bugün

halimelerden en güzeli...
başkanının kafası oldukça karışmış olan kurumdur. ülkeyi yönetenler dün "merkez bankasına talimat verdim müdahele edecek taşın altına ellerini sokacaklar" derken bugün "o müdahelelerin bir bedeli olacak kimse öyle kafasına göre iş yapamaz" diyerek adamları ambale etti. adamı oraya atayan ve müdahale etmesini isteyen şimdi hesap soran ile aynı kişi. Fıkra gibi yemin ediyorum sanki doların böyle olması bu adamların suçu.
Döviz Rezervleri Son 6 Yılın En Düşük Seviyesine Gerileyen Merkez Bankası'nın Başına Çiftlik Bank CEO'su Mehmet Aydın'ın Getirilmesi Gündemde...

Merkez Bankası brüt döviz rezervinin bir haftada 1 milyar 622 milyon dolar eriyerek 83 milyar 80 milyon dolarla son 6 yılın en düşük seviyesini görmesinin ardından bankaya döviz girdisi sağlayacak yeni bir başkan arayışları da hız kazandı.

Ankara kulislerinde Merkez Bankası'nın başkanlığı için en fazla öne çıkan isimse Çiftlik Bank CEO'su Mehmet Aydın. Konuyla ilgili olarak konuşan Ekonomi Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, Aydın'ın genç yaşına rağmen başarısını kanıtlamış bir isim olduğunu belirterek, "Bizim artık haydi dolar bozdurun, yastık altındakileri çıkarın diyecek pek bir dumumuz kalmadı. Yani deriz demesine ama bu sefer vatandaşı ikna etmek için bedava tavuk dönerden fazlasına ihtiyaç olduğu da bir gerçek. Bu genç arkadaşımızın o noktada devreye girerek yüksek ikna kabiliyeti sayesinde Merkez Bankası'nın ihtiyaç duyduğu nakit miktarını en kısa sürede toparlayabileceğine inanıyoruz. Zaten konuşmalarını dinlediğim kadarıyla kendisi de midli ve manevi duyguları yüksek bir kardeşimiz. Böylesi bir milli davadan geri duracağını düşünmüyoruz." ifadelerine yer verdi.

Gözler Uruguay'dan gelecek yanıtta

Adının açıklanmasını istemeyen kaynak, konuyla ilgili olarak Dışişleri'nden bir ekibin Mehmet Aydın'ın kaçtığı düşünülen Uruguay'daki yetkililerle temasa geçtiğini de aktararak şunları kaydetti:

"Kendisine 'Gel cezanı Merkez Bankası'nın başında kamu görevi yaparak çek. Hem hapise girmekten kurtul, hem de ülke ekonomisine bir katkı yaparak adını temizle' şeklinde bir teklif Uruguay'lı makamlar aracılığıyla iletildi. Parayı kimden nasıl toplayacağına kendisi karar verecek. Kimi üst düzey isimler ve onların yakın akrabalarına dokunmaması şartıyla bu konuda kesinlikle bir müdahale olmayacağının da garantisi verildi. Henüz el sıkışılmış değil, maaş ve primler gibi konularda bazı ufak pürüzler var. Ancak yakın zamanda bir orta yol bulunacağına inanıyorum..."

