bugün

guvenilir yerden aldigim duyumlara gore rte nin ayagini kesmedigi universite. kimilerine gore devamsizligi bircok ogrenciden azmis.
(bkz: bir bit yeniği var bu işte)
Ankara'da TOBB'un bünyesinde açılmış, 2. yaşını henüz bitirmiş özel üniversitedir. Bünyesinde mühendislik, iktisadi ve idari bilimler ve fen edebiyat fakülteleri ile yabancı dil bölümü bulunmaktadır.
yabancı dil bölümünde bi de semih isimli bir "yaratık" beslenir ki; evlere şenlik bi kel amcadır kendileri...
bu sene iktisat bölümünde okuyacağım üniversitedir. adını sıkça duymama rağrem çevremdekilerin ilk tepkisi "vay topçu olmuşsun eheh" den ileri geçmemektedir. ayrıca süreyya serdengeçtiye derste "ne olacak bu memleketin hali" diye geyik bi soru sormak istemekteyim hadi hayırlısı
binasını görünce "annov o da ne lan" dememe neden olan üniversitedir. dışarıdan içerisi bir alışveriş merkezi gibi görünmektedir.
dışı gibi içerisinin de alışveriş merkezinden pek bir farkı olmayan, sınavlarda bilinçli olarak zor sorular sorup öğrencileri sınıfta bırakmaya çalışan üniversite.
standartlara acayip takan üniversitedir. hocalar girdiği sınıfların quiz lerini hazırlamaz bunun yerine test merkezi denen gudik biyerden gelir sorular. öle fotokopilerde çek gitsin
nasıl olsa bebelere vericez cinsinde değil tam ortalanmış kağıtlarda gelir. bide sene sonunda toefl denilen uluslararsı geçerliliği olan dil sınavına sokarlar insanları. geçme sınırı 500 dür ve 497 ile tekrar hazırlık okuyan insanlar bulunur hazırlık sınıfında. hazırlıktakiler geldiklerine pişmandır (bkz: parayla rezil olmak). ayrıca vakıf üni olmasına rağmen tiki oranı çok düşüktür. hatta bina haricinde öğrencilerin devletekilerden pek farkı yoktur. (iki göz, 2 kulak vs). bahçeşi içerisinde kırmızı plakalı mercedes görmek çok normal gelir. bazen rıfat hisarcıklıoğlu veya süreyya serdengeçti ile karşılaşabilirsiniz. ama tavsiye etmem. (bkz: ben yandım sen yanma)
Türkiyedeki üniversitelerin yegane sorunu olan para sorununa katiyyen sahip olmayan üniversitedir. Geleceğe ümitle bakmaktadır. Kurulduğu gündeki heyecan kaybedilmezse dünya çapında bir üniversite olabilir 10-15 yıl sonra*.
saat 14.30 da molaya çıkan öğrencilerin karşılarında 20 küsür devletin büyükelçilerinin makam arabalarını görmesinin ardırdan (bkz: zırhlı) (bkz: ) (bkz: s600) (bkz: yeşil plaka) eskortlarla gelen cumurbaşkanını görmesiyle dumura hazırlık öğrencilerine sahiptir.
okul içindeyken sağa sola dikkat edin 10 mt ilerdeki adam başbakan olabilir. zaten öğle yemeğini rektörle yemişsinizdir.
hergün bir bakanı görebilirsiniz. başbakan zaten 10 günde bir gelir. dimplomat arabalarını görmek aşikar olmuştur. okul müdürü gibi gezen göbekli adam rektördür.

