bugün

henüz olmadığım bir meslek hakkında pek yorum yapamam. gelecek günlerde göreceğiz inşallah. maneviyatını, avantajlarını falan bilemeyeceğim de maaşı düşük olan bir meslek oduğunu düşünüyorum öğretmenleğin. ancak manevi yönden kazancı bol bir meslek olduğunu itiraf etmeliyim, öğretmenlik için sade bilgi değil, yürek ve çocuk sevgisi, sabır da gereklidir bunu da unutmamak elzem tabii ki.
(bkz: iett soforlerinin kiskandiran maasi)
kesin akp lilerin repliğidir.
saçma ve haddini oldukça aşmış bir önermedir.bunu bir ingilizce öğretmeni olarak rahatlıkla söyleyebilirim.
en güzel örneği beden öğretmenliğidir.
-rahat, hazır ol, sağa dön, sola dön, tamam erkeklar topu alıp sahaya çıksın kızlar voleybol oynasın başkan sende yoklamayı al.
gün itibarı ile öğretmeninden fırça yemiş veledin düşüncesidir kanısındayım.
3 aylık çiçeği burnunda, haftada 30 saat derse giren,o seminer senin bu seminer benim diye koşuşturan, 50 kişilik sınıflarda ders anlatmak zorunda kalan, nöbetiyle, sınıf rehberliğiyle, bilsa,e-okul saçmalıklarıyla birlikte kazancı değil meşgalesi en bol olan meslektir diyebilirim.
parasal boyutu bir tarafa bırakmakla beraber öğrencilerine yavru kuşum diyebiliyorsanız hafta sonlarını bile heba etseniz, haftada 10 sınıfa ikişer gruptan yazılı sorusu hazırlayıp, bir hafta içinde okumak zorunda kalsanız dahi bu mesleği hakkıyla yapıyorsunuz demektir.
ayrıca vergi dilimi diye çıkartılan yeni saçmalıkla göreve yeni başlayan bir öğretmen yani ben 8 yıllık bir öğretmenden 15 ytl fazla para alabilmektedir. türkiye gerçeği.
kimi branş öğretmenlikleri için tartışılması gereken ama temel bilgi branşlarına hakim öğretmenler için doğru olmayan düşüncedir. bir beden eğitimi öğretmeni branşına çok hakim olmak zorunda değildir, dersleri genelde lay lay lom geçebilir. öte yandan okulun spor takımlarını yetiştiren, takımları turnuvalara hazırlayan, koçluk yapan beden eğitimi öğretmenleri de vardır. ama bir matematik, kimya, ingilizce, biyoloji öğretmek sıradan bir insanın ancak eğitimini alarak yapması gereken bir iştir. bu sıkıcı konuları öğrencilere sevdirmek de ancak bir öğretmenin işidir ve bunun için maaşlarının üstüne para alması gerekir. bu öğretmenler sayesinde öğrenciler çok istedikleri üniversiteyi kazanır ve meslek sahibi olurlar. buna değer biçecek adamın öğretmenlerle bir sıkıntı yaşamış olması gerekir. öğretmenler yeni nesilleri şekillendiren, bu ülkeye ailelerin bile yapamadığı zamanlarda adam yetiştiren kişilerdir. bazı öğretmenlerin öğrencileri de kendini böyle başlıklar açarak belli ederler. öğrencisini adam edemeyen, tek bir kelime bile öğretmeden dersinden çıkan öğretmen maaşının 1 kuruşunu bile haketmeyen öğretmendir. bu da işin öteki yanıdır. her mesleğin hakedeni de vardır haketmeyeni de. ama iş öğretmenliğe geldiğinde, hakettiğinin karşılığı sorgulanacak en son meslektir.