Ekonomi camiasında heyecan yaratan bu gelişmenin ardından gözler şimdi Çiftlik Bank'ın deneyimli CEO'sundan gelecek yanıta çevrilirken, Aydın'ın hükümetten gelen teklife ''Onu boşverin de burada sığır yetiştiriciliği işinde çok güzel para var. Siz Merkez Bankası'ndaki rezervi bana verin, 6 ay sonra %30 fazlasını ödeyeyim" şeklinde bir karşı teklif getirdiği de son olarak gelen bilgiler arasında.
1910'a, j.p. morgan'ın georgia sahili, jekyll adası'ndaki konutunda gizli bir toplantı yapıldı. burası, 'federal rezerv kanunu' diye adlandırılan akdin imzalandığı yerdi. kanun bankerler tarafından yazılmıştı, hukukçular tarafından değil. görüşme hükümetten ve kamuoyundan o kadar gizliydi ki, katılan yaklaşık 10 kişi birbirlerine hitaben kullandıkları isimleri sakladılar. akdi imzaladıktan sonra, siyasi arenadaki adamları senatör nelson aldrich'e verdiler ki o da bunu parlamento'dan geçirdi. 1913 yılında, bankerlerin de şiddetli desteği ile woodrow wilson başkan seççildi. ve seçimlerdeki desteğin karşılığı olarak da 'federal rezerv kanunu'nu imzalamayı kabul etti. noel'den iki gün önce, birçok milletvekili evlerinde aileleriyle birlikteyken, 'federal rezerv kanunu' oylandı ve wilson bunu yasa haline getirdi. yıllar sonra woodrow wilson pişmanlık içinde şöyle yazdı; 'büyük endüstriyel ulusumuz, kendi mali sistemi tarafından kontrol edilir. mali sistemimiz özelleşmiş bir topluluk haliindedir. bu yüzden, ulusun kalkınması ve diğer tüm hareketleri niyetleri iyi ve halkın yararına dahi olsa, bir avuç adamın ellerindedir. bu adamlar, kendilerinin ve bazı kişilerin paralarının dahil olduğu büyük yatırımlarla ilgilenmektedir. ve çıkarları için gerçek ekkonomik bağımsızlığa zarar vermektedirler. uygar dünyanın, tamamen kontrol edilen, sindirilen ve en kötü yönetilen devletlerinden biri haline geldik. fikir özgürlüğünün, yönetime inancın ve demokratik seçme özgürlüğünün olmadığı bir devlet, bir devlet ki, egemen ufak bir grubun keyfine ve zikrine kalmış.' woodrow wilson (1856-1924) kongre üyesi louis mcfadden da asıl gerçeği, tasarı kanunlaştıktan sonra söylemiştir: 'burada bir dünya bankası sistemi kuruluyor, uluslararası bankerler tarafından kontrol edilen bir merkez. beraber hareket edip kendi ihtirasları için dünyayı köleleştiriyorlar. devlet, federal banka tarafından gasp ediliyor.' şimdi halka "federal rezerv sistemi"nin ekonomik bir dengeleyici olduğunu söylediler. enflasyonun ve ekonomik krizlerin geçmişte kaldığını söylediler. tabii tarihin bize söylediği gibi hiçbir şey değişmeyecekti. şimdi uluslar arası bankerlerin elinde hırslarına yeni boyutlar kazandıracak işleyen bir makine vardı. örneğin;1914- 1919 yılları arasında federal banka piyasaya para arzını neredeyse % 100 arttırdı. küçük bankalara büyük borçlar verildi. sonra 1920 yılında, federal banka büyük miktarda parayı piyasadan geri çekti, dolayısıyla kredi veren bankalar büyük miktarda borcu geri istedi ve tıpkı 1007 de olduğu gibi bankalara hücum başladı. federal rezerv sistemi dışında 5400 rakip banka iflas etti. tekel iyice bir grup bankerin eline geçti. kongre üyesi charles lindberg 1921 yılında şunları söyledi: "federal rezerv kanunu altında krizler bilimsel olarak yaratılmaktadır. şu anki kriz yaratılanların ilkidir ve matematiksel bir denklemden ibarettir" hâlbuki, 1920 deki kriz sadece ısınma turuydu. 