sükunet geliyor üzerine.
kendisi kurtulan, arkadaşlarını kurtarmaya çalıştı yakını olmayanlar yakını olanları teselli etmeyi görev bildi. o boş sandığımız alnından öpülesi liseli gençlerimiz titreyen taze yürekleriyle işçi yakınlarına su yemek dağıttı. bu bütünleşme türkiyenin her yerinden insan barındıran somada yaşandı.
bi taraftan tam da cenaze namazları kılınırken cam çerçeve indirmekle uğraşan bir grup vardı. keşke gidip su dağıtsalardı. siyyasiler bürokrarlar keşke hiç gelmeselerdi. bugünün rengine onların rengi hiç yakışmıyordu.
bu olayda ihmal vardır veya yoktur pek de önemli değil. önümüzdeki uzuuun yıllara yansımalarıyla alakalı ne yapılacağı önemlibabasız kalan yüzlerce çocuk var. gerçi babalarıyla birlikteyken de öok yi bir hayatları yoktu.
anlaşılan o ki maddi yardımlar bi şekilde karşılanacak. kana ihtiyaç yok mesela; onların kanı ülkenin geleceğine mal olup gitti zaten. bizim herşeyin ötesinde aklı selime ihtiyacımız var memleketin her köşesinde hepimiz için. şunu duyumsayabiliyor muyuz? onlar canlarını bizim ekranlarımızz parlasın diye verdiler. onların çocuklaına bir gelecek borçluyuz. babalarının evlerimizi ağarttığı gibi evlatlarının geleceğini ağartmak zorundayız. bunu iş bırakma eylemleri yaparak değil daha çok üreterek yapabiliriz.babalarının asıl problemi açık özgür kafa yapısına sahip olamamasıydı. evlatlarından açık toplumu inşa etmeliyiz. ki babalarının razı olduğu koşullara razı olmasınlar.
o işçiler önce gelişme imkanı tanınmayan sonra bu hallerinden dibine kadar yararlanılan insanlarsı. banka kredileriyle çocuğunun geleceği ipoteklenen insanlardı. ve şimdi gündemde istatistik olarak yer alıyorlar yalnızca
neyse dağımık oldu galiba ama şu anki ruh haliyle titreyen parmaklarla ve gözyaşıyla ısalanan klavyayle bu kadar oluyor...
(bkz: soma) başlığının altındaki benim yazıma ve diğer yazılara da bakarsanız aydınlatıcı olabilir
ves selam
sokaklarda öbek öbek insanlar birikmeye başladı. herkesin yakını o saatte o madende bulunuyor değildi ama artık şu anda somada herkes herksin birinci dereceden karındaşı. herkes sokaklarda birbirine bilgi sordu, birilerini sordu. bu arada ambulans sesleri çoktan ortalığı velveleye vermişti. vahimdi
resmi ağızla, birinci ağızdan aldığımnız haberler çok farklydı. her tarafı en kesif haliyle ölüm sardı. ölümü kılcal damarlarımıza kadar hissettik. uyunmuyordu
sabah ruh gibi dolaşan insanlar vardı etrafta. gün boyu cenaze ilanları dıyduk eşlerin evlarların ana babaların hıçkırıklarına nasıl ket vurmaya çalıştıklarını gördük. çınar gibi, dağ gibi adamların cılız bir papatya gibi boyun büküşünü gördük camilerden sürekli cenazeler kaldırıldı.
siren sesleri, sürekli okunan kuran sesi helikopter sesleri, cenaze anonsları, feryatlar hıçkırıklar birbirine karıştı. bugünü farklı bir boyutta yaşadık adeta. en dahi senaristin yazamayacağı, en yetenekli yönetmenin kuramayacağı bir dram setindeydik. taşı eritecek manzaralara yüzyüzeydik hep. böyle bir durumda insan algılarını yitiriyyor, hiçleşiyor. bir hafiflik bir sükunet geliyor üzerine.