ayrıca iyi güzel borsa, ticaret biyere kadarda okul kantinin önünde bir kepçe firması stand açmıştır. (bkz: ben bugün bunu gördüm)

ayrıca ders saatleriniz tutarsa tobb un toplatılarına katılabilirsiniz.
2005 yerlerştirmelerinin açıklanmasından sonra, TOBB ETÜ'yü tercih ettiğimi, Hacettepe Nükleer Enerji Mühendisliğinde okuyan arkadaşıma söylediğimde: "Ne işin var lan borsada!" yanıtını almama sebep olan okul, okulum. Ayrıca şu dialoglara sıkça rastlanmaktadır:
-hangi okulda okuyorsun yeğenim?
-TOBB ETÜ.(gururla)
-Topnetü?
-TOBBBBBBBBBBB amca TOBBBBBB(b'ler vurgulanır.)
-haaaa tobb.(amca başını öne eğer devam eder, o artık eski amca değldir, o tobb etünün farkında olan bir amcadır. Ve hayatına bu farkındalık ile devam eder.)
(bkz: bir şeye bin kere açıklık getirmek)
kandırıkçı üniversite.
hazırlık okumuş herhangi birine bir dokunun bin ah işitirsiniz. okul 3 yıllıktır ve her yıl farklı bir ingilizce eğitim sistemi uygulanmıştır ki bunun sonucu olarak hazırlığı geçebilmek için nice öğrenciler toefl için burslarını* feda etmişlerdir. üstelik ingilizce okutmanlarının yarısı 83lüdür, yani bir ingilizce dersi olası bir ortam muhabbetine dönüşebilir *. ayrıca resmi olarak ispatlanamayacak skandalı da var yabancı diller bölümünün. bir de mid-term uygulamadaki beceriksizliğine şahit oldum.
ortak eğitim olayının varsa bir eksiği sonradan çok can sıkacağı kesin. birinci sınıftayım ama şikayetleri duymaya başladım. sorunlar genelde "bizi şirkette ipleyen yok, benim ne işim var burada" gibi söylemlerle ifade ediliyor. bölüm tanışma toplantımızda iktisat dekanının ifadesini de aktarıyorum aynen: "çoğunlukla şirketler tobb'un güzel hatrı için öğrenci kabul ediyor." sonra da ekliyor, önemli olan öğrencinin kendini şirkete kabul ettirebilmesi. öyleyse biz niye tobbetuye geldik, madem ortak eğitim için şirkette üvey evlat muamelesi göreceğiz, zaten herhangi bir öğrenci herhangi bir şirkette sırf staj süresini doldururmak için yer bulabiliyor ve eğer varsa bir cevher kendini nerede olursa olsun ispatlayabiliyor. nerede kaldı senin farklılığın tobbetu, adını ortak eğitim koymuşsun, helal olsun, iyi kandırdın tobbetu.
bu kısmı epeyce taraflı izah ediyorum ama önemli olan nokta soylenen yalandır. dediler ki kayıt olmadan önce ve ilk bir sene, yurt yapılacak, inşaat başlayacak, az kaldı başlar yakında, öyle güzel yurtlar yapılacak ki karar verilemiyor; alışveriş merkezi olan bir gökdelen mi olsun yoksa villalar şeklinde yerleşim birimi mi yapalım, malesef bürokratik engeller var izin alınamıyor ama yakında yapılacak. gördük ki bu seneki kayıtlarda kullanılan ifade: " yurt yapılana kadar yurt yardımı verilmeye....." en azından yalan söylememişler, teşekkürler tobbetu. ama içime sindiremediğim bir şey var ki: bu yurtların yapılamamasına sebep kişiler okula * özel şöförleri olan lüks arabalarıyla geliyorlar. malesef o arabalardan çıkan egzos dumanlarını, yurt yapılamamasından dolayı okula otobusle gelip giden ve ankara ikliminde günde en azından bir buçuk saatini okul yolunda harcayan öğrencileri soluyor. belki ben çok şımardım liseye giderken 5 yıl vapurda deniz havası solumaya, sağlıklı yaşamıma tezat sigaraya bağlanmaya da o yüzden ağır geliyor bana bu durum ve galiba doğal seleksiyona uğramaktayım şu an.
spor salonunu açtılar bir sene sonra, teşekkürler tobbetu. havuz ise muamma, su kaçırıyor diyorlar. ama hata benim gibi broşürlerde havuzu görüp cıp cıp yapmayı hayal edenlerde. ne haddimize yarı olimpik havuzda yüzmek. ama görülen o ki, havuz açılmayacak ve içi su dolu bir halde bekleyecek uzunca bir süre. fitness salonu açılacak diyorlardı başlarda ama zaman aşımına uğradı galiba, sözünü eden yok hiç. söz dediysem kolpalardan bahsediyorum. herşeye bir kolpa sıkarlar genelde tobbetüde
yurt yardımı olayını da açayım biraz. yapılan yurt yardımı şu an 450 ytl aylık, lakin tek kuruş cebimize girmediği gibi civar yurtlar da tobbetülü'ye ne kadar sokarım derdinde. bizzat yaşadığım olayı örnek vereyim. arkadaşlarım uygun bir yurt bulmuş ve kaydını yaptırmışlar. yurt alışkın değil bu duruma çünkü tobbetü erken başlıyor eğitim dönemine* ve yurtta da pek az yer kalmış. ben biraz geç gidince de bana da yüksek fiyat verdiler. sebep; yeni kayıt yılının başlangıcını kaçırmışım* ve yeni kayıt yılında fiyatlar zamlanırmış. sordum kimsenin de haberi yok arkadaşlardan. yurt tabi ki kabul etmiyor eski fiyatları çünkü zaten standart müşterileri* dolduracak zamanla istediği fiyattan. işin temelinde yatan problem ise yurt paralarının öğrencilere verilmiyor olması. sonuçta çoğu kimse 450 milyonu cebe indirmek istemiyorken 2-3-4 öğrenci birleşip bir evde yaşamak tercihini kullanamamak öğrencileri oldukça üzüyor. onun yerine 100-200 ytl ödeyip ortalama bir yurtta kalyorlar ama o 450 milyonun kira sözleşmesine aktarılabilmesini isteyen o kadar çok öğrenci olsa da tobbetu bunu görmezden geliyor.