1921- 1929 yılları arasında federal banka para arzını yine yükseltti, halka ve bankalara büyük borçlar verdi. o sırada borsada marj kredisi denen yeni bir kredi tipi vardı. basitçe, bir yatırımcı bir hisse senedine değerinin sadece % 10'unu ödeyip sahip olabiliyordu, kalan %90'ı için broker'a borçlanıyordu. bir başka değişle, bir kişi 1000 dolarlık hisseyi 100 dolar ile alabiliyordu. bu yöntem 1920'lerde popülerdi, sanki insanlar borsada para kazanmaya başlamışlardı. ama bu kredi tipinin bir handikabı vardı. parayı her an geri isteyebilirlerdi ve 24 saat içinde ödemeliydiniz. buna marj çağrısı denirdi ve marj çağrısı sonucunda genellikle borca girerek aldığınız hisseyi satmak zorunda kalırdınız. ekim 1928'den itibaren birkaç ay önce jp. morgan, rockefeller, berhard barack ve diğer simsarlar sessizce borsadan çekilmeye başladılar ve 24 ekim 1929'da marj kredisi vermiş new york'lu finansçılar alelacele paralarını geri istemeye başladı. bu borsada inanılmaz büyük bir tasfiye satışına neden oldu, çünkü herkes marj borçlarını ödemek istiyordu. böylelikle 16000'in üstünde banka iflas etmiş oldu ve aralarında anlaşan bankerler rakip bankaları ucuza satın almakla kalmadı, aynı zamanda koca şirketleri üçbeş kuruşa satın aldılar. bu amerikan tarihinde en büyük soygundu. ama burada bitmedi. federal banka para arzını arttırıp bu ekonomik çöküşe son vereceğine hiçbir şey yapmadı ve insanlık tarihinin en büyük bunalımına önayak oldu. bir kez daha banka kartellerinin uzun zamandır düşmanı olan louis mcfadden, federal rezerv yönetimini suçlayarak kovuşturma başlattı ve bunalım hakkında konuştu: "bu dikkatlice ayarlanmış suni bir olaydır. bankerler hepimizi umutsuz bir duruma soktular, bu şekilde bizi yönetebileceklerdi." beklendiği gibi, iki suikast teşebbüsünden sonra mcfadden, itham ettiği suçların üstüne gidemeden bir ziyafette zehirlendi. toplumu sefalete sürükledikten sonra, federal rezerv bankacıları, altın standardı'nın kaldırılması gerektiğine karar verdiler. bunun için öncelikle sistemdeki kalan altını ele geçirmek gerekiyordu. bu yüzden bunalıma son vermek bahanesiyle 1933 yılında altınlara el koymaya başladılar. 10 yıllık hapis tehdidiyle amerika'daki herkes sahip oldukları altın külçelerini hazineye vermeye zorlandı, yani halkın geriye kalan tek mal varlığını da soydular. 1933 yılının sonunda altın standardı lağvedildi. 1933 yılından önce basılan dolar'a bakarsanız üstünde "altına çevrilebilir" yazar. şimdiki dolar'a bakarsanız üzerinde "kanuni para" yazar, yani hiçbir geri dönüşü yoktur, değersiz bir kâğıt parçasıdır. paramıza değer kazandıran tek şey piyasada ne kadar bulunduğudur. bu yüzden para arzını ayarlamak, aynı zamanda değerini ayarlamak anlamına gelir, bu da bütün ekonomilere ve toplumlara diz çöktürecek bir güç demektir. "bana bir ulusun para arzının kontrolünü verin, o zaman kanın koyanları bile takmam." -m.a rothschild- rothschild bankacılık krallığının kurucusu kar sağlamanın ve kontrolün diğer aracı, savaştır. eyalet sekreteri william jennings'in gözlemine göre: "büyük yatırımcılar, dünya savaşı ile yakından ilgileniyorlar, çünkü savaş kar getirecek fırsatlar demek" uluslar arası bankerler için meydana gelecek en karlı şey savaştır. çünkü savaş ülkeyi, federal rezerv bankasından daha çok faizli para almaya zorlar. *
tam bağımsız derken bi gülme geliyor.
Yine faiz artışı, kenarda birikiminiz varsa tabanı gördüğünde alın doları çekilin kenara seçim sonrası sonuç ne olursa olsun 5.5 üzerini görürüz. YTD
her ülkenin kendisine ait yönetiminin hükümetlerce atandığı devletin bankası. faiz, repo, döviz kurları gibi birçok ekonomik gelişmeyi yönlendiren ekonomi kurumu.
görsel
iktidarın güdümünden çıkmadığı sürece senin, benim, hepimizin cebinden çıkacak paranın bir numaralı sorumlusu. neyse uzun uzun yazmayacağım, okumazsınız amına koyim.
görev ve yetkileri;