kendisi kurtulan, arkadaşlarını kurtarmaya çalıştı yakını olmayanlar yakını olanları teselli etmeyi görev bildi. o boş sandığımız alnından öpülesi liseli gençlerimiz titreyen taze yürekleriyle işçi yakınlarına su yemek dağıttı. bu bütünleşme türkiyenin her yerinden insan barındıran somada yaşandı.
bi taraftan tam da cenaze namazları kılınırken cam çerçeve indirmekle uğraşan bir grup vardı. keşke gidip su dağıtsalardı. siyyasiler bürokrarlar keşke hiç gelmeselerdi. bugünün rengine onların rengi hiç yakışmıyordu.
bu olayda ihmal vardır veya yoktur pek de önemli değil. önümüzdeki uzuuun yıllara yansımalarıyla alakalı ne yapılacağı önemlibabasız kalan yüzlerce çocuk var. gerçi babalarıyla birlikteyken de öok yi bir hayatları yoktu.
anlaşılan o ki maddi yardımlar bi şekilde karşılanacak. kana ihtiyaç yok mesela; onların kanı ülkenin geleceğine mal olup gitti zaten. bizim herşeyin ötesinde aklı selime ihtiyacımız var memleketin her köşesinde hepimiz için. şunu duyumsayabiliyor muyuz? onlar canlarını bizim ekranlarımızz parlasın diye verdiler. onların çocuklaına bir gelecek borçluyuz. babalarının evlerimizi ağarttığı gibi evlatlarının geleceğini ağartmak zorundayız. bunu iş bırakma eylemleri yaparak değil daha çok üreterek yapabiliriz.babalarının asıl problemi açık özgür kafa yapısına sahip olamamasıydı. evlatlarından açık toplumu inşa etmeliyiz. ki babalarının razı olduğu koşullara razı olmasınlar.
o işçiler önce gelişme imkanı tanınmayan sonra bu hallerinden dibine kadar yararlanılan insanlarsı. banka kredileriyle çocuğunun geleceği ipoteklenen insanlardı. ve şimdi gündemde istatistik olarak yer alıyorlar yalnızca
neyse dağımık oldu galiba ama şu anki ruh haliyle titreyen parmaklarla ve gözyaşıyla ısalanan klavyayle bu kadar oluyor...
(bkz: soma) başlığının altındaki benim yazıma ve diğer yazılara da bakarsanız aydınlatıcı olabilir
ves selam
müşteri hiizmetleri hattı bulunan ama defalarca aranmasına rağmen müşteri temslcisiyle görüşülemeyan ayakkabı markası.
herhangi bir vara benim diyemeyeceğin için asıl sahibinden ümit ve emanet etmek, allah'a ısmarlamak şeklinde gerçekleşen eylemdir.
ötekiler i dığurmuş da seni doğurmamış mı?
o ani nerdeyse biz de getirtelim ordan huzur. kalamış olmasın.
şehrin yerini değiştirsen insanların haberdar olmamacasına gaflete daldıkları zaman. dinginlik ve yarışsızlığın vakti. biraz sonra insanların birbirine katacakları yeryüzünde ferah bir nefes alma fırsatı. sokağa çıkılınca kendime şehir kapattım denilebilir.
vazgeçmiş hale getirmektir.
duyana, insanın var oluş prosesindekiki etkinliğin kendisine ait olduğunu sandıracak lakırtı. lakin kazın ayağı şu şekil: getirildik, gönderiliyoruz...
sabah ezanı. ardından tercihen kuş cıvıltısı...
insanoğlunun acziyetinin saf ifadesi.
kader icabı demkmiş. bazen kullanıyoruz bazı işler için hasbel kader (kader icabı) oldu diye sanki diğer işler film icabı oluyormuşçasına...
yıllar sonra hatırlandığında hala iç ezici olabilenlerdir. bireysel olarak aldığı yoğurdu diğerleri yemesin diye çekyatın altına saklamak gibisinden olmayan şeylerdir. mutlak yetememezliği yaşamışsınızdır.
aşk kitabındaki hatalardan biri de çizdiği klişe amerikan ailesi portresinde herkesin adı yöreye aitken ailenin yaşlı köpeğinin adının türkçe gölge olması.