(bkz: bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum)
(bkz: öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır)
kazancı manevi olarak algılıyorsak dogru olan cümledir. bircok kalp kazanırsınız, bir insan yetiştirmenin hazzını alırsınız. ancak bahsi gecen kazanc maddi ise: (bkz: bsg)
en azından mesai saati-maaş tutarı ilişkisinde imamlardan daha çok daha fazla kazandıkları kesindir. eğer bir imamın mesai saati sadece namaz kıldırdığı süre olarak hesaplanıyorsa bekçilere, özel güvenliklere verilen maaşları havaya savrulan para olarak tanımlanması gerekir.

sabah namazına (5:00) giderim imam orada, öğle namazında (13:00) orada, ikindi, akşam, yatsı namazlarında (22:00) imam orada. yani sürekli olarak orayı beklemek zorunda. her iki-üç saatte bir namaz kıldırmak zorunda. üstelik öğretmenlerinki gibi haftada 3 gün, yılda 2-3 ay izinleri de yok.

tekrar diyorum eğer imamın çalışma süresini günde 75 dakika olarak algılayabilen bir beyne sahipseniz ya art niyetlisinizdir ya da beyninizin çalışma fonksiyonları zayıf.
insan yetiştirenbir kurumun görevlililerini (öğretmen ) aldığı para ile kıyaslamak , değerlendirmek ve diğer meslek gruplarıyla karşılaştırmak saçmalığın dik alasıdır .
yunanistan , finladiya'da ,almanya'Da ve bazı avrupa ülkelerinde en çok para kazanan mesleklerden birisi de öğretmenliktir .
bu durumun sebebi yerine sonuçlarına baktığımızda ortadaki fark kabak gibi ortaya çıkacaktır .
aslında ülkemizde eğitime verilen önem birilerinin maaşları üzerinden şekillendiğinden ( öss'DE DE bu böyle değil midir aslında ? sevdiğimiz meslek yerine en çok para kazandıran mesleklere yönelmemiz bir tasadüf mü acaba ?...) eğitimin işlevini ve içeriğini bir müddet sonra anlamsızlaştırabiliyoruz .
bence de öğretmenler yaptıkları işlere göre çok para kazanmaktadır ki aylık 1150 çoktur bu adamlara (!)
kazancı en bol meslek tabii ki değildir ama sırf ortalığı germek için bir ilkokul öğrencisinin bile kurmayacağı saçma sapan bir mantıkla "bakınız imamlar 'bile' (?) daha çok kazanmaktadır" demenin ne anlamı var anlamıyorum. hele ki kimse camilerden, imamların maaşlarından bahsetmemişken yok "cami sayısı - okul sayısı" yok "imam vs. öğretmen"...

o zaman şöyle düzeltelim önermeyi;

senin gibi adamları yetiştiren öğretmenler, kazancı en bol olan gruptadır. verim sıfır yani.
evet evet öyledir. (bkz: yersen)

dersi bilerek kötü anlatıp öğrecilere özel dersi ve etütleri zorunlu tutarsan, rüşvet alıp notlarla oynarsan turkiye de ogretmenlik kazanci en bol meslektir.
tamam biliyoruz öğretmenliğin en çok kazandıran meslek olmadığını ama çok çok iyi kazanan öğretmenler de mevcut. bu sadece öğretmenlik için değil her meslek için geçerli işinde sivrilen kişiler her zaman çok kazanır.

asıl hangi zihniyetteki bir bünye bunu gidip imamlar ile kıyaslar bunu konuşmak lazım.