Bankanın temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır. Banka, fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisi belirler.

Banka, fiyat istikrarını sağlama amacı ile çelişmemek kaydıyla Hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekler.

Bankanın temel görev ve yetkileri şunlardır:

I- Bankanın temel görevleri;

a) Açık piyasa işlemleri yapmak,

b) Hükümetle birlikte Türk Lirasının iç ve dış değerini korumak için gerekli tedbirleri almak ve yabancı paralar ile altın karşısındaki muadeletini tespit etmeye yönelik kur rejimini belirlemek, Türk Lirasının yabancı paralar karşısındaki değerinin belirlenmesi için döviz ve efektiflerin vadesiz ve vadeli alım ve satımı ile dövizlerin Türk Lirası ile değişimi ve diğer türev işlemlerini yapmak,

c) Bankaların ve Bankaca uygun görülecek diğer mali kurumların yükümlülüklerini esas alarak zorunlu karşılıklar ve umumi disponibilite ile ilgili usul ve esasları belirlemek,

d) Reeskont ve avans işlemleri yapmak,

e) Ülke altın ve döviz rezervlerini yönetmek,

f) Türk Lirasının hacim ve tedavülünü düzenlemek, ödeme ve menkul kıymet transferi ve mutabakat sistemleri kurmak, kurulmuş ve kurulacak sistemlerin kesintisiz işlemesini ve denetimini sağlayacak düzenlemeleri yapmak, ödemeler için elektronik ortam da dahil olmak üzere kullanılacak yöntemleri ve araçları belirlemek,

g) Finansal sistemde istikrarı sağlayıcı ve para ve döviz piyasaları ile ilgili düzenleyici tedbirleri almak,

h) Mali piyasaları izlemek,

ı) Bankalardaki mevduatın vade ve türleri ile özel finans kurumlarındaki katılma hesaplarının vadelerini belirlemektir.

II- Bankanın temel yetkileri:

a ) Türkiye'de banknot ihracı imtiyazı tek elden Bankaya aittir.

b) Banka, Hükümetle birlikte enflasyon hedefini tespit eder, buna uyumlu olarak para politikasını belirler. Banka, para politikasının uygulanmasında tek yetkili ve sorumludur.

c) Banka, fiyat istikrarını sağlamak amacıyla Kanunda belirtilen para politikası araçlarını kullanmaya, uygun bulacağı diğer para politikası araçlarını da doğrudan belirlemeye ve uygulamaya yetkilidir.

d) Banka, olağanüstü hallerde ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kaynaklarının ihtiyacı karşılamaması durumunda, belirleyeceği usul ve esaslara göre bu Fona avans vermeye yetkilidir.

e) Banka, nihai kredi mercii olarak bankalara kredi verme işlerini yürütür.

f) Banka, bankaların ödünç para verme işlemlerinde ve mevduat kabulünde uygulayacakları faiz oranlarını, belirleyeceği usul ve esaslara göre bankalardan istemeye yetkilidir.

g) Banka, mali piyasaları izlemek amacıyla bankalar ve diğer mali kurumlardan ve bunları düzenlemek ve denetlemekle görevli kurum ve kuruluşlardan gerekli bilgileri istemeye ve istatistiki bilgi toplamaya yetkilidir.

III- Bankanın başlıca müşavirlik görevleri:

a) Banka, Hükümetin mali ve ekonomik müşaviri, mali ajanı ve haznedarıdır. Bankanın Hükümetle ilişkisi, Başbakan aracılığı ile sağlanır.

b) Banka, finansal sistemle ilgili olarak istenilecek hususlarda Hükümete görüş verir.

c) Banka, bankalar ve uygun göreceği diğer mali kurumlar hakkındaki görüşlerini ve tespitlerini Başbakanlık ile bu kurum ve kuruluşları düzenleme ve denetleme yetkisine sahip kuruluşlara bildirebilir.