rte'nin yuhalanmayacağı kaç üniversite var ki? tobb'un toplantılarını yaptığı için ve son yıllarda tobb daha etkin ve uluslararası bir kimlik kazandığı için tobbetu'da kırmızı ve yeşil plakaları görmek olasıdır. bir de başkent oluyor ankara, ondandır. para sorunu yok diyenin ise biraz daha dikkat etmesi lazım. 1.200.000 üyesi 10ar milyon verse bir milyon dolar para toplanır gibi bir görüş var, ama tobbetu her yağmurda akan ve aktığı zaman iki alt kata kadar suyu sızan çatısını yaptırsın önce.
binanın mimarı , komşusu sayılan armadanın mimarı ile aynı kişidir. bu yüzden alışveriş merkezine benzemekten öte, tek farkı içerisinde derslik tarzı odaları olmasıdır. bina daha önceden ankaranın tanınmış bir okulu olan yükseliş kolejine ait olup ( teknik terimleri bilmiyorum ama sanırım eskisinin üstüne yapılan şeylere iç dekorasyonda kaplama diyorlardı) eskisinin üzerine kaplamadan ibarettir. hatta bu kaplamalar bazen kazara kırılır heyecanlı öğrenciler tarafından ama hemen onarılıp eskisi gibi cillop gözükür. en büyük eksiklik, kampüsün yeşili olmaması ve binanın da gri olmasıdır. depresyonda olmamın sebebi ben değilsem kampüstür, o genele hakim gri renktir.
bir de hiç bir yerde görmediğim kadar çok statik elektrik vardır binasında( boyle mi deniyordu acaba?). demeye çalıştığım şey, metalik olan her şey sizi çarpabilir, bu duruma hala alışamayanlar var, komik şeyler yaşıyoruz bazen.

