bugün

fizik diyince akla gelen ilk insan.
bazılarına göre modernizmin başlangıcının onunla kabul edildiği ünlü ingiliz biliminsanı!

felsefede eşzaman kavramının öne çıktığı bilimcilerden bir tanesi,,,
diferansiyel teoremi bir çağdaşıyla aynı anda ortaya koymuştur...
Tarihte çok parlak bir bilim adamı olarak yerini almış bir ingiliz matematikçisi ve fizikçisidir.Otuz yaşından önce mekanik yasalarını ve temel kavramlarını formülleştirmiştir.Evrensel çekim yasasını ve matematiksel hesaplama yöntemlerini bulmuştur.iki asır boyunca fizik teorilerine bilimsel katkısı çok baskın şekilde hissedilmiştir.Günümüzde de önemi hala devam etmektedir.
einstein in gelmesiyle yalan olmuş fizikçi. ama matematik, kimya gibi bilimlerde de adını taşıyan birçok teoremleri vardır zira öğrenci tayfası bu adı hayra yormaz, duyulunca akrabaları ile birlikte itinayla anılır.
jason ile argonotların altın post'u aramak için denize açılmalarıyla başlayan Kronolojik dünya tarihi kitabının da yazarı. jason'un bir yunan mitoloji kahramanı olduğu düşünüldüğünde fizikçi olarak tanınması doğal karşılanmalıdır. *
(bkz: papa şövalye gömmüş londra da)
bölüm itibarı ile
adını sıçka duyduğum ve bazen günde 3 - 4 kere hakkında kötü konuştuğum
imkanım olsa gece cebini gizli no ile rahatsız edeceğim
arabasını çizeceğim hatta karısına kızına sarkacağım
o derece sinir olduğum insan .
Ama bulduğu bilimsel değerler pahabiçilemez o ayrı
1642-1727
ingiliz fizikçi, matematikçi, gökbilimci. evrensel çekim yasasını keşfetti. ağırlık dediğimiz şeyle, gökcisimleri arasındaki çekimin aynı şey olduğunu anladı. mekaniğin özünü oluşturan çalışmalar ve ışık üzerine deneyler yaptı. leibniz'le aynı zamanda diferansiyel hesabın temellerini attı.
(bkz: illuminati)
(bkz: http://tr.wikipedia.org/wiki/Isaac_Newton)
ingiliz fizikçi, matematikçidir. ispatladığı hareket kanunlarıyla çığır açmıştır. fizik denince ilk akla gelen kişilerdendir.
küçükken çok yetenekli olduğundan oyuncaklarını kendi yaparsı.
misal; evin dış duvarına kurduğu , güneş saati prensibine göre üzerine saatler işaretlenmiş ve mukemmel işleyen ağaç bir saat , buğdayı gerçekten öğütebilen bir su değirmeni ve unu kemiren mekanik bir fare yapmıştır. 16 yaşındayken cromwelin ölüm gününde ingiltere üzerinden geçen bir siklonun hızını kendi yaptığı küçük bir kanatlı mulineyle büyük bir doğrulukla ölçtü. *
avam kamarası üyesiydi. kayıtlara geçen tek konuşması ise "pencereleri kapatabilir misiniz?" olmuştur.
siyonizm tarikatının kurucusu..
27 yaşında profesörlüğe yükseltilmiştir.
1643 noelinde, normal vaktinden önce dünyaya gelmiştir. bebekliği ve çocukluğu boyunca fiziksel olarak hep yaşıtlarından daha küçük kalmıştır. bu dezavantaj, onu diğer çocukların oynadığı sert oyunlardan uzak tutmuş, kendi dünyasıyla baş başa kalmasını sağlamıştır. çocuk denecek yaşlarda yaptığı icatlar günümüzün bilimsel gerçeklikleriyle büyük ölçüde doğruluk göstermektedir. annesi onun toprak işleriyle ilgilenmesini çok istese de onun bu taraklarda bezi olmadığını anladı ve onun hayatında çığır açacak olan üniversite hayatına başlamasına karar verdi.

cambridge üniversitesini kazanabilmek için çalışmalarına başladı. bu esnada bir eczacının yanına pansiyoner olarak girdi. orada bulduğu jeoloji,simya gibi değişik alanlardaki kitapları okudu. bununla birlikte hayatındaki önemli bir değişiklik de, ev sahibinin kızı miss storey oldu. cambridge'deki koleje gitmeden önce kızla nişanlandılar. kolejle birlikte hayatına değişik ilgi alanları kazandırdı. astronomi, matematik, yıldızlar, gezegenler derken kızla evlenmeyi unuttu. işlerinin çokluğu nedeniyle kadınlarla ilgilenmedi. cambridge geçirdiği zaman, onun entelektüel gelişiminin kilometre taşlarını inşa etti. orada düşünce özgürlüğünü ve temel bilgilerini öğrendi.

cambridge'e geldiği dönem, öğrenciler arasında sessiz devrimin yaşandığı döneme denk gelmişti. yeni yerleşen monarşi rüzgarları üniversiteler üzerinde disiplin adıyla esmeye çabalıyordu. oysak gençlerin en büyük tutkuları özgürlüktü. üniversite ortamının bağımsız araştırmalara ve özgür düşüncelere gereksinimi vardı. daha sonraları newton, iktidara karşı üniversite özerkliğini savunan convention'a girdiği zaman hayatında edindiği bu dersi hatırlamıştır.