Banka, kendisine verilen yetki ve görevlerle ilgili olarak düzenlemeler yapmaya ve bunları uygulamaya, bu düzenlemelere tabi kurum ve kuruluşlar nezdinde bunlara uygun hareket edilip edilmediğini ve kendisine gönderilen bilgilerin doğru olup olmadığını denetlemeye görevli ve yetkilidir.

kendisine verilen yetki ve görevlerle ilgili olarak düzenlemeler yapmaya ve bunları uygulamaya, bu düzenlemelere tabi kurum ve kuruluşlar nezdinde bunlara uygun hareket edilip edilmediğini ve kendisine gönderilen bilgilerin doğru olup olmadığını denetlemeye görevli ve yetkilidir.

Banka, kendisine verilen görev ve yetkileri, kendi sorumluluğu altında bağımsız olarak yerine getirir ve kullanır.

Banka, para politikası araçlarının kullanımı sırasında işlem yaptığı banka, kişi veya kurumun iflası halinde, alacaklı olduğu miktar ve faizi için iflas masasına imtiyazlı alacaklı sıfatıyla iştirak eder.

Banka mensuplarının görevlerini yerine getirmelerinden doğan tazminat davaları ancak Banka aleyhine açılabilir. Bankanın rücu hakkı saklıdır.
Kendi dolarları bitti, kasasındaki elâlemin dolarlarını satarak tl'deki çakılışı yavaşlatmaya çalışıyor. Bakın, durdurma ihtimâli yok. Tek dertleri yavaşlatmak.

Bu sürede hükûmet de bir yerlerden para bulmaya çalışıyor ama o da nafile. Tüm ülkeler, tüm küresel para babaları kendi ceplerinin derdine düşmüş durumdalar.

Türkiye'nin en önemli döviz kaynağı yazın gelen yabancı turist ve yaş meyve-sebze. Şu şartlarda turist yalan. Ortalama zekâya sahip hiç kimse, şu durumda, bırakın uluslararası yolculuğu; mecbur kalmadıkça evden işe bile gitmez. Yaş meyve-sebze konusu ise mevsimlik işçilere kalmış durumda. Şehirlerarası seyahât kısıtlaması varken de imkânsız. Diyelim ki kısıtlama kaldırıldı; bütün ülkeler gıda ihracını durdurmuş durumda. Biz elimizdekini satarsak kışın aç kalırız.

Demem o ki Türkiye Cumhuriyeti freni patlamış kamyon gibi moratoryuma gidiyor. abd'ye swap için yalvarmaları, imf'yle kapalı kapılar ardında yapmaya çalıştıkları anlaşma, çhc'den dilenmeleri... Hepsi nafile. Ekonominin içine öyle bir ettiler ki iki ucu değil, her yeri boklu değnek.

Bu salgın da bahaneleri oldu. işler iyi giderse şahsım'dan, böyle giderse covid-19'dan.
Beni koysalar daha iyi yönetirim.
aylar önce yapması gerekeni yapmayınca

sonuç daha da acı oldu. 5 lira dolarla seçime gitse

ebesinikini göreceğini anlayan akabe pansuman yaptı.

at fav'a beklesin ;

bu da oyun seçimden sonra ekonomi profesöri

m.b yi çağıracak ;

la olum bilmiyong mu ?

ben o hayın fayıza garşıyım, hemi de gunah

diyecek.

küüüüt

dolar aynen roket.
uzun uğraşlar sonucu bütün sistemini çözdüğüm kurum.
bunun kısaltması mb biliyorsunuz. ama benim nikimle ilgisi yok. soranlar oluyor da, o açıdan şey ettim.
BORÇ VERME FAiZ ORANINI YÜZDE 6,5'TAN YÜZDE 15'E, POLiTiKA FAiZiNi YÜZDE 4,5'TAN YÜZDE 10'A, MARJiNAL FONLAMA ORANINI YÜZDE 12'YE YÜKSELtmiştir.

faiz lobisi saçmalıkları yüzünden geç kalınmış hamledir. fed'e rağmen ne kadar işe yarayacağını hep birlikte göreceğiz.