öğrencileri düzeysiz bir şekilde olsa da hakkını aramaya çalışırken bir hoca şöyle laf etmişti: "çocuklar dikkat edin, bu şekilde hareket etmeniz kendi ayağınıza kurşun sıkmanız demektir, insanlara etu hakkında yanlış izlenimler vermeniz yanlış olur", ah be hocam, o kurşunu biz çoktan yedik topuğumuza da acısı geç çıkmaya başladı.

bunların üzerine etuyu tercih etmek fikrine sahip olanlar ve henüz oss karmaşasını kafasından tamamiyle atamayanlar için: aman dikkat edin, tercih basit bir iş değildir. şu anda tobbetu puan sıralamasında hakkettiği yerden yüksektedir bence. ama yine de türkiye'deki üniversiteler içerisinde de önemli bir konuma sahiptir. bu yüzden tercih etmeden önce etu yokmuş gibi tercihinizi yapın ve tercihlerinizdeki üniversiteleri bizzat araştırın internetten, gidip görerek. sonra tobbetuyu gelip görün, son olarak tekrar tercihlerinizi düzenleyip etu dışındaki üniversiteleri bir daha düşünün, tercihinizi hazırlayın** ve hala tercihlerinizde tobbetu varsa ve olası ise, yıllardır yapmak istediğiniz ve yapmaya fırsat bulamadığınız ne varsa onları yapın, zira tobbetu dabbe gibidir, karadelik gibidir, bir nevi korku filmidir. sonuçta tobbetu; öncesinde 15 yıldır kadıköy'de yaşayan gs'li beni, fener-gs derbisine zerre kadar önem vermeyecek bir hale sokacak kadar etkiledi bir yıl süresinde.
kısaca kandırıkçı üniversite. *
öğrencilerine iş garantisi vererek kendini tanitan ve vestel laptop dağitip bunu televizyonlarda ana haberlerde gösterten üniversite
Bünyesinde, öğrenciler tarafından, maddi durumu iyi olmayan öğrencilere öss kursu verilen üniversite.
temelde mantıklı bir yaklaşımla, bakış açısıyla oluşturulmuş olan üniversite. avrupadaki muadili olan techno park-üniversite iş birliğiyle kurulmuş olan kurumlara benzetilmeye çalışılmış. ne yazık ki öğrenci kalitesindeki düşüklük her zaman ki gibi eğitimin kalitesini de doğrudan etkilemiştir. bir çok özel üniversitede olduğu gibi.
(bkz: tahsin kesici)
(bkz: mitat çelikpala)
Öğrenci kalitesinin, oldukça yüksek olduğu, bu açıdan yeterli sayılabilecek üniversite. Bu konuda kesin bir yargıya varmak için, diğer üniversitelerdeki duruma bakılmalıdır. Zira türkiye öğrenci kalitesi bakımından DÜnyada en iyilerden biridir. Bu kadar zeki öğrenciye başka ülkeler sahip değil. Ne yazık ki sahip olduğumuz eğitim sistemi büyük miktarda işlenmemiş mücevherin yok olmasına neden olmakta.
öğrencilerine vestel notebooklarını tören yaparak veren ve haber bültenlerinde yayınlatan üniversite..
mühendislik ve ikdisadi idari birimler fakültesinin yabancı dil bölümü karşısında sönük kaldığı ve tüm fakültelerin bir bina içinde toplandığı üniversite(cik).
türkiye odalar ve borsalar birliği ekonomi ve teknoloji üniversitesi tobb etü'nün açılımıdır.
seneye ek bir bina yapmaz ise nüfusu kaldıramayacak olan, öğrencisi bulunduğum üniversitem. okulda benim de öğrencisi olduğum makine mühendisliği bölümünün yanı sıra elektrik-elektronik, bilgisayar ve endustri mühendislikleri; işletme, iktisat,matematik, türk dili ve edebiyatı, tarih ve uluslararası ilişkiler bölümleri bulunmaktadır.1000 küsür öğrencisi vardır şu an...
her öğrenciye birer laptop verilir kayıt anında. burslu olanların bursları her ay başı yatar hesaplarına. ve ayrıca ankaradaki özel okullar içinde bilkentten sonra en pahalı olanıdır.

