bugün

senaryosu ferit edgü'nün "o" romanına dayanılarak onat kutlar tarafından yazılan ve yönetmenliğini erden kıral'ın yaptığı, sürgün olarak Hakkâri'ye giden bir öğretmenin , orada güçlükler içinde geçirdiği bir kış mevsiminin anlatıldığı 1983 Berlin Film Festivali Gümüş Ayı Ödülüne layik görülen filmdir.
Filmin başlıca oyuncuları;
Genco Erkal, Rana Cabbar, Erol Demiröz, Berrin Koper, Şerif Sezer, Macit Koper ve Erkan Yücel.
meraklara gark olunası filmdir. olup da vermeyen *
yazım, anlatım tekniği açısından oldukça özgün olan bir romandır. yazarın okura yönelik doğrudan konuşmaları; kitabın bir bölümünün iki sefer, farklı açılardan, farklı şekilde yazılmış olması; yazarın satırlarında şeklen * şiire kayması bu özgünlüğün akılda kalan yanları. diğer taraftan; 30 küsür yıl geçmiş olmasına rağmen hakkari'nin bugünkü halinin o günlerden çok da farklı olmadığı düşünülünce bu bedbaht şehrin hikayesinin yazılmasının sebebi de aydınlanıyor.

yazarın kitapta özellikle kullandığı bir-iki imge de dikkat çekici. deniz, denizci, denizi hiç görmemiş insanlar, nuh, atlas... yazar tarafından incelikle işlenmiş olmakla beraber, okur tarafından irdelenmediğinde kapalı kalan noktalar.

son tahlilde...
tadından okunmayan bir kitaba göre oldukça gerçekçi ve değil. *
kitabı şiir tadında yazılmıştır. ferit edgü'nün eserlerinde hep zenginleri anlattığına karşı verilmiş en güzel cevaptır. yazar meteforlarla anlatımı derinleştirmiştir.
meraklısı için...
filmi videogoogle üzerinden izlenebilen eserdir.
* * *
filmi çekilmiş her kitap gibi ve kitabı olan her film gibi iki ayrı şeydir bu hikaye de. bedbaht ve kaderini seven *, üstelik sevmek zorunda olduğunu da unutan bir şehrin hikayesidir. filmi genco erkal usta'nın ellerinden öptürecek bir oyunculuğun ve şerif sezer'in şaşılacak güzelliğinin ürünüdür, eksik ama yalındır. tıpkı filmde de, kitapta da fotoğraf için söylendiği gibi...

"sana fotoğraf çekip göndermemi istiyorsun. öyle ya, eksik sözcüklerle nasıl anlatılır burası. en iyisi doğrudan, her ne ise onu makinayla, bu medeniyet ürünüyle çekip göndermek... dağı, karı, deniz'i bilmeyenleri, ölümü... 'al işte, budur!' diyerek önüne koymamı istiyorsun... haklısın." * *
hakkari de bir köyü, köy hayatını, köy adetini, köyün yalnızlığını, bir köydeki sürgün öğretmenin yalnızlığını anlatan güzel film. yasaklanmış zamanında.

filmdeki en vurucu sahne, çocukların bildikleri isimleri öğretmene söyledikleri sahnedir bence: köy,ögretmen,kar,kurt,köpek,tezek,jandarma...
hoca benim kardes hasta, diyor.
nesi var? diyorum.
ateşi var çok, diyor. ölecek.
ilaç vereyim mi? diyorum.
hayır portakal ver diyor.
portakal yememiştir hiç.
görsel
az önce araştırıp bakmam ile birlikte, farklı ve ilgi çekici bir kitap kaanati getirdiğim yapıt.
Ferit Edgü'nün gerçeklerle örülü romanı.
Ferit edgü romanı*. zihnimde romantik oryantalizm kavramını doğu öyküleri ile oluşturmuştum. Bu roman ile birlikte de o kavramın içini doldurabildim, beyefendiler sağ olsun. Bölge halkının ulusal trajedisini anlatıyor gibi görünmesine rağmen Fildişi kulesinden çıkmak zorunda kalan bir aydının kişisel trajedisini anlatıyor kitap. Epey üzücü.

romanın uyarlaması olan 1983 yapımı film eminim bu kadar rahatsız edici değildir. izlemedim ama yazarın, kendisinin dışında kalan herkese üstten bakışının filmde bu kadar net verilebileceğine ihtimal vermiyorum. Bu nedenle filmi merak ediyorum. keyfim yetsin de izleyeyim.
kitap ne bir kitap gibi başlıyor ne de bir kitap gibi bitiyor. ferit edgü'nün çok fazla imge kullandığı kanımca çok başarılı kitabı. çok etkilendiğim bir yazar zaten kendisi, bu eserinden ayrı bir etkilenmiştim, ikinci kez okudum. taşra yalnızlığı da doğu'nun derinlikli ruh hali de zaten kitapta mevcut. kitap hem varoluşçu hem oryantal hem politik hem şiirsel. tadı başka güzel.
Yani en son hangi kitabı okurken böyle heyecanlandım bilmiyorum 1 günde bitirdim kitabı. Heyecanımın sebebi kitabın kurgusu değil. Kelimeler ve anlatım biçimi. Kendimi filmin içinde hissettim. Üzüldüm sevindim düşündüm yaşadım resmen kitabı.
mubi'de yıllar sonra restorasyonlu hali yüklenmiş film. türk sineması'nın en değerli yapımlarından biridir. 84'ye hakkari'de film çekmek her yiğidin harcı değil.