bugün

reddedildikçe farklı yöntemlere başvurma ve çeşitli kaynaklardan yararlanma gibi insanı tecrübe ettiren ama aslaa unutulmayan bir vakadır.
zamanla alışılır.
3. defa oluyorsa forever alone olunacağı gerçeğini yüzünüze vurur.
kabul edilmek maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinde üçüncü basamakta olan 'başkaları ile ilişki kurma, kabul edilmek, bir yere ait olma' ihtiyacıdır. buna göre insan fizyolojik ihtiyaç ve güvenlik ihtiyacından sonra olması gereken kabul görmenin olmama durumudur.

reddedilme esnasında önce bir ter basar yukarıdan aşağı. yavaş yavaş kaplar tüm bedenini. reddedilmenin verdiği haz o terle dağılır vücuduna. yetersiz olduğunu hissedersin. reddedilen hassas biri ise çok derin izler de bırakabilir. bir de reddedenin değeri var. o durumda reddedilmek kelimelerin yetmediği bir durumdur. ister istemez düşüncelerinde yer edinen kişinin olmama durumu!

reddedilen umursamaz biriyse zaten pek takmaz.

reddedilme öz güvenin taban noktasına ulaşmasıyla sonuçlanır. sonra pişmanlık duygusu gelir ve ardından 'yapmasaydım ne değişirdi ki?' gibi sorular gelir akıllara. düşünürsün karşısında acaba çok mu küçük düştüm diye. ve peşinden gelen soru genelde 'neden reddedildim ki?' olur.
dünyanın en rahat adamına bile koyabilirmiş.
şöyledir efendim: bir kızı beğenirsiniz, 3-4 ay takip edersiniz, erkek arkadaşı yoktur, aradığınız gibi bir kızdır. gidip tanışırsınız, kız da memnun olur. ama iş kızla yemek yemeye geldiğinde kız der ki: 'ben böyle şeyleri sevmem, seninle arkadaş ortamında birbirimizi tanıyalım' ee ben seni arkadaş ortamında nasıl tanıyacağım? gel işte yemek yiyelim, konuşalım tanıyalım birbirimizi. ama yok arkadaş kızın aklına giren cemaatçi arkadaşları sayesinde olmaz bu iş. siz de peki dersiniz. tek kelime: peki!! şimdi merak ediyorum beni reddeden kızın içi rahat mıdır? benim duyduğum acının onda birini bu kız duymuş mudur? yoksa benim adım salağa çıkmış, kızın adı değerliye mi çıkmıştır? böyle salakça şeyler düşündürtür reddedilme. ama olsundur bu da bir tecrübedir, cemaate bulaşmış kıza yaklaşmamak gerektiğini öğretmiştir bu olay!
çekim duyulan şahsa açılmaya cesaret edemeyip belirsizlik içinde yaşamaktansa çok daha tercih edilesi, saygı duyulası acı deneyim.
karizmanın dağılması demek.
hayal kurma hakkının elinden alınması demektir.
sadece erkeklerin basına gelmez zamanında geldi . ama nasıl reddedildiginde onemlidir. ornegin bir kızla ilgilenirsiniz havasından gecilmez boylesi cekilmez ama tesekkur ederim ilgin icin diyeni vardır. ya da redderken de kalbini kırmadan seni onere ederek reddeden vardır saygım sonsuz hala reddeden adamı saygıyla anarım selamlasırız konusuruz . hatta cicek bile aldım o kadar begeniyordum . hep kadınlara mi cicek alınır. en azından o doneme mahsus acayip komik guzel anılardan biriydi . nasılsa reddedilcem tum krolugumu yapıyım ddedim. tavsiye ederim kendinize gulmekten reddedildiginizi algılamıyorsunuz. hayranlık guzel seydir.
koyar, okuldan iş yerinden ya da güzel duygular beslenen biri tarafından olması gerekmez. her koşulda koyar.
eğer inatçı biriyseniz (bkz: cinatasozundenhazzetmeyenbalik) tam tersi etki yapabilir. Yani reddeden kişi ısrarlarla karşılaşabilir. Kötü bir durum tabi.
Ne yiğitler, ne sultanlar gibi hatunlar gitti bu korku dolu yolda.
3 sene önce her şeyi yapabilecek güveniniz varken bu olay sonrası nefes bile almayı başaramayacak sanarsınız kendinizi.