ayrıca 2006 öss de ilk 100den 11 öğrenci, ilk 1000den 63 kişinin tercihi olmuştur bu üniversite.daha çok genç bir üniversite olmasına rağmen bir hayli başarılıdır...
kayıt sırasında tüm öğrencilere birer laptop verip, sene içinde çatır çatır alan okul.
ayrıca yeni bir üniversiteye göre son derece kaliteli hocalara sahiptir, bilkent'in insanlar gözündeki yerine gözünü dikmiştir.
bir eğitim kurumu olmaktan çok tobb un konferans merkezi olarak göze çarpar. pasif ve sinmiş bir rektöre sahip olan bu üniversitecik öğrencilerinin akademik alanda gelişmesinin önüne her zaman engeller çıkarmaktadır. uyguladıkları ve uygulamayla övündükleri ortak eğitim projesi bir çok soruna sahip olmakla birlikte, her öğrencinin ortak eğitime gitme zorunluluğu bulunmaktadır. akademik düşünen bir öğrenci için bu sistemin bir handikap olduğu hiç hesaba katılmamıştır. üniversite, öğrencilerini geleceğin ucuz işgücü olarak yetiştirmekle beraber,onlara kalifiye olabilmelerini sağlayacak eğitimi verememektedir. başarı ölçütü olarak sadece türkiye'de dereceye girmiş gençleri asılsız vaadlerle kandırarak onların üniversiteyi tercih etmesini gösteren bu üniversitecik, bu gençlerin geleceklerini belki de karartabilecektir. çoğu öğrencinin keşke burada olmasaydım dediği üniversite, gelecek için hiç de öngörülebilir değildir.
bugünlerde ve muhtemelen gecelek yıllarda da; yolu ankara'ya düşenler, eğer otobüsle seyahat edip de aştide bir gündüz vakti otobüsten inerseniz; geldiğiniz yolun sağ tarafına baktığınızda, bir gökdelen görürsünüz. işte o gökdelen ile geldiğiniz yol arasında boş bir arazi vardır. ve tobbetu'nun yalanlar silsilesi ile artık o araziye yurt yapılacağına inanmamaktadır öğrenciler.
şimdi ben, içinde olup da beğenenlere yapmayın etmeyin desem de, artık böyle bir uğraşa bile inanmamaktayım. onu da açık açık izah edeyim:
geçenlerde bu okulda bir protesto olayı oldu. 2005 girişliyim, protestoyu da başlatan 2005 girişli. ama okul ilginç bir şekilde kenetlendi ve neredeyse tamamına yakını protestoya katılarak, ilk defa ilginç bir birlik beraberlik gösterdi öğrenciler.
bravo
ve lanet olsun cümlenize, ki o da tobbetüden geliyor halihazırda.
bir buçuk yıldır bu okuldayım, onca mevzu varken tartışılacak, onca konu varken protesto edilebilecek, siz ancak üç beş kuruş fazla çıkınca cebinizden gaza geldiniz ve yemek servisindeki özel kuruluşları protesto ettiniz. demek ki aç ayı oynamıyormuş, demek ki öncelikler böyleymiş, ne diyim, hayırlı olsun, artık her türlü tobbetu yalanını yalayıp yutacak potansiyelimizle, hepberaber bir güzel yaşarız sahte gururumuzla; hani şu bizleri sabit potansiyeli ile sömürülecek gibi gören yemek kuruluşlarına karşı tavır almamıza sebep gururumuzla...
galiba diyorum, bu okulda bikaç yüz milyona ve bir laptop'a tav olanlar olabilir, sabredin, mezun olunca kuracağım firmayı, alıcağım krediyi, satın alıcağım hepinizi, yollayıp pazarlıyacağım köle ticareti hesabı, olur mu olur.
böyle vahşi ve de etik olmayan duygulara sebep bir üniversite işte.. tobbetü
aslında çok iyi ve kaliteli hocalara sahip okuldur, ancak bazı yönetimsel,zihniyet, sorunları vardır. bunda öğrencilerin suskun ve sesini çıkarmaya yanaşmayan türde olmasının da etkisi vardır. gerektiğinde benim gibi bazı cazgır öğrenciler rifat hisarcikliogluna kadar çıkmış yine hiçbir şey elde edememiş olsalar da denemişlerdir, fakat denemeye yeltenen öğrencilerin sayısı bir elin parmaklarını geçmediği için bir şey elde edilememektedir. saçma sapan sınavlar yapan finaller başladıktan sonra vizeleri açıklayan aptal saptal bi bölümü (bkz: ydb) de bünyesinde barındırır. öğleyin deli gibi yemek sırası olur, havuzu deliktir, yurdu yoktur. yemekleri öğrenciler protesto etmiştir ama hiçbir şeyi değiştirememişlerdir. ama en azından ilk defa okulda protesto olmuştur. bu da bir başarıdır. devamı gelmelidir.