eğer zaten imamın sadece namaz kıldırmak ile yükümlü olduğunu sanıyorsa bir bünye o zaten hayatında camiye gitmemiştir ve imamın ne iş yaptığı hakkında da en ufak fikri yoktur. sırf islam dininie saldırmak daha da özel konuşursak imamlara ve camilere saldırmak maksadı ile tespit yapılıyor. gerçekten üzücü.
kazanç/çalışma oranında oldukça yükseklerde olan bir meslektir öğretmenlik. gün içinde üçten sonra boş olmaları, yılda 3 ay kafadan tatil yapmaları, haftasonları kesintisiz izinli olmaları, sömestr tatili, kar tatili, ot tatili, bok tatili eklenince aslında olayın günlük kazanca vurulması pek anlamlı gelmiyor. bu meslek grubu zaten yılın yaklaşık 100 gününü haftasonu tatilleriyle geçiriyor. 15 gün sömestr arasını da ekleyelim buna. haziran başı okulların bitip eylül başı açıldığını da hesaba katıp 3 ay da oradan ekleyelim. kaç etti? 205 gün. bir yıl kaç gün? 365. he yani bu meslek grubu yılın 205 günü dinleniyor, 160 günü çalışıyor. bu mudur lan ağladığınız? lan özel sektör adamın götünden kan alıyor, söümüryor insanı. bir izin almak için adam bin bir taklayla gidiyor patronun yanına. öğretmenin bir de senelik izin hakkı var.

maaş + ek ders 1500'den aşağı alan öğretmen varsa beri gelsin. tamam 1500 tl günün şartlarında tabi ki yetersiz bir paradır. ama bir de etrafındaki meslek gruplarına bakmalarını tavsiye ediyorum öğretmenlerin. o zaman ne kadar şanslı olduklarının farkına belki varırlar bir nebze. öyle ağlamakla bir şey kazanılacak olsaydı, buna en son başvurması gereken öğretmenler olurdu.

ülkedeki diğer insanlara, onların çalışma koşullarına bakın. nankörlük etmeyin.

edit : ramazan ve kurban bayramları, yılbaşı tatili, salı veya perşembeye denk gelip de haftasonu ile birleştirilen milli bayramlar hesaba katılmadı bile. onları da siz hesaba katın artık.
ogretmenlik meslegininin calisma saatlerini hesaplarken salt okulda bulunmasi gereken zamani baz almak insafsizliktir. ogretmen eresi gun anlatacagi dersin planlamasini evinde yapacak, gerekirse calisacak, ogrencileriyle ilgilenecek, sinav hazirlayacak, sinavlari degerlendirecek, ahmet'in derslerinde neden basarisiz ldugunu sorgulayacak, hasan'in basarisinin sirrini dusunecek...
evet olmasi gereken bu, ama sanirim bazi ogretmenler islerini gerektigi gibi yapmiyor ki uzerlerinde kolay yoldan para kazandiklarina dair intiba olusmus durumda... o bazi ogretmenlerin islerini duzgun sekilde yapmadiklarini zaten ogrencilerinin ileriki yillarda orada burada sictiklari tespitlerden az cok cikartabiliyoruz...

bu kadar uzaga gitmeme de gerek yok, bu tezi kendimden yola cikarak curutebilirim; haftada 2 gun calisip bir ogretmenden daha fazla kazanabiliyorum... henuz "meslek" sahibi olmamama ragmen.
kendi mesleğim diye demiyorum en bok para harita mühendisliğinde.
ulan 50 dönümlük yerin halihazırını 100.000 tl ye yapıyoruz ve 1 haftadan az sürüyor.
öğretmen götünü yırtsa bi seneyi bırak sanırım 7 ya da 8 senede anca toplar.
anlayana...
1km lik bir yolun sadece projesi 25.000 liradan aşağı değilken neye göre kime göre bu tesbit açıkçası düşünmeden edemiyorum.
komik geliyor öğretmen vs harita mühendisi.
(bkz: bi uçan tekme savururum sana)
anam babam kandırdı beni bunca sene desene, vay anasını demek bensiz yediler onca parayı. akşam evde sorarım ben bunun hesabını, kardeşimle bir olup.

güzel hikaye.*
(bkz: bayan için en iyi meslek öğretmenlik) *
işin içine manevi kazançlarda katıldığında bile mümkün olmayan durumdur .
sabah akşam özel ders veren öğretmenler varsa türkiye de olabilecek bir önermedir. ancak yoktur.
bir öğretmen evladı olarak yalan olduğunu rahatlıkla söyleyebileceğim konudur efendim.
eğer tatilleri hesaba katarsak yanlış olmayan bir önermedir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar