bugün

"benim oğlum bina okur, döner döner yine okur"

Bina, medreselerde ilk olarak okutulan bir dilbilgisi kitabıdır. Arapça kelime kalıplarının yer aldığı üç sayfadan oluşur. Çarpım tablosu gibi tamamen ezberlenmesi gerektiği için öğrencilerin en çok zorlandıkları bölümü oluşturmuş ve kolay ezberleyemeyen bazı öğrencilerin bu tabloyu defalarca okuması gerektiğinden bu söz deyim olarak dilimize yerleşmiştir.
Öyle bir ihtimal varsa üniversiteyi de dört dikiş yapar o vakit. Sindirme politikası.
Bu aralar istediğim. Ama farklı şekilde. Daha iyi bir lisede eğitim almak isterdim. Yoksa okuyup yine aynı yere geleceksem bir faydası yok.
Okumak ama okula gitmeden okumak.
(bkz: işi bileceksin işe gitmeyeceksin)
Ara sıra okula varıp dede sesi tonlamasıyla gobeller norüyonuz diye selam verilir ve kandırılıp internet kafeye gidip cod4 oynanır. Tıpa atanın 11 li diye kural konur. Kızlarla geçirilen zaman güzel değerlendirilir ki ilerde pek fırsat olmuyor. Derslerden en yüksek notlar alınıp tüm sınıfın kıskanması sağlanır. Tabi bunlar şimdiki akılla okunursa olur. Yoksa siksen kabul etmem amk. Çekilir mi.
Arkadaş ortamı için liseyi baştan okumak iyi olurdu.