insan gibi öğrencileri ve insan gibi hocaları vardır. istendiğinde hocaların odasına girilebilir. dekan (bkz: fatih özatay) ilk defa gördüğü 1.sınıf öğrencilerine okuldan memnun musunuz diye sorar ve direkt şikayete başlayan öğrencileri dar vaktine rağmen dinler.

ama yurt parası eve de verilsin diye bütün arkadaşlarına tek bi dilekçeyi fwlayan ve evrak kayıda vermesini isteyen sylviaplathh katılımın çok az olduğunu görünce susup oturmuştur. rifat hisarcıklıoğlu zırt pırt okula gelir ama öğrenciler gidip de nerde bizim yurdumuz demez. geldiğinde de hafta içi öğrenciler için yapılan etkinliğin duyurusunu yapmaya çalışan aptal topluluk başkanları vardır. * * *

tüketicilerin şikayet etmediği monopol şirkettir tobb etü.

edit: öğrenciler ne kadar şikayet etseler de öğrencilerin özgüvenine katkı sağlayan bir okuldur, odtüdeki arkadaşlarınız kariyer günleri için rifat hisarcıklıoğluna nasıl ulaşacaklarını düşünürken sizin kalemliğinizde özel kalem müdürünün telefonu vardır, yaz okuluna kaldığınız için okulu şikayet etmek için almışsınızdır ya da tbb 01 plakalı arabayı görünce aa rifat gene gelmiş derken bir anda rifat hisarcıklıoğlu merhaba gençler diye elini uzatır, o sarılmak için hamle yaparken arkadaşınız geri çekilebilir. girdiğiniz yemekte osman birsen ve türkiyenin sayılı zenginleri olduğunu görebilirsiniz. bir zamanlar türk parasına yön veren süreyya serdengeçti fatih özatay gibi isimlerden ders alırsınız, istediğiniz zaman ulaşabilirsiniz. office hoursu pek çok hoca takmaz odasındaysa size elinden gelen yardımı yapar. fuzzy logicte türkiyenin en iyi ismi olan burhan türkşeni balon oynarken * * ezebilirsiniz, adam sadece gülümser, kızmaz, ukalalık yapmaz. fransa odalar ve borsalar birliği başkanı ve birçok fransız gazeteci gelir sizin düşüncelerinizi dinler. mustafa aydın gözünüzün önünde ağzında sakız bakanlara seminer vermeye gider.
odtüye amerika büyükelçisi giremezken, amerika eski dışişleri bilmemnesi gelir seminer verir. insanlar görüşlerinize aykırı olsalar bile onları sorularınızla ekarte etmeye çalışırsınız. siyasetçiler içinse abdüllatif şener çok bayık, kürşat tüzmen parfüm banyosu yapıyor diye dedikodular yaparsınız.

başarılı ve ünlü kişilerin sizin görüşlerinize önem vermesi, dinlemesi özgüveninizi artırır. ilk rifat hisarcıklıoğluyla konuşurken sesimin titrediğini hatırlıyorum, şimdiyse dillerine önem veren fransızlarla ingilizce ermeni soykırımı hakkında konuşup yasanın ne kadar salakça olduğunu ve türkiyenin lobby faaliyetlerinde ne kadar başarısız olduğunu kabul edişimizin ve ettirişimiz sırasındaki sesimdeki güveni düşünüyorum. kampüsü yoktur ama tobb etü bunu sağlar.

mühendislik fakültesi için yaşamadığım için yorum yapamam ama iktisadi ve idari bilimlerde tek geçebileceğim okuldur. çok daha iyi olacaktır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar