bugün

ceyhun yılmaz'ın radyo programınında ona eşlik eden genç kızımızın okan bayülgen'in en son ne aldınız sorusuna bir t-shirt aldığını ve bunun için 195 türk lirasi verdiğini söylediği programdır. ***
bu hafta* erdil yaşaroğlu'nu konuk edecek olan program.
bu hafta erdil yaşaroğlu'nun yanı sıra banu güven ve sıla'nın da konuk olacağı program.
an itibarı ile erdil yaşaroğlu'nu kıskandığımız program. adamın bir yanında sıla, diğer yanında banu güven var. sonra dünyada adalet var diyorlar.
'feysbuk feysbuk her gün aradım durdum
bu kızı ordan buldum'
dizeleriyle şenlenmiş programdır.

böyle de sanatsaldır işte.
bugünkü programına banu güven i davet eden okan bayulgen bir buçuk saattir programa başlamasına rağmen, hanımefendinin sesini seyirciye daha duyurmamıştır. merakla bekliyoruz!!!
okan bayülgenin artık bitme noktasına gelen tirajını ayakta tutma hamlesinin son 3 piyonundan biri olan program. ukalalık, karşısındakini konuşturmamak, tüm yorumları kendi yapıpta konukları sadece araya vtr şeklinde almak artık sıkmıştır baymıştır. ve bu söylediklerimin tersine severim okanı.
aslında bir haftadır iple, halatla çektiğim programdı. içimi kemiren bir konu vardı ve bu konu hakkında okan'ın tutumu ne olacak çok merak ediyordum. tahmin ettiğimin de oldu aslında. konu şafak sezer'in hakkı devrim'i taklit ettiği reklamdı. sevgili okan'da konuyu programın daha başında işledi. demek ki o da iple çekiyormuş hakkı beyin programa gelişini.
-
banu güven'in çok güzel bir sesi olduğuna şahit olduğum programdır ayrıca.
-
okan bayülgen in her geçen hafta daha da güzelleşen ve diğer programları arasında gerçekten değeri ve akıcılığı çok daha fazla olan pazar günlerimizin vazgeçilmez tv programı. banu güven gibi çok sevilen bir ismi ağırladığından okan bayülgen i sevmeyenleri bile ekrana kitleyeceğinden bu hafta reytinglerinin artacağından şüphe bile edilmeyen program.
okan bayülgen'in tutmuş bir konseptin gözünü kaşını değiştirip farklı isimler yutturmaya devam ettirdiği başka bir programdır. Diğer işleri tutmayınca kürkçü dükkanı gibi hep aynı formata demirlemekte. Ha bu işi yapmakta o ayrı.
erdil yaşaroğlunun hayatında ilk defa "gönül olur" lafını kullandığı program. ardından da "hayatımda ilk defa kullanıyorum bu lafı, neden buraya denk geldi" demesiyle gece gece gülme krizine sokmuştur insanları.
konseptinden az biraz saptığına şahit olduğum program.
banu güven'le joker ağızlı sıla'yı bir arada görmemizi sağlayıp gece gece göz gönül açan program. ayrıca tvlerdeki 4.performansını gerçekleştiren banu güven'in neden halen bir albüm yapmadığı da halen merak konusudur.
bu haftaki bölümünde 21 kasım 2009 uludağ sözlük disko kralı faciası'nın uludağ sözlük kullanıcılarını nasıl etkilediğini ve sözlükte nasıl işlendiğine yer vermesini beklediğim program.
bu haftadakine hakkı devrim'in rahatsız olduğu için katılamadığı program.
zerrin özer'in yanında yine gülüşünü getirdiği programdır. *
gecenin bu saatinde zeytinyağlı barbunya ve kuzu kapama yiyen insanlar olduğunu öğrendiğim program.
zerrin özer'in yanında seydi isminde yeni bir şarkıcı var. bu adamı giydirmişler, saçlarına bi şekil yapmışlar filan. uzaktan bakınca da bişeye benzer hale getirmişler. ama dikkat ettim hiç konuşmuyor. aradan 1 saat filan geçti seydi'ye bişey sordular. ve adam 2 cümle kurmak için konuşmak zorunda kaldı. abicim sen konuşmayı bilmiyormuşsun. noldu ki şimdi bu kılık kıyafet. hepsi boş. cümle kurmaktan aciz lan.
izlenir, eğlendirir.
an itibariyle okan'ın bütün popüler şarkıcıları dalgaya aldığı programdır. *
okan bayülgen'in bu medya ortamından bıktığını hakkaten bizlere gösterdiği program. mantıklı konuşan bir kızcağızın programa katılmasını bile şımarıp dalgaya alabiliyor, süpersin.

edit: noktalama
bu güne kadar hiç bir programın tekrarını oturupta internette tekrarını izlemem diyordum ki, okanın bu gece bize gülümseyen, canlı halini televizyonda görene kadar. ne kadarda doğal bir şey değil mi allah aşkına?
sulu komedi disko kralı programından her geçen hafta bir farkı kalmayan pazar geceleri programıdır. medya bu kadar eğlenceli olduğu için disko kralı gibi bir programa dönüşüyor diye düşünülebilir. ve fakat ilk haftalarda olduğu gibi yazar ağırlamak, seyirci olarak gelmiş öğrencilerden birine ya da bir kaçına söz vermek pek reyting getirmedi olsa gerekki gerçekten derdi olan, kendisi için arkadaşları için ülkesi için dertleri, düşünceleri, fikirleri, söyleyecek, haykıracak sözleri olan birine ya da birilerine; kafası güzelmişte dalga geçmek için arayan konuklarına gösterdiği toleransı göstermeyip tamamen sulu komedi yapılmaktadır. ama dert anlatan, düşünen birey istemeyen yeni dünya düzenini eleştiriyorum deyip ondan sonra onların bütün reklamlarına seslendirme yapmak, artık bitmiş bir programda yaptığı hareketleri, duruşunu, program sunuşunu osuruk sigorta acentası reklamı için satmak karlı olsa gerek. yeni dünya sistemi tamamen gençlerin kanını emmek üzere diye söyleyen birisi kalkıp isyanı olan bir genci, osuruk pop parçalarının nakaratlarını çalaraktan kendisine para kazandıran o çok uluslu şirketlerin istediği gibi bir gençlik istediği gibi bir toplum yaratılmasına el ayak kafa herşey oluyor.
telefonda kafası iyi genç kızlara laf sokup yanında at gibi kişneyip gülen sonra kendi salak gülüşüne kendi de gülen, canlı performans yapamayacak duruma gelmiş zerrin kızımızı yere göğe koyamıyor. ayasını koltuk altına sokup osuruk sesi çıkarmak, zerrin kızımızın angutça gülüşünden daha akıl karıdır. ama o senin arkadaşındır ve de yaşı vardır amma telefonun ucundaki dertli üniversite genci senin için reytingi sağılacak bir araçtır.
gecenin 3ünde birşeyler başarmış üniversite öğrencilerini programa alıp aslında şu an saatin 11 olmadığını kim bilebilircilik oynayıp aklınca gençlerin yanında oluyormuş.
istanbul'un büyüyünce onunda ülkeye dair dertleri olunca boşver kızım evlenip kurtulursun demeyeceğine göre bi şekilde seni izleyip reyting sağlayan ve senin bankada para biriktirmene sebep olan kişilere de söz hakkı vermelisin. onları tiye alıp makara yaparak birşey olmaz. ha senin gibi günü kurtarırsın o kadar. bir daha niye gülündüğü hatırlanmayacak geyiklerle reyting sağlarsın.
madem eleştiri için anarşi lazım ve yapılamıyor, o zaman 'anarşi kralı' yapmaya el verirse kocaman canın o zamanda öğrenmiş oluruz frankafon anarşini eğer azda olsa bilinçlendirmekse bizi niyetin eğlendirmenin yanında...
sen medyayı eleştirirken, nelerin doğru dürüst işler nelerin tamamen reyting ve dolayısıyla para kazanmak amaçlı olduklarını söyleyip medyanın kralını oynarken, sözlükleri takip ettiğini söyleyerek onlardan prim kazanmaya çalışırken; sen televizyonu televizyon ekranından eleştirirken, unutmaki sen de televizyon programı yapıyorsun ve senin de söylediklerine göre ciddiye aldığın yer sözlükler ve o zaman gene unutmaki senin eleştirileceğin yerde bu sözlüklerdir.
sen nasıl medyayı takip edip olumlu ya da olumsuz eleştirilerini söylerken, sende sözlükleri takip etki sana yapılan eleştirilerini görmüş ol eğer yoğurdum ekşi deyip hatalarını görmek istersen... sen hatasızsındır gerçi kralım ama...
hadi öptüm gözlerinden, haftaya gene gelde bi sözlü daha yapayım sana...
bu da disko kralı, medya kralı ve muhabbet kralı programlarını iftiharla sunan okan bayülgen'e açık mektubumdur...
pazar geceleri yayınladığından izlenme imkanı bulmadığım için bunu büyük bir kayıp olarak hissettiğim program. geçen senelerde televizyon makinası, disko kralındaki medya arkası çok eğlenceli olduğundan bu programın da gülünerek izleneceğine inancım tam. çghb ye ölenlere burdan duyurulur. ayrıca herşey iyi hoş, 3 gece program falan da yahu bu herif her programa farklı konuk nerden buluyor.
şu an konuşan kadın uykumu getirmiştir.Kapatsa telefonu da kurtulsak diyoruz artık.