cambridge'de isaac barrow adlı profesör sayesinde matematik biliminin tüm gereklerini öğrendi. newton bununla ilgili olarak: "şayet ben,
diğerlerinden biraz daha yukarıdan görebildiysem, devlerin omuzları üzerine çıkmış olmamdan ileri gelmektedir." demektedir.

yazar notu: bilim teknik dergisinden okunup ozetlenmistir.
makine mühendislerinin medar-ı iftarı ve babası olarak bilinir.
fizik adamı olarak bilinse de aslında büyük bir matematikçidir. entegral hesabı ve calculusun mucididir.
30 yaşından sonra kendini simyayı çözmeye adamış insan. simyayı çözmeyi başaramamış da olsa kimya hakkında bazı şeyleri çözmüştür bu sırada.

ayrıca diferensiyel denklemler ilk bulunduğunda bir grup bilimle uğraşan insan newton'a "abi bunlara bi bak sen anlarsın doğru şeyler mi bunlar?" diye sorunca newton "ben bunları yıllardır kullanıyorum siz yeni mi buldunuz bunları" diyerek dalgasını geçmiştir. zaten kendisi bulduğu onca şeyi yayınlama zahmetine bile girmemiş bir şahsiyettir. hayatının sonlarına doğru ya da öldükten sonra bir arkadaşı newton'un çalışmalarını toplar ve yayınlar.
birçok öğrenci yaka silkse de günümüz dünyasının en büyük mimarlarından, hatta benim için en büyüğü, diğer bilim adamlarının içerisinde ayrı bir yeri hakeden ulu insan. o olmasaydı şimdi böyle olur muyduk ne yapardık, ne ederdik, başkası olur muydu gibi hezeyanları bir kenara bırakıp saygıyı ve ünvanını * sonuna kadar hakeden bu insana selam duruyorum. mühendis arkadaşlara çok yardımı dokunur bu insanın, calculusun çoğuna imzasını atmış, binom açılımı, integral gibi matematik kolaylıkların yanında herkesin bildiği evrensel çekim yasalarını(yasa olunca herkes kabul ediyor bak,kanun gibim birşey)* ortaya çıkarmıştır. (bkz: newton yasaları)
erken doğmuş sir isaac newton. mecazi değil, sözcüğün gerçek anlamıyla. miniminnacık, eciş bücüş bir şey. annesinin anlattığına göre doğduğunda bir maşrapaya sığacak küçüklükteymiş. yaşamış. annesi, oğlu çiftçi olsun, tarla ve duvar gibi yararlı alanlarda çalışsın istemiş. küçük newton büyümüş, on sekiz yaşında tirinity college'e girmiş. orada hemen anlaşılmış dehası. bence önemli bir ayrıntı: newton'un matematik profesörü barrow, öğrencisi diploma alır almaz öğretim kadrosunda ona yer açılsın diye istifa ediyor. böyle hocalar da varmış bir zamanlar. ben de tanıdım birkaç türkiyeli profesör, bu tanıma uyan...

sir isaac newton cambridge'de durup dinlenmeden, sürekli çalışmış. bence can alıcı bir ayrıntıdan söz etmek istiyorum. boş sınıflara, öğrenci varmış gibi ders verirmiş! burada bilim ve insan ilişkisi açısından yaşamsal önemi olan bir tavırla karşı karşıyayız. boş sınıflara, öğrenci varmış gibi ders vermek! bu inanılmaz güzellikte, incelikli ve üstünde düşünülmesi gereken bir durumdur. alınanlar olacaktır, ama dilimin ucunda, söyleyeyim bari: dolu sınıflara öğrenci yokmuş gibi ders veren hocaların pek hoşlanmayacağı bir girişim.
1692 yılında cambridege üniversitesi' ne gelmiş ve dersler vermiş olan, aynı sene içerisinde simyacılık ile ilgilenmeye başladığı rivayet edilen ingiliz fizikçi. principia mathematica en bilinen eseridir.
"Biz bilim adamları kumsalda çakıl taşları arayan çocuklar gibiyizdir. Eğer ben arkadaşlarımdan biraz daha fazla, biraz daha renkli çakıl taşları toplayabildiysem, bunun nedeni dizlerime kadar suya girmeye cesaret edebilmiş olabilmemdir" diyen bilim insanı.
kendisi günde 16 saat çalışır, dinlenme şeklini ise sadece kitap değiştirerek yapar, matemeatikse felsefeye geçermiş.
gelmiş geçmiş en büyük fizikçidir ve evet bence einsteinden de daha büyük bir fizikçidir. çünkü einsteinden önce fizik konusunda çeşitli bilgiler mevcuttu ve einstein bu bilgilerin yorumunu takdire değer derecede geliştirdi.newton ise herşeyin temelini oluşturdu, "sıfır" dan yola çıktı.şunu da eklemek isterim ki newtonun teoremleri düz yüzeylerde geçerlidir ve bu teoremlerini yeryüzünün geoid şeklinin üzerinde yorumlayabilmek için newton çok çalışmış, didinmiş ve integral hesabını bulmuştur. ellerinden öpülesi büyük üstattır.