edit:başıma geldi oradan biliyorum.
bir okyanus dolusu hoşgörüyle sulandırılmış dozlarının bile insandaki tahrip gücü bir kaç atom bombası büyüklüğündedir. hayatınızın ekseni kayar o derece.
Hayır, olmaz, olamaz, sen bana uygun değilsin, bunu yapamam, bunu yapmam vs. gibi söz anlamlarının cümle içinde kullanılması reddedilmenin en kolay anlatılabileceği anlamdır.
kötü şeydir hele de kız size başlarda umut verdiyse iyice yıkılırsınız ama sorun yok insanı olgunlaştırır.
öncelikle kadınların anlık psikolojik tırmanıma geçtikleri unutulmamalıdır. demek istediğim bir halleri diğer hallerini tutmayabilir. işte iyi bir halinde size'' yeşil ışık yaktı'' diye tabir edilen güveni vermiş olabilir. aslında bağyanında bundan haberi yoktur. erkekler, her türlü yaklaşımı '' bana bitiyor'' şeklinde algıladığı için normaldir aslında bu durum. tamam sizler playboy değilsiniz ve bilemezsiniz, yanıldınız ve açıldınız bağyan kişiye. o da red cevabı vererek bozdu sizi. peki bundan sonra ne yapmalı?

evet efendim, öncelikle 1-0 yeniksiniz. eğer kız sizi reddettiyse sizin hakkınızda olumlu bir görüş beslemiyordur.arayı yapmak için tabi ki arkadaşlarına yakın olmalısınız. sizlerde bilirsiniz ki kadınlar, arkadaşlarının sözüne çok önem verirler. arkadaşlarının onayını almak beraberlik için atak yapmaktır. ortak arkadaşların vasıtasıyla beraber oyun kafe tarzı bir yere gitmek makbuldür. bu evrede kesinlikle kıza salça olmayınız. henüz sizi tanıma aşamasında. onunla ilgilenin, kesinlikle gurur yapıp görmemezlikten gelmeyin. unutmayın sevgili arkadaşlar, insanlar birbirlerini göre göre birbirlerine ısınırlar. aşırı görüşmekten dolayıda soğurlar. aralıklı olarak arkadaş çevresinde gezinin. kendinizi kabul ettirmelisiniz. daha bitmedi tabi, bu sadece kızla beraberliği sağlamak içindi. öne geçmek için onun karakter bilgisine ihtiyacınız var. unutma seni reddetti. ya başkası var, ya da gerçekten senden hoşlanmadı. kısacası işin gerçekten zor.
teklifte bulunmayarak kaçınabileceğiniz olumsuzluk.
bazı insanların hobisidir. anlamak güç sözlükçüğüm.
(bkz: göte gelmek)
(bkz: göt olmak)
(bkz: morarmak)
(bkz: tekrar deneyiniz)
(bkz: nah)

(bkz: sıradaki gelsin)
tabii ki hoş bir şey değildir.

ancak bekletilmek, muallakta bırakılmak, haftalarca oyalanmakdan bin kat daha iyidir.

çünkü kesinlik her zaman belirsizlikten çok daha tercih edilir bir durumdur, insan ancak bu şekilde önüne bakabilir.
.mını siktiğimdir
Düşersek, kalkmasınıda biliriz.
karşıda ki kişinin istememesi sonucu ortaya çıkan durum. insana içinden ''vay -küfür var bur da-'' dedirtir.