bugün

itiraf ediyorum asosyalim.
kızların erkeklere erkeklerin kızlara sözlükte laf atma niyetine paso başlık açmasından dolayı sinirlenip midir efkarlanıp mıdır nedir uyku uyumayıp 2 saattir üzerinde çalıştığım yazıyı(ki kendisi hiç de bize uygun değildir roman gibi uzun oldu kesin kimse okumaz ya da yarısında bırakır) yayınladıktan sonra sol frame de göremeyince bi an tüm o birbirlerini kötüledikleri başlıkların altına spam yapar gibi link gönderesim gelmedi değil hani.
başkalarının beni anlamasını beklerken, kendimi ben bile anlamıyorum.
twitter ana sayfamda AKP'li milletvekillerinin arkadaşlarım tarafından retweetlenmiş yazılarını görünce bi tuhaf hissediyorum lahn! Sanırsın okul tuvaletinde sigarayla basılmışım!
ramazanlar bana hep yalnızlıgımı hatırlatır.

böyle aileleriyle sahur, iftar yapanları görünce kötü oluyorum, acayip imreniyorum amına koyim. ben dinlere inanmam, ömrüm boyunca oruç tutmadım. ama hep imrenmişimdir kalabalık ailelerin iftar, sahur sofralarına.

az önce sigara içmek için balkona çıktım. çevredeki apartmanların balkonları aileler ile doluydu. gülüşmeler, çatal bıçak sesleri. izledim biraz onları. hoş bi telaş vardı hepsinde. sonra alt kat komşumu duydum, ogluna sesleniyordu 'çay içer misin' diye. sigaramın bitmesini beklemeden içeri girdim.

ben sevmem ramazanları. bana hep yaşayamadıgım sevinçleri, heyecanları, aile olmayı hatırlatır. biz hiç aile olamadık sözlük. **belki de bu yüzden sevemedim ramazanları.

simdi aranızdan 'bunu mu dert ettin' diyenleriniz olcaktır elbet. evet bunu dert ettim, ailece yemek yiyenleri dert ettim, gecenin bi yarısı duyduğum gülüşmeleri dert ettim, ogluna çay koyan kadını dert ettim, olamadıgımız aileyi dert ettim.

yalnızlıgım hiç bu kadar gözüme sokulmamıştı sözlük.
rezil oldum hem de çok fena of of of.
benim gözümde yıldız edebiyatla odtü tarih aynı yolun yolcusudur ikisi de teknik okulda sözel bölümdür.
dudak derimi yemekten aşırı zevk duyuyorum. bunu yaparken, yalnız olmaya dikkat ediyorum. sanki topluluk içinde utanç duyacakmışım gibi bu hareketten. *
can yücelin sövmesine edebiyat, benim sövmeme piçlik denmesi olayının amına koyayım.

oda küfür bu da küfür lan?
böbrek taşı düşürüyorum ve hiç bir şey çare olmadığı için böbreğimle konuşmaya başladım.
(bkz: bu yol yol değil).
sanırım ilkokul arkadaşım bana yazıyor sözlük. bugüne kadar normal şekilde konuşurduk. bugün bi garipti ama.

önce kilyosa davet etmeler...
sonra 'aşktan yana hiç şansım yok' uydurmaları...
daha sonra iltifatlar...
daha da sonra 'sen ciddi ilişkiyi nerede arayacağını bilmiyorsun' geyikleri...

falan filan.

ne yapcam bilemedim lan! böyle bir durumda nasıl hareket edilir!? yardımcı ol bana sözlük. *
sona gelmeme çok az kaldı. yakında her şey sona erecek. işte bu çok kötü.
Bu kullanıcı adıyla iki kişi yazıyoruz. Birimiz cemaatçi, birimiz de ateist. Yazılanları gören kesin, "kişiliğini siktiğim" falan diye küfrediyordur; etmesin lan.
Sozluk,

Afedersin tam bi gerizekali gibiyim. Son 1 ay tm calisarak 16 bininci oldum. Kultur hukuk mu yazayim. 4 senedir sayisal ogrencisiyim 43 bininci oldum. itu tekstil muh, ytu harita muh-mat muh, kultur insaat muh gibi bolumler arasinda kaldim. Bunu eksileyen de olacak belki, ama bir deneyim sahibi gelsin de "yahu 4bucuk, senin icin bunu/sunu secmek daha guzel olur cunku ..." gibi mantikli seylerle donativersin. Hayir deneyimsizim yani.

Saygilar sunuyorum.
sözlük gece gece 60 kişi itiraf girmiş neler oluyor bize sana neler oluyor ?
4 senelik yakın arkadaşımın oturduğum ilçedeki müdavimi olduğumuz cafeye yine tanıdığım insanlarla sahur için gitmesi ve üstüne haber vermemesi.*
aşkın kesinlikle yalan oldugunu dusunuyorum. twitterda ki ask twitlerinden nefret ediyorum. ask acisi cektigini iddia eden insanlari samimi bulmuyorum. ask ile ilgili herseyden nefret ediyorum.

not: aldatilmadim,terkedilmedim.
fenerbahçeli olmama rağmen ünal aysal'ın bahsettiği pastanın çileği olacak futbolcuyu çok merak ediyorum.
durmadan mavi sakaldan "iki yol" şarkısını dinliyorum.Ben şimdi nereye, nereye, nereye gideyim...
önümüzdeki yüzyıl boyunca bir daha köfte yemeyeceğim sözlük.o nasıl köfteydi arkadaş hala midemin içinde horon tepiyor.
birisi (#7433907) numaralı entrymi oylamış. hiç hatırlamıyorum yazdığımı hatta şarkıyı bile. üzerinden iki buçuk sene geçmiş bile. eski günlere gittim. hatırladım ne yaşadığımı. düşündüm... anıları yad ettiren sözlüğe içimden teşekkür ettim.
sürekli gülen, hayata neşe ile bakan, insanları var olduğu gibi kabul eden insanları küçümserdim önceden. hiç seçici olmadıklarını, hayatlarında karşılarına çıkan her türlü beter şeyi bir şekilde saflıkları ile çektikleinie, iyi niyet ve hayatı hafife almanın buna neden oduğunu düşünürdüm. özetle hiç cool gelmezdi bana bu gülümseyenler grubu. hayatı hep güzel yanları ile görüp, tez elden de aile kurarlar bir de bu tipler. bir çol çocuk, çok sevgili kocaları, biricik babaları falan. arkadaşları kanka. oturmuyordu bir türlü zihnime.

şimdi kendimi yıllardır öyle olmadığım ve bu günden sonra da pek öyle olamayacağım için çok şanssız görüyorum. çünkü bu dünyada ölüm var. kırdığınız kalbin hiç beklemediğiniz anda durabileceği gerçeği ile yaşanan bir ömür var. mutsuz geçirilen, sevgisiz ve saygısız, ağlayarak geçirilen tek bir anın bile kayıp olduğunu görüyorum. olduğu gibi seveceğim, olduğum gibi beni seven bir hayat arkadaşım; çocuklarım olsun, annem ve babamın ömrü yettiğince onlara da aile olsun, kuşum bebeğimin burnuna konsun istiyorum. insanların hatalarına gülüp geçebileyim, sevdiklerimin kusurlarını arkalarını pışpışlayarak geçirivereyim. beni inatla mutsuz eden hiçbir yerde bir an durmayayım.

gülümsüyor olmakla güçsüzlüğü asla ama asla bir tutmayayım. gülümsemekten ve iyi niyetten alayım gücümü. gülümsememe ve iyi niyetime güven duymayan kimseye bir an müsamaham olmasın, sevgiyle "olmaz öyle" deyivereyim. olur mu? pek olmaz ama denenebilir.

geç olsun, çok geç olmasın.
Filmlerden o kadar etkileniyorum ki anlatamam.Sonu mutlu bitse bile ağlıyorum.Sanki zaman kaybediyormuşum gibi.Neden böyle bir hayatım yok diye soruyorum kendime.Güzel kız ve yakışıklı erkeğin en sonunda birleşeceği filmin afişinden bile belli.Ama benim ne bir sonum var ne bir başım.Gelecek kaygısı yaşıyorum
tatil dönüşü, neden benim babam paris hilton unki kadar zengin değilmiş diye hayıflanıyorum sözlük. bu dünya çok adaletsiz bir yer, çook. şans oyunlarına sardım bu yüzden. voleyi vursam işi mişi kim takar, dım tıs dım tıs oyunlarda, culup culup sulardayım.
ilk senenin not ortalamasını düşünürsem bırak kendi okulumda formasyon alamayı adıyaman da bile alamıyorum.